Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 SAYFA 7 NİSAN 2013 PAZAR "Antalya'da iŞ'te HAYAT" Hazırlayan PELİN GEL AĞAN A D N I Ş A AĞRI'NIN 68 Y Dağcılıkta çıkılması en zor dağlardan biri olan Ağrı Dağı'nın zirvesine 68 yaşında çıktı. 70 yaşında olmasına karşın ilaç kullanmayan ve kışın hergün denize giren, yazın ise kayak yapan Şeref Kök, gençlere "spor yapın" önerisinde bulunuyor ZiRVESiNE ÇIKTI ntalya'nın en eski esnaflarından Şeref Kök. Kök Kuyumculuk’un sahibi olan Şeref Kök 70 yaşında. Tam bir spor tutkunu. Su kayağı ile başladığı spor hayatında ardından kayak yapmayı öğrenmiş ve tüm ailesine de öğretmiş. İşleri çocuklarına bıraktıktan sonra daha çok dünyayı gezmeye başlayan Şeref Kök ‘en büyük hayalim’ dediği ve dağcıların çıkılması en zor dağ olarak gösterdikleri 5 bin 137 metrelik rakımıyla, Türkiye'nin en yüksek doruğu Ağrı’nın zirvesine çıkmış bundan iki yıl önce. Doğa aşığı olmasının yanında hayata ve insanlara da hep pozitif bakan Şeref Kök'ü bu haftaki Antalya'da İŞ'te HAYAT sayfamızda konuk ediyoruz. Antalya'nın en eski esnaflarından birisiniz. Sporla içiçe geçen bir yaşamınız var. Öncelikle sizi tanıyalım istiyoruz. Nerede doğdunuz çocukluğunuza dair ne paylaşırsınız bizimle? 15 Kasım 1942'de Antalya'nın Kırcami semtinde doğdum. Annem babam bahçıvandı. Camekanımız, ineklerimiz vardı. Bahçede koşarak büyüdük. 6 kardeşin en küçüğüyü m . Ca m e kanda ürettiğimiz domatesleri satıp geçimimizi oradan sağlıyorduk. Eğitim hayatınız nasıl geçti peki. Başarılı mıydınız? Okul dönemim çok güzeldi. İlkokulu Şehitler İlkokulu'nda okudum. Okurken bir yandan da bahçedeki camekanımızda çalışıyordum. Derslerim iyiydi. İlkokulun son senesinde öğretmenimiz Liva Koç beyefendi okulda mülakat yaptı. “Kim ne olmak istiyorsa dosyaya yazıp bildirsin” dedi. Ben de "kuyumcu olup memleketime faydalı olacağım, dürüst çalışacağım" demiştim. Bu yazıyı okuyan Koç şaşırıp "Bu çocukta birşey var” diyerek babamı okula çağırdı. Babama "bu çocuğu okutalım" deyince babam da "ben bir çocuk okutuyorum ikinciyi okutamam" diyor. Maddi imkansızlıklar...Bir yanda baktığımızda küçük yaşta kuyumculuğu istemeniz de çok ilginç. Çocuklar daha çok doktor, mühendis ya da öğretmen olmak ister. Neydi sizi kuyumculuğa yönelten? Bir kuyumcu vardı çok etkilendiğim. Babamın gücü olmadığı için okuyamayınca Ahmet Gökhan adlı kuyumcunun yanında 1955 yılında çıraklığa başladım. Beni çok beğenmişlerdi. Antalya'da 5 tane kuyumcu vardı. Sürekli birileri beni kendi dükkanına almak istiyordu. Ardından Şefki Peker’in dükkanında çalışmaya başladım. Tezgahta görev almaya başladım. Siz o zamana kadar atölyede A Selma ve Şeref Kök, gazeteciler Pelin Gel Ağan ve Vahide Yanık ile birlikte altın mı işliyordunuz? Haftada iki gün atölyede altın işlerdim. Diğer günlerde tezgahın başına geçerdim. Baktılar tezgahta başarılıyım, müşteriler bana geliyor. Bu nedenle Pekerler beni tezgahın başına geçirmek istedi. Büyük bir tezgahı bana bıraktı. Bu arada haftada bir gün de Almanca'dan özel ders alıyordum. 1960'lı yılların başından bahsediyoruz. O zaman turizm diye birşey yokken, Almanca öğrenme sevdası nereden çıktı? Bilmiyorum sanırım öngörülüymüşüm. Allahın vergisi diyorum. Ben domates tarlasındayken kuyumculuğu seçebildim. O zaman da bazı şeyleri demek ki gördüm. 7 lira 50 kuruş haftalık alıyordum. Saati 2 lira 50 kuruştan ders alıyordum. 1963’te askere gidene kadar Almanca dersi aldım. TURİZME GİRDİ Sadece kuyum sektöründe mi faaliyet gösterdiniz? Hayır. 1967’de Eski Lara Yolu üzerinden yer almıştım. 1985’te bu yere 15 odalı otel yaptım. 1990 yılına kadar işlettik. Otelimin olduğu yerden parselasyon geçti. Otelimin yarısı başka yerde yarısı başka yerde olunca işe son verdik. Antalya'da bulunan oteller bir anlamda gelen misafirler ile kuyumculuk sektörünün gelişmesine katkı sağlıyor. Sizde kendi sektörünüzle ilgili diye mi turizme yöneldiniz? Kentin tanıtımına önem verdiğim için Azimle Almancayı öğrenmişsiniz. Askerliği nerede yaptınız peki? Denizli'de yaptım. Ardından Aydın'a gittim. Albayın yazıcısı oldum. Bir gün k i t çek un acısını çok ... n u b m orada sivil giyinip dışarıya çıktım. Yüze n ö d r i z B azen çekiyoru lzı kurı b n ı a d n a a l k başı görüş şikayet a k ü H d ? i e l m dökü Aile desteği i çtınız dükkanınızı? değil nların şu anda sa in n etmiş. Beni Datpa ya u a e Bun red muşsunuz. Ne ki Sarraf Şeref adlı dükz ama. ru yo ça'ya sürgün ettiler. rü gö t i e in 'a dükler ız ve sizi çok Kalekapısı'nda Ardından Antalımdır. İstanbul larda yaşadığın ? an l ı y kk O dü k il m nmüş u mu dö d kan beni l la o r tın a l al ya'ya döndüm. y a lo l o ki 5 uk n e rd pıp iley r çok şey yaşıyo rgidip alışveriş ya ayda satıp tekrar gittim. k da ka O İşinize kaldıı. m az gi n r Olm a bir bay ve baya tatüm. Altınları bi büyümeye başladı. Bu am az ğ ı n ız yerden deağ m n gü rlan . Bir ler Böyle böyle iş da kullanacağım günler ki ık insanlardı. Yüzüklere ve pı takv a m mı ettiniz? k mı .Ş bir kaz ayak yüzü ukarada Almanca ı. Antalya Motel vardı. di an ay B Kısa bir süre r. ıla kt ba yd sord geldi. 1968 yılı stler geliyordu. Dil bil lara a parmağına. Ne kadar diye daha Pekerler'le be ri sırç dim. "Çok Almanya'dan tu antajımı kullanıyordum. tı çalıştıktan sonra bin 500 lira” de diler. Bende “9 a, nd av rı bu la in iç de diğim ız" yok . Onlar da m m ra du pa or ayrıldım. Düka üy am yl bu sö im en Her şeyi açıkca rdır, düşünmek için ğend m Allah bir. B zi bi r bi kan tuttum. ah ll nA va gö izin düşünme payı z bana parasını desi dükka "S si ne m ta yi ir Kendi işyerimi re B . ve ar SelmaŞeref Kök rl ze " lı nu si derirsiniz dükkandan ayrı açtım. Dükkaol n dim. Şok na gelmişti be nı tutarken hiç param yoktu. de m yi lar. Aldılar ne du şü dü Girişimcilik ruhunuz devreye de en gittiler. B di gitti ve ya g i r m iş. Hiç paranız yok ve dükkan ç Ü . sa at güvendim rı m k u r m ak istiyorsunuz? pa a gün sonr sonra iki ki Evet sermaye yoktu. Büyük abr. ıla ramı çıkard şiyi de yanı lam üç beşi bir yerdesi ve sekiz bip tu ek Sonra m na alıp geldi. leziğini, küçük ablam ise sekiz biiz B y az d ıl ar . Onlar da birleziğiniçıkarıp bana verdi. 50 döa d tı n . her topla şeyler istedi nüm bir yerimiz vardı. Babacığım yo şu sizi konu Ertesi gün üç da orayı kiralayıp parasını sermanra F ruz. Ben müşteri daha ye yapmam için bana verdi. eel B sa'nın Niş getirdi. O zam yı nı diye Başka man dilin ne aol li em ön dedi. Unutam Şeref Kök gittiği ülkelerde kıyafetlerini kadar ım ar dığımı anıl o ülkedeki yoksul çocuklara bırakıyor d u ğ u n u an la . bu r dan birisidi dım. f p a a n y s e u i b Bu kenttek lçileri olue büyük bir şey de eke d r n ü t e l t ü k k e i ç r v e e n G r iz. Bu devi lar aslında bir örevlerini yapmaları z. Güvenmişsin bir duygu haline ı g n e ı l ç ğ ı t n i l i b i u s i B d yor. imiz af ken liğini hissettiğ ızı bünkü turist esn gerekiyor. Çü rsa halkı da öyle görü sik güven. Bu arada dükkanın i ı d n l ge ne nasıl davra i? . . yütebildiniz m metrekare yer alıp bü. m ı r o ı n r a s la an yor kk dü ı, ki kentte Dükkanım 12 dım. Oralarda dükar nl şa Kesinlikle. Bir lı ça i ak rasta'dan al r. Dükkand ur yüttüm. A çok zordu. Bir cadde orasıyol st rü kentin incisidi dü , ır iyi davran kan bulmak arşısı'ndaki müşterilerine aya bir daha da Selekler Ç ğer dükor n st Şeref Kök kızı ri da tu ın rd sa A ar rl . düzgün iş yapa an hemde ülke imajı ka dı Kuyumculuk adı altında di Sultan Beken ile kk ök gelir. Hem o dü kelerine döndüklerinde K mızı açtık. ül kanı zanır. Turistler ı konuşurlar. ın ar kl dı şa ya gittikleri ülkede ağrıyordu. Zirveye çıkıp Evet çok teşekkür ederim. Eşim Sel inince ağrım geçti. 5 bin 137 ma Hanımla 48 yıldır evliyiz. Cenk, metreye çıktım. Bunun yaMehmet ve Sultan adlarında üç ço nında bütün kış denize girebu sektöre girmek istedim. Ama bu par cuğumuz var. rim. Temmuz Ağustos ayınselasyon olayları girince şevkim kırıldı. Doğa aşığısınız. Sporcu bir kimli da girmem. O zaman AntalKuyumculuk sektörünü değerlen ğiniz de var. Neler yaparsınız? ya'da değil Saklıkent'te yaşıdirirsek kuyumcular bankaların altın Dünyayı görmek istedim. Birçok ül yorum. Gençlere tavsiyem satmasından yakınırken şimdi PTT'de keye gittim. Spora su kayağı ile başladım. yüzsünler. 70 yaşına basıyosatıyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz? Ardından 1975'te kayağa başladım. Karum. İlaç almıyorum. Siz kendinize güvenin mesleğinizi yak mükemmel bir spor. 68 yaşında AğEşinizin ve sizin adınıza daha güzel yapmaya çalışın. Onlar devam rı Dağı'nın zirvesine çıktım. bir sağlık ocağı yaptırdığıetsinler. Olmaz. Bankalar görevini daha Dağcıların en zor dağ olarak gös nızı biliyoruz.... güzel yapsa kuyumcular kendi işini yap terdikleri bir dağ Ağrı Dağı... Evet. Doğduğum yer olan sa her şey çok güzel olur. Evet. Ama en büyük isteğimdi Ağrı'ya Kırcami'ye SelmaŞeref Kök Herkes kendi işini yapsın diyorsu çıkmak. Yabancılarla birlikte çıktık. İnaadında bir sağlık ocağı yap Şeref ve Selma Kök oğulları Cenk,gelinleri ve torunları ile nuz. Hep iş konuştuk. 48 yıllık evlisiniz. nır mısınız Ağrı'ya çıkmadan önce dizim tırdık. Maşallah diyelim... R E L T S İ R U T I D A L Ş A B E Y E M L E G C MY B