02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 Kasım 2020 Cumartesi 7 Farz et ki bardak boşaldı, doldururum Kendi yazıp oynadığı tek kişilik gösterisi Aşk ve Komedi 8 yıldır sahnede. Hayatla Geçinmeyi Seçtim kitabında da kendini umutsuz ve çaresiz hissedenlere, ilişkilerinde sendeleyenlere çıkış yollarını gösteriyor. Şahane, yaşsız ve kompleksiz, anlamlı ve capcanlı bakıyor. Nilgün Belgün’le koyu bir sohbete daldık... Kitap, yemek ve biraz da hayat Ebru D. Dedeoğlu u Bir Polyanna değilim belki ama mutsuzluğu sevmiyorum diyorsunuz. Bu kadar realist düşünürken sürekli mutlu olma hali yorucu değil mi? Sürekli mutlu olma hali derken bu benim size sürekli mutlu tarafımı göstermemle ilgili. Kendi içimde, işimle ilgili, zaman zaman da hayatla ilgili çok mutsuzluklarım oluyor. Bunu size neden göstereyim? Genelde mutlu tarafımı görüyorsunuz ama depresif, mutsuz bir kadın da değilim. Mutluluğa yatkın bir karakterim var. Bundan dolayı da bardağın dolu tarafını görürüm. Farz et ki bardak boşaldı doldururum. Bu benim elimde. Mutluluk bir seçimdir. Benim seçimim mutluluk. u Çözüm odaklı mısınız? Tabii tabii. Çözüm odaklıyım. Benim için sağlık sorununun ve ölümün dışında hayatta her şeyin bir çözümü vardır. Aşkın da ilişkinin de çözümü vardır. Nitekim çözmüşüm. Mutsuz olduğum yerde asla durmam. Neresi olursa olsun. Beni mutsuz eden insandan, ortamdan anında konuşmadan giderim. En büyük özelliğim budur. Karşı tarafla konuşmam, görüşmem, kavga etmem ama giderim. Acayip akıllı, güçlü bir kadınsınız. Ve sanki kendinize bir rol biçmiş ve onu oynuyorsunuz. Gerçek Nilgün göründüğü mü yoksa bir o kadar daha derin mi? Acı verici olsa da kendinizle yüzleştiğiniz dönemler oldu mu? Olmaz mı hayatım. Ben de bir insanım. Ama nasıl görünüyorsam da öyleyim. Mutsuz olduğum yere asla gitmem. İstiyorsam da koşa koşa giderim. Sahnede de öyleyim. O nedenle de Aşk ve Komedi adlı gösterim 8. yılına girdi ve hâlâ oynuyorum. İnsanlar sahnede samimi, sahici insan görmek istiyorlar. Kendi hayatımı olduğu gibi anlatıyorum. Yalanımın dolanımın olması da mümkün değil yaşamışlığım var, ispatlarım her yerde. Cumhuriyet kadınıyım u Gösterinizde, sosyal medyada bu sahiciliğiniz çok belli. İnsanlar da sizde bunu çok seviyorlar. Evet, herkes öyle diyor. Ayrımcılığı sevmem. Kutuplaşmayı sevmiyorum. Çok açık. Kutuplaşmak ve ayrışmak insanları mutsuz ediyor. Benim her partiden dostlarım vardır, görüşürüm, konuşurum. Bunu da saklamam. Saklanacak bir durumum yok. Bu dostluklarımı karşıt görüşleri için bozmam. O onun görüşüdür. Onu bağlar beni bağlamaz. Benim bir duruşum bir dünya görüşüm var. Ben bir Cumhuriyet kadınıyım. Bunu her yerde söylüyorum. Oyunumun içinde de Atatürk sayesinde sizin karşınızdayım, Atatürk’ün ilkelerine sıkı sıkı sarılın diyorum. Bunu kimse söylemedi bugüne kadar. Bunu aslanlar gibi söylüyorum. Benim ne tarafa baktığım çok belli ama bu benim dostlarımla yaptığım işlerle bağdaştırılmamalı. Kimseye hesap vermem, hiçbir konuda. Anlatabildim mi? Onun için her yere yüzüm ak alnım ak giderim. Herkes tarafından da sevilirim. Kaypak değilim. Ne olduğum belli. Kavgayı sevmiyorum. Mutlu olmayı seviyorum. Ülkemin de mutlu olmasını istiyorum. Büyük aşk 40 yaşında u Nilgün Belgün’ün ruhunda esas değişim kaç yaşlarında başladı? 40 yaşında. Büyük aşkımı 40 yaşında yaşadım, 10 sene sürdü ve çok doğru bir ilişki yaşadığımı düşünüyorum. Ne istediğimi biliyordum karşımdaki de yaşına göre olgundu. Çok örtüştük ve 10 yılımız büyük bir aşkla geçti. Aptal genç kız şımarıklığı olmadan, illa benim dediğim olacak demeden, karşı tarafla empati yaparak, daha kaprissiz, daha aşka, sevgiye bağlı kalarak, aşkın önemini anlayarak bir insanı sevmenin ve de sevilmenin ne kadar önemli bir duygu olduğunu anlayarak yaşadığım 40’lı yaşlar çok güzeldi. Flörtöz olmak zararlı değil Testlerim meşhurdur u İnsanlara kolay güvenir misiniz yoksa ufak tefek testleriniz mi var? İnsanlara birdenbire asla güvenmem. Bayağı testten geçiririm. Benim testlerim meşhurdur. Bazılarını bilerek yaparım, karşı taraf da hisseder bunu. Bazılarını da hiç hissettirmeden yaparım. Eğer karşımdaki yanlışsa mutlaka bir yerden yakalarım. Yanlış insan sevmiyorum. Diyeceksin ki sana göre yanlış ona göre doğru. Madem ki ben arkadaşlık edicem benim doğrularıma birileri uymalı. Çok zıtsa ilişkiyi yürütemem. Hakkaniyetli olduğumu düşünüyorum. Anlayışlıyımdır. Yalanı affetmem. Çünkü ufak bir yalan ilerde daha büyük yalanları doğurur. İyi kalpli insan severim. Birinci şartım da budur. Ertesi gün kadın mı gelecek? u Herkes sizi bir eliniz yağda bir eliniz balda, pırlantalar içinde yaşıyor sanıyor. Yok öyle değilim. Armağan Çağlayan’ın programında da o da benim pırlantalar içinde falan yüzdüğümü zannetmiş öyle değilim. Bak hiçbir şey takmam. Tabii ki bir şeylerim var onlar evde durur. Meraklı değilim takıya. Ben hayata başka bir pencereden bakıyorum. Evimde kendi işimi kendim yaparım. Haftada bir temizlikçi kadın gelir. Kadın gelmeden önce temizlik yaparım. Meşhur sevgilim temizlik yaptığımı gördüğünde derdi ki ertesi gün kadın mı gelecek? Evet, nereden anladın derdim. Eee temizliğe başlamışsıın derdi (gülüyor). Aman ev kirli görünmesin diye evi temizliyormuşum. Öyle bir yapım var. Çok enteresan. (kahkaha) Ünlü gibi yaşamıyorum. Elimde torbam alışverişimi yapıyorum. İnsanlarla sıcacık bire bir iletişim kurmak ruhuma Eşim aldattığı zaman her şeyi bildiğim halde "Hayır, aldatmadım" diyerek yalan söyledi. Doğruyu söyleseydi affederdim. Kendi kendime dedim ki: Nilgün şimdi bu yalanı affedersen yalanın daha büyüğünü ilerde yaşayacaksın onun için baştan kes. Flörtöz olmak güzel bir şey. Zararlı değil. Ben flörtözüm. Flörtözlük nedir dersen karşımdaki erkekle içten gelerek konuşuyorum, iltifat ediyorum, ne kadar yakışıklısın diyorum hiç yüksünmem. Herkes bana güzelsin diyor onların da hakkı var. Ben de onlara hoş sözler ediyorum. 40’ı yaşlar her şeyi daha net görmeye başladığımız, gerçek arkadaşlıklar, gerçek dostluklar ve gerçek aşkı yaşadığımız zamanlar. Ama 55’ten sonra her şeyi çok daha net görüp anlıyorsun ve karar veriyorsun. Prensiplerin de çok net oluyor. Aşka yine güzel bakıyorsun ama benim 55’imde dünya o kadar çok değişti ki bu nedenle artık hayata sadece aşk gözüyle bakamıyorum. çok iyi geliyor. u Üzüntülerinizle nasıl başa çıkıyorsunuz? Güzel soru. Nasıl başa çıkıyorum? Kendi başıma başa çıkıyorum. Seninle konuşarak ancak üzüntümü paylaşırım ama çözüm üretemem. Neden? Sen ben değilsin ki. Kendi kimliğimle sıkıntıyı yaşıyorum, sen kendi kimliğinle yol göstereceksin. Mutlu olmak için kendi kimliğimle çözüm yolumu bulmalıyım. Yoksa olmaz. Herkesin farklıdır hayat düşünceleri. Ayrılıklarımda da kimseyle evliliğimi tartışmam. Her şeyi kendim çözerim. Çünkü o evliliği ben yaşıyorum karşı taraf ne bilsin. Tabii ki benim iyiliğim için tavsiyeler verilir ama ben çözmeliyim. Evimde yalnız kalırım, bazen 2 gün bazen de 3 gün, konusuna göre, düşünürüm, müzik dinlerim ve de çözümü bulurum, hayata dönerim. Siz hep benim hayata döndüğüm zamana rastlıyorsunuz. Kızlarımla bile üzüntümü paylaşmam. Caniko biraz kaldıralım u Şahane güzel görünüyorsunuz. Anlamlı ve capcanlı bakıyorsunuz. Yaşsız ve kompleksiz bir kadın olmayı nasıl başardınız? Ufak tüyolar alabilir miyiz En büyük tüyoları vereyim. Aynaya günde bir kere bakarım. Aynayla hiç ilgim yok. Burnum bile yapma değil. Bak kemikli bir burnum var ki hocam Yıldız Kenter kalkık burna çok meraklıydı. Caniko biraz kaldıralım demişti bana (gülüyor). Ama dinlemedim yüzümün bir manası var, onu bozmak istemiyorum. İkincisi güzellik delisi bir kadın değilim, yani güzellikten daha önemli vasıfların olduğuna inanan biriyim. Aslında güzellik nedir biliyor musun? Bir konuşma, bir bakış, bir gülüş. Güzellik bunlardan olduğu zaman evet, ben güzel duruyorum. Suratsız, sfenks gibi duran bir kadın olsam güzel durmam. Bir kadını çekici ve seksi yapan duruşudur, tavrıdır, bakışıdır, tarzıdır, gülüşüdür, konuşmasıdır. Bir bütündür benim için güzellik. Ben böyle baktığım için hayata size böyle gözüküyorum. Soframdakiler SEVDİKLERİM u Paylaşımlarınızdan şahane dost sofralarınızı görüyoruz. Kimler sofranızı paylaşıyor? Soframdakiler en sevdiğim insanlar. Zaten toplasan 10 kişilik bir dost grubum var. 10 kişinin içinde gider gelirim. Tanımadıklarımla sohbet etmekten pek hoşlanmıyorum. Yeni insan tanımayı çok sevmem. Alışkanlıklarıma bağlıyım. Dostlarım da eski dostlarım zaten. Onlarla birlikte yemeğe gitmeyi severim. Hayatımda en çok sevdiğim şey dost sofraları, sohbet, yemek, biraz gıybet. Benim eğlencem bu. u En güzel hangi yemeği yaparsınız? Çok güzel etli yaprak dolması yaparım. Babaannemden öğrendiğim şahane domatesli pilavı yaparım. Diğer yemekleri de Ardanın Mutfağı’na bakıp bakıp yapıyorum. (Kahkahalar) beceriksizlere Âşık olunur u Aşkın yolu mideden geçer mi? Güzel yemek yapan bir erkek sizin kalbinize girmeyi başarır mı? Yok ya hiç ilgisi yok. O eskidendi. Şimdiki erkekler o kadar fit ki onlar da yediklerine dikkat ediyor. Herkes başka yerde. Aşk ruhtan geçiyor. O zaman yemek yapmayı bilmeyen insanların hiç âşık olmaması gerekirdi bilakis daha çok da beceriksizlere âşık olunur. Bunu unutma! Babaannemin Tarifiyle Cacıki Uyduruk tarifi var. Yoğurdu iyice çırpıyorsun. Salatalıkları asla rende yapmıyorsun. Parça parça minik halde doğruyorsun. Sarmısakları da minik minik aynı şekilde doğruyorsun. Bolca dereotlarını da ekliyorsun. Hepsini karıştırdıktan sonra asla cambul cumbul sulu değil, sadece yoğurt da değil orta bir kıvama getiriyorsun. İçine birkaç tane buz ekleyip, üzerine zeytinyağ damlatılarak servis edilir. Bu harika bir cacıktır. Filtre kullanmam sokakta gören tanır Instagramda filtre asla kullanmam. O nedenle beni sokakta çok rahat tanırlar. Ne görüyorlarsa oyum ben. Güzellik, zayıflık iddiasıyla yaşayan biri hiç olmadım. Mutluluk üzerine yaşıyorum. Yediğim zaman mutlu oluyorsam kimse alamaz benden yerim. Ama yiyip de çöp tenekesi gibi hapur hupur sabahtan akşama yemem. Bu saatten sonra bir erkekle aynı evi paylaşmam Çok açık söylüyorum bu saatten sonra bir erkekle aynı evi paylaşmam. Gerçek aşkı da yaşayacaksam mutlaka onun evi, hayatı olmalı. Böyle bir yaştayım. Artık kendimi daha çok seven, kendimle baş başa kalmaktan çok mutlu olduğum bir dönemdeyim. Yalnızlığın lüksünü yaşadıktan sonra bir daha evlilik hayatına dönmem. Kenan İmirzalıoğlu seni alıyorsa hiç kaçırma Babam ikide bir bana evlensene diyordu. Bir bayram günü uzun zamandır evlenmedim ya, (gülüyor) yaşıyordu o zaman, Allah rahmet eylesin. Dedi ki kızım evlenmeyecek misin hâlâ ? Artık burama geldi. Evlenicem baba dedim. Kimle kızım dedi? Kenan İmirzalıoğlu ile dedim. Çok da severim Kenan’ı. Babam durdu çatalı bıraktı “Haa o seni alıyorsa hiç kaçırma dedi (kahkaha atıyor).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle