27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

24 NİSAN 2013 ÇARŞAMBA HABER urdur'da alıcı gibi davranarak bir köylünün 2 koyununu otomobille kaçırdığı iddia edilen 2 kişi gözaltına alındı. Yarıköy'e gelen 2 kişi, 2 adaklık koyun satın almak üzere Z.S. ile anlaştı. Koyunları teslim alarak otomobile koyan kişiler, parasını vermeden hızla köyden uzaklaştı. Bunun üzerine dolandırıldığını anlayan Z.S, durumu jandarmaya bildirdi. Jandarma, Burdur İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerine bilgi verdi. Polis ekipleri, kent merkezinde durdurdukları otomobilde bulunan Ü.G. ve A.O.D'yi gözaltına aldı. B 'Alıcıyım' dedi çaldı, kaçtı Beydağları Pürenli Yaylası Üçtepeler mevkiinin önceki ve sonraki halini gösteren bu iki fotoğraf mermer ocaklarının bölgede yarattığı tahribatın boyutunu bir kez daha gözler önüne seriyor FARUK KESKİN Katliam gibi A Önceki hali Sonraki hali SAYFA 3 Çizgi NİHAT TOKLU toklunihat@mynet.com Şanslı kurtuldu A fyonkarahisar'ın Sinanpaşa İlçesi Kılıçarslan Beldesi'nde 2 duvar arasında sıkışarak mahsur kalan köpeğin 2 gün süren esaretine Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) Sivil Savunma ve Arama Kurtarma ekipleri son verdi. Kılıçarslan Beldesi'nde iki duvar arasında sıkışan sokak köpek kurtulamayınca durum AFAD'a bildirildi. AFAD ekipleri, köpeği çıkarmak için duvarlardan birini iki farklı yerden taş kırma makineleriyle kırdı. ntalya’nın Beydağlarını adeta hallaç pamuğu gibi atmaya başlayan ve sayılarına her geçen gün de bir yenisi eklenen mermer ocaklarının doğada neden oldukları tahribatların boyutu artık ‘katliam’ düzeyinde. Ormanlık ve sulak alanlarının yanı sıra yaylaları da toz duman için de kalmaya başlayan Beydağlarındaki bu talan gelinen noktada en acımasız şekliyle devam ederken, Pürenli Yaylası Üçtepeler mevkiinin önceki ve sonraki halini gösteren bu iki fotoğraf bölgedeki tahribatın boyutunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Ekolojik yapı bozuk Türkiye Dağcılık Federasyonu Organizasyon Kurulu Üyesi Ömer Faruk Gülşen, mermer ocaklarının özellikle Beydağlarının batı kesiminde yoğunlaştığına dikkat çekerek, buradaki ekolojik yapının hızla bozul makta olduğunu söyledi. Antalya’da oluşturdukları Likya’nın Dağları ve Yayları Grubu’nun Başkanlığını da yapan Ömer Faruk Gülşen, Kıyı Bey dağları, Merkez Beydağları ve Akdağlar olmak üzere üç bölümden oluşan bu bölgede çok sayıda mermer ocağının bulunduğunu belirterek, “Sadece 1000 metrenin üzerindeki yüksek kesimlerde yetişebilen sedir, ardıç ve meşe gibi bu kutsal ağaçlar da maalesef yok ediliyor” diye konuştu. Su deposu Beydağlarının aynı zaman da Antalya’nın önemli su deposu konumunda olduğunu da ifade eden Ömer Faruk Gülşen, şunları söyledi: “Bölgedeki tahribatın boyutunu en iyi bizler gözlemleyebiliyoruz. Mermer ocakları sadece doğaya vermiş oldukları zararlarla ekolojik yapıyı bozmakla kalmayacak, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını da olumsuz yönde etkileyecektir. Bu arada yapımı henüz tamamlanmış köy yolları da bu mermer ocaklarından malzeme taşıyan ağır tonajlı kamyonlar tarafından da tahrip ediliyor. Bölgedeki mermer ocaklarının doğaya zarar vermediklerini savunanların gelip bu manzarayı yerinde görmesi lazım.” NTALYA (AA)Kiracılar Derneği (KİRADER) Genel Başkanı Ali Ulvi Büyüknohutçu, Türk Borçlar Kanunu'nun 2014 yılında yürürlüğe girecek kiracı ev sahibi ilişkilerini düzenleyen maddesine göre milyonlarca kişinin evlerinden çıkarılma riskiyle karşı karşıya olduğunu öne sürerek, "Türkiye nüfusunun yüzde 50'sinin kiracı olduğunu varsayıyoruz. Bunların da yüzde 20'sinin 10 yıllık olduğunu sanıyoruz" dedi. Büyüknohutçu, kanun maddesinin, 10 yıldan fazla süredir aynı evde oturan kiracılar açısından olumsuz etkileri Kiracılar kara kara düşünüyor umhuriyet Akdeniz’in önceki günkü manşeti, “Yeni bir AVM Korkusu daha” başlıklı haberdi. Muratpaşa İlçesi’nin Yenigün Mahallesi’ndeki muşmula bahçesinin AVM’ye dönüştürülmesine yönelik girişimler gündeme getirilmişti. Olayın ilginç yanı bahçeye AVM yapmak isteyen firmanın, komşu Konuksever Mahallesi’nde benzeri bir girişimi daha olması. Nedense kent AVM’ye doymuyor. Herkes, “Bu kadar AVM fazla, esnaf yok oluyor” diye serzenişte bulunuyor ama durmadan yenileri geliyor. Bu arada esnafın belediye meclislerindeki temsilcileri bile, “parti grup kararına uy mak zo ru nd ay ız” diyerek yeni AVM’lerin kurulmasına “evet” oyu veriyor. Konu AVM olunca, kimin eli kimin cebinde belli değil. Gelelim son AVM girişimine… Hava (uydu) fotoğrafında Antalya kent merkezindeki son yeşil dokulardan biri, AVM yapılmak istenen Yenigün Mahallesi’ndeki bu muşmula bahçesidir. Bu bahçe, az ötesindeki Andızlı Mezarlık ile birlikte betonların ardasında sıkışmış durumda. Muşmula bahçesi, Antalya’nın yakın tarihinin izlerini taşıyan bu bölgedeki son bahçe niteliğinde. Bu bahçenin 30 – 40 yıl önce yem yeşil olan çevresi bugün artık betona boğulmuş durumda. Dünün narenciye, muşmula ve andız ağaçlarının yerinde 35 bin nüfuslu Yenigün Mahallesi var. Bu mahallenin hemen batısındaki ünlü Molla Mehmet Bahçesi’nin yerinde de yeller esiyor. O bahçede de Etiler Mahallesi kuruldu. Kızıltoprak ve Gebizli mahallelerinin daha düne kadar tarım yapılan bahçeleri, son birkaç yıl içinde betona teslim oldu. Kent merkezinde bahçeler sadece Kırcamii bölgesinde kaldı. O da şimdilik. Yerel seçim öncesinde ya da sonrasında Kırcamii içinde müjdeli! haber gelebilir. Yenigün Mahallesi’ndeki muşmula bahçesinin önünden geçerken sahiplerine içimizden övgü düzerdik. “Ata yadigarı bahçelerini betona teslim etmemişler. Ranta direnmişler” derdik. Ama nereye kadar direnebileceklerini de merak ederdik. Demek ki buraya kadarmış. Rant virüsünün girdiği bu bahçenin kuruması yakındır. Bugün yada yarın AVM ya da iş merkezi için kurban edilecektir. Aksini düşünmek, iyimser olabilmek pek mümkün değil. Esnaf temsilcisi belediye meclis üyelerinin bile AVM lobisi karşısında pes ettiği günümüzde gerçekçi olmak lazım. Bu yüzden Mevlana Caddesi’nden geçenler muşmula bahçesine son kez baksınlar. Ne yazık ki yakında göremeyecekler. Umarız sıra yakında Kırcamii’deki mülkiyeti devlete ait olan Narenciye Bahçesi’ne gelmez. C Son bahçenin de sonu yaklaştı A olacağını savundu. Büyüknohutçu, "Geçmişte bütün edinimlerini yerine getiren, kirasını doğru ödeyen ve yıllık artırımını yapan kiracılar istedikleri kadar evlerde oturabiliyordu. Ancak yeni yasanın bu maddesine göre ev sahibi, 10 yılını doldurmuş kiracılarını hiçbir gerekçe göstermeden 10 yıl sonra kapının önüne koyabilecek" dedi. Büyüknohutçu, "Kiracı, yasal artışını yapıyorsa, kirasını düzenli ödüyorsa, konuta zarar vermiyorsa, apartman hayatını çekilmez hale getirmiyorsa sadece ev sahibinin biraz daha fazla para kazanma hırsı yüzünden evden çıkarılamamalı” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle