Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 BONNIE TYLER 6 TEMMUZ 2008 / SAYI 1163 Asıl mesele aşk! “Total Eclipse of the Heart”, “Holding Out for a Hero”, “It’s a heartache” gibi unutulmaz aşk şarkılarının yorumcusu Bonnie Tyler şimdi yeni albümü için hazırlanıyor, hem de 70’li ve 80’li yıllarda dünya müziğinin zirvesine çıkmasını sağlayan usta müzisyen Jim Steinman ile birlikte. Yani müzikseverleri mevsimsiz bir fırtına bekliyor. Ali Deniz Uslu günler yaşadı. Doktorların bir süre konuşmaması gerektiğini söylemesine rağmen o dinlemedi, üstelik şarkı da söyledi. Kariyerinin bittiğini düşünürken seslendirdiği “It’s a Heartache” ile dünya listelerini sarstı. Sonra da o çatallı ve kısık sesiyle kalplerde yer etti. 90’ların başında ise Jim Steinman’in yazdığı efsane şarkı “Total Eclipse of the Heart” ile dünyanın en iyi kadın şarkıcısı tahtına oturdu. Sonra bir süre suskun kaldı, 2003’te Kareen Antonn’ın düet teklifiyle “Total Eclipse of the Heart”ı Fransızca olarak “Si Demain” adıyla seslendi ve yeniden doğdu. Ses tellerinizdeki sorun, sizi bir hayli ürkütmüş olmalı, nasıl başa çıktınız? Aslında her şey başlamadan bitiyordu. Ses tellerimden ameliyat olduktan sonra kariyerimin bittiğini düşünüyordum, ama altı ay sonra stüdyoya girip, “It’s a heartache” söylediğimde bir mucize gerçekleşti ve masal başladı. Bir dönem ortalarda fazla görünmediniz. Sonra 2003’te, 80 kişilik bir orkestra ile klasik rock şarkılarını yorumladığınız “Heart Strings” ile çıktınız karşımıza. Bu bir yeniden doğuş muydu? Aslında bana bu duyguyu tattıran “Total Eclipse of the Heart”ın Fransızca kaydıydı. Karen Antonn ile yaptığımız düet “Si Demain” Fransa’da tam 12 hafta bir numaraydı. Ben de bunun keyfini haftalarca sürdüm, bu bana gerçekten çok iyi geldi. 70’li yılların müzik kahramanıydınız. Pek çok müzisyenin de önünü açtınız. Hâlâ da şarkılarınızı söylemenin ve sahnelerde olmanın derdindeseniz. Durmayı hiç düşünmediniz mi? Emekli olmayı hiç düşünmedim. Sahnede insanlar şarkılarıma eşlik ettiğinde aldığım yaşam enerjisini tarif edemem. Konserlerim devam ediyor, çünkü müzik beni yaşama bağlıyor. Jim Steinman’la çalışmak sizi nasıl yönlendirdi? Jim’den önce müziğim daha çok folk ağırlıklıydı. Onunla gerçek rock soundunu yakaladım. Benim istediğim, duygu yüklü rock şarkıları söylemek ve tam anlamıyla bir rock yıldızı olmaktı, Jim’in sayesinde bunu başardım. ROCK ALBÜMÜ YOLDA... Yeni albümünüzde yine Jim Steinman’la çalışıyorsunuz. Neler olacak yeni albümde? Aslında Jim’le ilk olarak 2002’de tekrar bir araya geldik. “Dream Machine” isminde bir sahne şovumuz New York’ta büyük ilgi gördü. O sırada yeni bir albüm fikri oluştu. Yeni albüm için dört şarkı kaydettik. Bu sefer daha sıkı bir rock albümü yapmanın peşindeyiz. Türkiye sizi Ajda Pekkan’ın “Holding Out for a Hero” Türkçe düzenlemesi “O benim dünyam” ile tanıdı. Siz bu yorumu nasıl bulmuştunuz? Hiç bilmiyorum, ama öve öve bitiremiyorlar. Şarkılarınızda, siyasete, politikaya ya da dünya meselelerini hep mesafeliydiniz. Neden? Bence asıl büyük mesele, aşk. İnsanlar ne birbirlerini ne de dünyayı sevmeyi beceremiyorlar. Sevmeyi gerçekten başardığımızda dünya meseleleri de çözülmüş olacak. G G erçek adı Gaynor Hopkins olan Bonnie Tyler 1951 Galler doğumlu. 1970 yılında henüz 18 yaşında, bir yetenek yarışmasına katılarak Mary Hopkin’in ünlü şarkısı “Those Were the Days”i söyleyerek müzik dünyasına adım attı. 1977’de ses tellerindeki hastalık yüzünden zor JUDAS PRIEST YENİ ALBÜMLE İSTANBUL’A GELİYOR Heavy Metal’in Tanrıları... “Heavy Metal’in Tanrıları” olarak adlandırılan ünlü İngiliz grup Judas Priest ilk kez Türkiye’ye geliyor. Grup, yeni albümleri “Nostradamus”un dünya turnesi kapsamında 13 Temmuz’da Kuruçeşme Arena’da sahne alacak. Judas Priest 70’li yılların başında K. K. Downing ve Ian Hill tarafından İngiltere’nin West Bromwich kasabasında kuruldu, adını Bob Dylan’ın “The Ballad of Frankie Lee and Judas Priest” şarkısından esinlendi. 1974’te ilk single’ları “Rocka Rolla”yı çıkaran grup, aynı isimli albümlerini yayımladı. 1976’da, “Sad Wings Of Destiny” geldi. Metal müzik dünyasını en ciddi tetikleyen, 80’li yılların ilk yarısında gelen “Screaming For Vengeance”, “Electric Eye”, “You’ve Got Another Thing Comin” ve “Riding On The Wind” oldu. Judas Priest, 1986’da yayımladığı “Turbo” albümüyle glam müziğe yaklaştı. Doksanlı yıllar başladığında ise “Painkiller” ile heavy metal grupları arasında bir efsaneye dönüştü. Bu albüm dünya müzik otoritelerinin takdirlerini kazanırken hâlâ en iyi “heavy metal” albümü olarak enerjisini koruyor. “Nostradamus”da 16. yüzyılın ünlü Fransız Kâhini Nostradamus’un gizemli öyküsünü anlatırken, heavy metal müziğin epik hikâye anlatımını da farklılaştırıyor. Birçok ünlü rock grubunun eski prestijleri ile ayakta kaldıkları bir zamanda Judas Priest kendini farklı olanla sınıyor, bunu da dünya çapındaki bir turne ile kutluyor. Grup, sadece müzikle sınırlı kalmayarak dönemin heavy metal grupları arasında “deri ceketli motosikletçi” imajı ve sahne şovlarıyla da oldukça renkli bir geçmişe sahip. Solist, Halford’un dört buçuk oktavlık ses aralığı ve de Downing ile Tipton’un gitar uyumu da grubu öne çıkaran özellikler… Grubun İstanbul konseri ise heavy metal tutkunları için iyi bir deneyim olacak.G C M Y B C MY B