Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 NİSAN 2013 ÇARŞAMBA SAYFA SAĞLIK 5 Fazla kilolardan ızlı kilo vermek uğruna uygulanan yanlış diyetler, verilen kiloların çok kısa sürede geri alınmasına neden olur. Oysaki doğru ve dengeli beslenme programı ile diyetisyen kontrolünde verilen kilolar kısa zamanda geri alınmaktadır. Yaza formda girmek için özellikle bahar mevsiminin bu anlamda iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Memorial Antalya Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Berna Ertuğ, bahar aylarında kilo vermeyi kolaylaştıracak önerilerde bulundu. baharda kurtulun H ara” öğün kuralına uymak gerekir. Kan şekerinin dengelenmesi için 3 saatten fazla aç kalmamaya özen gösterilmelidir. Bu sayede gün içinde tetiklenen tatlı krizlerini bastırmak ve tek bir öğünde çok fazla yemek yeme isteğinden kurtulmak kolaylaşacaktır. Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Konuk Yazar: Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın Bahar güneşinin yavaş yavaş sıcaklığını hissettirmesiyle kazak ve kabanların yerini alan ince kıyafetler, kış boyunca vücutta birikmiş fazla kiloların uyarılarını vermeye başlar Su içmek için susamayı beklemeyin zel bir sağlık problemi yoksa her gün en az 22.5 litre (1012 su bardağı) su içilmelidir. Sıvı alımının karşılanmasında su haricinde süt, ayran, soda, limonata, bitki çayları, şekersiz kompostolar ve taze sıkılmış meyve suyu gibi içecekler de sağlıklı tercihler arasındadır. Ayak bileği artroskopisi kısa sürede ayağa kaldırıyor yak bileğinde meydana gelen eklem rahatsızlıklarının tedavisinde uygulanan “Artroskopi yöntemi”, açık cerrahiye ihtiyaç duyulmadan hastaların kısa zamanda iyileşmesine yardımcı olan bir tedavidir. Artroskopi ile hızlı iyileşme ve sosyal yaşama çabuk dönüş Ayak bileğinde üç aydan fazla devam eden ağrı, boşalma, emniyetsizlik hissi, kilitlenme ve ses gelmesi gibi şikayetler, önemli hastalıkların habercisi olabilir. Bunlar; eklem zarı iltihabı (sinovit), eklem kapsülü ve bağların kopan parçalarının eklem kenarlarındaki kemiksel çıkıntıların sıkışması ve birbirlerine sürtünmesi, eklem kıkırdağının kırılması veya dejenerasyona uğraması, kıkırdağa da ulaşan kemik ölümü, akut kemik iliği ödemi, enfeksiyonlar ve tümörlerdir. Bu hastalıkların tedavisinde kullanılan ayak bileği artroskopisi, ayak bileği eklemini açmadan kapalı bir yöntemle eklem içinin incelenmesine ve cerrahi işlem yapılabilmesine olanak sağlamaktadır. Artroskopi küçük kesilerle yapıldığı için hastalar kısa zamanda iyileşmekte ve işlerine dönebilmektedir. İşlem her ekleme uygulanabilir Artroskopi, eklemlerin optik bir sistem aracılığıyla incelenmesidir. İlk kez 1900’lü yılların başlarında denenen bu teknik, Japon hekimlerin ( Takagi, Watanabe ) katkılarıyla büyük aşama kat etmiştir. Günümüzde optik sistem, görüntü aktarımı (videokamera aracılığıyla görüntünün televizyon monitörüne aktarılması) ve cerrahi aletlerdeki gelişmeler sonucu hemen her eklemde uygulanır hale gelmiştir. Ayak bileği diz ve omuzdan sonra üçüncü sıklıkta uygulama alanıdır. Artroskopi’de uygun vaka seçimi ve işlemin doğru yapılması önemli Ayak bileği ekleminin anatomik özelliği nedeniyle eklem aralığının iyi açılması gerekmektedir. Bu nedenle aralığın kalmadığı ileri artrozlarda artroskopi yapılamaz. Ayrıca eklem çevresinde enfeksiyon veya ileri damar hastalığının bulunması durumunda da yapılmamalıdır. Artroskopi işlemi anestezi altında ve bu işlem için hazırlanmış donanımla (optik dizgesi, video kamera, özel el aletleri, tıraşlayıcı, yakıcı aletler) gerçekleştirilir. Diz ekleminde kullanılan optik sistemi burada da kullanılabilir. Eklemin önemli bir kısmı eklemin ön yüzünden açılan iki giriş deliğinden rahatlıkla değerlendirilip cerrahi işlem yapılabilir. İşlemler turnike kullanılarak kansız ortamda uygulanır. Kullanılan standart giriş yollarının tendon ve sinir dokularına yakınlığı nedeniyle bu yapıları hasar görmemesi için dikkatlice açılması gerekmektedir. Çoğunlukla yanlış uygulama ve komplikasyonlar giriş yollarının özensiz açılmasından kaynaklanmaktadır. Artroskopi hastaya konfor sağlar Ayak bileği artroskopisi sonrası hastalar çoğu kez hastanede bir gece kalır ve kısa zamanda rehabilite olarak işlerine dönebilir. İşlemden sonra ayak bileği hareketlerine ve basmaya hemen izin verilir. Ödemin ve ağrının azaltılması için soğuk uygulamaları ve ağrı kesici ilaç kullanılmalıdır. Bir istisna olarak Talus’un (aşık kemiği ) osteokondral lezyonlarında uygulanan artroskopik tedavi yöntemlerinde hastalar erken ayağa kaldırılmalarına rağmen altı hafta ayaklarının üzerlerine tam basmalarına izin verilmez. Ayrıca eklemin dondurulmasını gerektiren patolojilerde de bu işlem artroskopi ile yapılabilir. Açık tekniğe göre çok avantajlıdır ve iyileşme daha hızlı olmaktadır. Bazı eklem içi ve çevresi kırıkların tedavisinde de artroskopiden yararlanılabilir. 4 yapraklı yonca modeli “4 yapraklı yonca” modelinde her yaprak 1 besin grubunu oluşturmaktadır. Bu gruplar; süt ve ürünleri grubu (süt, yoğurt, ayran, cacık), etkuru baklagilleryumurtapeynir, ekmektahıl grubu (ekmek, makarna, pilav, çorba…), meyve ve sebze grubudur. Diyetisyen kişiye en uygun diyet programını oluşturur Ö A Metabolizmanızı hızlandırın Doğru besinleri tercih ederek, sağlıklı kilo vermek için atılabilecek ilk adımlardan biri metabolizma hızı ölçümüdür. Kişiden kişiye farklılık gösteren metabolizma hızının ölçümü sonucunda diyetisyen kişiye özel bir beslenme programı hazırlar. Metabolizma yeterince hızlı çalışmıyorsa diyetisyen, metabolizmayı hızlandıracak önerilerde bulunacaktır. ken, her bir gruptan alınması gereken miktarları da belirler. Çiğnemeye vakit ayırın Yemek çiğnenmeden, hızlı yutularak yendiğinde gereğinden fazla yemek kaçınılmazdır. Bu nedenle yavaş yemeye özen gösterilmeli, lokmalar arasında sık sık aralar verilmelidir. Böylece kişi doğru zamanda doyduğunu fark eder ve fazla yememiş olur. 3 ana 3 ara öğün Tüm gün boyunca tüketilen besinler 6 öğün olarak paylaştırıldığında kilo vermek de sancılı bir süreç olmaktan çıkacaktır. Az miktarlarda, sık aralıklarla alınan öğünler ile “3 ana 3 Asansör yerine merdiveni tercih edin H aftada 3 gün tempolu yürüyüş, yüzme, gevşeme egzersizleri kilo vermeyi kolaylaştırır. Eğer vakit ayrılamıyorsa, aktif bir yaşam tarzı benimsemeli; yakın mesafelere yürüyerek gitmeli, asansör alışkanlığından kurtulup merdiven tercih edilmelidir. Bu tür küçük aktiviteler gün içinde enerjik kalmayı sağlayacak ve vücut şekline olumlu değişiklikler olarak yansıyacaktır. ağlıklı bir şekilde atıştırmak için enerjisi düşük olan ve bol lif içeren domates, salatalık, havuç gibi besinler tercih edilmelidir. Bu tür besinler kalori alımı bakımından daha doğru seçimlerdir ve aç kalmadan kilo vermeye yardımcı olacaktır. S Akşam yemeklerine dikkat Organ nakli ve bağışı hakkında merak edilenler Organlar çıkarıldıktan sonra mümkünse estetik dikişlerle dikilerek, kadavranın zarar görmemesine özen gösterilir. O bedenler organların kıymetini çok iyi bilen hekimler için kutsaldır ve çok büyük bir saygıyı hak etmektedirler. Verici için risk var mı? Canlı organ vericileri oldukça detaylı bir test sürecine tabi tutulur. Burada tıbbi tahlil ve incelemelerin ardından birçok hekimin değerlendirmesi söz konusudur. Tüm sonuçların olumlu çıkması halinde ve hekimlerin değerlendirmeleri sonucunda vericiliğine engel bir durum tespit edilmediği takdirde kişi organ vericisi olabilmektedir. Yaş sınırı var mı? Organ naklinde ve bağışında yaş sınırı bulunmamaktadır. Hayati riski olan alıcılar için her yaşta ve koşuldaki organları kullanabilmek mümkün olabilir. ürkiye’de her yıl yüzlerce kişi kronik organ yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetmekte. Organ yetmezliğinin en etkili tedavisi ise organ nakli. Ancak halk arasında yaygın yanlış inanışlar ve bilinçsiz uygulamalar, hastaların hayati tehlike ile karşı karşıya kalmasına neden olmakta. Memorial Şişli Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, organ nakli ve bağışı ile ilgili soruları yanıtladı. Nakil kime ve neden yapılır? Organ nakli, kronik organ yetmezliği olan hastalara yapılmaktadır. Hastalar organ bulunamadığında hayatını kaybetme riski ile karşı karşıyadır. Böbrek hastalarının diyaliz sayesinde yaşamaları mümkünse de bu yaşam, makinaya bağlı zor zamanlar anlamına gelmektedir. Bu durumdaki hastalarda yaşam süresi kısalır. Organ nakli yapıldığında ise hastalar sağlıklı olarak yaşamlarını sürdü T rebilirler. Türkiye’de yaklaşık 70 bin kişi organ nakline ihtiyaç duymaktadır. Ancak bağışın az olması nedeniyle organ nakilleri kadavradan yani hayatını kaybetmiş kişilerden değil canlıdan gerçekleştirilmektedir. Rakamlara bakıldığında, Türkiye canlıdan nakillerde Avrupa birincisi, kadavra da ise sonuncudur. Organ bağışında toplumsal farkındalığın oluşturulması ve kadavradan nakillerin artması çok önemlidir. Organ bağışında cenaze bütünlüğü bozulur mu? Kadavradan organ çıkarma herhangi bir canlı ameliyatı kadar özenle yapılır. Bağışlanan organlar para ile başkasına satılabilir mi? ağışlanmış organlar üzerinden herhangi bir maddi çıkar elde edilemez. Bir insan hayatını kaybettikten sonra organları bağışlandığında bir koordinasyon sistemi devreye girer. Bu sistem gereğince organlar Bakanlığın Bölge Koordinasyon Merkezi (BKM) ve oradan da Ulusal Koordinasyon Merkezi’ne (UKM) bildirilir. Organların merkezlere dağıtımı bu bildirimler sonucunda belirlenir. Organ nakli ile ilgili kanunlara göre, kişinin dördüncü dereceye kadar olan yakınları organ bağışlayabilir. Daha uzak akrabalar ve akraba olmayanların organ bağış istekleri, her ilde Sağlık Bakanlığı Etik Kurul’u tarafından değerlendirilir. Etik Kurul’un uygun gördüğü organ nakilleri, sağlık kuruluşları tarafından gerçekleştirilir. B C MY B