01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Alper Hasanoğlu Güzel Hayat de anima gezince insanlar Beden ve güzel Fatih Vücûd Her Türkmenoğlu [email protected] en bir gezi yazarıyım, ama Buzun süredir ilk defa hâlâ ge- zin diyesim yok. istediğim tek yerde şey, herkesin birbirine saygılı ol- duğu, gülümseyerek baktığı bir Türkiye’de yaşamak. yaralar sarı- lır, yangınların bile küllerinden ye- ni ormanlar yükselir. yeter ki ka- dınları vahşice öldüren caniler bir daha gün yüzü görmemek üze- re kapatılsın, tecavüzcüler cezala- rını alsın, kanunlar işlesin. yeter ki halkların arasına anlamsız sınırlar çizilmesin. daha birkaç ay evvel side’yi yaz- mıştım. seyahatimiz o kadar gü- zel geçmişti ki ağzım kulaklarımda dönmüştüm. kaçak binalar yıkıl- mış, tek tip tabelalarla özenilmiş, temizlenmiş bir side görmüştüm. o radan da manavgat’a geçmiştim. köylerde dolaşmıştım. bağlarda bahçelerde oturdum, anlattılar, an- lattım. Çaylar, ayranlar içtik. bere- ket, doğanın cömertliği, insanların güler yüzü beni benden almıştı. Şimdi manavgat’tan acayip bir haber okudum. kaç gündür uyu- yamıyorum, gözüm kapanınca da ÇİZEN: Özge Ekmekçioğlu kâbuslar görüyorum. benim do- laştığım yerler, tanıdığım insanlar, bambaşka bir zaman, birden bi- ugün kısa bir köşe yazısı sınırları için- re… de aynı ya da en azından benzer iki keli- Bme arasında kavramsal bir farklılık tanım- lamaya çalışacağım – tabii ki daha sonraki ya- zılarda tekrar tekrar bu konuya döneceğim. Bu Alkışı hak ettiler Bırak beni kelimeler beden ve vücûd. anatçılarımızın destekleri de başka bir yönleriyle tanıdığım Ali Püsküllüoğlu’nun ‘Türkçe Sözlük’ünde ‘be- kuzum Salkışları hak etti. En güze- için çok memnun oldum. den’ kelimesi, “canlı varlıkların maddi bölümü,” li, bunları içten, doğal, hiç bilin- Ama en çok Şahan Gökba- olarak tanımlanıyor. Eş anlamlı kelime karşılı- anavgat ilçesi, Değirmenli sin diye yapmamalarıydı. Ha- kar. Şimdi ben yıllarca o filmle- ğı olarak da vücut – Arapça vücûd kelimesinin MMahallesi’nde geçiyor olay. luk Levent mesela, kendini dün- re burun kıvırdım ya. “Bu kadar Türkçeleştirilmiş hali olarak – deniyor. Başka ta- Alevler, Yılmaz ailesinin kapıla- yayı iyileştirmeye, güzelleştirme- da avam olur mu kardeşim” fa- nımlar da var ama ben iki kelimeye yükleme- rına kadar dayanıyor. 47 yaşın- ye adamış bir adam. Nasıl sevi- lan dedim ya. Aslında Recep İve- yi deneyeceğim farklı kavramsal anlamlar nede- Hatice yılmaz daki Hasan Yılmaz’ı sabaha kar- yorum, nasıl devleşiyor gözüm- dik’lerin tamamını gizli gizli sey- niyle bu tanımla yetiniyorum. Yaşar Çağbayır’ın şı uyandırıyor. Hemen çocuklar- de her gün, anlatamam. Sanki rettiğimi itiraf ediyorum. Evde ‘Osmanlı Türkçe Sözlüğü’ünde ‘vücûd’ kelime- la, kimliklerle evi terk ediyorlar. on bin kişinin önünde konser ve- kimse yokken, yapılacak işlerim si için, “bulunma, var olma, var oluş, olma,” ta- 81 yaşındaki annesi Hatice Yıl- ren, dünyayı şarkılarıyla coştu- bitmişken, televizyonda yakala- nımları yapılıyor. Türkçe kelime karşılığı olarak Hasan yılmaz maz, üst katta yaşıyor. “Ana ça- ran o değilmiş gibi bir müteva- mışken… da beden deniyor. Diğer tanımları amacım ge- buk uyan” diye kapıya dayanı- zılık içinde hem de. Ya da De- Şahan, seni çok seviyorum. reği buraya almıyorum. Gördüğünüz gibi ke- yor. Hatice Ana’nın hareket kabi- kada kaldığı alana yetişince yere yığılı- met Akalın. Şarkısını sevmezsi- Marmaris’te komşu olduğumuz limeler eş anlamlı olarak da kullanılıyor ama liyeti biraz kısıtlı artık. Ev, engebeli ara- yorlar… niz, tarzını beğenmezsiniz, o ay- için çok mutluyum. Yaptıkların başka anlamları da var. Ve biz bu diğer anlam- zide. Zaten civar tarlalar onların. Ekiyor- Hatice Ana, o geceyi gözyaşlarıyla rı konu. Ben sosyal medyadan ta- burnumun direğini sızlatıyor. Ay- ları üzerinden iki farklı kavram tanımlamasına lar, biçiyorlar, hayvanlarını besliyorlar. anlatıyor. “Kuzum beni sırtından indir- kip ediyorum. Kamyonlar, sular, rıca müthiş yetenekli bir sinema- gitmeye çalışacağız. “Hadi ana, gidiyoruz” diyor Hasan. medi” diyor. Hasan öyle bir bakıyor ki ayranlar, konteynırlarla yaşıyor cı olduğunu düşünüyorum. “Bu Hermann Schmitz bir Alman filozof. Bence Yola düşüyorlar hep birlikte. Dağlık ölse de indirmezdi zaten, anlıyoruz du- son zamanlarda. Nasıl bir orga- adam Türk seyircisini iyice ceha- çok önemli eserler vermesine rağmen önceleri arazide, yukarı doğru yürüyorlar. Ha- rumu… Beni en çok etkileyen hikâye, Yıl- nizasyon kabiliyeti, hemen olay- lete sürüklüyor” gibi laflar etmiş pek dikkat çekmemiş ama Husserl’in fenomeno- san, annesini sırtına almış, gidiyorlar. maz ailesinin hikâyesi oldu. “Kuzum be- lara doğru tepkiyi verme, helal olabilirim. Senden çok özür dili- lojisine dayanarak, kendi adlandırmasıyla yeni- Bir yandan alevler yaklaşıyor. Sıcağı, ni sırtından indirmedi” lafı, nedense içi- olsun. Onu ve kocasını da bam- yorum. fenomenolojide vücûdun – bedenin değil – feno- isi, kokusu çoktan ulaşmış zaten. Hasan me yapıştı, kaldı. menolojisini tanımlamış. kan ter içinde, nefes nefese. Yol bitmek Sonra karşıma hep güzel örnekler, Yani ben burada Almancada semantik olarak bilmiyor, yangın yetişti yetişecek. Yürü- harika insanlar çıktı. Dışarıda görse- oldukça açık bir farkı olan iki terimin – Leib ve mek değil, koşmak gerekiyor hatta. Ha- niz, “Amma da ciks bu” diyebileceğimiz Körper – kavramsal ayrımını yapmaya çalışaca- tice Ana oğlu Hasan’ın canhıraş çaba- gençlerin neler yaptığına, biraz da ken- ğım. Türkçe beden ve Türkçeleşmiş Arapça bir sını görüyor. Ana yüreği, dayanamıyor. dimden utanarak baktım. Alevleri yardı- kelime olan vücûd terimlerini kullanarak. Körper “Atıver oğlum beni şuraya” diyor. lar, insanları ve hayvanları kurtardılar, eski Yunanca soma, Latince corpus ve İngilizce Hasan, “Ölürüm de seni bırakmam” geri planda itfaiye erlerine destek kuv- body kelimelerine karşılık geliyor. Eski Yunanca- diye bağırıyor. Kanının son damlasına vet oluşturdular. Hepsiyle çok gurur duy- da soma kelimesi özellikle Homeros tarafından kadar, ciğerlerine gelen son hava zer- dum, bu yangınların bizi birleştirme gü- ‘ceset’ karşılığı olarak kullanılıyor olsa da bunun Şahan Gökbakar demet akalın Haluk l event resinin gücüyle savaşıyor. Alevlerin ar- cü olabileceğine inandım. konumuzla bir ilgisi yok. Körper, corpus, body ya da beden belirli bir yüzeyi olan, et, kan, kemik, su ve diğer mad- ‘Bir Senaristin delerden oluşan ve Schmitz’e göre bulunduğu mekâna ve zamana bağlı olarak görece bir ger- Sezon Finali’ Orhun çekliğe sahip olarak tanımlanıyor. Leib, yani be- Atmış nim önerdiğim ‘vücûd’ kelimesiyse Schmitz ta- rafından bu şeyleştirilmiş halinden çıkartılıp da- ha nesnel bir geçekliğe kavuşuyor ve duygula- Ajanda rın, duyumsamaların, duygudurumun da işin içi- ne katıldığı, handiyse psikolojik bir kavrama dö- nüşüyor. Beni de, ‘klinik felsefe’ adı altında psikolojinin felsefesiyle cebelleşen biri olarak bu anlamda il- Gazhane’de gilendiriyor Schmitz’in yeni-fenomenoloji içinde vücûd – Leib – olarak tanımladığı kavram. açık hava Ruh ve beden ayrımının yapılmaya başlandığı konuşmaları çok eski zamanlardan beri ruha bedenin içinde bir yer aranıp duruyor. Zamanla karşılık olarak ‘HERKES İÇİN BİLİM’ benlik, zihin vb. birçok terimin önerildiği ruh, si- nir-bilimin pozitivist coşkusu içinde iyice fiziksel- lker Arslan’ın OKU stanbul Büyükşehir İyazdığı “Bir Se- leştirildi ve o ve onunla ilgili olan her şey bede- İBelediyesi’nin müze ha- naristin Sezon Fi- nimize dahil olan beyin adlı organın içine bo- line getirdiği Kadıköy’de- nali”, NotaBene yayınları eti- ca edildi. Platoncu ve kartezyen felsefeden mi- ki Gazhane’de etkinlikler ketiyle raflarda yerini aldı. ras kalan bu düalist düşünce modelleriyle olu- Arslan, kitabında bir baba, sürüyor. Dr. Derya Gür- TADINA şan ayrım hâlâ devam ediyor. Oysa bu düalist bir sevgili, bir senarist-yönet- ses Tarbuck moderatör- düşünce modelleri çerçevesinde yapılmak iste- BAK ker Kılıç - Beyin Cerrahisi. (Har- men, bir yoldaş ve bir politik lüğündeki Müze Gazhane Açık KATIL nen tanımlar vücûdun fenomenolojisini anlama- vard) Prof. Dr. Cemal Kafadar aktivist olarak insanın bu ülke- Hava Konuşmaları bugün baş- ya yeterli gelmiyor, Schmitz’in de ısrarla üzerin- - Tarih. (Boğaziçi) Prof. Dr. Be- de başına gelebilecek en “ola- lıyor. Ücretsiz yapılan etkinliğin de durduğu gibi. tül Tanbay - Matematik. (Mimar sı” şeylerin portresini çiziyor. İçli köfte ama başlığı ise “Anlamaktan Doğan Se- İlk büyük psikiyatrlardan biri olan Sinan Güzel Sanatlar) Prof. Dr. Ka- Okurları, popüler kültürün en vinç: Herkes İçin Bilim”. Konuşmalar zorlu alanlarından olan tele- Griesinger’in, “ruh hastalıkları beynin hastalık- an Ökten - Felsefe. Prof. Dr. Timuçin papaz erikli... 2 Ekim’e kadar her cumartesi yapıla- vizyon ve dizi sektöründen bir larıdır,” demesinden beri tam bir paradigma Oral - Psikiyatri. (İstanbul) Prof. Dr. cak. Ön programlar saat 20.00’de, senaristin dünyasıyla tanıştıran değişikliğine maruz kalmış olan psikiyatride, as- Feza Günergun - Bilim Tarihi. (Sa- laçatı’da bulunan Limon Köyiçi, konuşmalar ise 21.00’de başlaya- roman, “içeriden”, samimi ve lında son yıllarda sözünü ettiğim coşkulu sinir- bancı) Prof. Dr. Ali Alpar - Astrofi- AAlaçatı’nın en geniş iç mekânlı resto- kolay okunan üslubuyla güldü- cak. Program, katılımcılar ve konula- bilimciler de yavaş yavaş hayal kırıklığına uğra- zik. (Hacettepe) Prof. Dr. Emin Kansu ranlarından biri. Her yıl mönüsüne yeni lez- rürken düşündürüyor aynı za- rı ise şöyle: (Bahçeşehir) Prof. Dr. Tür- maya başladılar ve beynin içinde ruhu bir türlü - Onkoloji. zetler de katan Limon Köyiçi’nin bu seneki manda... bulamamış olmanın telaşına düştüler. Oysa Karl önerisi ise “papaz erikli içli köfte”. Öte yan- Jaspers, psikiyatrların bu ‘beyin mitolojisi’nden dan şef Eyüp Gül ve ekibi konuklara hem kurtulmaları gerektiğini ta 1913 yılında yayınla- Hazel, ‘mesaj bırak’ diyor dünya lezzetlerini hem de farklı geleneksel dinle dığı psikiyatri bitirme tezinde dile getirmişti. lezzetleri birleştirdiği yemekleri sunuyor. Pa- Şimdi ben bütün bu yazdıklarımın felsefi ola- ap müzik sahnesinin başarılı tem- üstlendi. Enerji dolu, paz erikli içli köftenin yanı sıra başlangıç- rak doğru bir akıl yürütmeye dayanıp dayan- Rsilcilerinden Hazel, yeni şarkı- ritmik beat’leriyle din- larda tütsülenmiş somon füme, ana yemek- madığını önce GS Üniversitesinde felsefe hoca- sı “mesaj bırak”ı Universal Music leyiciyi kendine çeken şarkının söz- lerde ise mor patates püresi ve trüf mantarı sı olan Necati Ilgıcıoğlu’na danışıp daha sonra Türkiye etiketiyle yayımladı. Sözle- leri de aynı etkiye sahip diyebiliriz. eşliğindeki deniz levreği diğer gastronomik sevgili İoanna Kuçuradi Hocamın karşısına çık- ri Hazel tarafından yazılan “mesaj Parçaya Onur Cabi yönetmenliğinde lezzetler... Tatlılarda ise Hindistan cevizi ka- mak için cesaret toplamaya çalışacağım. bırak”ın prodüktörlüğünü Da Poet çekilen bir video klip eşlik ediyor. buğunda Japon sütlacı ilgi çekiyor. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle