Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
GENÇLERLE BAŞ BAŞA ARKEOLOJİ İSMAİL GEZGİN
MICHAEL QUANTE • UZLAŞMAZ MARX
KRISTEN GHODSEE • KIZIL SAVAŞÇI KADINLAR
GENÇLERLE BAŞ BAŞA SOSYOLOJİ MEHMET DEVRİM TOPSES
frıedrıch engels • ludwıg feuerbach ve klasik alman felsefesinin sonu
DAVID MCNALLY • KAN VE PARA
FİKRET BAŞKAYA • UYGARLIK PARADİGMASINI DEĞİŞTİRMEK
karl marx • felsefenin sefaleti
HAZIRLAYAN: GÖKHAN ATILGAN • 100 YIL SONRA TÜRKİYE CUMHURİYETİ
NEIL FAULKNER • TIRMANAN FAŞİZMİN KİTLE PSİKOLOJİSİ
BUHARİN - PREOBRAJENSKİ • KOMÜNİZMİN ABECESİ
FATİH YAŞLI • ANTİKOMÜNİST ŞEBEKE
GEORGES POLITZER • FELSEFENİN BAŞLANGIÇ İLKELERİ
ANNA S. TVERİTİNOVA • OSMANLI FEODALİZMİ VE SINIF SAVAŞIMLARI
SUNGUR SAVRAN • TÜRKİYE’DE SINIF MÜCADELELERİ • CİLT II
Yordam Kitap’tan Yeniler
Anlatılan Senin Hikâyendir!
Georges Politzer
Georges Politzer’in Felsefenin Başlangıç İlkeleri, Devrimler tarihin en güçlü lokomotifidir, demiş Marx. Çünkü tarih, N. Buharin - E. Preobrajenski
“Bay Proudhon, Avrupa’da tuhaf bir şekilde yanlış anlaşılma
“Hegel’le ilişkilerimiz hakkında ne düşündüğümüzü türlü
Dinî çatışmalar, doğal kaynaklar için verilen mücadeleler, savaşlar,
özellikle hızlanınca gerçek yüzünü gösterir. Ekim 1917 Rus İşçi
sosyalizme sıfırdan başlayanlar için, aşağı yukarı doksan
şanssızlığını yaşıyor. Fransa’da, yetenekli bir Alman filozof vesilelerle açıkladık, ancak hiçbir yerde bunu tam doyurucu bir
marksist Avrupa kapılarına dayanan mültmarksisteci akınları, iklim değişikliklerinin
Michael Quante
Devrimi, tıpkı 1789 Fransız Burjuva Devrimi gibi, bu hızlanmanın
yıldır, yani kabaca üç kuşak boyunca eşsiz bir kılavuz sayıldığından, kötü bir iktisatçı olma hakkına sahip; buna klasikler
biçimde yapmadık. Hegelci felsefe ile bizim görüşümüz arasında, neden olduğu doğal afetler ve bunlarklasiklera eşlik eden kıtlıklar... Uzlaşmaz
olağanüstü örneklerinden biri. Devrimden kısa bir süre sonra
Felsefenin dizisi dizisi
olmuştur. Öncelikle genç işçiler için düşünülmesi, karşılık Almanya’da, en güçlü Fransız iktisatçılardan biri birçok bakımdan bir ara halka olmasına karşın, Feuerbach’a Marx, günümüz kapitalizminin yarattığı bu yıkıcı kargaşa karşısında,
başlayan iç savaş beş yıl sürmüş, Çarlığın ve burjuvazinin güçlerine
sayıldığından, kötü bir filozof olmasına izin veriliyor. Alman onun uzlaşmaz muarızı Marx’ın analitik ve eleştirel gücünün
anlattıklarının olabildiğince berrak, kolay anlaşılır ve Komünizmin hiçbir zaman dönmedik.”
ek olarak, on üç yabancı devlet de işçi devrimine karşı savaşmıştır.
ve iktisatçı olma çifte sıfatımızla, kendimizi, bu çifte yanılgıyı güncelliğini vurguluyor. Marx’ın düşünce sisteminin fikirler tarihi
Friedrich Engels, 1845-1846 yıllarında Karl Marx ile birlikte
kolay akılda tutulur olmasını gerektirmiştir.
Dünya savaşının yıkımı üzerine gelen bu ölüm kalım savaşı, açlığa
protesto etmek zorunda hissediyoruz.” kanonunun tozlu raflarına kaldırılamayacak kadar canlı olduğunu
frıedrıch
Başlangıç yazdıkları Alman İdeolojisi’nden 40 yıl sonra kaleme aldığı bu
eklenen verem, tifüs gibi kitlesel salgınların birleşmesiyle, Rusya’ya Uzlaşmaz
Kısa kısa bölümleri, anlatılacakların başlıklarının hatırlatırken, bu güncelliğin sanılandan çok daha kapsamlı
Anarşizmin kurucularından Pierre-Joseph Proudhon’un karl marx
kısa çalışmasında, Marksizm ile Hegelcilik ve Feuerbach’çılık
yedi ila on iki milyon ölüme mal olmuştur. olduğuna işaret ediyor: Marx, son on yılda liberal ya da muhafazakâr
her bölümün başında sunulması, sık sık tekrarlara,
Sefaletin FelsefesiABECESİ adlı eserine yanıt olarak 1846-1847 kışında
arasındaki ilişkiler hakkında tamamlayıcı açıklamalarda
iktisatçıların dahi sıklıkla hakkını verdiği üzere, basitçe ve sadece
Komünizmin Abecesi, işte bu olağanüstü kargaşanın ortasında,
dolayısıyla da hatırlatmalara gidilmesi, gerektiğinde kaleme alınan Felsefenin Sefaleti, Karl Marx’ın iktisat alanındaki engels
bulunuyor.
kapitalist ekonomik krizlerin bir teorisyeni değildir. Marx’ın ekonomi
RUSÇADAN ÇEVİREN: NADEJDA AÇAN
Ekim 1919’da, Rusya Komünist Pİlkelaretisi’nin ilerri i gelenlerinden iki
ek okumalar önerilmesi ve nihayet, soru-cevaplarla ilk sistemli çalışmalarından biri. Kapital’in 1867 yılında basılan
Hegelci felsefenin gerçek anlamı ve devrimci niteliği neydi? politik eleştirisinin temel kavramları insan varoluşuna ilişkin bir
felsefenin Marx
genç insan, Buharin (31) ile Preobrajenski (33) tarafından kaleme
birinci cildinde çok sayıda gönderme yapılan bu kitap, Alman
derslerin iyice özümlenmesinin sağlanmaya çalışılması,
Fransızcadan Çeviren: Cem Eroğul Felsefe, genel anlamda, Hegel’le neden son bulmuştu? dizi etik, felsefi, antropolojik tartışmanın kapısını aralar. Michael
alınmıştır. Amacı, Rusya Komünist Partisi’nin Mart 1919’da kabul
felsefesine yönelik eleştiriler de içeriyor.
bu kitabı eğitbilim (pedagoji) açısından örnek bir Hegelciliği “aşmak”, yani eleştiri yoluyla biçimini yıkmak, Quante’ye göre Marx’ın “modern kapitalist toplum düzenine ilişkin
sefaleti ludwıg feuerbach
ettiği programı, halkın anlayacağı bir dille açıklamaktır. “Proletarya
Birinci baskısı Fransızca olarak 1847 yılında çıkan Felsefenin analizi, içinde bulunduğumuz durumda sorun çözme potansiyeline Kargaşa İçindeki Dünya
çalışmaya dönüştürmüştür. fakat içinde getirdiği yenilikleri korumak için neler yapıldı?
devrimi günümüzde ancak bir dünya devrimi olarak gerçekleşebilir,”
ve eleştirel güce sahip olmaya devam eden felsefi kavramlarla
Sefaleti’nin ilk Almanca çevirisi, yazarının ölümünden sonra, Feuerbach’ın maddeciliğinin (materyalizminin) idealist yanları
ve klasik alman
Yordam Kitap, artık klasikleşmiş olan bu değerli yapıtı, diyor yazarlar. Bunu çok iyi bilenlerden biri de, “Bolşevizm
Almancadan Çeviren: desteklenmektedir” ve Marksist düşünce, güncelliğini öncelikle bu
1885 yılında yayımlandı. Bu baskının editörlüğünü üstlenen
hangileriydi? Diyalektik maddecilik nasıl geliştirildi? Hegel’in
İngilizceden Çeviren: Sezer Karagöz
gözden geçirilmiş bir çeviriyle okura yeniden sunmakla beşikteyken boğulmalıdır,” diyen ve işçi devrimine karşı savaşan Erkin Özalp tartışma izleklerine borçludur.
Friedrich Engels, çeviriyi gözden geçirdi, Marx’tan kalan idealizminden ve Feuerbach’ın maddeciliğinden farklı olarak,
felsefesinin sonu
büyük devletlerden birinin ünlü politikacısı olan Winston Churchill.
bir görev yaptığının bilincindedir. notlardan hareketle düzeltmeler yaptı, dipnotlar ekledi, bir Yazar, Uzlaşmaz Marx: Kargaşa İçindeki Dünya’yı tam da Marx’ın
diyalektik maddecilik, dünyada olup bitenler hakkında bizi ne
Komünizmin Abecesi, bugün de bir başvuru kaynağı olmaya devam
önsöz yazdı ve kitabı bazı ek metinlerle zenginleştirdi. tür sonuçlara ulaştırır? düşüncesindeki bu kalıcı potansiyeli ve gücü akademik tartışmaların
eden coşkulu, heyecanlı bir sosyalizme giriş kitabıdır.
ötesine taşımak, günümüz okurlarına “kendi yaşam gerçekleri
Engels, 1891 yılında, kitabın İspanyolca çevirisinin basılması
Engels, bu tür kritik sorulara Marksizmin verdiği yanıtları
“Bu kitabın yazılışının üzerinden bir yüzyıl geçti. Tanıklık ettiği ateş üzerine düşünmelerini ve böylece eleştirel bir mesafe koymalarını
Fransızcadan Çeviren:
için izin istendiğinde şu cevabı verdi: “Hiç kuşkusuz, bu özetlerken, birlikte geliştirdikleri kuramın neden Marx’ın adını
sağlayabilecek düşünce motiflerini ve içgörüleri” sunmak için
öylesine yakıcıydı ki, alevleri ister istemez kocaman bir meşaleye Cem Eroğul
girişimi sevinçle onaylıyoruz. Sosyalizmin İspanya’daki gelişimi
taşıdığına da açıklık kazandırıyor.
kaleme almıştır. Zira dünya halklarının “krizlere ve küreselleşmeyle
dönüştü. Gerçek en büyük öğretmenimizdir. Hele buna böylesine
üzerinde çok olumlu bir etkide bulunacağı kesin.”
beraber her yerde hüküm süren zorluklara karşı tepkisini,
geriden bakma olanağı bulunca. Bu gerçeğin içinde hem olgular hem
milliyetçilikle, dışlamayla ve çözüm yerine sadece yeni baskılar
de hayaller var. Tarih, ancak bu gerçek bütün yönleriyle kavranınca en
vadeden siyaseten gerici stratejilerle” verdiğini kaygıyla not düşer.
değerli öğretmen olur.” Cem Eroğul
ISBN 978-605-172-699-1
ISBN 978-605-172-521-5 ISBN 978-605-172-695-3 ISBN 978-605-172-652-6
ISBN 978-605-172-664-9
YordamKitap YordamKitap YordamKitap
YordamKitap YordamKitap YordamKitap
YordamKitap YordamKitap YordamKitap YordamKitap YordamKitap YordamKitap
YordamKitap YordamKitap YordamKitap
Çev.: Cem Eroğul, 224 sayfa, 170 TL Çev.: Nadejda Açan, 384 sayfa, 260 TL Çev.: Erkin Özalp, 272 sayfa, 170 TL Çev.: Cem Eroğul, 80 sayfa, 80 TL Çev.: Sezer Karagöz, 128 sayfa, 120 TL
Kristen R. Ghodsee
Marx, ünlü eseri Kapital’de, paranın, “bir yanağında doğuştan bir “Beş Devrimci Kadından Dersler” alt başlığıyla yayımladığımız Kızıl Savaşçı
Dünyanın farklı coğrafyalarında otoriter sağın ve faşist hareketlerin 19. yüzyıl geride kalır, dünya devrimlerle çalkalanır, imparatorluklar yıkılır
Sovyetler Birliği’nin en önemli Osmanlı tarihçisi,
kan lekesiyle” dünyaya geldiğini söylemişti. David McNally, Kan ve Kadınlar, sosyalist kadın hakları aktivizminin tarihini bu tarihin önde gelen
güçlenmesine tanıkAnna S. Tvlık ediyoruz. Günümüz düneritinovayası faşist bir ve cumhuriyetler kurulurken Türkiye de bu tarihsel salınım içinde kendi Hazırla ya n: Gökhan Atılgan
Neil Faulkner
Doğubilimci ve Türkolog Anna S. Tveritinova, resmî tarihin
beş figürü üzerinden anlatıyor: Sovyetler’in kadınlara yönelik politikalarına
irrasyonalizm kasırgasının etkisi altında. Dinmek bilmeyen bu yolunu arıyordu. Marx’ın tabiriyle ‘katı olan her şeyin buharlaştığı’, yeni Para’da, Marx’ın izinden giderek paranın tarih boyunca katettiği David McNally
tezleriyle hesaplaşarak, Osmanlı tarihine yeni bir ışık tutacak şekil veren teorisyen, siyasetçi ve diplomat Aleksandra Kollontay; kendini
kasırga otoriterlik, milliyetçilik, ırkçılık, kadın düşmanlığı, homofobi, kanlı yolculuğu anlatıyor.
olanın temsilcilerinin eskinin kabuğundan tazelenmiş bir özgüven ve
sorular soruyor: Osmanlı devleti, sınıf mücadelelerini halk eğitimine adamış Nadejda Krupskaya; Komünist Parti Kadın Birimi Kızıl Savaşçı
narsisizm, komplo teorileri ve hakikatin önemini yitirmesi türünden cüretle gözlerini ufka diktiği bu çağda, mazisi yüz yıllara varan Osmanlı İktisat kitapları tarihte üç para biçimi görüldüğünü anlatır:
Osmanlı
Jenotdel’in kurucularından İnessa Armand; efsanevi keskin nişancı
tanımayan, imtiyazsız, ahenkli bir sosyal düzene mi sahipti? belirtilerle dışavuruyor kendini. İmparatorluğu içeride iki uğraklı burjuva devriminin ve bir cihan harbinin
kıymetli metalden üretilen sikkeler, kıymetli metal karşılığı olan
Tırmanan 100 Yıl Sonra
Lüdmila Pavliçenko ve Bulgar Kadın Hareketi Komitesi’nin 22 yıl boyunca
alevleri içinde kül olmuştu. Tarihe karışan İmparatorluğun şimdi’ye
Osmanlı’nın sosyoekonomik yapısı nasıldı? Osmanlı’nın Ünlü Marksist tarihçi Neil Faulkner bu kısa ve özlü kitabında, temsilî kâğıt para ve karşılığı olmayan yasal kâğıt para. İktisat
başkanı olan Elena LagadinoKan vva. Bu beş ke Paadının yaşam öraykülerinden yola
sıçrattığı kıvılcımlardan ise bir Cumhuriyet doğdu.
Bizans ve Balkan fetihleri, bu halkları “feodalizmden Marksist-Freudyen teoriden yararlanarak faşizmin kitle psikolojisinin kitaplarındaki anlatım bu parasal gelişmelerin insanların hayrına
Feodalizmi ve
çıkan Kristen R. Ghodsee, sosyalist kadınların mücadelelerini, başarılarını Kadınlar
güncel bir analizini sunuyor. Faulkner, Marksizmi psikanalizle Padişahın tebaasından Cumhuriyetin yurttaşına, Doğu-İslam âleminin
özgürleştirdi” mi? Şeyh Bedrettin ve Börklüce Mustafa isyanı, olduğu izlenimini verir.
ve önlerine çıkan engelleri anlatırken geçtiğimiz yüzyılın kadın hakları
yoğururken ikisinin de sınırlarını genişleten; ancak bunu teorik bir medeniyetinden kapitalist-Batı dünyasının uygarlığına “geçiş”in Savaş, Kölelik ve Devlet
hangi tarihsel ve toplumsal şartların ürünüydü? Halifeliğin Faşizmin Kan ve Para, sikke kullanımının Yunanistan’da kölecilikle ilişkisi;
mücadelesini yaşadığımız çağa bağlıyor. İç çatışmalarla, çelişkilerle,
cambazlık arzusuyla değil, günümüzün yaygın narsisistik-otoriter Türkiye Beş Devrimci
coşkularına, atılımlarına ve süratine matemler, duraksamalar ve
Sınıf altın-gümüş karşılıklı banknot icadının İngiltere’nin sömürgecilikte İngilizceden Çeviren: Cem Somel
Abbasilerden Osmanlılara devredildiği bir gerçek midir, birlikte çıkılan veya ayrılan yollarla ama aynı zamanda da büyük bir azimle,
kişiliğini geçer akçe kılan özgürlük korkusu ve psikotik öfkenin yavaşlamalar eşlik etti. Farklı yönsemeler ve zamansallıklarla süregiden,
öne geçme mücadelesinde savaş finansmanıyla ve köle
yaratıcılıkla ve başarılarla dolu beş yaşam öyküsü. Hayatları boyunca ince
yoksa sonradan uydurulmuş bir rivayet midir? Osmanlı’nın
sebeplerini kavrama maksadıyla yapıyor. Faşizm ile otoriterliğin varış yeri ancak ve sadece sınıf mücadeleleri tarafından tayin edilebilecek Kadından Dersler
ticaretiyle ilişkisi üzerinde duruyor. Aynı şekilde, Amerika Birleşik bir çizginin üzerinde yürümek zorunda kalan kızıl savaşçı kadınlar kadın
gerilemesinin sebebi başa Türk olmayan yöneticilerin
insanların zihinleri ve ruhlarına zoraki istikamet iddiasıyla çıkardığı olan 100 yıllık bir yolculuk olarak sürüyor Cumhuriyet.
Devletleri’nde 19. yüzyılda üretilen çeşitli banknotların yerli mücadelesine büyük bir sadakatle bağlı kaldılar; yeni çözümler ürettiler, İngilizceden çeviren: Senem Erdoğan
Savaşımları
geçmesi midir? bu celbin, esasen demokrasinin başını ezmeye çalışan neoliberal Kitle Psikolojisi
Cumhuriyet, yolculuğun bazı uğraklarında Nâzım Hikmet’in dizelerindeki
halkların kCumhuatledilerek topraklarının gasbıyla ilişkriyeisini; günümüzti de siyasi projeler geliştirdiler ve bizlere bugüne dair yeni sözler ederken
sömürü ve baskı sistemine hizmet ettiğini gözler önüne seriyor.
gibi: “şöyle ferah, şöyle yiğitçe koşarken / kapana tutulmuş gibi oluyor
Tveritinova, bunlar gibi pek çok soruya tarihsel materyalist karşılıksız banknot sisteminin de işçi sınıfını hizada tutmakta mutlaka dikkate alınması gereken bir deneyim bıraktılar.
Derleyen ve Rusçadan Çeviren: Alp Altınörs
“Umut sınıf mücadelesindedir. Kapitalizm evreninde yaşanan zihinsel insanın ayağı.” Bazı uğraklarında ise Hobbes’un Leviathan’ı gibi. Bazı
Marksist-Freudyen Bir Analiz
nasıl kullanıldığını ortaya koyuyor. Eser, ayrıca, İngiltere’de
yöntemle yanıt aradığı makalelerinde, Osmanlı tarihine dair 20. yüzyıl kadın hareketine Doğu Avrupa’nın ve Sovyetler’in devrimci
ıstırabı sona erdirmek, yani narsisizme, otoriterliğe ve faşizmin kitle
uğraklarında derinliklerinden yükselen dalgalarla bir “sosyal cumhuriyet”e
tarımda sermayedar sınıfın ortaya çıkışını; İngiliz egemen sınıfın
Marksist ve bilimsel bir yaklaşım geliştirmeye çalışıyor. politikalarından yola çıkarak bakan Kızıl Savaşçı Kadınlar, kadın
psikolojisine yol açan toplumsal koşulları ortadan kaldırmak için erişme belirtileri göstİnergilen, bazı uğizceden Çevriraken: Utku Özmlarında yukakaarıdan gelen basınçlars la
İrlanda’da ilk sömürgecilik deneyini; Kuzey Amerika’da kolonilerin hareketinin, Batı tarihçiliğinin ilgisiz kaldığı sosyalist yönüne ışık tutuyor
müşterekleri yeniden halka vererek, iktisadi ve toplumsal yaşam kendi dibine çökme emareleri sergileyen bir Cumhuriyet, bizimkisi.
Bu derlemede, ayrıca, Tveritinova’nın yaşamına ve eserlerine
kurulmasıyla Atlas Okyanusu üzerinde yürütülen insan ticaretini ve bu hareketin radikal geçmişiyle yeniden bağlantı kurmayı amaçlıyor.
üzerinde demokratik bir denetim kurarak, doğa ile toplum arasındaki
100 Yıl Sonra Türkiye Cumhuriyeti, memleketimizin ilk asrına teorik
dair bir sunuş ile yayımlanmış eserlerine dair bir kaynakça çarpıcı verilerle ve ilginç olaylarla betimliyor. Toplumu ve değişmez sanılan kuralları değiştirmek ve daha adil bir dünya
metabolik kopuşu tedavi ederek yabancılaşmanın üstesinden gelmek
tartışmanın zenginliği, soyutlamanın şiddeti, üzerine ışık düşürülen
kurabilmek için erkek yoldaşlarıyla omuz omuza çarpışan bu kadınların
da yer almaktadır.
zorundayız. Sevgi ile emeğin -işbirliği, dayanışma ve özgürlüğe Kan ve Para, para ekseninde toplumsal dönüşümlerin ideolojik
olguların şaşırtıcılığı ve bilimsel emeğin sabrıyla bakıyor.
hem uluslararası etkileri hem de başarıları belki gözden kaçırıldı, ama
dayanan- yeni topluluklarda çiçek açabileceği bir dünya yaratmak yönünü de ele alıyor; toplumsal ilişkilerde parasallaşmanın
YAZARLAR kesinlikle unutulmadı. Kadın hareketi üzerinde öyle bir etki bıraktılar ki
felsefeye ve edebiyata yansımalarından örnekler veriyor.
zorundayız.” Neil Faulkner
Onur Acaroğlu, Ümit Akçay, Gökhan Atılgan, Göksel Aymaz, Aziz Çelik, aslında yaşadıkları başarısızlıklar bile ne kadar devrimci olduklarının bir
kanıtı sayılmalı.
Y. Doğan Çetinkaya, Yeşim Dinçer, Alp Yücel Kaya, Sungur Savran,
Murat Sevinç, Can Soyer, Çağdaş Sümer, Taner Timur, Fatih Yaşlı, Kızıl Savaşçı Kadınlar, sadece 20. yüzyıl kadın hareketine dair yazılan
Haluk Yurtsever hikâyenin değil, aynı zamanda Sovyetler ve Doğu Avrupa tarihinin de
eksik kalan sayfalarını tamamlıyor.
ISBN 978-605-172-611-3
ISBN 978-605-172-696-0 ISBN 978-605-172-663-2
ISBN 978-605-172-662-5 ISBN 978-605-172-617-5
YordamKitap YordamKitap YordamKitap
YordamKitap YordamKitap YordamKitap YordamKitap YordamKitap YordamKitap YordamKitap YordamKitap YordamKitap YordamKitap YordamKitap YordamKitap
Çev.: Alp Altınörs, 160 sayfa, 140 TL Çev.: Utku Özmakas, 96 sayfa, 110 TL Haz.: Gökhan Atılgan, 448 sayfa, 310 TL Çev.: Cem Somel, 384 sayfa, 270 TL Çev.: Senem Erdoğan, 224 sayfa, 180 TL
İnsanlar ne zamandan bu yana geçmişi merak ediyorlar
ve neden merak ediyorlar? Arkeoloji kelimesi ilk ne
Gençlerle Baş Başa dizisinin bu kitabı sosyoloji biliminin
temellerine, toplumların dünden bugüne gelişimine ve zaman kullanıldı? İlk kazı ne zaman yapıldı? Arkeologlar
Büyük kentlerimizin, ekonomik durumu iyi, eğitimi yüksek nüfusu
Fikret Başkaya’nın ele aldığı pek çok olgu, küresel
Türkiye’de milliyetçiliğin, sağın ve antikomünizmin tarihine ilişkin
FİKRET BAsosyologların farklı yakŞKAlaşımlarYına eğA iliyor. “Sosyoloji hangi nasıl çalışıyorlar? Bir arkeolojik eserin nerede ne
nezdinde bir araştırma yapılsa ülkenin son çeyrek yüzyıl boyunca
kapitalizmin artık sadece insani yabancılaşmalar,
kitapları ve biyografi çalışmalarıyla tanıdığımız Fatih Yaşlı, bu kez,
içinden geçmekte olduğu döneme ilişkin şu yargıya ulaşacak insan
toplumsal kötülükFatih Yaşlıler, doğa tahribatı yaratmakla sınıfsal ve düşünsel temeller üzerinde yükselmektedir?”, zaman üretildiği nasıl anlaşılıyor? Neden birileri kendi
Türkiye’de yönetici sınıfın hegemonya krizleriyle dinselleşme
oranı çok yüksek çıkacaktır: “Türkiye hiç böylesine kötü bir dönemden
kalmadığını, tüm canlıların varlığını doğrudan tehdit “Toplumu, tarihi ve uygarlığı nasıl açıklayacağız?” sorularına topraklarında olmayan eserleri istiyor, başka bir deyişle
arasındaki tarihsel ilişkiye ışık tutuyor.
geçmemişti.” Sungur Savran tersini söylüyor: En az bugünkü
ettiğini gösteriyor. Uygarlık Paradigmasını Değiştirmek yanıt ararken birçok kavram ve teoriye derinlemesine tarihî eser kaçakçılığı neden var? Antik kentler batık şehirler
‘‘1923 paradigması nasıl çöktü, Cumhuriyet neden yıkıldı?’’ UYGARLIK
kadar kötü bir dönemden geçmişti. Üstelik bugün yaşanan bütün
çöküş durumundan çıkmak için, insanlığın ve uygarlığın bir bakış getiriyor; idealist ve materyalist gelenekleri
midir? Tapınaklardan tiyatrolara, arenalardan agoralara,
gericiliklerin kökleri de o dönemde yatıyor. O dönem 12 Eylül’dür, sorusundan yola çıkan Yaşlı, Türkiye’de düzenin üç farklı dönemeçte
Antikomünist
geleceğini kurtarmak için zihinsel yenilenmenin
yaşadığı hegemonya krizlerini aşabilmek için devletle Türk sağı karşılaştırıyor. hamamlardan mahkemelere, okullardan mezarlıklara
yazarın kullandığı terimle “12 Eylül karşıdevrimi”dir.
perspektiflerini tartışıyor. Yeni bir uygarlığa giden yolun
arasında bir mutabakat kurulduğunu ve bu mutabakatın da temelini
Bu kitabın birinci cildi ilk kez 1992’de basılmıştı. Bugüne kadar antikçağda nasıl bir yaşam vardı? Peki bu soruya yanıtlar
P“Yaşamda kARADİGMAarşılaştığımız ve sorgulamadığımız her ilişkSINI i
aralanması ancak yeni fikirlerle, radikal bir entelektüel
antikomünizmin oluşturduğunu ileri sürüyor. Bu mutabakatın
beş baskı yapan birinci cilt, 1908-1980 arası Türkiye’sini sınıf bulan arkeoloji, yalnızca geçmişin bilimi midir?
biçimi olduğu gibi devam eder. Eleştiri ve yorum olmazsa,
kopuşla mümkün olacak. Aksi halde, belirli bir eşik
bir ürünü olarak 1946-1980 yılları arasında Türkiye’de kişileriyle,
mücadelelerini merkeze alarak inceliyordu. Uzun bir bekleyişten Şebeke
CİLT II: 12 EYLÜL KARŞIDEVRİMİNDEN 28 ŞUBAT’A değişim hiç kimsenin aklına gelmez” diyor kitabın yazarı
yayınlarıyla ve örgütleriyle antikomünist bir şebekenin ortaya aşıldığında geriye kurtarılacak bir şey kalmayabilir. İsmail Gezgin bu kez de bizleri yazın gittiği kıyı kasabasının
sonra yayınlanmakta olan ikinci cilt, hikâyeyi 1980’den yirminci
çıktığını savunan Yaşlı, 2000’li yıllardan başlayarak yaşanan tedrici DEĞİŞTİRMEKMehmet Devrim Topses. Dolayısıyla sosyoloji, toplumsal yakınındaki kazıda büyük bir hevesle öğrenci-işçi olarak
yüzyılın sonuna getiriyor. Kitabın üçüncü ve son cildi ise 2025 yılı Şeylerin seyrini değiştirmek için yönetenleri değil, sistemi
Örgütler, Kişiler, Yayınlar
rejim değişikliğini anlamak için bu antikomünist şebekeyi merkeze
değiştirmek gerektiğini hatırlatıyor Fikret Başkaya… sorunları anlamak ve açıklamakla yetinmeyip, çözmeyi görev alan arkeoloji meraklısı Ayça’nın eşliğinde bir antik
içinde yayınlanacak. Erdoğan ve AKP hâkimiyetinde geçen son
alan bir tarih okumasına ihtiyacımız olduğuna dikkat çekiyor.
çeyrek yüzyılı, cumhuriyet döneminin bütünü ile ilişkisi çerçevesinde Kapitalizme ekonomik, sosyal, ekolojik, etik bir alternatif amaçlayan bir disiplin olarak ele alınmalı. İzlenen tarihsel
kentte dolaştırıyor. Bu gezi sırasında hem bir arkeolojik
(1946-1980)
Komünizmle Mücadele Dernekleri’nden İlim Yayma Cemiyeti’ne,
ve dünyanın bugün yaşadığı gerici ortamla bütünlüğü içinde olarak gördüğü eko-sosyalizm üzerinde düşünmeye materyalist yöntem ise sorunların “kimin için”, “hangi sınıf
kazıda kimlerin nasıl çalıştığına tanık oluyor hem de
değerlendirecek. Büyük Doğu dergisinden Milliyetçiler Derneği’ne, Milli Türk Talebe
çağırıyor. İnsanın insanla, toplumun doğayla, kadının
yararına” çözüleceği meselesine kilitlenir ve buradan
antikçağların içinde yaşadığımız kültürü şekillendiren
Kitabın elinizdeki ikinci cildi, 12 Eylül karşıdevriminin Türkiye tarihinde Birliği’nden Aydınlar Ocağı’na bir şebekenin adım adım inşa edilişini
erkekle uyumlu olduğu bir dünya mümkün. Yeter ki
yol alır. Gençlerle Baş Başa: Sosyoloji, aydınlanma, laiklik,
dünyasına daha yakından bakıyoruz.
gözler önüne seren çalışma, bu geleneğin AKP’nin kurmaya çalıştığı
esas dönüm noktası olduğunu ortaya koymayı hedefliyor. Yazara “bunak kapitalizm”in çözdüğünden daha çok sorun
modernleşme gibi süreçleri de tarihsel çerçevede ele alıp
göre Erdoğan dönemini anlamak için önce Kenan Evren-Turgut Özal yeni rejim üzerindeki siyasi ve ideolojik etkisini çarpıcı ve berrak bir Gençlerle Baş Başa: Arkeoloji, bugünün dünde kurulduğunu
yarattığı bilince çıkarılsın. Radikal dönüşümlere acilen
tartışan, zihin açıcı bir yapıt.
şekilde ortaya koyuyor. Antikomünist Şebeke, Türk sağının şeceresini
dönemini anlamak gerekiyor. Kitabın bu cildi de aynen birinci cilt
ihtiyaç duyulurken Uygarlık Paradigmasını Değiştirmek de kavrayarak geleceğe bakmak isteyen her yaştan okur için
gibi hem Türk hem Kürt solu üzerinde çok büyük etki yapmış olan çıkarmaya yönelik kapsamlı bir çalışma olmanın ötesinde, Türkiye
sonuçta “yeryüzünün lanetlileri”ne düşüyor. değerli bir kaynak.
tarihini tarihsel maddeci/sınıfsal bir perspektiften okuma çabalarına
sol liberal ideolojinin ve onun kendine hasım olarak bellemiş olduğu
sol Kemalizmin, bunların her ikisini de karşısına alan bir üçüncü ufuk açıcı bir katkıda bulunarak, deneyimlemeye devam ettiğimiz
şiddetli hegemonya bunalımını anlamaya ve açıklamaya yönelik
pozisyondan, Marksist sınıf mücadeleleri perspektifinden eleştirisini
anlatımın merkezine yerleştiriyor. yeni bir pencere açıyor.
ISBN 978-605-172-706-6
ISBN 978-605-172-661-8 ISBN 978-605-172-644-1
ISBN 978-605-4836-69-7 ISBN 978-605-172-697-7
YordamKitap YordamKitap YordamKitap
YordamKitap YordamKitap YordamKitap
YordamKitap YordamKitap YordamKitap
YordamKitap YordamKitap YordamKitap
YordamKitap YordamKitap YordamKitap
Sungur Savran, 512 sayfa, 320 TL Fatih Yaşlı, 384 sayfa, 250 TL Fikret Başkaya, 192 sayfa, 160 TL Mehmet Devrim Topses, 96 sayfa, 120 TL İsmail Gezgin, 112 sayfa, 96 TL
Yor damKitap Yor damKitap Y or damKitap w w w .y or damk itap .c om
TÜYAP İSTANBUL KİTAP FUARI’NDA 7.SALON NO: 770’TEYİZ
27
31 EKİM 2024