Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Aylar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 EKİM 2022 CUMARTESİ
99. YIL GURURU 5
Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt’tan 100. yıl çağrısı:
Havza yollarında
MUSTAFA KEMAL
Mahmur dağın başında bir duman, bir duman,
Mustafa Kemal’in başında daha bir duman
Başarının reçetesi: Kemalizm
Dağ düşünür gündüz gece başından
duman gitmez,
Mustafa Kemal düşünür gündüz gece
Bozkurt, “Türkiye bugün bile yıldız gibi parlıyorsa
tatürkçü Düşünce Derneği Ge- çan bilim insanla-
başından duman gitmez,
nel Başkanı Hüsnü Bozkurt, rı Türkiye’ye geli-
nedeni Cumhuriyeti kuran Atatürk ve devrimci
ACumhuriyetin 99. yılını kut- yordu. Artık hocala-
Dağların başında duman eksik olmaz,
kadroların ortaya koyduğu anlayıştır” tespiti yaptı
larken Türkiye’nin çok sayıda sorun- rı kaçırıyoruz. Genç-
Soy yiğidin başından duman eksik olmaz.
ve ekledi: “Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken
la boğuştuğunu vurgulayarak 100. lerimizin yurtdışına
Mahmur dağının dumanlarına baktı da dedi.
yıl için çağrıda bulundu. Cumhuriyetin kuruluş felsefesini güncellemeliyiz.” gidişini izliyoruz,
Mustafa Kemal, Köroğlu olmak ne güzel
Bozkurt, Cumhuriyetin hatta ‘Giderlerse git-
şu dağlarda,
99. yılında Cumhuriyet’e sinler’ diyoruz. Her Tutmak gece gündüz denizlerin yolunu,
yol vermemek,
konuştu. Birinci Dün- gün kadın cinayetle-
Üşümek, ateş yakmak, yola düşmek ne güzel,
ya Savaşı’nın sonunda riyle karşı karşıya-
Hüsnü Bozkurt
SEFA
Bölmek orta yerinden gemilerin getirdiği
Osmanlı’nın fiilen öm- yız. Sansür yasasıy-
UYAR
güneşi,
rünü tamamladığını, İs- la basını susturmaya çalışıyoruz. Hal-
Bir sana bir bana vermek ne güzel!
tanbul dahil olmak üzere işgal yaşan- kın gelecekle ilgili umutlarını besle-
dığını belirten Bozkurt, “Görünür- yecek bir iklimin olmadığı çok açık.
Çakal dağının eteğine vardı ki Mustafa Kemal,
de padişah ve hükümet varsa da hü- Bu Cumhuriyetin kuruluş felsefesin-
Vakit alaca karanlık, dağın eteğinde bir kahve,
kümleri yoktu. Tam anlamıyla İtilaf den kopmamızın bir sonucu. Bu anla-
Kahvede düze inmiş eşkıyalar, Karadeniz
Devletleri’nin denetimine girmiş bir yışın değişmesi gerek” dedi.
uşakları,
ülke söz konusuydu” dedi. Bozkurt,
Kaynıyor Erzurum işi semaver, çay demleniyor.
Parlayan yıldız
şu ifadeleri kullandı:
Uyanmış su, gözleri adamların, susuz
Bozkurt, “Türkiye Cumhuriye-
gözleri sıcak,
Kutsal sır
ti, kurulduğunda tüm mazlum dün-
Mustafa Kemal baktı, tanıdı, hepsi halk.
“Bunun karşısında ise ‘Geldikle- yasında umut ışığı oldu, arkasın-
ri gibi giderler’ diyen Mustafa Kemal, dan çok sayıda devlet bağımsızlığı- Oturdular, hep beraber çay içtiler,
MUHTEŞEM BIR SÜREÇ
altı ay İstanbul’da görüşmeler yaptı. nı kazandı. Türkiye bugün bile yıl- Ordan burdan, dereden tepeden konuştular,
ozkurt, Cumhuriyetin ilanının bir ken devletleştiği muhteşem bir süreç. Sabah güneşi gelip bağdaş kurdu bir yana,
Aklında da Anadolu’ya geçip ulusal dız gibi parlıyorsa nedeni Cumhuri-
Yarı karanlıktı yüzleri birden aydınlandılar,
Bson değil başlangıç olduğunu, 29 1923’te kurulduğunda ekmeklik buğda-
direniş başlatmak ve milli güç oluştu- yeti kuran Atatürk ve devrimci kad-
Acı çekmiş, susamış, dağ çizgileri sert
Ekim’in hemen ardından devrimler sü- yı, çocuğunun altına saracak bezi, aşı-
rup Türk ulusuna dayalı devlet kur- roların ortaya koyduğu temel felsefe
Mustafa Kemal’in gözlerinde tek tek ışıdılar.
recinin başladığını vurgulayarak, “Ay- sı, ilacı, silahı, sanayi ürünleri olmayan
mak vardı. Bunu tabii kutsal bir sır ve devlet anlayışıdır. Cumhuriyeti-
dınlanma devrimleri dediğimiz seri dev- Türkiye, 1930’ların sonuna gelindiğin-
olarak sakladı. Samsun’a gitti, görev- mizin 100. yılına girerken, Cumhu-
Çıktı kavak yaylasına “oh!” dedi,
rimlerle yeni toplum, dil, kültür, ta- de dünya milletler ailesinin şerefli üye-
den alındı, askerlikten istifa etti ve riyetin kuruluş felsefesini güncelle-
Mustafa Kemal,
rih bilinci, ulus bilinci yaratıldı. Bir hal- si olarak tarih sahnesinde yerini aldı.
mücadeleye fert olarak devam etti.” yip devleti yeniden namusla, bilim-
Ölmez be, insan bu vatanı sevince,
kın devletleşirken uluslaştığı, uluslaşır- Cumhuriyeti böyle algılamalıyız” dedi.
“Milletin bağımsızlığını yine mille- le, akılla ve liyakatle yöneteceğimiz
Halk kokusudur, güller çimenlerden gelir,
tin azim ve kararı kurtaracaktır”
devlet durumuna getirmeliyiz. Önü-
Ovaları sürenler aşağıda, ormanlarda
ifadesinin iradenin padişah-
müzde başarısı sınanarak kanıt-
bıçkı sesleri,
Cumhuriyetin, din-tarım impara- diğini söyleyen ve “100. yılında Cum-
tan alınıp millete verildiği-
lanmış bir reçete var; reçetenin adı Dağılmış Mahmur dağının dumanları
torluğu olan Osmanlı’yı Anadolu’nun huriyet insanları mutlu ediyor mu”
nin en somut ifadesi, 23 Çekip cümle türküleri bir dere ışıltısıyla akar.
Atatürkçü düşünce sistemi/Kema-
ortasına sıkıştıran Sevr’i yırttığını; diye soran Bozkurt, şunları kaydetti:
Nisan’da Meclis’in açıl-
lizm” ifadelerini kullandı.
Lozan, Montrö ve Hatay’ın ana-
“Cumhuriyet,
Havza’ya vardım ki, kulağımızı koyalım bir,
masının da Cumhuri-
‘Anlayış değişmeli’
vatana katılmasını başardığı-
kadınıyla,
‘Genetik kodlarında var’
Bağımsız yaşamak diyelim bir,
yetin habercisi oldu-
“Ediyorsa sorun yok. Ancak gençler
erkeğiyle, nı kaydeden Bozkurt, “Türki-
dinle ne ses verir?
AKP Grup Başkanvekili Mahir
ğunu söyleyen Boz-
geleceklerini yurtdışında arıyor. Genç
çocuğuyla bir
ye bunu Cumhuriyetin kuru-
Havza pazarına inmiş allı morlu köylüler,
Ünal’ın Cumhuriyeti hedef alan sözle-
kurt, “Cumhuriyeti-
halkın emperyalist işsizlik oranı yüzde 30’ları buldu. Ge-
Çıkarlar ormanlardan gizli gizli çağıralım, bir,
luş felsefesinin sağlamlığıyla
rine “Bu, AKP’nin genetik kodlarına iş-
miz, dünyada antiem-
güçlere karşı
niş halk yığınları pazaryerinde sebze,
Gelirler toplanırlar ateşimize, onlar için yaktık,
başardı. Bu felsefe namus, akıl,
lemiş Cumhuriyet karşıtlığının sözcük-
peryalist ulusal bağım-
direnmesidir.”
Özgür yüreklerin soluğunu üflesinler bir.
meyve toplayarak rızkını temin etme-
bilim ve liyakat. Bu temel fel-
lerle ifade ediliş şekli. Bütün Cumhu-
sızlık savaşı üzerine bi-
sefeyle kurulan Cumhuriyet, kal- ye çalışıyor. Asgari ücret açlık sını-
riyet düşmanları aynı argümanı kul-
na edilmiş tek devlet. Cum-
Sevelim dedi, Mustafa Kemal, sevelim bir,
kınma hızı yakaladı, sanayi üretimi- rının, en düşük emekli maaşı asgari
landı” tepkisini gösteren Bozkurt, “Sık-
huriyet, doğrudan doğruya ve
Selâm verelim bir, selâm alalım bir,
ne geçti, demiryollarını, limanlarını,
ücretin altında. Hemen hemen bütün
ça ‘Dedelerimizin mezar taşlarını oku-
topyekûn kadınıyla, erkeğiyle, çocu-
Halk olmak ne güzel şeydir arkadaşlar,
madenlerini yabancıların ellerinden sanayi dallarında çağın üretim tekno-
yamadık’ diyorlar. Halbuki Osmanlı’da
ğuyla bir halkın emperyalist güçlere Şu sabah çayını içelim bir, kardeşçe sıcak.
aldı, yeraltı ve yerüstü kaynaklarına lojisinin, bilişim devriminin gerisin- Yüzümüzü yunalım şu dereden bir,
karşı direnmesi, o güçleri birer birer kadınların binde 4’ü, erkeklerin yüzde
Sonra kursunlar darağacını kavgamıza,
sahip oldu, uygar bir ulus ve devlet de kaldık. Kendi aşısını üretirken ar-
bertaraf etmesi ve yurdundan kovma- 7’si okuryazar. Dedelerinin mezar taşı-
Asarlarsa assınlar bizi düşlerimizden!
sı, ardından bağımsız bir devlet olarak yarattı” değerlendirmesinde bulundu. tık aşı üretemeyen bir Türkiye’den nı nüfusun yüzde 3’ü okuyabiliyordu”
ortaya çıkmasıdır” açıklaması yaptı. Artık Cumhuriyetin 100. yılına giril- bahsediyoruz. Hitler zulmünden ka- diye konuştu. l ANKARA
Ceyhun Atuf KANSU
Cumhuriyet Gazetesi:31 x 26