22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SELİM İLERİ’DEN ‘YALNIZ EVLER SOĞUK OLUR’ ‘İnsan başkasının acısını anlarsa kendi acısından kurtulur!’ Öyküleri, romanları, senaryoları, eleştirileri, edebiyat İleri’nin “Hafızamdaki derin oyuklar” diye nitelediği bir dünyasına ilişkin gözlemleri ve anılarıyla yazıyla yaşamdan birçok yaşama, bir evden birçok eve dağılmış, ilişkimizi hep diri tutanlardan usta yazar Selim İleri’nin hiç dinmeyen acılar, genç ölümler, darağaçları da yeni romanı Yalnız Evler Soğuk Olur’un önemli bir beliriyor romanında. Ben değil biz oluyor sayfalar! özelliği var: Anlatıcısı Selim İleri’ye çok benziyor, adeta Yazarın anımsayışlar, anılar, çağrışımlar, yüzleşmeler, onun anılarına sahipmişçesine aynı yollardan geçiyor, itiraflar sağanağına tutulduğu bir sürecin de romanı yaşadığı yerlerden, benzer bir çocukluktan sahneler Yalnız Evler Soğuk Olur. hatırlıyor. Dahası, tıpkı İleri gibi o da yazıyor, hatta belki Ruhu sonbaharda mühürlü Selim İleri’nin gerçek aynı kitapları kaleme almış. yaşamına düşsel anılar yaratarak; keşkeler, ukteler, Vaktiyle yarattığı kahramanlar, özellikle aşk romanları büktüğü düşlerden hareketle bütünlediği, hüzünlü ama yazarı Süha Rikkat karşısına çıkıp ondan hesap bir o kadar rengârenk çiçekler, yemyeşil bahçelerle de sorduğunda, anlatıcı tıpkı Selim İleri’nin de yapacağı dopdolu ümit ziyası bir alternatif özyaşam. gibi, 50 yılı aşan bir yazı deneyimiyle onunla yüzleşiyor. Usta yazar Selim İleri ile yeni romanını konuştuk. tam Anna Karenina olamadı ama Süha Rikkat de GAMZE AKDEMİR az değildir hani! gamze.akdemir@cumhuriyet.com.tr n Süha Rikkat’i kuşkusuz konuşacağız ama öncesinde şöyle devam edersem; ballıbaba- ‘DÜŞÜNCEM BU ROMANIMIN lar, akasyalar, mimozolar, dikenli mersinler... ÖLÜMÜMDEN SONRA Yapıtlarınız... Güz Başlarken yapıtınızı, son- YAYIMLANMASIYDI’ ra annenizin “Mimozalar açmış bile! sözünü n Dört yıl önce Yaşadınız Öldünüz, Bir An- anımsayışınız... Bu romanınızdaki anımsayış- lamı Olmalı Bunun adlı romanınız üzerine ların yaşamınızdaki yerini anlatır mısınız? yaptığımız söyleşide şöyle demiştiniz: Bu inme olayını yaşadıktan sonra yanımda “Vaktiyle 1980’lerde yazdığım bir roman üç, dört gece arkadaşlarım sağ olsunlar kaldılar. vardı Ölünceye Kadar Seninim, orada bir Bilincim bulanıktı, bazen açılıyordu fakat çoğu piyasa romancısı bir kadınla alay etmiştim, zaman bulanıktı. Sürekli aynı şeyi sayıklamı- o kadın canlanır bu kitapta ve benden hesap şım; Adnan Menderes’ten özür dilemişim. “Ben sorar; ‘Onlar insan astı ben sadece aşk ro- size bir şey yapmadım” diye. manı yazdım. Hangimiz suçluyuz?’ diye. Benim tutanaklarım var herhalde, çiçekler gi- Onu son sözüm, vasiyet romanım olarak bi. Tarabya’dan geçerken uzakta bir manolya istiyorum. Romanın adı Yalnız Evler Soğuk ağacı vardı, çok gençliğimde görmüştüm onu. Olur. Anlatıcılı bir roman. Onda daha fan- Bu hastalık sırasında Adnan Menderes takıntı- tastik boyutlar var”. sı gibi o manolya ağacı da geliyordu gözümün İlk olarak bu fantastik boyutu anlatır mısınız? önüne. Bilinçaltını kestiremiyorsunuz. Sanırım kastettiğim mekânlarla oynamam. Konu olarak Süha Rikkat’in evi Maçka Pa- ‘ADNAN MENDERES’İN İDAMI ÇOCUKLUĞUMUN EN BÜYÜK YIKIMIDIR!’ las ama kendimce oynadım, gerçekliği biraz kendi fantezime dönüştürdüm o yıllarda yani bu kitabı yaza- n Adnan Menderes romanda da geçiyor.. çek özyaşamınıza düşsel anılar yaratarak; keşkeler, ukteler, Çocukluğumun en büyük yıkımıdır. Bizim ev politik bir lı neredeyse altı yıl oluyor çünkü. büktüğünüz düşlerden hareketle sekanslar ekleyerek de bü- ev de değildi. Babam teknik üniversitede hocaydı, işinde gü- Düşüncem ölümümden sonra yayımlanmasıydı fakat eş tünlediğiniz bir alternatif özyaşam diye yorumladım. dost çok ısrar ettiler, yayınevi de ısrar etti, ben de bir tür- cünde bir adamdı. Politik görüşü keskin değildi. Ama o olay Müthiş bir tespit, çok teşekkür ederim. oldu ta ki bir gün bir kadın geldi mahkemeye Ayhan Aydan lü ölmedim madem... Ki o kadar şey atlattım yarı ölüm oldu ‘50 YILI AŞKIN SÜREDİR YAZMAKTAYIM gibi diyebilirim fakat bunun bir son olmaması yeniden çalış- ki Anna Karenina bence. Radyodan dinliyorduk. FAKAT FARK ETTİM Kİ BAŞTAN BERİ maya başlamam demek olacaktı. Bu düşünce beni sardı ve Herhalde o hanımefendinin zarafeti çarptı beni. Sonra onun- HEP AYNI KİTABI YAZIYORMUŞUM’ la, kimseyle görüşmediği ömrünün son döneminde telefon- hakikaten yeniden çalışmaya da başladım yoğun olarak. n Sizden alıntıyla devam edersem; “Maziyle kumar oy- n Kalem canlandı ve canlandırdı. la tanışma imkânım oldu. Onu film yapmak istedik. Türkan nuyorum: Yeniden inşayı göze alıyorum” diyorsunuz me- Hakikaten, iyi söylediniz, el yazısıyla yazıyorum, tekrar el Şoray, Ayhan Aydan; Hülya Koçyiğit, Berrin Menderes ola- sela. “Sonsuz sarmal. Aklınız buruşmazsa, ölünceye kadar yazısına döndüm. Zorluyor zaman zaman ama bırakamıyorum. caktı. Adnan Menderes’i canlandıracak kişiyi bulamamıştık. yazacağınız, tek bir kitap!’ diye yazıyorsunuz sonra... Konuştuk ve bana “Kimseyle görüşmem ama sizi tanıyo- ‘ROMANIMIN İSMİNİ AŞIRDIM’ 50 yılı aşkın süredir yazmaktayım fakat fark ettim ki baş- rum” dedi. “İnsanın haysiyetini rencide etmeyecek bir ya- n Yalnız Evler Soğuk Olur’un ismi nereden geliyor? tan beri hep aynı kitabı yazıyormuşum. Mesela bunu en çok zarsınız, size emanet” dedi. Bu da beni çok etkilemiştir. Bu romanımın ismini aşırdım açıkçası. Şöyle ki; bir kış sinemadan dolayı anladım. Herhalde 30’a yakın senaryom n Trajik sonların yazınınızdaki yeri önemli. Trajik son- günüydü, Sadri Alışık ölmüştü fakat Kanlıca’daki kiralık var, 15-20’si çekilmiş olan. Fark ettim ki tüm filmlerde kim lara tutkunuz var hatta.. yaz evi duruyordu. Hafta sonları orada buluşurduk Çolpan oynarsa, ne oynarsa Anna Karenina! Türkan Şoray, Anna Tutku, evet. Hastalıklı bir tutku. Bende mutlu son hiçbir İlhan, Attilâ İlhan ve ben. Orada akşam yemeği yenirdi, on- Karenina oldu. Hülya Koçyiğit, Anna Karenina oldu. Hü- şey ifade etmiyor. Hem gerçekçi gelmiyor hem de anlamlı lar kalırdı ben dönerdim. meyra, Anna Karenina oldu. gelmiyor. Mutlaka iki damla gözyaşı olsun istiyorum. Benim evim soğuktu, Kanlıca’daki ev sıcaktı. Bir gün de- ‘ACILAR, GENÇ ÖLÜMLER, DENİZLER, dim ki “Benim evim çok soğuk”. Attilâ Bey bir durdu, bana ‘YAZINIMDA İZİ SÜRÜLEBİLİR ANNA KARENİNA’NIN’ baktı ve “Yalnız evler soğuk olur” dedi. Hiç unutamadım o n Neden Anna Karenina? O dramatik yönünün güçlü ol- O 17’SİNDEKİ ERDAL, DARAĞAÇLARI, sözü. Romanımı ismi o yumruk gibi gerçeklikten geliyor. ması mı, o trajedisi mi sizi çeken? 6-7 EYLÜL OLAYLARI HAFIZAMDA n Şimdi okuyucularla buluşan bu romanınızın yazar an- İnanın tam bilmiyorum açıkçası ki çok da geç okudum An- DERİN OYUKLAR’ latıcısı hem siz hem rüya-siz! Yazarın anımsayışlar, anılar, na Karenina’yı. O intihar mı çarptı ya da o opera sahnesi mi... n Acılar, genç ölümler, Denizler, o 17’sindeki Erdal, da- çağrışımlar sağanağına tutulduğu bir sürecin romanı. Ger- Yazınımda izi sürülebilir Anna Karenina’nın. Bu kitapta da rağaçları, 6-7 Eylül olayları da beliriyor anımsayışlarda. >> 8 16 Mayıs 2024 VEDAT ARIK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle