22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Doğaya bir kulak versek! İş ve üretim içinde sakin akan günler, toprakla tanışıklık yalnızca “kentli” Sezgi’nin değişimini sunmaz bize. O ilişkiler içinde her birey, değişir ve dönüşür. Demiral, bu gerçeği de anlatısında ustaca koyar ortaya. Yer yer gülmece öğeleriyle de zenginleşen “TaTuTa’ya Yolculuk”, her şeyden önce yakınmanın yerine yapmaya çağırıyor. yana Seran Demiral’ın bizi asıl çağırdığı yer aslında ren ve bütün dünyayı tehdit eden salgın koşulların- Y. BEKİR YURDAKUL karamsarlığı, umutsuzluğu bir yana bırakıp doğa- da bile çıkış yolu bulma / çareler üretme konusun- nın ve hayatın sesine -belki de çığlığına demek da- da insanın çabasını ortaya koyarken değişim, sağ- iraz gecikerek sıra getirebildim Seran ha doğru- kulak vermemiz. lıklı iletişim, birbirini dinleme becerisi, gerçek arka- Demiral’ın yapıtına… TaTuTa’ya Yolculuk: İl- Gün günden artan sorunların insanı savurduğu daşlık, üretmenin ve işe yaramanın değeri üzerinde B ginç. Bir yok ülke miydi “TaTuTa”, dolayısıyla kötümserlik çukuruna karşın hepimizin elinden ge- de sakince düşünmeye çağırıyor. fantastik bir yolculuğa mı çağrılıydık. Belki de dis- Bütün bu tutum ve davranışlardan bana sorarsa- len, yapabileceği çok şey var çünkü. topik bir maceraydı bizi bekleyen… Kitabın adında yer alan “TaTuTa”, anlatının an- nız çok daha önemli bir konuyu da incelikli bir dille Sahneye ilkin Zeki ve kızı Sezgi çıktı. Kentin tek- kucağımıza bırakıyor. cak sonlarında çıkıyor karşımıza. Daha önce duy- düze yaşamında, heyecandan uzak iş ve okul or- mamışsak, her sorumuza çokça yanıtı olan interne- tamlarında sıkıntıya düşen, birbirlerine yeterince YAKINMAK MI, YAPMAK MI? tin kapısını da çalmamışsak kahramanlarımızın sal- zaman ayıramayan baba ve kızı. Son altmış yıldır süren, köylerden kentlere göç, gından kurtuluş öyküsünün aslında çok değerli bir Onların yaşamından kimi ipuçlarıyla sürerken yol- gıda üretiminde büyük sorunlar yaşamamızın culuğumuz açılan yeni sahnede bu kez şu son ötesinde kentin “hız”ında savrulmalarımız, do- salgın günlerinde buldum kendimi. ğanın dilini neredeyse bütünüyle unutmaları- Neredeyse bütün dünyanın evlere kapandığı, mız, daha somut belirtmek gerekirse soframı- okul bahçelerinin ıssızlığa kestiği günler… za gelen sebze ve meyvenin yetiştiği ortam- İlkin çok sevindi Sezgi bu habere: Okul yok- lara alabildiğine yabancı kalışlarımız karşısın- tu öyle mi? Harikaydı bu! Okulların çok geç- da “Yapacak bir şey yok!” iskelesinde umar- meden çevrimiçi yöntemiyle “devam” edişi sız bekleyişlerimiz de özellikle Sezgi ve Ege’nin Sezgi’nin bu sevincini boşa çıkardı. çiftlik günleri boyunca karşımıza çıkıyor. Bilgisayarları / tabletleri öğretmenler ele ge- Seran Demiral, onca bungun, sıkıntılı ortam- çirmişti. Şimdi uzaktan derslerde herkes bir dan hepimizi bambaşka bir yere; doğanın kal- aradaydı ama kimse kimsenin yanında değil- bine çağırıyor. di, “Şu bilgisayarın başından kalk da…” denilen Toprakla ilişkinin kopuşuyla ortaya çıkan do- günler tez zamanda yerini “Şu bilgisayarın ba- ğanın dilini bilmeme, doğayı duymama, anla- şına geç…” uyarılarıyla dolu günlere bırakmıştı. mama hallerinin bizi getirdiği yer yalnızca insa- Öyleyse salgın günlerine ilişkin bir macera nın “konuştuğu” oldu. bekliyordu o zaman beni… Oysa parçası olduğumuz doğada bütün var- lıkların dili var; yeter ki o dili yeniden öğrene- SALGINDA ÇÖZÜM ARAYIŞI lim, o seslenişe kulak verelim. Birbirlerine taktıkları adlarla söylersem Bab, Daha geldikleri gün çiftliğin “kocaman” kö- kızı Sez için salgının dayattığı zorunluluğun peği “Kokarca”nın üstüne atlamasıyla büyük ötesinde farklı, ilginç, değişik bir çözüm arayı- korku yaşayan; ellerini, üstünü başını kirlet- şına girdi. mekten ürken; yalnız başına dışarıya adım at- Ev hapsinden kurtulmanın çaresi köye git- makta kendine güvensiz Sezgi’nin, “Ne işimiz mekti. Ve bir gün Sezgi, ne kadar süreceği, ne- var burada? Bir an önce evimize dönelim” yakınma- resi olduğunu ve kimlerle karşılaşacağını ve bavu- imeceyi barındırdığını da epeyce geç keşfediyoruz. larını geride bırakıp “Hep burada kalsak!” noktası- luna neleri koyacağını bile bilmediği bir yolculuğun na gelişine tanık olurken aslında toprağın dolayısıy- BİLGİ VE DENEYİM PAYLAŞIMI içinde buldu kendisini. “TaTuTa”, “Ekolojik Çiftliklerde Tarım Turizmi ve la doğanın sunduğu sabırlı ve sakin hayatı da yeni- Bir köye mi gidiyorlardı? Tatil köyü müydü bu? den düşünüyoruz. Gönüllü Bilgi, Tecrübe Takası” projesinin kısa adı. Deniz kıyısındaysa mayosunu da almalıydı yanına… İş ve üretim içinde sakin akan günler, toprakla Yurtdışında bilinen adıyla WWOOF Turkey. Arkadaşı da gelebilirdi o zaman! Deniz yok muydu? tanışıklık yalnızca “kentli” Sezgi’nin değişimini 2003 yılında 25 ev sahibiyle başlayan projenin Hayvanlar, ağaçlar, sebzeler… sunmaz bize. O ilişkiler içinde her birey, değişir ve ana amacı; Türkiye’de ekolojik tarımla geçinen çift- Küçük bir aile işletmesi miydi gidecekleri yer? dönüşür. çi ailelerine mali, gönüllü işgücü ve/ veya bilgi des- Bilmediği akrabaları da olsa tanımadığı insanla- Demiral, bu gerçeği de anlatısında ustaca koyar teğinin yanında, ekolojik tarımı özendirmek ve sür- rın evinde ne işleri olurdu hem de ne zamana kadar ortaya. Yer yer gülmece öğeleriyle de zenginleşen dürülebilirliğini sağlamak. kalacağını da bilmeksizin… TaTuTa’ya Yolculuk, her şeyden önce yakınmanın Sezgi, bavulunu; daha çok da belirsizliklerle dol- Projenin bugün 75 ev sahibiyle sürdürüldüğü de 1 yerine yapmaya çağırıyor. belirterek dönelim öykümüze. n durup Zeyno, Gür ve çocukları Ege’nin çiftliğinde alır soluğu. Hiç değilse sokağa çıkabileceklerdir. Seran Demiral, öyküsünün mekânı olarak böyle 1 Ayrıntılı bilgi için: “tatuta” ve http://wwoof- bir çiftliği seçmekle hem bu çabaların duyurulma- En iyi arkadaşı Eylem’den ayrılmak zorunda ka- turkey.org lan Sezgi için çiftlikte, yaşıtı Ege’den başka bir ara- sına hem de yaygınlaşmasına yönelik sevinçli bir ya gelebileceği kimse de yoktur. ödevi yerine getiriyor. TaTuTa’ya Yolculuk / Seran Demiral / Bilgi Öykünün akışı, çiftlik günlerinde yaşananlar bir Ne ki kurguladığı anlatıyla bir yandan uzun sü- Yayınevi / 168 s. / 10+ / 2024. 14 26 Eylül 2024
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle