Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
(Türk dilli Fransız”) der-
ler. Kendimden yaşlı şair-
lerle, kuşaktaşlarımla ne-
Özdemir İnce’nin yayımlanmamış bir şiiri
den ecnebilerle olduğu gi-
bi yakınlık kurmadım, kur-
“Çok uzun yıllardır şiir kitaplarım bir tek tema (izlek) odağında
mak istemedim. Çünkü
1
ve ekseninde yazılır. Son iki kitabımın teması kutsal ve dünyevi
senden yaşlılar eşitliği ka-
bütün iktidar güçlerine başkaldırı idi. Yazmayı tasarladığım son
bul etmezler ustalık taslar-
kitap bir “veda” senfonisinin adagio bölümü olacaktı. Bu nedenle
lar, kuşaktaşlar da kaplum-
2
adını “Yolluk” koymuştum. Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde görkemli bağalaşıp kıskanırlar.
bir biçimde yapılan “Büyük Adalet Yürüyüşü” veda senfonisi ile
‘AKP YASAYA GÖRE
birleşerek kitabın temasına el koydu. Hiç âdetim olmadığı halde
MEŞRUDUR AMA
EYLEMLERİYLE GAYRİ
“Büyük Adalet Yürüyüşü”nün anlamına duyduğum büyük saygının
MEŞRUDUR!’
ifadesi olarak ilk şiiri siteme koymuştum. Kutlamak için!..”
n “Meşru” ve “gay-
ri meşru”nun tarihsel ve
geleneksel damardan ge-
len anlamının AKP kul-
‘BÜYÜK ADALET
lanımındaki yerine işaret
ettiğiniz “Meşru ve Gay-
rimeşru” (23 Mart 2016)
YÜRÜYÜŞÜ’ ÜLKER İNCE
başlıklı yazınızda, anaya-
I.
sa ve yasalara “uygun”
Bu yıl iyi durumda asma, kahve masasının üzerinde,/ altında su deposu, olanın “yasal” ve “meşru” olduğuna ilişkin söylemin her zaman doğru ol-
madığını vurguluyorsunuz.
bazen suyun şırıltısı duyulur - Değirmendere’nin Toros yarıklarında, kör
Çok basit! Bir şey bir şeye göre meşru ya da gayri meşrudur. Ülkemiz-
İbram denen dedemle odun atardık katran ocağına-/
de mihenk taşı anayasanın ilk dört maddesi ile 174. maddesidir. AKP yasaya
bu yıl iyi olacak asma, yeşil yapraklar tozlu değil,/ iyi bakmış bahçıvan,
göre meşrudur ama eylemleriyle gayrımeşrudur. Bu nedenle Anayasa Mah-
göztaşıyla sulamış/ yirmi yıl önce diktiğim kökü -,
kemesi tarafından kapatılmış ve karar para cezasına çevrilmiştir.
Görebilir miyim büyüdüğünü/ acaba, yapraklarından sarma yaptırabilir
miyim,/ birkaç salkım üzüm yiyebilir miyim ölmeden? ‘TÜRKİYE’DE TÜRKLÜK ÜST KİMLİKTİR’
n Gerek yazılarınızda gerek kitaplarınızda sayısız kez ortaya koyduğu-
Dallar aşağıya sarkıyor talvardan/ dalların arasından karşıdaki dağa
nuz “Türkiye Edebiyatı, Türkçe Edebiyat, Türkçe Şiir” gibi tanımlamaları
döşenen zeytin ağaçları çımgışıyor,/ bu yıl iyi üzüm verecek asma/ göz
kullanmanın edebiyatın dille ilişkisinin reddi anlamına geldiğine; Türkiye
kalmasın diye komşulara da vereceğim usulune göre/ ama sakın kurban
Cumhuriyeti’nin vatandaşlık numarasına sahip birini Türkiyeli olarak ta-
bayramında et getirmesinler,/ el öpme cerrine çıkmasa çocuklar.
nımlamanın hem dil bilincinden hem de ulusal bilinçten yoksunluğun gös-
Bunlar benim seksen merdivenine ayak bastığım/ gaddar bir yaz
tergesi olduğuna ilişkin eleştirel yazılarınız Dört İşlem’de de yer alıyor.
sabahında söylediğim hikmetsiz sözler...
Ülkemizde sizce var mı bu konuda herhangi bir gelişme, ilerleme (!)?
Kürtçülerin ve “Yetmez ama evet”çilerin zırvalaması. Türkiye’de Türklük
[“Her şey boş, bomboş!” diyor Vaiz./ Ne kazancı var insanın/ Güneşin
üst kimliktir. Kürtlük, Lazlık, Boşnaklık vb. alt kimliktir. Bilim ve uluslara-
altında harcadığı onca emekte?/ Kuşaklar gelir, kuşaklar geçer,/ Ama
rası yasalar böyle diyor.
dünya sonsuza dek kalır./ Güneş doğar, güneş batar,/ hep doğduğu
Edebiyat yapıtları hangi dille yazılıyorsa o dilin devletinin dilinin yapı-
yere koşar./ Rüzgar güneye gider, kuzeye döner,/ Döne döne eserek
tıdır. Bilimsel olarak ırk diye bir şey yoktur. Eşek ve at ayrı hayvanlardır:
aynı yolu izler./ Bütün ırmaklar denize akar,/ Yine de deniz dolmaz./
Eşek anırır, at kişner. Anıran eşek istediği kadar “Ben eşek değil atım” de-
3
Irmaklar hep çıktıkları yere döner.”]
sin eşek eşektir.
Sanki mutluluğumu bozmaya kararlı Vaiz/ pişmiş aşa su katmaya
n Özdemir abi, Alain Bosquet ve Yaşar Kemal’i “Bir Büyük Buluşma:
niyetli./ “Rüzgarı avuçlayamazsın!” derdi bana gençliğimde,/ ben Yaşar Kemal Kendini Anlatıyor” (24 Mart 2015) başlıklı yazınızda o ka-
dar dolu dolu yazıyorsunuz ki burada da anmamak söyleşiyi eksik bırak-
de “İşte bak avuçluyorum rüzgarı!” derdim/ ve yakalardım rüzgarı
mak olacaktır.
kuyruğundan/ beni alıp götürse de sürükleyerek yanında,/ dizlerim
Birbirlerinde ve sizde yarattıkları esine ilişkin burada da ne söylersiniz?
parçalanırdı taşlara kayalara çarpa çarpa.
İkisi de büyük insan ve büyük yazardı. İkisinde de kıskançlık yoktu. İki-
Bir an bile pişman olmadım ters gidişimden.
si de bir bakıma bana benziyorlardı. Sevgi böyledir işte başkalarında bulup
Bu sayede neler gördüm, kendimden başka,/ rüzgarın sırtında, elimde
sevdiğin şey “sensin”. Alain, Yaşar Kemal’in ödül alması için hep Nobel jü-
örgüsüz yelesi,/ bel oyuğu kalçalarımın altında,/ ürküterek yanından
risine baskı yaptı.
geçtik tokuşan geyiklerin. n Ya Türk şiiri için tekrar tekrar ne der Özdemir İnce?
Türk şiiri, birkaç istisna (Nâzım Hikmet, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Melih
Bu yıl çalışkandır asma, fısıldadığını duyacağım kulağıma,/ “İçin
Cevdet Anday, Behçet Necatigil) dışında yerel ve bölgesel bir şiirdir. Futbol-
sakın koflaşmasın/ burun deliklerini ve kulaklarını temiz tut/
dan örnek verecek olursak Avrupa Şampiyon Kulüpler Şampiyonası’na davet
mantarlanmasınlar, kireçlenmesinler/ tortusuz sesler ve kokular için,/
edilmez. Ben her zaman davet edildim.
çapaklanmasın gözlerin/ dikkat et düşmesin gözkapakların,/ fazla tuz
Şiiri bir hayal kırıklığı ya da doymamışlıktan dolayı bırakmadım. Yürüdü-
atma yemeklere!”
ğüm yol bitti. Zaten bunu uzun uzadıya anlattım, yazdım.
Bunları Ülker de söyler bana yıllardır,/ asmanın ikiz kardeşidir Ülker.
‘ŞİİR YAZMAYI SÜRDÜRSEM ‘PATİNAJ’ YAPACAKTIM.
Güneşin altında yeni bir şey yok, Vaiz’e kalırsa,/ ama güneş de
BEN BİR YAMYAMIM, HER ŞEYİ BİTİRİRİM! O CESARETİ
yeni değil, güneş de,/ kestane patlamalarını saymazsak,/ manyetik
VE TARZINI BULURSAM İNTİHAR EDERİM!’
rüzgarları hesaba katmazsak...
n Gazetemizde kısa süre önce yayımlanan “Bir Veda İçin Adagio” baş-
lıklı yazınızda da “ısrarla” diyeceğim şöyle yazıyorsunuz: “Şiir yazma-
Uzayda dolaşan sesler ve benim asmanın fısıltıları:/ “‘Büyük Adalet
ya 1950 yılında başladım ve son şiir kitabım Gençler İçin 50 Turfanda
Yürüşü’ başlayabilir” diyor bana.
Miir’in yazılması 10 Şubat 2019 günü tamamlandı ve böylece şiir yazma
Özdemir İnce (8 Temmuz 2017)
‘misyon’um da sona erdi. Neredeyse 70 yıl şiirle boğuştum. Ancak bir ara
(1971-1977), bir süre, yazmayı durdurdum.”
1
Kara Delikte Bir Yolculuk & Tersine ya da Sapkın Ayetler (Kaynak
Şimdi şiirle resmen vedalaşmanın zamanı ve sırası geldi. Hiçbir şiir kita-
Yayınları, 2014); Opera Kahkahası (Ve Yayınevi, 2017)
bım öncekinin devamı değildir. Yazmayı sürdürsem “patinaj” yapacaktım:
2 Ya kendimi tekrarlayacak ya da bir zamanlar otladığım otlaklara geri döne-
Barlarda müşteriye bedava verilen son içkinin (One for the road) adı.
cektim. İhaneti değil yenilgiyi seçtim.
3
Tevrat, Vaiz, 1:2-7
Şiir yazma “misyon”unuma ilişkin daha hiçbir şey söylemem! Ben bir yam-
yamım, her şeyi bitiririm! O cesareti ve tarzını bulursam intihar ederim!
n
6 3 Nisan 2025