27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

0 KURL AR A Daha önceki sayılarımızda da üstünü kalın çizgilerle çizdiğimiz bir olguyu sürekli vurguladık dergimizin sayfalartnda: Türk edebiyatına karşı yurt dışında oldukça genis bir ilgi var. Yazarlammz sık stk yurt dıştnda düzenlenen toplantılara çağırılıyor, kitaplart çesitli yabancı dillere aktartltyor. Bununson örneklerinden biri de Lati/e Tekiriin "Berci Kristin Çöp Masallari'mn Kuth Christie tarafındari'Berji Kristin: Tales From The Garbage Hills" adıyla îngiliz diline aktarılması ve îngiltere'de yayımlanması oldu Küabın çevirmeni Ruth Christie ile Mehmet Yaşın konuştu. Neredeyse tüm kitaplart dilimize aktanlmış olan Ünlü Alman yazar Heinrich Böll öleli sekiı ytl olmuş. Bu ünlü yazart Gürsel Aytaç'ın kaleminden tammak bir başka keyif bizler için. Hepinize bol kitaplı günler. Akıl, ölüm ve gülünç İlk kitabı "Kambur" (İletişim Yayınları) ile iyi ÂKÎTYOKTIÎR bir çıkiş yapan Şule Gürbüz bu kez karşımıza bir oyunla geldi. Oruç Aruoba'nın kitaba yazdığı önsözü sunuyoruz sizlere. GÜRBÜZ ORUÇARUOBA kıl hep sorunlu bir şey olagelmiştir: Felsefe tarihinde de, edebiyat tarihinde de • ya da işte, şimdi burada; Akıl Yoktur adını taşıyan bir metne 'akıllıuslu' bir giriş yazmak durumunda kalınıldığında.. Nelerden dem vurınalı Şöyle Kant'tan Hegel'e oradan Nictzche'ye, Hcidgger'e ıızanan bir bilgiççe telsefe tarihi kılı kırk yarmasına girişip (üç sayfa içinde!), aklın öncclcri nasıl" ötelere gider" gibi görülerek kendi kendıni "eleştirdiği'ni; sonra nasıl "mutlak "laştırıldığını ("tarih te", falan!) sonra nasıl "matrak"laştırıldığını ("yıldızdan yıldıza bir tutam mantık", falart?) sonra nasıl "hasım'laştırıldığını ("düşünmenin asıl engelleyicisi",falan!) mıanlatınalı? Yoksa, Camus'den ve "absurd"den baslayarak, Bcckett ve Albee'nin "saçma tiyatro" (lar) ında karar kılıp (felsefeden edebiyata şöyle gene bilgiçce ("düşünmenin asıl engelleyicisi" falan...)Yok... Bunların yerine, Akıl Yoktur'un düşündürttüğü birdüsünce alıp bunu açımlamaya çalışalım: Akıl, olanaklı sınırlarından birisine ulaşınca ölüm ile bir başkasına ulaşınca da gülünç ile karsılanır bu arada, bu sınırların çakışıığı noktalarda da, ölüm gülünç bir hale; güldürü de ölümcül bir hale gelir. (Bu durum(lar) "kara mizah" ve "trajikomedi" sınıflandırmalarıyla belirlenmeye çalışılan edebiyat türlerinin temelinde yaıan anlamöğesidir.) Biraz anlamaya çalışalım: Akıl, kendi olağan alanının içinde iş gördüğü sürcce, adım adım 'akıl yürütme yoluyla anlam bağlantıları kurar: Alanda karanlık kalmışları 'aydmlatır'. Hem de bunu tam tutarlılıkla ve sonuna ılek yapar; zaten 'tutarlılık' ve 'sonunu bulma', aklın temel işlevlerıdir. Ama 'son'lardan biri, ölümdür: Aklın işlev alanının tümüyle dışında duran; onun ulaşamadığı bir şey 'aydınlata'madığı tam karanlık... (Akıl düşkünü Hegel için bile, ölüm "mutlak efendi'dır.) Bu yüzden salt 'bağlantı kıırma' yetısi olarak aklın ölüm üzerine kentli başına söyleyebileceği bir şey yoktur. Din Şule Gürbüz den yeni bir kitap: Ne Yaştadır, Ne Başta, Akıl Yoktur Sule Gürbüz dizgeleri, bu yüzden, başka yerlerden bazı anlam öğelerini onun alanına 'ithal' edcrler ki, akıl hu öğelcrle iş görerek 'akılyürütme'de bukınabilsin (örneğin "Bir iğnenin ucuna kaç melek s,ığar?" gibi sorunları ele alabilsin.) ö t e yandan gülünç olanın bir türü dc akıldişı olandır: Saçmadır ama bu, toptan anlamsız anlamında saçma değildir. Aklın sınırlarının hemen dışında durur, ona direnir; ama, 'saçma' <>1duğu anlaşılabilecek kadar anlamlıdır. Örneğ'iı, "yuvarlak kare " gibi bir kavram, aklın hem nasıl kavraması gerektiğini, ama hem de kavrayamayacağını kavradığı bir nesne belirler. Orada bir yerdedir; ne dediğini anlarız; ama hiçbir anlam veremeyiz... Şimdi, ilk ele aldığımız ölüpı ile ikinci aldığımız ' saçma'yı bırleştirmeye çalışalım: Ölüm, aklın tipik bir 'son' olarak çok iyi kavradığı hatta, bildiği apaçık bir kesinlikle, enıin ol duğu bir şeyken aynı zamanda,tamamıyla kavrayamayacağı, bir anlam veremediği bir şeydii" Ne olduğunu gayet iyi anlar; ama hiçbir anlam içeriği bulamaz onda bu anlamda ölüm, en buyük saçmalıktır, Bir başka açıdan, ölümün saçmalığı karşısında çaresiz kalan akıl, gene de 'işlemek' durumunda kalınca kendi zorunlu işleme biçimini; akılyürütmcyi, çıkarımı, 'tasım'ı kullanacağındansaçnıadan yeni saçmalıklar üretmeye başlar; saçmayı, sankı, çoğalur, yaygınlaştınr. Bu da ölü mün yaşam içinde, her an ve her yerde 'hazır ve nâzır' oluşunu anırnsatır: Saçmayı bir teknik olarak kullanan edebiyat yapıtlarlnın da temelde gösterdiği, ölümün yaşam ile iç içeliğidir. Burada gülme (Nietzche'nin deyimişle "altın kahkaha") ölüm karşihinda çaresizliğe, yaşamın temeldcn saçmalığına bir çözüm olarak da görülebilir: Gülünçlüğünü bürünen ölüm, gerçi keskınleşir;amabirbakımada ürkünçlüğünüvitirir • ölüme gülen ınsan, ölümün hütiin saçmalığını yüklenerek yaşamın anlamını koruyorılıır Bu gulme, ama 'komedi dehazen yıvışık' buyutlata varan, kendini unutan 'komık degıl, biıtCın ölümcül acısıyla yaşamın tam bilincıne vardıraıı 'tra|ikomik'tir gene Nietzsche'yle birlikte söylersek'uçuıumunkıyısındadans'rır Akıl Yoktur, işte uyandırdığı "kahkahn'ylil "uçurum'a işarctedenbir yapı • SAYFA 3 A Kulkınmış ve müreffeh bir toplum için... 11 Doç. Dr. Ferda özyurda'mn kitabt, aiI k planlaması konusunda. çalışacaklar ' için vazgeçdmez bir kaynak niteliginde. Prof. Dr. YasarBilgin wnmu$ kitabı okurlara. Asağtdakiyazı işte o sunuş yaztst. "Nüfus artışı ile ilgili geıekli önlemler alııımadığı takdirde 2100 yılında yani 108 yıl sonra dünya nüfusunun 19 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Zira yılda yüzde 3,5 nüfus artışı ile bir ülkenin nüfusu 25 yılda bir misli; yüzde 2,5 nüfus artışı ile 35 yılda bir misliartmaktadır. Olaya ülkemiz açısından baktığımızda yüzde 2,4 yıllık nüfus artışı ile 40 yılda bir misli bir artışla karşı karşıya bulunduğuınu zu görüyoruz. 20Î0 yılında 110 milyon, 2070 yılında 220 milyon, 2110 ydında 440 milyon. 2150 yılında 8X0 milyon'a ulaşacağımız, istatistiksd gerçeklere göre tahmin edilebilir. 2190 ydında isemilyarın üzcrindebir nüiusa ıılaşılması ihtimal dahilindcdir. Hızla artan nüfus, bozulan doğal dcngcler ve kirlenen çevre, gelişmekte olan ülkelerin bir kısmında, büyüyen bir başka soriına, aç Aile Planlaması" ImtlyazSahlbi Berln Nadl oBasanveYayan YenıCun Haber Ajansı Basın ve Yaymcılık A.S <>GenelYayınYönetmenı özgen Acar CPnel Yayın • Koordlnatöru Hlkmet Cetlnkaya oGenel Yayın Danışmanı OrhanErlnç Yazı Isleri Miıduru celal Başlangıç Yaytn Yönetmenl Turhan Cünay o Graf ikYönetmen.Dllek llkorur Reklam. Reha Isıtman TTİUP lık sorununa yol açmaktadır. Afrika'da yaşanan açlık dramını bugün insanlık için ısdırap kaynağı ve gelecek için bir alarm işareti olarak gündemdedir. Tabiidir ki sorun yalnız adık sorunu da değildir. İnsanların konııt, eğitiın, sağlıklı yaşam gibi diğer ihtiyaçları da söz konusudur.Ülkemiz açısından çok nüfuslu fakat az gelişmiş bir toplum tablosu yerine, yeterli sayıda, her türlü ihtiyaçları sağlanan insanlardan oluşan kalkınmış ve müreffeh bir toplum olmanın tabanında etkili hir aile planlaması hizmeünin bulunduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Doç. Dr. Ferda Özyurda, toplumabukonuda yıllardır yararlı hizmetler vermektedir. Hizmetin önemini büıün yönleri ile ele alan Aile Planlaması kitabı, bugiine kadar yürüttüğü çalışmalar ve edindiği bilgi birikimi sonunda ortaya çıkmıştır. Kendisini kutlar, kitabının, aile planlaması konusunda çalışanlara ve çalışacaklara yararlı olmasını dilerım. TUMHURİYET C K İ T A P S AY I 1 6 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle