Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MEHMET SARSMAZ lk ıkı kıtabı "Bâbıtclli" vc "Çaynobil" "lzmir KitaplığV'ndan çıkan Ümit Otan, bu iki kitabı için "okura daha ucuz kitap" yaklaşımıyla "telif ücreti" almamış. Gazeteciyazarımız Ümit Otan, aynı zamanda bir "fotoğraf sanatçısı". 1989'dakıyılarjrnızdakiçarpıkyapılaşmayı konu cdinen "tşte Kıyılarımız", 1991 'de de "insanı" anlatan "Yaşantımız" konulu iki fotoğraf sergisi de açmış ve çeşitli karma sergilere dekatılmış. Gazeteciliği, Çağ daş Gazeteciler OerneğTnin habcr daltnda birincilik odülünü, fotoğrafçılığı da Doia Severler DernegTnin fotoğraf dalında birincilik ödülünü ka/andırmış ona. Bâbıtclli'nin "medyadevletsermaye" iiçgenindeyapıtın "ilksö/'ünü yazan Can Dündat'ın soz konıısu ılksözdeki "yayıncılığın, şimdi saygınlıgı azaldıkça kârlılı£ı artan bir ticari girişime dönüştüriilmiiş" olduğuna ilişkin yargısı düşündürücü. "Devletin medya üzerindeki tekeli kırılıyor" derken, "sermayenin tekelinc yakalanmak" nasıl bir yazgı ki, bu "güven krizi"ni aşmak adına okura bir anlamda lotarya adı altında "rüşvet" vcrmc aşamalarına ulaşılabilmiş nlması da acı. Kcndini dünyanın hakimi gören, haberden çok tıraja önem veıen "saygısız" gazeteci kuşağma bir tcpki Ümit ()tan, hcm dc güclii bir tcpki. Yoz medyaya Ege'den, tzmir'den başlatılan bir kurtulıış savaşının "ilk kıırşunu"; medyanın şimdiki Hasan T.ıhsin'ı... Mcdyaya eleştirel gözlebakınanın, demokrasidebasının ycrini sorgulamanın birbaslangıcı. Bâbıtclli'nin ilkyazısının başjığı bile bu konuda ycterli bir ipııcıı sunuyor: "I laber 'nıal' okur 'müştcri', ga/etc 'süpermarket' olunca..." Bu yazısında Erich Fromm'un "olmak" ya da "sahıp olmak ' ikilemmde "olmayı' seçen insanca bir tavır görüyoruz Umit ()ran'da. " Işçi eylemlerini, mcmurun scndikal savaşımını,.scndika.sız,orgütsiizgazetecıleıordusıı izlemeye başladı" tüıncesinden herkcs kcndinc göre bir hısse çıkaracaktır heıhalde. I Sevoisi vüpeninde bir ozan Ümit Otan, "Bâbıtclli" ve "Çaynohil" adlı yapıtlarında "gazeteciyazar" kimliğiyle karşımıza çıkarken, "üykünün Dışındaysan Üşürsün" ve "Aşk Gcri Dönene Kadar"ında, mcsajı olan, gazeteciyazar kimliği içlcrine sinmiş yazınsal dencmeleriyle okuru şaşırtıyor, kimi yerlerdc dc şiir dilinin tuzağına düşcrek bizleri keyifli bir okuma dcneyiminc ulaştırıyor. nobil faciasının uzıın süre içinde tüm diinyada birkaç bınlc birkaç milyon arasında kanserden ölüme yol açabılc ce^*i tahmin edilebilir. Böylc bir tahmin de kanve falına bak mak gibidir. Kimsc kaçinsanın nedere cedc radyasyona 125'incimaddcsınin E maruz kaldığmı bilbendinin 1)) lıkrasınmiyor. Ayrıca yine daki disiplin cezasını nefes yoluyla ve begerektirccek luikümsin zinciriylc vüculerden "dcvlct memıır da alıtıan radyoaktif luğundan çıkamıayı" |wrçacıkların ctkisigerektıren hıikmün: nin sürekli olması"Yasaklanmış her lurnın nelere yol açacalü yayını veya sivası veğını da kimsebilmiva idcolojik amaçlı bilyor! " liıı.atiş, pankart.bant ve benzerlcrmı bas ()tan, başımıza mak.çogallıııak.daüıtgelen felaketin bomak vc bunları kıı yutıınu ve gizli ra ııımlaıın heıhangi bir porların içcrigini verıne asmak vcya feşancak sekiz yıl son lııı etıııek," olduğuıuı ra ogrenebildiğıınizi belirtiyı>r. O giin Ümit Otan, gazeteci ve fotoğraf sanatçısı klmiiginln ardında, bir deneme yazan olduğunu olağa biliyor muydıı.' Ya da Adnan Meııdcrcs vc lerde öğrcnscydik, nüstu bir alcakgönulluiukie gizlemeyi beceriyor. Deniz (îc/miş'in K) o yöıelerdcn kaçatugraiları düsünüldüğünde, benim, "Başabileceğimizı, o yörelerde yetisen hiçbir şe magüdüsüyle",enyakınımızdakigüzellikrılıdarbeler'nalkın iradesiyle'diı.diğeı bir n yemeyeeeğimizi, kendimizfe birlİKte gcleri, dcgcrlcri unutuyoıuz, nıhumuzu öldevişlc halk onlara cngel olmadığı için onecek kuşaklaıı da radyasyon dcposu oldıirııyorıı/. lar başarılı olmusjardıı. Başaıı.sı/ları luılk maktan kıırtarabileccğimizi dile getirirGeriye bakmca ezer, asar, keser ... Halka inilmtv, çıkılır ken," Ama olmadı." diyor ki, yetkilileriıııiSonuçta geriye baktıgıını/da bir hiç olona." (Eşik, Temmuz Agustos 1995, Sayı: zin bizi kandırmayı bir kez adet halinege duğumuzu ayrımsıyoruz... Ku^kusuz ay20, s. 252627, Kavscri) dediğimden hatirdiğinden de yakınıyor. Bir bilim adamırıntılarda bu mesajı dalıa soınut bir biçinı berli ıniydii' 1 , şairlikJe, duygusal olmak% nın neyecanının insanı ürkiittüğünü de dc bulmak okura düşuyor. Ama ben yazıla bitmiyordıı, işin içinde başka işleı vaı belirteniliyor. ııııı son iki tümccsini paylaşmakla yetindı, kimi taşları akılcı bir biçimdc yerinden Yoğunlaştırılnıış gazctecilik yaklaijiınıypıek ıstiyorum şimdilık: oynatma gereksinimi vardı... la konuyu en inceayrıntılarınaKadar irde" O sevgi istiyordtı, aşk istiyordu, dostleyerekllhan SCIÇUK un deyimiyle "bir hiz"Akıl mı, dııygıı mıı" ikileminde "duy luk istiyordu henı de biiyiik bir 'açgözlümet yapıyor." Bizlere ve siyasetçilerimize gu'dan yana tavrını koyan Ümit Otan'ı lukle' istıyordu. de çıkan sonuçlardan en alulcı çözümleri kıışkıısuz anlıvoruz vc ona hak vcriyoruz. 'Başarılı olmak' istemiyordu..." Öyle üretmek ve "icrayı" yönlendirebilmc %an Nietzsche'nin "nefret"i etkin, "sevgi"vi de korkunç birgazetecinin yaptığı, böyle korsından baskabirşeykalmıyor... Konunun edilgin sayması nedcniylc, "ncfretc " dayakunç belirlemeler okuru yerinden oynatıulusal ve uluslararası boyutlarmın kimi aylı etkin'liklere sıcak bakmasa da, Marksızyorvesarsıyor, "kendinedöne" diyor ade rıntılarını "Nobelsizkaralara' adcta vurıı min "sınıfsavası" mantığıyla "neiret" payta. yor... lı etkin'ligine katılmasak da; insancılığı" Konuşmalara hiç katılmayan biri daha (), Ümit ()tan. Gazeteci ve fotoğraf sa mız, "sevginin" nasıl etkin kılına(.ağının vardı masada. natçısı kiınliğinin ardında, gerçek bir yaaraştırmasını yapmamızı onerse dc .. derO yalnızca dinleyendi. • •* • « zınsal deneme yazarı olduğıınu nlağanüstlimiz kurulması gereken o sağlıkh ılenTüm konuşmaların anason kokulan aratü bir alçakgönüllülüklc gizlcmcyi nasıl da sında kaybolup gidecegini, masadakilerin beceriyor. Yazınsal tiirler arasında belki Otan, gerek Oykünün Dışıntlaysan sabah 'ayıldıklarında yine her giinkü de son dıırak olarak kabul edebileeeğimiz Üşürsün'ünde, gerekse de Aşk Gerı Dö 'nıaskclerini' takıp "i^ba^ı' yapacaklarını "deneme"nitı, kendi içindeki türleri ara nene Kadar'ında, gerçekte insanın stiz cibiliyordıı." tiimcelerinden sonra dig>rbır sına "yazınsal denemc"yi de katısımızın tiğimiz bu "rııhsal" yönlerini çözümleıne ya/.ıda; küçük bir ilçedeki küçük dereeeli nedeni,Otan'da yakaladığımız "öykü" diçabasını deniyor, ama insan olarak, insan memıırıın, masasımn içbölümiine.gözler li içinde, giinccli de kucaklama eğilimi, kalarak. dcn ırak bir yere astığı "Düsjc" şiirinin, gerçeklikien kopmanıa çabası, ama gcr Nâ/ım 1 Iiknıet, Adnan Menderes, Deniz "Hey sen, Bog'az'ın en güzcl yerınde ka çeklikleri aktarırken iç dünyasına yaptı^ı (îc/.miş totoğraflarının birgiin b.ışına dert çak villa kondurup sonra 'beyaz caıııda' anlamlı yolculuklar, rıırıunun sağlamlığı, açacağını bilmemcsini, on iki ay on beş çarpık kentleşmcylc ilgili ahkam kesen yıkılmazlığı. Bu belirlemeleıi yapnıamıza giın hapis vc 54 bın 167 lira nara cezasına medya gezgini..." (...) "Sen, bir düşü bile Çağdaş Yayınları'ndan çıkan son yapıtı çarptırılacagmı bilmcdiğini de bclirtirken, arkadaşına çok gören gammazcı...", "Se "A^k (îeri I)öneııe Kadar" vol açıvor. Bu Beatles lan |ohn Lennon'un bestesi ogi'ı bahattin öğrctmcni delirtenler...", "İnsan iki yapıtı Otan'ın vazınsal ağırlığı dalıa çok zeliııı Imagine (Oıişle) parçasınrn Tiirkyaşamının en önemli yıllaıını çalaıılaı ", avrımsanan yapıtlan. Mesajı olan öyküler çe'yc çcvrilmi^ ^iiıine gözünün lakıldığı "Küçük bedenleri sömurenler.. " ( .) ıni yoksa? anlarda kimbilir ne verimli çalışmış oldtı"Evet sizler hepiniz, size bcnzeycnlcr... guııudaaktaııyorOtan. Yargıtay lıapisccUtanmayanlar... Ovkümın dışındakıler.../ Oyküniın Dışmdaysan Üşürsiin'iin ilk zasını ııygun gorıiyor, para cczasını ise 54 Üijüyoısunuz... Befli ctmcmeveçabalıyoryazisiııın başlıgı "Ba^arılı Olmak Istemi bin 167 liıadan, 54 bin 166 liraya irıdirisıınıız. Başaramıvorsıınuz. Içinızin ürper yordu'nıın mesa|inı lxn şöylealgılıyorum: yordıı... Acaba Otan 657 sayılı yasanın tisi buralardan fıissediliyor. DonuyorsuGünlükyaşamın hayhuyunda "bajjaıılıolC U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 4 2 1 hmirli bir yazar Ümit Otan Gerçek gazeteci tipi Ekonomı haberlerının nasıl gazete patronlarıııın girdiği islere gcirc ijckillcndirildiğini; tartışmalarua gcncllikle okuyucunun olmadıgı, ancak "araba devrildikt •cten sonra ağırlıgını koyabildiği, 5 Kasım 1991 'dcn sonra 1 " giin içindc4"> bin C.um> huriyct okurunun tepkihini gazeteyi bırakarak g(>sterişini, kimi gazetegenel yayın yönelıncıılerinin öngöıdüğü gibi okurun müşterı olarak kalmamasi, "araba devrilmeden önce" de varlıgını kanıtlaması gerektiğini... Bunları hcp Otan'ın ccsur kalcminın tanıklığıyla ayrımsıyoruz. Otan, Bâbıtclli'vlc satılık olmayan, halkın aradığı gerçek gazetcci tininin özlemi yanında, çcijitli uzlaijma ılcklarasyonlarına karşın içtcnliksiz gazctc patronlaı ının sahtc mutluluklarını sergilcyerek onlan dameslek onurımaçağıııyoradcta. "ikitclli'yckurulan 'Medya Plaza', 'MedyaCenter' ve'Do ğan Ck'iıter' diye ÜIIICIKII 'camdan kulelere' öyle kolay gırilmiyordu. Ama çıkış cok kolaydı. Tıpkı Mctc Akyol'un başına geldiği gibi...' tiirü tiimcelerinden; içi boş ve kalıcılıktan yokstın "sahte görkcmlerin" yitırdiği gerçek dtrgerlerin anımsatılması çabası yanında, "dost acı sciyler" mantığıyla bakıldığında, içtcn bir çagnyı çıkarmamamız olası mı.' Otan, "Çaynobil" adlı yapıtıyla da, Bâbıtcllı'sımle gördiığümü/ ıçten gazcteci tavrını somutluvor: 1986nın Nisan ayında Ukrayna'da patlayan nükleersantral Çernobil'in ülkemizde tonlaıca radyasyonlıı çaya yol açlı^ıriı bılmeyen kalılı mir' "Verbırçavnobilılem li olsun..." demekten ba.şka elimi/ılen nıgelebilirdi kir1 ()tan'ın tümcclcriyle aktarırsak: "Atom Savasının ()nlenmesı İçin Uluslararası I lekimLı (irubu'ıuın (IFP NW) Çernoliil ol.ıvınd.ın lxş yıl sonra yayımladıgı bildiridcki saptamaM başıınıza nclergclece^inin açık göstergesiydi: 'ÇerSAYFA 10 Î