Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7777
26 Haziran 2021 Cumartesi
Fotoğraf: VEDAT ARIK
Alper
Hasanoğlu
de anima
Tek
Dostoyevski neden iyi
bir psikologdur?
isteğim
yola
çıkmaktı
Ege Soley, etiketlerle işi olmayan, sakin, güçlü bir kadın. İngiltere’de siyaset
Düşsem de
eğitiminin ardından her şeye sıfırdan, Paris’te bir çiçekçide çırak olarak başlıyor ve
değişimine adım atıyor. Deneyimlerini okurken hayata her an yeniden başlamanın kalkmayı öğrendim
da mümkün olduğunu hatırlatıyor... Ege ile buluştuk ve yeni kitabı “Başka”
üzerinden hayatı ve Paris yıllarını konuştuk.
u Paris’e gitme kararında kilit bir
noktada annen devreye giriyor ve
u Sakin, Yakın ve şimdi de Bu tarz bilge cümleler konu-
desteği ile hayatınız bir başka nokta-
Başka kitabın çıktı. Üçleme ta- şulurken çok büyük, içi doldu-
ya evriliyor…
mamlandı. Nedir Başka’nın hi- rulamamış, boş cümleler gibi
Hikâyenin içinde hem annem hem
kayesi? geliyor. Belki yaşım belki de in-
de babam var aslında. Gitme kararı-
Aslında Sakin’le başlayan yo- sanların kaçış noktaları nede-
mı ilk anneme söyledim. Sana üç ay ve-
lun buraya uzanacağını başta niyle diğer kitaplarımda da ol- riyorum ama önce babanla konuş de-
tahmin etmiyordum açıkçası. Sa- duğu gibi “Sen bunları nerden di. Babamın nedense beni anlamayaca-
ğını düşünerek ağlaya ağlaya bir mek-
kin ve sonrasında onun kız kar- biliyorsun ki?” tepkisi de alıyo-
ÇİZEN: Özge Ekmekçioğlu
tup yazdım. Hemen konuşmak için be-
deşi diye tanımladığı Yakın’dan rum. Kendi rengini tabii ki kay-
ni Bozcaada’ya çağırdı (gülüyor). Günü-
betmeden yaşamak mümkün.
sonra, sevgili editörüm Handan Kitap, yemek arihteki ilk psikolog ki için katlanılması çok zor, ha-
birlik Bozcaada’ya gittim ve karşılıklı ko-
Akdemir ile konuşup bu seriyi Evet dış etkenler, yaşadığımız benim” diyen Fried- pis cezasından bile daha ağır
ve biraz da
nuştuk. Gitmek istiyorum diyebildim ona
“Trich Wilhelm Nietzs- bir cezaydı bu. Ama aynı za-
ülke, ekonomik durumlar gibi
bir üçleme yapmamız gerektiğini
hayat
da sadece. Babam da “Git ama para
che dostu Peter Gast’a yazdı- manda suça bulaşmış insanla-
düşündük. Ancak ben aynı tarz- bir sürü negatif etken bizim gibi
vermem” dedi. İttire kaktıra üç aylığına ğı bir mektupta kendisinden bir rın, psikopat ve sosyopatların,
coğrafyada yaşayanlar için eks-
dan gitmektense hep içimin bir
Ebru D. Dedeoğlu
azıcık bir miktarda anlaştık. Benim yol- şey öğrendiği tek psikoloğun katillerin ve hırsızların içlerinde
yerlerinde olan Paris günlerimi, tra bir maliyet ve zorluk. Dola-
Dostoyevski olduğunu söyler. var olan kötülüğün yanında ay-
culuğum da aslında o gün başladı. Aile-
yısıyla bunu şımarıkça, kendine
orada aklımda hiç yokken bir çi-
Oysa Nietzsche filolog ve filo- nı zamanda ne kadar iyi yan-
min manevi desteği olmadan asla Paris’e
çekçi çırağı olarak çalışmaya başlayarak ken- güvenirsen yaparsın tadında asla söylemiyo-
zofken Dostoyevski de bir ya- larının olduğunu gözleme şan-
gidemezdim.
rum. Esas bu tarz sözler bana içi boş ve sami-
dime sıfırdan yepyeni bir hayat kurma dene-
zardır. sını buldu bu yıllarda. İyi ve kö-
u Tek kelime Fransızca bilmeden
yimlerimi anlatmak ve paylaşmak istedim. Ba- miyetsiz geliyor. Kendine güvenemeyip yapa-
Nietzsche’nin kendini bir tünün bir insanın ruhunda yan
gittiğin Paris, ev bulman ve çiçekçide
mamak da var hayatta, kendine hiç güvenme-
şımdan geçenlerin diğer kitaplarda olduğu gi-
psikolog olarak tanımlaması, yana ve iç içe olabileceğine,
işe başlaman… Hadi Paris günlerine
bi hem çok tanıdık hem de ilham verici olabi- yip burada bulmak da var hayatta ki benim bilinçdışını belki de en iyi ta- insan aklının suç işlemek, biri-
geri dönelim. Nasıldı?
olduğum gibi. İnsanın biraz daha kendini din- nımlayan filozof olmasıyla ilgi- ni öldürmek ya da başka suç-
leceğine çok inanıyordum çünkü. Çok kısa sü-
Paris elbette çok özel bir şehir oldu be-
liydi. Peki Dostoyevski’yi psiko- lar işlemek için nasıl da kendi-
rede aldığım tepkiler de gerçekten beni doğru- lemesi gerekiyor bence, bu hayatta gerçekten
nim için yıllar içinde. Kitapta da yazdı-
log olarak görmesinin nedeni sini ikna edebildiğine ve haklı
ne istediğini kendine daha çok sorması. Far-
lar nitelikte, çok mutluyum bu yüzden.
ğım gibi huyunu suyunu, iyi gününü, kö-
ne olabilir? Dostoyevski’nin ha- gerekçeler uydurabildiğine ta-
u Kitabın Bernard Shaw‘ın bir sözüyle kındalığımızı biraz yükseltip kendimize yön-
tü gününü bildiğiniz, hem sakladıkları-
yat hikâyesini bilmediğini var- nık oldu.
lendirdiğimizde ne istediğimizi çok daha ko-
başlıyor: “Hayat kendini bulmakla ilgili de-
nı hem göstermek istediklerini çok iyi ta-
saydığım için romanlarında- Hem bir psikiyatr hem de
ğil, kendini yaratmakla ilgilidir.” Kendini lay anlayabiliriz diye düşünüyorum.
nıdığınız, sizi anladığını düşündüğünüz,
ki kahramanlarının kişiliklerini, varoluş felsefesinin en önem-
u Peki hayatta öncelikli görevimiz kendi-
baştan nasıl yarattın? ne olursa olsun sizi hiç yalnız hissettir-
ruhlarının derinliklerindeki acı- li isimlerinden olan Karl
Çok inandığım bir söz bu gerçekten. Hepi- mizi, iç dünyamızı tanımak ve bunun üzeri- meyen iyi bir dost gibiydi Paris benim
ları anlatabilme ve hikâye bo- Jaspers’ın kendi hayatı boyun-
ne çalışmak mı? için. Haftanın üç günü sabah beş buçuk-
mizin içinde bir yerlerde aslında ortaya çıkma-
yunca insanların ruhsal deği- ca yaşadığı hastalıklardan ve
ta işbaşı yaptığım, akşamları nehir ke-
yı bekleyen bir insan, bir heves olduğuna ina- Kesinlikle. Ben de dahil olmak üzere çoğu-
şimlerini sezebilme ve kelimele- İkinci Dünya Savaşı sırasın-
narında oturup sadece geleni geçeni iz-
muzun kendini ne kadar tanıdığından şüphe- re dökebilme becerisi onu böy- da maruz kaldığı ölüm tehdit-
nıyorum, istisnasız olarak. Ben de galiba genç
leyerek bile çok mutlu olduğum, çok gü-
le düşünmeye itmişti. lerinden yola çıkarak geliştir-
yaşlarımdan beri hep bunun peşinden gittim. liyim. Şüpheli olmalıyız da. En yakın dostu-
zel dostluklar kazandığım, çok çalıştı- Ama hayatına baktığımız- diği “sınır durumlar” kavra-
nuz, aileniz sizi çok iyi tanıdığı-
İngiltere’de üniversite eğitimi al-
ğım, çok yorulduğum, küçücük bir par- da Dostoyevski’nin maruz kal- mı üzerinden düşündüğümüz-
dıktan sonra, İstanbul’da kalmak nı düşünüyor olabilir ama ger-
dığı travmaların, yaşadığı sür- de Dostoyevski’nin insanı ve
çası olabilmek için çok emek verdiğim ve
çekten sizi ne kadar tanıyor? Ya
istemediğimi çok iyi bilirken ha-
gün hayatı sırasında tanıştı- hayatı anlama becerisini daha
bunun karşılığında bana hep güzel yol-
yatta ne yapacağım hakkında da “Ben” kendimi ne kadar tanı-
ğı insanlarda yaptığı gözlemle- iyi değerlendirebiliriz. Karl Jas-
lar açan, güzel insanlarla tanıştıran bir
yorum? Elbette bu dünyaya ge-
en ufak bir fikrim yoktu. Tek is -
rin, yoksulluğun, sefaletin, yal- pers, bir insanın kendi varolu-
şehir oldu Paris. Beni bana benden daha
teğim vardı, yola çıkmak. Ama liyorsak ki neden geldiğimizi de
nızlığın acısını iliklerine kadar şunu en iyi belli sınır durumla-
iyi anlatan bu şehre her zaman çok mü-
bilmiyoruz ama (gülüyor) nihai
dünyayı dolaşmak, seyahat et-
hissetmesinin, onun zaten var rı yaşantıladığında hissedebile-
teşekkirim.
mek gibi bir istek değildi bu, bir amacımız mutlaka kendimizi ta-
olan büyük yazarlık yeteneği- ceğini söyler. Ağır hastalıklar,
u Peki sizi çiçekçi çırağı yapan, ye-
nımak olmalı. Niye burdayım,
yere gidip orada tutunabilmek ni besleyen yaşantılar olduğu- sevdiklerimizin kaybı, savaş bu
niden lise seviyesi bir eğitim almak
nu görürüz. sınır durumlardandır. Ama pa-
ve yeni bir hayat kurup kendi- neden bu dünyaya geldim ve bu
durumunda bırakan çiçekçilikten neler
Dostoyevski ilk romanı radoksal bir şekilde kendi varo-
hayattan ne istiyorum? Tüm yol-
mi en baştan tanımaya çalışmak.
öğrendiniz?
İnsancıklar’ı yazdığında hiç luşumuzun tam olarak farkına
Her şey bu istekle başladı. Sonra lara bu sorularla çıkılıyor, bun-
En basit tabiriyle hayatı öğretti.
beklemediği bir üne kavuşur. vardığımız tek an öldüğümüz
ların cevaplarını insan kendi-
da birkaç hafta içinde hiç Fran-
İstanbul’da herhangi bir yerde dört yıl
Sıradan kent insanının acıla- andır Jaspers’a göre.
sızca bilmeden Paris’te buldum ne gönül rahatlığıyla vermeden
çalışmak ile Paris’te dört yıl çiçekçilik
rını, mutsuzluklarını bu kadar Dostoyevski ölüm mangasının
de hiçbir şey tam olarak yerine
kendimi. Yola çıkmaya cesaret
yapmak çok farklı tahmin edersiniz hatta
gerçekçi bir dille anlatabilmesi karşısına geçmiş, ölmek üzere
edince hayat da insana yardımcı oluyor galiba, oturmuyor. İstemek, öncelikle kendini düşün-
kıyas kabul etmez. Çiçekçilik hiç bilmedi-
dönemin en önemli eleştirmeni olan biri olarak varoluşunu en
mek dışarıdan bakıldığında çok bencilce gö-
hep bunu gördüm ben. ğim bir dünya idi öncesinde. Hayatında
Belinski’nin dikkatini çekmiş ve derinden duyumsamış olmanın
u Cesaretin içinde barındırdığı büyük kor- züküyor olsa da nihai amaç bu olmalı. evine bir kez çiçek almış biri değildim.
onu edebiyat çevrelerinde bir- yanında, insanın sahip olduğu
u Başlangıç noktanda kendinden çok Bir anda başka bir dünyaya açıldım.
kuları açıklıkla yazman müthiş. Korkarak denbire en çok konuşulan ya- en trajik bilgi olan ölümlü oldu-
Doğa, çiçek, ağaç kültürü insanın bakı-
bazen de kendine bir şaşırarak nasıl devam memnun olmayan, seçimlerinde sürekli ku- zarlardan biri yapmıştı. Bu dö- ğumuz gerçeğini de deneyim-
şını çok başka noktaya taşıyor ve ufkunu nemde Dostoyevski sosyalistle- lemek zorunda kalmıştır. Bütün
sur bulan, biraz da güveni tam olarak otur-
edebildin?
genişletiyor. Baştan sona yeniden yaşa- re daha yakın duruyor ve çeşitli bu yüzleşmeler Dostoyevski’yi
Çok teşekkür ederim. Dediğiniz gibi ken- mamış ürkek bir kız okudum. Aslında o hal-
dergi ve gazetelerde çar karşıtı elbette nihilizme de götürebi-
mayı, çok çalışmayı, çok ayakta durma-
ler biz kadınların ortak derdi. Hepimizin ar-
dime çok şaşırdım bu yolculuk boyunca. Çok
yazılar yazıyordu. Devlet aley- lirdi ama o bu yaşantılarından
yı, şikâyet etmemeyi, pes etmemeyi, düş-
pes ettim, çok vazgeçtim. Kendimi çok aşa- ka planında çalışan kakanofiler. Başarı bas -
hine bir komploya karıştığı id- edebiyat tarihinin en büyük ro-
semde kalkmayı ama eninde sonunda
kısının yarattığı özgüvensizlik. Başarı senin
ğı gördüğüm, yapamayacağımı düşündü-
diasıyla sekiz arkadaşıyla bir- manlarını çıkardı.
en kıymetli şeyin iyi dostlar ve paylaşı-
ğüm, dilini konuşmadığım bir şehirde bir çi- için neyi ifade ediyor?
likte tutuklandı ve on ay hapis Edebiyatseverler arasında
lan güzel zamanlar olduğunu öğrendim.
Başarı konusunu düşünmek, üzerine çalış-
çekçi dükkânında çalışmaya girişmenin dün-
yattıktan sonra hiç beklenmedi- garip bir, “Tolstoy mu Dosto-
Daha iyi bir öğreti olabilir mi?
yanın en anlamsız fikri olduğuna çok kapıl - mak beni yoruyor aslında. Çoğumuzu da yo-
ği halde arkadaşlarıyla birlikte yevski mi?” kavgası vardır. Ki-
ruyor bence bunun için uğraşmak. Diğer bir
dım. Fakat bir şekilde sebat ettim galiba. Bel-
ölüm cezasına çarptırıldı. mileri Tolstoycu, kimileri Dosto-
ki de tamamen kendi insiyatifim ve isteğim - yandan da başarıdan ne anladığımızı düşün- Yıl 1849’du ve Dostoyevs- yevskicidir. Oysa öyle bir kar-
müyoruz. Başarı çok para, iyi bir iş, iyi bir u Bozcaada de- ki henüz 28 yaşındaydı. Kurşu- şılaştırma yapmak tam anla-
le kurduğum için oradaki hayatı, en çok ken-
na dizilerek idam edilecekler- mıyla elmalar ile armutları bir-
mişken aklıma otomatik ola-
dime borçlu hissediyordum. Dört yılın sonun- kartvizit, havalı bir araba, yakışıklı koca,
di. Beyaz idam giysileri üzerle- birine karıştırmak gibidir. Çün-
ağlamayan çocuklar, iyi bir ev mi? Bun- rak şarap geliyor. Hayat gustosu
da İstanbul’a kendi çiçekçisini açmak üzere
rine giydirildi ve o günlerde St. kü Tolstoy olgularla uğraşırken
dönen insana baktığımda da ne mutlu bana ki lara sahip olduğumuzda başarmış mı yüksek bir ailede büyümüşsün. Yemek
Petersburg’ta ölüm cezalarının Dostoyevski insan ruhunun ka-
oluyoruz? Herkesin kıstası farklı, el-
bunu yapabildiğimi görebiliyorum. ve şarap ne ifade ediyor sana?
uygulandığı meydana getiril- ranlıklarını araştırmanın peşin-
u Hayat inişlerle ve çıkışlarla dolu. Hepi- bette tüm bakış açılarına saygı duyu- Hepsiyle çok iyi aram (gülüyor). Paris’te
diler. Üçüncü sıradaydı, arka- dedir. O, her öyküsünde, her
yorum. Ama benim nazarımda başa-
miz birçok iniş yaşıyoruz. Çoğu zaman da başladım aslında yemek yapmaya, sonra za-
daşlarından ilki idam manga- romanında ruhun bir başka ya-
rengimizi kaybediyoruz. Özellikle yaşadığı- rı pek de bu değil. Ben istediklerimi
man içinde istediğim ne varsa trafiği bulup,
sının karşısına geçtiğinde çarın rasını deşmeye çalışır. Ve bunu
yapmış, istediğim yolda yürümüş ve
mız bu günlerde. Kendi rengini bulup kay-
öğrenip yapar oldum. Hatta Paris’te o ka- habercisi hızla meydana girdi, da başarır.
betmeden yola devam etmek mümkün diyor- kararlarımın arkasında durabilmişsem
lın Fransız biberleriyle biber dolmaları bile atından atladı ve ölüm cezala- İçinde bulunduğumuz 2021,
başarılıyım, bu bana yeter. rının affedildiğini idam manga- Dostoyevski’nin 200. doğum yı-
sun. Peki nasıl?
yapardım. Benim için dünyadaki bütün
sının komutanına bildirdi. lı olması dolayısıyla bence çok
yemekler bir yana, biber dolması
Dostoyevski dört yıl hapis ve önemli bir yıl. Bu yazı vesile-
bir yana çünkü!
ardından dört yıl sürecek sür- siyle daha önceden duyurdu-
gün cezasına çarptırılmıştı. Ha- ğum Dostoyevski kahramanları-
u Üçlemede aşka dair özel bir kendi isteğimle hiç eklemedim dim. Aslında çok seviyorum hatta
pis cezası sırasında bir başka nı inceleme ve kahramanlarının
yazı görmedim. Aşk hakkında ka- duygusal ya da romantik ilişkiler o kadar seviyorum ki aşkla, ilişki-
mahkûma zincirlenmiş olarak psikodinamiğini anlama çaba-
lem oynatmayı sevmiyorsun san- konularını. Başka bir yöne gide- lerle ilgili bambaşka bir kitap ya-
yaşamak zorundaydı. Bir yazar mın devam edeceğini ve bunu
ki. Ne dersin? cekti çünkü. Ben Başka’nın yolu- zarım gibi geliyor. Belki de bir ro-
olarak yalnızlığa çokça ihtiyaç da belli bir program dahilin-
Açıkçası Başka’ya tamamen nun ve dilinin farklı olmasını iste- man hatta. Kim bilir?
duyan ve ayrıca içe dönük bir de gerçekleştireceğimi buradan
kişiliğe sahip olan Dostoyevs- tekrar anımsatmak isterim.