Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ALLEN GINSBERG’DEN “EDEBİYAT TARİHİ” OKURLARA ‘Mahallede meczup bir kahkaha’ “Edebiyat Tarihi” isimli metinler toplamı, hem Allen Ginsberg’ün Beat Kuşağı’na içeriden bakışını hem de kuşak yazarlarının dünyayla kurduğu ilişkiyi yansıtıyor. Kitap; Ginsberg tarafından verilen, Beat Kuşağı’nın kökeninin, anlamının ve hayatın tam ortasında nasıl bulunduğunun tartışıldığı derslerin bir dökümü. ali bulunmaz alibulunmaz@cumhuriyet.com.tr B eat Kuşağı üyeleri; tektip bir yaşamı, “Amerikan Rüyası”nı, baskıyı, sansürü ve ayrımcılığı reddederken doğayı, yaban hayatı, özgürlüğü ve herhangi bir koşula dayanmayan sevgiyi, kalıplara sığmayan şiiri ve edebiyatı savundu. Allen Ginsberg, 1977’de bu “alternatif” yaşamdan türetilen edebiyatı anlatan dersler verme kararı aldığında, Beatlerin söylemeye çalıştıklarına ve dünyaya bakışına, dünyanın da onları nasıl gördüğüne odaklanmıştı. “Devam eden Beat filmine” dâhil ettiği öğrenciler Burroughs, Corso, Orlovsky, Solomon, Baraka ve Bremser gibi efsanelerle çalışma imkânı da buldu. Şiirler okundu, tartışmalar yapıldı ve Ginsberg’ün 1997’deki ölümüne dek bu tarihsel araştırma devam etti. Edebiyat Tarihi isimli kitabı yayına hazırlayan Bill Morgan’ın deyişiyle dersler ve kayıtlar, Ginsberg’ün cümlelerinden oluşan bir “Beat Kuşağı belgeseliydi.” “ŞİİR BİR SONDAJDIR” Ginsberg, Edebiyat Tarihi’nde Beat Kuşağı yazarının ve şairlerinin, tekdüze hayatında sonsuz bir döngüye hapsolan, şehirde vaat edilmiş yaşama ulaşmaya çalışıp sahtelik girdabına kapılmış kitleyi şiirle, edebiyatla ve eylemle uyandırma çabasını anlatıyor. “Başka bir dünya var” demenin incelikli yollarını gösterenlerin eserlerini inceleyen öğretmen ve öğrenci Ginsberg; Corso’nun, Kerouac’ın, Snyder’ın, Cassady’nin vd. yazıp çizdiklerini başka metinlerle karşılaştırıp Queer’e, San Francisco Rönesansı’na, cutup yöntemine, şiire ve 1950’lerin baskı dolu ABD’sindeki mücadelelere değiniyor. Bir psikopatın bilincini anlamaya çalışırken Burroughs’un yaptığı gibi “mahallede meczup bir kahkaha” atan Beat Kuşağı’na selam duruyor: “Edebiyatı kendi akıllarımızı, doğamızı ve duygularımızı araştırmanın asil bir vasıtası olarak görüyorduk. Gregory’nin [Corso] belirttiği üzere, şiir bir sondajdır ve hedefi herhangi bir şey olabilir; ölüm, saç, ordu, anne, palyaçolar, gerçeklik ya da gerçekdışılık...” Bu listeye basmakalıp ahlakı, eylemsizlik hâlini, hatta şiirin kendisini de yazabiliriz. O sırada metinlere sinen caz ve bebop melodilerini, rüya kayıtlarını, alışılagelen kurguyu yok saymayı da unutmamak gerek. Ginsberg, başta Kerouac olmak üzere, Beat Kuşağı üyelerinin yazarken (ve yaşarken) dürüstlükten ayrılmamaya özen gösterdiğini ve mümkün olduğunca çıplak kalmaya çalıştığını not ediyor. Ginsberg, derslerde sadece anılarla yetin Allen Ginsberg, “Edebiyat Tarihi” kitabında Philip Whalen ve William S. Burroughs’la birlikte Beat Kuşağı’nın önde gelen üyelerine yer veriyor. miyor; “kuşağımın en iyi beyinleri” dediği dostlarının kitaplarını ve şiirlerini didik didik ediyor. Bu da bir meditasyona veya uyuşturucuların insanı sürüklediği rüyalara benziyor. “BİLİNÇALTI DEDİKODUSU” Ginsberg, hayat ile hikâyenin nasıl kesiştiğini gösterirken ele aldığı kitapların ve şiirlerin teknik değerlendirmesini yaparak cümlelerden silinen sözcüklere dair örnekler verip Budistlerin “bilinçaltı dedikodusu” dediği şeyi yüzeye çıkarıyor. Neal Cassady’nin “Ey ayak çok gizemli iklimlerde yorulmuş” dizesi buna bir küçük örnek. Beat Kuşağı’nın öncüleri ve ardından gelen üyeleri, dünyanın ikamet edilen mahalle ve ABD’den ibaret olmadığını anlatmaya da çalışmıştı eserlerinde. Kerouac’tan esinlenen Ginsberg, burada “başka kültürleri deneyimleme”nin öne çıktığını not etmiş. Bill Morgan’a göre Ginsberg’ün önündeki güçlüklerin başında, Beat Kuşağı üyelerinin yaşamları ile eserlerini birbirinden ayırmak geliyordu. İkinci güçlük ise Beat Kuşağı’na kimin dâhil edilip edilmeyeceğiydi. Derslerinde, 1914 doğumlu Burroughs’u da 1945 doğumlu Anne Waldman’ı da işleyen Ginsberg, anlatımını kapsamlı bir antoloji gibi kurgulayıp ortaklıkları ve ayrılıkları ortaya koyarak bu sorunların üstesinden gelmeye uğraşmıştı. Ginsberg, Beat Kuşağı’nın herhangi bir sırrını ifşa etmiyor; yazının, yaşamla iç içe geçerek kabullerin dışına nasıl taştığını anlatıyor. Bu bakımdan Edebiyat Tarihi, hem Ginsberg’ün Beat Kuşağı’na içeriden bakışını hem de kuşak yazarlarının dünyayla kurduğu ilişkiyi yansıtmasıyla öne çıkıyor. n Edebiyat Tarihi / Allen Ginsberg / Çeviren: Barış Tanyeri / SUB Yayın / 432 s. ‘Modernleşme, Bireyselleşme, Virtüozite’ M usikimizin yirminci yüzyıldaki en önemli temsilcisi, büyük ud ve viyolonsel virtüozu Şerif Muhiddin Targan’ın yaşamını, müziksel ve entelektüel serüvenini büyük dönemeçler içinde ele alan, onun bir dâhi olarak arkasında bıraktığı büyük mirası inceleyen “Peygamber’in Dâhi Torunu: Şerif Muhiddin Targan – Modernleşme, Bireyselleşme, Vitüozite”, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi, Doç. Dr. Bilen Işıktaş’ın çalışmasıyla yeniden gündemde. Bilen Işıktaş ile kitabını konuştuk… Fransız yazar EricEmmanuel Schmitt geçen günlerde “Madame Ying’in Hiç Olmayan On Çocuğu” adlı romanıyla Notre Dame de Sion Liseliler Edebiyat Ödülü’nü almak üzere İstanbul’daydı; ödül töreninden sonra düzenlenen ‘Günümüzde Fransız Dilinde Yazmak ve Edebiyat Ödüllerinin Önemi’ konulu bir de konferans verdi. Nedret Öztokat Kılıçeri’nin Schmitt’le gerçekleştirdiği kısa söyleşiyi, konferansta dile getirdiği düşünceleriyle bir arada sunuyoruz. Yayımlandığı 1956’da, Giorgio Bassani’ye İtalya’nın en önemli ödüllerinden biri olan Strega’yı kazandıran “Surların İçinde”; beş öyküyü okura sunarken kitaplarının ana kahramanları Ferrara şehri ve İtalyan Yahudilerini çıkarıyor karşımıza. Gökçe Gündüç değerlendirdi. Tiyatro tarihimiz, yazılmamış olmakla maluldür. Refik Ahmet Sevengil olmasa köklerimizden dahi mahrum kalırdık korkarım. Aşot Madat olmasa kurucu ustalarımızı, Ermeni tiyatrocularımızı da bilemeyecektik belki. Sırf bu nedenle bile iyi ki yazdı, anlattı Yücel Erten “Akıntıya Kürek”i. Orhan Alkaya yazdı kitap üzerine. Bol kitaplı günler... KItap İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Aykut Küçükkaya lYayın Yönetmeni: Turhan Günay l Editörler: Ali Bulunmaz, Eray Ak l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Sorumlu Müdür: Ozan Alper Yurtoğlu l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam Genel Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Baskı Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. l 320 Aralık 2018 turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr twitter: www.twitter.com/CumKitap