Katalog

Otun çöpün Hayat anonsu var gezince ocukluğumdan beri uçuyorum. Dünyanın belli başlı tüm havayollarıyla, Ç güzel l atin amerika’da tavuklarla, savaş Elma, Fatih uçaklarıyla, pırpırlarla, özel jetlerle, helikopterlerle uçtum. ama en çok bizim Türkmenoğlu fatih@fatihturkmenoglu.com Başak Bıç Ak havayolumuzla, Türk Hava Yolları’yla. beni Müzik nasıl çıldırttıklarını anlatacağım. ve Bellek eyi unutmak istersiniz? Geçmiş Nbir aşkı, kötü bir anıyı, maddi ko- şulları, belki bir travmayı veyahut yal- nızlığı… Peki ya tüm hayatınızı, bel- leğinizi, kimliğinizi? Ekonomik bunalımların etkisiy- le sinemada kendisini gösteren Yu- nan Tuhaf Dalgası’nın yeni mensu- bu Elmalar (Apples), yönetmen Chris- tos Nikou’nun modern kisveli ana- log dünyasından fırlayan bir salgın hikâyesi… İnsanların bir anda isimle- rini, hayatlarını unutarak kayıp kim- liklere dönüştüğü film, ironik bir bi- çimde hayatımızın neredeyse iki yılını unutturan bir salgınla bağ kurmamıza Uzun ve zor bir seyahat sonrası moderatörlükler, konuşmalar da olanak tanıyor. o uçağa adım atışım, evin kapısını sıklıkla şehir dışında oluyor. Oto- Şu anonsları bir anlasak açmak gibidir. O çay, ayran, köf- büse biner gibi uçağa binince de bellek vebası te, altın değerindedir. Türkçe soh- insan ister istemez takıyor, takılı- Ne çok anons var öyle. Özellikle dış yönlendirmişler. Dedim ki “Al mikro- Koronavirüs pandemisi yaşamları- bet, gerçek gazete, Türk kahvesi... yor. Dayanamadım, bugün size hat uçuşlarında. Canlı anonslar bazen fonu, ‘İnanın ben de yorgunum, bir an mızda ve kişiliğimizde öylesine bü- Birdenbire ışığım yerine gelir. THY’nin beni en delirten şeyleri- hiç anlaşılmıyor. Bazen çok hızlı. Ba- evvel evime gitmek istiyorum. Ne oldu- yük dönüşümlere yol açtı ki artık sine- Ben çok uçuyorum. Gezi yaza- ni yazdım. İyi şeyleri zaten cepte, zen de mıy mıy, uyutuyor. ğunu ben de bilmiyorum. Ama öğre- mada karşılaştığımız salgın mağdu- rı, programcısı olunca zaten uçu- darılmaca olmasın. Uzmanından Bir de kaptanımız genellikle uçuş nu- nir öğrenmez size söyleyeceğim. Bizim ru karakterlere karşı mesafeli durmak luyor. Öbür işlerim, sunuculuklar, dersler, hem de bedava! marasına, varılacak havalimanının adı- uçağımızda hiçbir sorun yok, sadece imkânsız hale geldi. Üstelik, Elma- na anonsu yaparken bakıyor. Daha emirleri bekliyoruz, anlayışınıza sığını- lar gibi alabildiğine donuk, soğuk ve önce hazırlık yok yani. O uçuş numa- yorum’ falan de”. Yok, böyle bir rahat- hatta ölüyü andıran bir ana karakte- rasının arandığına tüm yolcularla bir- latma yok. Bir Amerikan havayolunda re sahip filmlerde bile… Elmalar, bel- Sen sus bedenin konuşsun likte şahit olmuşluğum çoktur. pilot espri yapar, herkes hemen tek ruh lek vebasından mustarip başkahra- THY’de otun, çöpün anonsu var. Bit- olurdu böyle bir durumda. Az data bol Çok iyi uçuş personeli de var ta- anons yapan seste gerçekliği his- manımız Aris’in (Aris Servetalis), gri miyor. Film bölünür, o uyutan anons fikir doğurur ya, bizde de her sıradan bii ki. Ama azınlık onlar. Çoğu setmezsek, yapılmasa daha iyi. tonlarla resmedilen bir eve ait kare- bitmez. Önce Türkçe, ardından fe- yükselen başka başka komplo teorile- bezgin, yorgun, gözünün feri sön- İletişim gerçekleşmemiş, mesaj ile- ler eşliğinde kafasını kapı pervazına laket bir İngilizce. Bu arada önem- riyle bir buçuk saat bekledik. müş, merakı bitmiş. “Buralar be- tilememiş demektir… Emek çöp- vurduğu bir girizgâhla, kısa bir süre li birşey olur, çıt yok. Geçen seneler- Hemen bizim dilin ardından gelen İn- nim, sizin için ne yapayım” hava- tür, yalandır, ziyandır. sonra filmle “tuhaf bir bağ” kuracak de Antep’ten dönüyoruz. Acil durum, gilizce anonslarda, bileklerini jiletle- sıyla dolaşmıyorlar. Bazı çocuklar Biz, aya bakıp yarını söyleyen seyircisine ürkütücü bir merhaba di- Ankara’ya indik. Sadece inerken bir mek isteyen yolculara, güvenli jiletler fazla bıçkın, bazı kadınlar taksit- ataların çocuklarıyız. Yarayı se- yor. Otobüse bindiği bir gün aniden anons, o kadar. Asıl orada bilgi payla- sunulabilir diye düşünüyorum. Bunca lerini henüz tamamladığı koope- verek iyileştireniz. Çocuklarımıza hafızasını kaybeden Aris, bir nöroloji şımı gerekir. İnsanca bir paylaşım ge- yıl içinde, çok çok az sayıda İngilizceye ratif evinde örgü örüyor havasın- “Kurban olurum sana” derken ağ- hastanesinin “rahatsız bellek bölümü- rekir. Sonra kaptanla konuştum, o da hâkim uçuş personeline rastladım. Ge- da. Oysa bu iş heyecanlı, tutkulu layanız. Evde adaçayını yakıp, bir ne” kaydoluyor. Doktorlar, bu hastalı- neden Ankara’ya indiğimizi bilmiyor, nelde kokpit ekibi de buna dahil. bir iş. “Ben çok mutluyum, sizi de suda sirkeyle yerleri silince kötü ğın bir tedavisi olmadığını, kendisi gi- mutlu etmek için buradayım” me- enerjiyi def edeniz. Gül ağacına bi pek çok insanın aynı sorunu yaşa- sajı ulaşmalı karşı tarafa. dilek asarız, gerçek olur. Ateşten dığını ve ailesinin gelişini beklemesi THY yönetiminde kimler var atlarız, hastalıklar gider. Kırk kere gerektiğini söylüyorlar. Fakat üzerin- n ow we learn engl ısH şimdi, bilmiyorum. Geçen yıllarda söyleriz, kırk birinciye gerek kal- de kimliği olmayan Aris’i aramak için THY toplantılarında sunucu ve ko- maz… Biz, Şaman öğretileriyle, kimse gelmiyor ve karakterimiz “yeni Yıllardır yapılan lemiyorum. nuşmacı olarak çok görev aldım. Anadolu’nun eşsiz tarihiyle dün- kimlik” programı dahilinde yeniden telaffuz hataları, ar- Yine son dönemin Yeni destinasyonlara gezi gazete- yanın sıfır noktasındayız. “Mas- bir hayat inşa etmeye çalışıyor. tık sinir bozucu olu- anonslarından, kötü cisi olarak çok davet edildim. Sa- kenin altından gülümsüyoruz”dan yor. “Emergency” tercüme kokan ve bi- nırım şimdi kadro yepyeni. Zaten çok daha fazlayız. “İşbirliğiniz bir garip söyle- zim kültürümüze hiç ben de dünyaya ne Kartal pence- için teşekkür etmek”, bizim kül- nir. “Soda” isteyen uymayanlar var. Za- resinden ne de annemin tencere- türde başka türlü ifade edilir. Öy- Amerikalı yolcuya ten nasıl inanmadan, sinden bakıyorum; bu da gün gi- le bir bakarız, öyle bir “Koridorda maden suyu gelir. buz gibi, adet yerini bi aşikâr. öndeki yolcuyu sıkıştırma” deriz ki Hadi onları geçtim. bulsun diye hızlı hız- 52 yaşındayım, neredeyse 50 herkesin gözü yaşarır. Son dönemde be- lı okunuyor… İşi ileti- yıldır da yollardayım. Dünya be- Biz biraz melek, biraz büyücü, ni benden alan “viır şimci olanlara işkence nim ofisim oldu. Her yerde çok bolca şifacı, akıllı ve bilgeyiz. Ne- yor mask”. Kardeş- niteliğinde her biri. güzel hikâyelerin içinde yaşadım. şeyiz, coşkuyuz, aşkız, sevgiyiz… lerim, “wear” fiili, Ayyy, ayyy, ayyy! Bu hayat için de her gün şükret- Unuttuk bunları. Eğitimsizlik ve Puanım: “uer” gibi telaffuz Daha güzel bir şey tim. Çok öğrendim, çok paylaştım. genele yayılan bir umarsızlık di- edilir. “Viır” duya bulamadınız mı? Me- 7/10 Büyüklenmeci, üstencil bir tavır- yeceğim, ayıp olacak; ama o da duya, “şarj-şarz” sela gözlerimizle gü- la davranmadım kimseye. Bildim var. olayında olduğu gi- lümsüyoruz, şefkat- ama bağırmadım. Yıllar geçtik- Neyse, çok anlattım. Uçuşum Elmalar, bu andan itibaren Aris’i ve bi, yanlıştan ra- le bakıyoruz, ne bile- çe de bizim öz Türk kültürümüzün var, kalkıp yetişeyim. Uçaklarda dolayısıyla hikâyeyi bir çatışmaya sü- hatsız olmamaktan yim. Bizden ama sı- ne kadar kıymetli olduğuna kana- sadece su servisi yapılmasından rüklemesi beklenen bir karakterle, ken- korkuyorum. Allah rızası için düzeltin. cak ve kaliteli bir şey. at getirdim. da baygınlık geldi artık. disi gibi bu programın bir üyesi olan Ama en tilt olduğum anons, içinde Hele o “İşbirliğiniz için teşekkür ede- Bizim kültürümüzün sıcaklığı, Vır vır eleştirerek yaşamak ba- Anna (Sofia Georgovassili) ile karşılaş- “disembark” kelimesi geçen. THY dilin- riz” anonsunda, nanik yapasım geliyor. bilgeliği ile “old school” uluslara- na göre değil. İsteyen kendini dü- tırıyor. Aris’in aksine “hatırlamaya” ve de, “diiizembark” diye bir kelime var. Tansiyonum hopluyor resmen. Akıllı THY rası doğruların harmanlanması zeltsin. Son söz de rahmetli Sakıp öğrenmeye meyyal Anna ile programın Doğrusu, son heceye vurgu yaparak “di- eğitmenleri, kültürlü, görgülü, entelektü- formülü, ne yazık ki THY’de doğ- Bey’den gelsin: “Bizi üç şey kurta- verdiği ödevleri yerine getiren karak- sembark”. Belki a uzar, o da yarım he- el yöneticileri bu detaylara takılmamış- ru sonucu vermiyor şu anda. O rır: çalışmak, çalışmak, çalışmak!” terimiz, böylelikle kendi kişisel tarihini ce. Bu “diiizembark” nereden çıkmış, bi- lar belli ki. oluşturmaya başlıyor. Elmalar’ın kara komediye göbekten bağlandığı ve ab- sürd bir doku kazandığı yer de tam bu- rası… Bisiklete binmek gibi zihnin unut- madığı aktivitelerden sosyalleşme çaba- TADINA Hem büyüklere hem larına değin bir dizi tuhaf görevi yerine BAK Orhun çocuklara... getiren Aris, bir öğrenci gibi hafızası- Atmış nı tazelemeye ve ölmüş kimliğine hatta kalbine hayat vermeye uğraşıyor. Elma ve şarkı ise Aris’in belleğinin bu yolda- Ajanda ki besinleri ancak onların hafızasına iyi geldiğini öğrendiğinde verdiği tep- KATIL ki, Elmalar’ın aslında ölmeyi seçen kim- liklerden mürekkep bir distopya olduğu- nun kanıtı haline geliyor. Oğuzhan Kot, ‘Romantik erkes İçin Sanat” sloganıyla atölyeler insanın kimlik bunalımı Komedi’ ile sesleniyor “Hdüzenleyen TİDA, yazar ve eğitmen DİNLE Yönetmen Nikou, modern çağa ait Kuruçeşme’ye Kemal Oruç koordinatörlüğünde çevrimiçi ve ğuzhan Kot, “Romantik Komedi” al- gibi görünen fakat analog fotoğraf ma- yüz yüze “Yaratıcı Yazarlık”, “Oyunculuk” Obümüyle müzikseverlere merhaba kineleri ve kasetlerin hüküm sürdüğü Akdeniz dokunuşu ve çocuklar için “Yaratıcı Drama” ile “Yara- dedi. Avukatlık mesleğine de devam eden Kot’un ilk dünya tasvirini, 4:3 formatla destekli- tıcılık” atölyeleri düzenliyor. Yaratıcı Yazar- albümünde 5 şarkı yer alıyor. Albümdeki 4 şarkının yor ve bir bakıma bugünün dünyasıy- stanbul Kuruçeşme’de “New York İtalyan” lık atölyeleri bugün saat 20.00’de çevrimiçi, sözü ve müziği Oğuzhan Kot’a ait. Bir şarkıda ise la paralellik kuruyor. Kişisel tarihimize İmutfağı kurgusu ile Sorriso isimli mekân yarın saat 14.00’te ise yüz yüze yapılacak. Ali Haydar Timisi’nin imzası bulunuyor. Albümün her an yeni belgeler eklediğimiz dijital açıldı. Sorriso’nun genel konsept ve yeme-iç- Oyunculuk atölyesi yarın saat 16.30’da yüz müzik yönetmenliğini ve aranjörlüğünü de Timisi üst- çağda, bu arşivlemeyi salt zorunluluk- me danışmanlığını Şef Tolga Atalay üstleni- yüze olacak. Çocuklar için Yaratıcı Drama lendi. Soundhorus Prodüksiyon bünyesinde hazırla- tan dolayı yapmak nasıl olurdu bir dü- yor. Başşef Raif Tekin’in misafirlerine yarım, atölyesi yarın 7-9 yaş için 11.00’de, 10-12 nan albümde gitarları Uğur Varol, solo kemanı Şa- şünün… Sinemada, barda, striptiz ku- tam ve 3 kişilik lezzetler sunabilen mönüsün- yaş için 12.30’da düzenlenecek. Yaratıcılık ban Gölge, çello ve viyolayı Murat Süngü çaldı. Pro- lübünde fotoğraf çektirmek, ödev ge- de odun ateşinde pişen ekşi mayalı pizzanın atölyesi ise 26 Eylül Pazar günü saat 11.00 jenin sanat yönetmenliğini Selen Timisi, genel koor- reği biriyle tanışmak ve tüm bunları fo- yanı sıra deniz mahsüllü fettuccine, Sicilya ve 12.30’da Selin Eresin ve Kemal Oruç tara- dinatörlüğünü ise Berat Demirtaş yaptı. toğraflamak… Aris, anıları silinmiş bir usulü carbonara penne, sarmısaklı piliç pa- fından çevrimiçi olarak yapılacak. adam olarak kimliğine yeni enstanta- illard deneyebilirsiniz. Bu ay açılan Sorriso, l Erimtan Arkeoloji nin kavramsal çerçevesi Eylül’de “Benimle Deli- neler eklerken modern insanın sosyal haftanın belirli günlerinde, günümüzün sevi- Büyü ve İZLE ve Sanat Müzesi, “Bü- büyü ve sanat diyalek- rir Misin?”, 21 Eylül’de medya ile olan ilişkisi, yabancılaşma, len seslerinin performansları eşliğinde İtalyan yücü ve Bahçe” sergi- tiği üzerinden kurgula- “Dimios”, 22 Eylül’de kimlik bunalımı gibi kavramlar üzerin- lezzetlerini misafirlerine sunacak. sanat! sini Can Akgümüş kü- nıyor. Sergi 31 Aralık’a “Evin Kokusu”, 23 den bir okuma yapmamızı da sağlıyor. ratörlüğünde ağırlıyor. kadar görülebilir. Eylül’de “Kürklü Ve- Elmalar, terk edilmiş gibi duran bir Sergi büyücü, sanatçı, üretim ve l Tiyatro Koopera- nüs”, 24 Eylül’de “Ha- şehrin zombilere dönüştürdüğü ölü kim- dönüşüm kavramlarını farklı di- tifi Yaz Buluşmaları, kikat, Elbet Bir Gün”, liklerin şaşırtıcı bir alegorisi… Şüphesiz siplin ve araçlarda üretim ya- son haftasında Ataşe- 25 Eylül’de ise “Sıfır- izlerken ilgi çekici fakat bittikten sonra pan 13 çağdaş sanatçının üre- hir Deniz Gezmiş Par- la Bir Arasında” oyun- etkisini kaybeden bir film. Daha çok tü- timleriyle beraber çok katman- kı Amfi Tiyatro’da sahnelene- ları sahnelenecek. Başlama sa- rün meraklısı için… lı bir şekilde ele alıyor. Sergi- cek 6 oyunla sona eriyor. 20 ati: 21.00. orhun.atmis@gmail.com basakbicak@gmail.com