01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

5 14 Ağustos 2021 Cumartesi Ülkeler tekne değildir Kitap, yemek ve biraz da hayat bu yüzden batmazlar Ebru D. Dedeoğlu Ayşe Kulin’in otobiyografik kitap serisinin son kitabı Hazan fikir gibi geldi ama araya gündelik hayatın sıradanlığı ve okuyucusuyla buluştu. Kulin “Henüz aklım başındayken komik olaylar da karıştı... Sonuç: Hazan” diyor. Kulin’le yazarlık anılarımın bazılarını kayıt altına almak iyi bir son kitabını ve memleket meselelerini konuştuk. u Ülkemiz yanıyor. İçimiz yanıyor. Ruhumuz çöküyor. Şanlı bir Melih Cevdet Anday’ın dizelerinde anlattığı gibi “Bir ül- ke ruhça çökerek, yaşamaktan koparak batar”. Batıyor şo¨ valye hikâyesi: muyuz? Ülkeler tekne olmadıkları için batmazlar. Yalpalar ve sav- rulurlar. Fırtınalar, boralar atlatırlar. Biz de çok zor günler- den geçiyoruz. Tüm kurumlarımızın tahribatı bir yanda, ahlaki çöküş öte yanda, bir de yangınlar ve depremlerle sı- Yeşil nanmaktayız. Ne var ki ülkemiz düşman işgali altında de- ğil. Borç içindeki Osmanlı ekonomik, ahlaki ve sosyolojik nedenlerle batmaktayken ayrıca düşman işgali altındaydı. Evet dünya yüzüne kırk bin yılda bir gönderilen o dâhi bi- Şövalye ze nasip oldu ama onun davasına inanarak enkazdan millet yaratmayı başaranlar da bizim atalarımızdı. O büyük çökü- elt mi- şün altından kalkabilenlerin torunları, atalarından alacakla- Ktolojisi- rı ilhamla, bugünleri de atlatır. nin efsanevi u Cumhurbaşkanı’nın halka her durumda ve her ko- Camelot kra- şulda çay atmasını kimse yorumlayamıyor hatta anlam- lı, Kral Arthur mitosunun landıramıyor. Siz ne düşünüyorsunuz? bir parça- Etrafını sarmalayan akıllı danışmanlarından biri benden Başak Bıçak sı olan Yeşil daha sağlıklı bir açıklama getirebilir bu soruya ama şahsen Şövalye (The ben kötü bir niyeti olduğunu sanmıyorum. Bence çay po- Green Knight), geleneksel şövalye şetlerini halkın arasında onu sevenlere gül, sevmeyenlere hikâyelerine meydan okuyan bir yo- de taş olsun düşüncesiyle savuruyordur! rumla David Lowery filmografisine ek- u Otobiyografik kitap seriniz Veda ile başlıyor, Umut, leniyor. Bir Hayalet Hikâyesi (A Ghost Hayat, Hüzün ile devam ediyor Hayal ve Hazan ile son Story 2017) ile rüştünü ispat eden yö- buluyor. Hayal ile seriyi sonlandırmayı düşünürken ne- netmen, bu etkileyici kahramanlık ma- den Hazan? salıyla sinema tarihine yeni bir klasik Neden Hazan? Çünkü Hayal’den sonra altı kitap daha armağan ediyor. yazdım ki, Kanadı Kırık Kuşlar ve Her Yerde Kan Var ben- Sinema tarihi, ortaçağ şö- ce tarihe not düşen iki eserimdir ve nihayet geldim dayan- valyelerinin epik hikâyeleriyle dım ömrümün sınırına. Önemli bir ameliyata girmeden dolu ancak pek azı, David önce, masada kalma olasılığını da gözden geçiriyor, bir Lowery’nin hünerli elleriyle hayat muhasebesi yapıyorsunuz. Henüz aklım başınday- yaptığı gibi edebi metnin ruhu- ken yazarlık anılarımın bazılarını kayıt altına almak iyi bir nu, böylesi sanatsal bir hassa- fikir gibi geldi ama araya gündelik hayatın sıradanlığı ve siyetle yakalayabilecek kadar komik olaylar da karıştı... Sonuç, Hazan’dır! yetkin… 14. yüzyıl Kelt mitolojisinin u Hazan’ı okurken kâh güldüm kâh hüzünlendim. etkileyici romanslarından biri olan Sir Haksızlıkların karşısında bile nezaketinizi bozmadan Gawain ve Yeşil Şövalye öyküsünü si- haykırışlarınızı okudum. Dürüstçe, tarafsızca ve cesur- nemaya uyarlayan Lowery, kahraman- lık, cesaret, onur gibi katmanlardan ca. Özellikle 2008 yılında Frankfurt Fuarı’nda Türk Yı- Fotoğraf: Kurtuluş Arı oluşan bu ortaçağ fantezisini şiirsel bir lı kutlanırken davet edilmemeniz büyük ayıp. Hoş ha- biçemle sunuyor. Dev Patel’in canlan- yat herkese gerekli cevabı veriyor ancak sormak istiyo- dırdığı Sir Gawain’in kafasını alevler rum. Gördüğünüz zorbalığın nedeni neydi sizce? Neler latmak için yazılan Bir Varmış Bir Yokmuş başta olmak içinde gördüğümüz görkemli bir açılış- Onlarda yaş hissettiniz? üzere, tüm öykülerimde şiddet mağduru kadınlar vardır. la başlayan film, hemen ardından si- Tüm samimiyetimle söylüyorum, beni liste dışı bırakan Siyasi duruşumu ise hiç gizlemedim. Rahmetli Duygu nematografik olarak bir gövde göste- veya bırakanların kim olduklarını ve bunu niye yaptıkları- Asena’nın yazdıkları varken cesur sıfatını hak etmeyebili- takıntısı yok risine dönüşeceğinin sinyallerini ver- nı hiç araştırmadım. Elbette öğrenmem mümkündü. Bunu rim ama samimiyetimin arkasındayım. meye başlıyor. Filmin geneline sira- asla istemedim. Olan olmuştu, öğrenmem durumu değiş- u Pandemi döneminde eşinizle birlikte yaşadıkları- u “Ruh ve go¨nu¨l ikilisi hadlerini yet edecek kasvetli ve sisli bir atmos- tirmeyecekti. Türk yılına katılamamış olmama nasıl üzül- nız adeta günlük gibi. Ba- bilmeyi o¨gˆreniyorlar” diyorsunuz. ferde, Kral Arthur’un Noel gecesin- düğümü Hazan’da anlat- yıldım. Pandemi, Plaza, Pa- Neden? Bu da bize toplumun bir de Yuvarlak Masa Şövalyeleri’yle yap- tım. Sebebini ise zorbalık nik günlerinde eşinizle bir- retisi olamaz mı? Şahane, üre- tığı kutlamaya tanıklık ettiğimiz film, olarak değil, pek insani likte neler yaşadınız? Ve şu ten bir kadınsınız. Iris Apfel’a da Sir Gawain’in bir Noel oyunu vasıta- bir duygu olan kıskançlık bakınca tüm genellemelerin dışına an Urla’da PPP günleri de- sıyla Yeşil Şövalye’yle düelloya girme- olarak düşünüyorum, he- çıkan rengârenk ve çok başarılı bir vam ediyor mu? si ve böylelikle bir yıl sonraki rövanş pimiz insanız sonuçta! kadın go¨ rüyoruz. Yaş ilerledikçe Eve hapsolmuş ve hafta- için yolculuğa çıkması üzerinden şekil- Go¨ rünmez Kadın olmaya zorlanı- u Yazma yolculuğu- da sadece 3 saat açık hava iz- leniyor. Yeşil Şövalye’nin bulunduğu yor olamaz mıyız? nuzda yaşadığınız her niyle ödüllendirilmiş kişiler Yeşil Şapel’e doğru, daha ziyade içsel Benim sözünü ettiğim, bazı kül- olayı dürüstçe, cesurca, olarak sonuçta o evden aylar bir yolculuğa çıkan Sir Gawain, Da- türlerde kadınların sırf kadın ol- tarafsızca yazmışsınız. sonra ruhen ve bedenen ya- vid Lowery’nin metne sadık kalmak ko- dukları için görünmez olmaya zor- Bu dönemde artık cesur nusundaki zayıf isteği sebebiyle eklem- rasız ve tek parça halinde çı- lanmasından daha başka bir olgu. olmak kolay değil. Her lenen yeni maceralarla bir parça uza- kabilmek bence büyük bir Yaşlandığımızda kadınlar olarak yabiliyor. Ancak süre, Yeşil Şövalye’yi zaman sözünü sakınma- başarıydı. Evde iki televiz- görünmez olmaya zorlanmıyoruz, izleyenler için oldukça önemsiz, çün- yan, cesur bir kadın mı- yon bulunmasının bu başarı- sadece erkekler bizi görmez oluyor- kü tasvir ettiği dünya ve şiirsel üslubuy- sınız? ya katkısı yadsınamaz çünkü lar. Neyse ki bu durum sadece belli la seyircisinden çok şey bekleyen bu Buna bence siz karar ve- Engin pinpon topundan baş- Kulin: En önde Alev, tam arkasında ben ve ayakta coğrafyalarda geçerli. Bildiğim ka- filmin içinde zaman algısı yok olup gi- rin. Doksanlı yıllarda yaz- layarak golf, tenis, futbol ve hepimize 5 yıl emek veren, kişiliklerimizin ilk harcını darıyla Avrupalı erkekler kadınların diyor. dığım öykülerde dini ce- sutopuna dek, her boy topun karan biricik Leman Küce öğretmenimiz. yaşı konusunda bizimkiler kadar ta- Lowery, yolculuğu boyunca maatlerin elinde hayatı hareketini büyülenmiş gibi kıntılı değil. hırsızlarla, hayaletlerle, dev- kararan gençlerin ve kay- seyreder, bense dört erkek ço- u Hayat amacını her daim can- lerle karşılaşan ve her bir zor- bolan, izleri bulunamayan solcuların öykülerini korku- cuk anası olarak top görmeye ve toplara eşlik eden seslere lı tutmak insanı canlı kılıyor sanki. luğun üstesinden gelirken dö- suzca işledim (bkz. Geniş Zamanlar, Foto Sabah Resimle- hiç gelemem. Neyse ki tek ayrıştığımız nokta budur. Bilemiyorum çünkü hiçbir amacı nüşen bir gencin, mikro düzey- u Sizi okudukça yaşın ne kadar da önemsiz olduğunu ri), Türk/Kürt sorununa tarafsızca parmak basıp her iki olmadığı halde gayet mutlu ve çok de ahlaki ilkelerle mücadelesi- tarafın aşırı milliyetçileri tarafından lanetlendim, eşcinsel- bir kez daha anladım. Ruh ne olursa olsun kadın-erkek uzun yaşayan insanlar da tanıdım, ni, makroda ise insanın “doğa gözetmeden bedene inat asla yaşlanmıyor değil mi? lerin sokak ortasında öldürüldüğü yıl farkındalık yarat- topluma faydalı olmaktan mutlu- ve yeşille” olan ilişkisini kat- mak amacıyla Gizli Anların Yolcusu’nu yazdım, Bora’nın Aynen öyle. En ince ruhun bile bu konuda kafası hay- luk duyanlar da. Ne mutluluğun ne manlarına yerleştiren bu met- li kalın. Bu durum bazen acıklı sonuçlara varabilir ama bir Kitabı ile kırsaldaki aile içi cinsel istismarın üzerinde- de yaşam sevincinin tam bir tarifi ni modern bir yorumla uyar- ki örtüyü çektim. Romanlarımda cinselliği mırıl mırıl de- yandan da insana sunulan müthiş bir armağan olmalı ru- var. Kimileri kendilerine biçilen ha- larken dönemin görsel doku- hun genç kalması. Ne yazık ki ağaçlar gibi her bahar be- yatı, kimileri de kendi seçtikleri ha- ğil, yüksek sesle seslendirdim ki özellikle kadın cinselli- sunun filminin ihtişamına kat- yatı yaşıyor. Sanırım biz buna ka- ğini ayıp bellemişlere cinselliğin doğallığının altını çize- denlerimizi yeşertemiyoruz ama karşılığında ruhumuz kı sağlamasına da izin veri- der diyoruz. hep genç kalıyor. Buna da şükür! yim. Özellikle erkek şiddetine maruz kalan kadınları an- yor. Alabildiğine karanlık, sürreel to- nun baskın olduğu, yer yer rüya izleni- mi uyandıran manzaraların yer aldığı film, Andrew Droz Palermo’nun özenli görsel çalışmasıyla büyülenen bir ma- ERKEKTEN KARDELEN OLUR MU OLMAZ MI? sal halini alıyor. Yeşil, sarı ve gri ton- ların ağır bastığı renk paletine, Dani- u Eylül ayında 80. yaşınızı kutlayacaksı- mek bir başka gelişe nasip olsun, diyeyim. aynı sınava girdim, kazandım, ilkokuldan el Hart’ın mitsel dünyadan kopup ge- u Kardelen Ali’nin hikâyesi diğer Karde- lise sona burslu okudum. BÜ’yü de burs- nız. Bugünden geriye baktığınızda keşke len notalarının eşlik ettiği Yeşil Şöval- dediğiniz neler var? lenler gibi etkileyici, bir o kadar da şaşırtı- lu okudum, şimdi de burslu okuyor, cep ye, Dev Patel’in kusursuz performan- cı. Hikâyesini sizden dinleyelim mi? harçlığı için de çalışıyorum” dedi ve telefo- Çok şey var. Elime o fırsat verilmişken sı ve Sean Harris, Alicia Vikander, Jo- Almancamı unutmayıp Goethe’yi, Farsça 2018 yılında Şanghay’da bir edebi- nundaki resimleri gösterdi bana. Yıllar ön- yat festivaline davet edilmiştim. O sıra- ce Doğu ve Güneydoğu Anadolu köylerin- el Edgerton gibi isimlerin varlıklarıyla öğrenip Hafız’ı, Rusça öğrenip Tolstoy’u, Dostoyevski’yi kendi dillerinde okuyabil- da Şanghay’da yüksek lisans yapmak- de aileleriyle tanıştığım, öykülerini yaz- göz alıcı bir deneyime dönüşüyor. mek, üniversitede dinler tarihi okumak, ta olan bir Türk gencini bana mihman- dığım 26 kız çocuğunun grup halinde çe- Kuşkusuz Sir Gawain’in çık- resim yapmaya da vakit ayırmak ister- dar olarak verdiler. Aramızda konuşur- kilmiş resimleri vardı. Benim dokuz ve 12 tığı yiğitlik destanının zorlu dim. 70’li yıllarda Çiçek Çocukları sırt çan- ken Kardelenler’i benim yazdığımı öğre- yaşlarındayken tanıdığım kızların hepsi yanları, Yeşil Şövalye’nin gör- talarıyla Uzakdoğu yolculuklarına çıkar- nince çok heyecanlandı. Yetmedi, ben de bir meslek sahibi olmuşlar. sel ve işitsel sey- larken ben evli barklı, dört çocuklu, bit- bir Kardelenim, demez mi! Ali, ilk okuldan Kızların meslek edinmelerinin önünü ri için de belirle- mez tükenmez sorumlulukları olan bir lise sona kadar TED’de okumuş, Boğaziçi açan Atatürk’üme ve yoksul kız çocukları- yici bir durum. Puanım: genç kadındım. 19 yaşındayken yaptığım Üniversitesi’ni bitirmiş bir delikanlı. “Kar- nın okula erişmesini sağlayan ekibe, baş- Neticede karşınızda, çok kısa süren ilk evliliğim, gömleğin ilk delen bursu okula gitmeye gücü olmayan ta Türkân Saylan hocam olmak üzere bu- 8.5/10 ortaçağ şövalye ro- düğmesini yanlış iliklemekti de diyemiyo- yoksul ailelerin kız çocuklarına veriliyor” radan minnetlerimi sunmuş olayım. Çağ- mansının bir enkar- rum çünkü o evlilikten iki çok sevgili oğ- dedim, “sen Kardelen olamazsın!” daş eğitimle yetişen her genç için bu dün- nasyonu var. Ve tam lum, dördü kız biri de erkek beş şahane “Ben güneyde pamuk toplayan tarım iş- yada iş var ama gönül ister ki o iyi yetiş- da bu sebeple, sinemada görme fır- torunum var. 200 yıl yaşamak mümkün çisi bir ana-babanın oğluyum. Sizin Karde- miş gençler birikimlerini kendi vatanların- satı kaçırılmayacak bir başyapıt sizle- olmadığına göre, keşkelerimi gerçekleştir- lenleri yazdığınız yıl, ben de TED’in açtığı da değerlendirebilecek alan bulsunlar. ri bekliyor. [email protected] o¨gˆ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle