Katalog

12 ŞUBAT 2013 SALI SAYFA ASAT’ın işi zor Antalya’nın içme suyu havzası içinde kalan ancak kamulaştırma yoluyla çözümü mümkün görülmeyen imarlı alanlar, ASAT için sorun olmaya devam ediyor FARUK KESKİN HABER 5 Muhtarlarla buluştular C Ç evre ve Su Bakanlığı’nın 2009’da ilan ettiği su havzası içinde kalan imarlı ve tapulu alanlar, ASAT için sorun olmaya devam ediyor. Kamulaştırmayla çözümü mümkün görülmeyen sorunun, takasla aşılması gündeme gelecek. Bu arada koruma alanlarında yeni yapılaşmaları önlemek için ASAT’ın başvurusu üzerine bölgedeki özel mülkiyetlere ait tapulara şerh de konulmaya başlandı. Bu durum ASAT kadar, üst platoda konut yapmak isteyen yurttaşları da zora soktu. Örneğin Masadağı ve Döşmealtı gibi mutlak koruma alanında bulunan yerlerde konut yapımı için yapılan ruhsat başvuruları geri çevriliyor. Çözüm arayışlarını sürdüren ASAT, yol haritası belirlemek için konuyu Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu’na taşıyacak. Ardından belediyelerle de bir toplantı yapılacak. ASAT Genel Müdürü Fethi Yalçın, ba kanlığın ilan ettiği koruma alanlarında, 1990’lı yılların başında imara açılmış bölgeler bulunduğuna dikkat çekerek, “Bu alanlar tapulu, imarı geçmiş alanlar. Bizim kamulaştırma şansımız çok zayıf” dedi. Masadağı’ndaki sıkıntı Koruma alanı içinde kalan 2B alanlarıyla ilgili başvurularda bulunduklarını ancak asıl sorunu imarlı alanların oluşturduğunu belirten Yalçın, “En büyük sıkıntı Masadağı’nda. Burada düden dediğimiz çöküntü alanları var. Aslında altı boşluk olan buralara bina da yapılmamalı. Bakanlık buralardaki yapılaşmayı dikkate almadan sadece mevcut su kaynaklarının durumuna bakarak koruma planını hazırlamış. Yapılan doğru ancak sorunun çözümü çok zor gözüküyor” ifadelerini kullandı. Duraliler kaynağının beslendiği üst platodaki düdenlerin yaklaşık üçte birinin imarlı alanlarda bulunduğuna işaret eden ASAT Genel Müdürü Fethi Yalçın, bunların aynı zamanda Antalya’yı sel baskınlarından koruma gibi bir işlevinin de bu Çözüm arayışı lunduğunu söyledi. Yasa çıktıktan sonra tüm düdenlere kimlik vererek numaralandırdıklarını, yapılaşmayı engelledikleri bu yerlerde en büyük problemin kamulaştırma olduğunu da vurgulayan Yalçın, “Bununla ilgili ilçe belediyeleriyle ortak bir çalışmamız olacak. Kaydırma veya takas olabilir mi buna bir bakacağız. Antalya’nın ana su kaynağı Duraliler’i besleyen üst platoda 271 adet düden var. Bu düdenlere verilen atık su giderlerini iptal ettirdik. Mutlak koruma alanı dışındaki diğer 2. ve 3. derece koruma alanlardaki yapılarla ilgili ise kanalizasyon ve atık su giderlerinin sızdırmazlık imalatlarının yapılması sağlanıyor” diye konuştu. 80’i özel mülkiyette HP Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkanlığı tarafından ''CHP Halkla Buluşuyor'' etkinliği düzenlendi. Değirmenayvalı beldesinde düzenlenen etkinlik öncesi CHP İl Başkanı Yalçın Görgöz, Merkez İlçe Başkanı Kemal Demirkırkan, merkez ilçe yönetim kurulu üyeleri ve Belde Başkanı Veysel Barutçu, beldedeki muhtarları ziyaret ederek, sorunlarını dinledi. Kadınların emeği Etkinlik çerçevesinde Kadın Kolları Başkanı Mesude İntepe, İlçe Kadın Kolları Başkanı Yeşim Şen, Merkez ilçe yönetim kurulu üyeleri, partili kadınlar ve gençlik kollarına üye gençler evlere ziyarette bulunarak kadınların sorunları hakkında bilgi aldı. Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Yeşim Şen, ziyaretteki konuşmasında, Değirmenayvalı beldesinde kadınların Anadolu'nun her yerinde olduğu gibi özveriyle çalıştığını ancak emeklerinin karşılığını almadığını kaydetti. CHP Merkez İlçe Başkanı Kemal Demirkırkan da, bu çalışmayla birlikte CHP Merkez ilçede yerel seçim çalışmalarının başladığını, merkez ilçeye bağlı tüm beldelerde bu etkinliğin devam edeceğini vurguladı. A SAT’ın kimliklendirdiği 271 düdenden 80’i özel mülkiyet alanında. Mağara boşlukları bulunan düdenler üzerinde çok sayıda konut bulunuyor. Geri kalanı ise hazine ve orman alanında. Ancak, 2B uygulamasıyla bunların da bir bölümü özel mülkiyete geçmiş durumda. İçme suyu havzası üzerinde bulundukları için tapularında koruma şerhi bulunan bu yerler, her ne kadar özel mülkiyete konu edilseler bile üzerine her hangi bir yapının inşa edilmesi söz konusu olamayacak. Duraliler kaynağını yüzde 30 oranında besleyen bu düdenlerin korunmamsı Antalya için büyün önem arz ediyor. Tek numara tanıtıldı Avrupa 112 Günü nedeniyle Türkiye genelinde 4 yıl önce ilk kez Antalya'da pilot proje olarak hizmete giren ve başarıyla uygulanan 112 Acil Çağrı Merkezi uygulamasının tanıtımı yapıldı umhuriyet Meydanı'ndaki tanıtıma polis, itfaiye, ambulans, jandarma, sahil güvenlik, afet işleri birimleri ekipleri katıldı. Cumhuriyet Meydanı'na gelen çocuklar 112 Acil Çağrı Merkezi'yle ilgili bilgilendirici çizgi filmleri izledi. Burada bekleyen polis, itfaiye, ambulans ve sahil güvenlik ekiplerinin kullandığı araçlara binen çocuklar, hangi durumlarda 112'yi aramaları gerektiği yönünde bilgilendirildi. 30 Ağustos’ta bitiyor I C pa'da ise 112 olduğunu hatırlatan Kurdoğlu, Amerika'daki acil çağrı merkezinin hareket noktasının ''olayın ne olduğunu anlama''ya yönelik olduğunu, Avrupa'da ise ''Nasıl yardımcı olabiliriz'' şeklinde olduğunu dile getirdi. 4 yıldır uygulanıyor Türkiye'de de 110, 112, 155, 156, 166, 177 gibi acil çağrı numaralarını birleştirmek için 2005 yılında çalışmaların başladığını belirten Kurdoğlu, Antalya ve Isparta'nın pilot il seçildiğini ve 4 yıldır bu uygulamanın başarıyla yürütüldüğünü kaydetti. Kurdoğlu, tek numara sisteminin amacının bir noktadan koordine olarak olaylara en hızlı şekilde müdahale etmek olduğunu ifade etti. Antalya'da yılda yaklaşık 100 bin kişinin 112'yi aradığını anlatan Kurdoğlu, projenin yakın gelecekte tüm Türkiye'de uygulanacağını belirtti. sparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, Gökkubbe Ulusal Fuar, Kongre ve Pazaryeri inşaatının 30 Ağustos'ta tamamlanacağını bildirdi. Başkan Günaydın, yapımı devam eden Gökkubbe Ulusal Fuarı, Kongre ve Pazaryeri'nde incelemelerde bulunarak çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. Günaydın, burada yaptığı açıklamada, 3 kattan oluşan ve çelik konstrüksiyonla inşa edilen 9 bin metrekarelik otopark inşaatında dikey enjeksiyon çalışmalarının tamamlanığını, yatay enjeksiyon çalışmalarının da devam ettiğini kaydetti. Sürekli kontrol ediliyor İnşaatın depreme dayanıklı olarak yapıldığını belirten Günaydın, ''Çelik sistemle 3 katlı otopark yapıyoruz. Buradaki mevcut alanımız 35 bin metrekareydi. Biz bunu 50 bin metrekareye çıkardık. Böylece böyle bir alanda uluslararası da bir fuar yapma imkânına kavuşuyoruz. Otopark ve Gökkubbe Isparta'ya vizyon kazandıracak bir projedir. Çalışmalarımız hızla devam ediyor. Çalışmaları bizler de her an kontrol ediyoruz. Projemiz 30 Ağustos'ta tamamlanacak ve bu tarihte Isparta'ya bir zafer yaşatmak istiyoruz. Yüklenici firmamız çalışmalarını başarılı bir şekilde sürdürüyor'' diye konuştu. Nasıl yardımcı olabilirim? Vali Yardımcısı Mehmet Kurdoğlu, 112 Acil Çağrı Merkezi kültürünün oluşmasına yönelik bir etkinlik düzenlediklerini söyledi. Amerika'da acil çağrı numarasının 911, Avru EXPO’ya sembol aranıyor EXPO 2016, sembol çiçeğini halk oylamasıyla belirleyecek. İnternetteki oylama sonunda, papatya, menekşe, şakayık ve yabani karanfilden biri EXPO’nun sembolü olacak. Sokak Konuşuyor’da görüşünü aldığımız yurttaşlar, ‘şakayık’ı fazla tanımadıklarını, en uygununun papatya olabileceğini söyledi (Erol Sarıkaya) Bence EXPO için papatya en uygunu. En güzeli o bana göre. Şakayık ve yaban karanfili benim bile tanıdığım çiçekler değil. Sembol olacaksa herkes tanımalı. (Gamze Say) Bence yaban karanfili olmalı. Sıradan bildiğimiz bir çiçek olmasın bence. Özel bir organizasyon çünkü. Zaten şakayık nasıl bir çiçek aslında onu bile bilmiyorum. (Namık Kemal Saral) Menekşeyi severim, Antalya'ya yakışır. Şakayık bilinen bir çiçek değil zaten. Zevkler ve renkler tartışılmaz. Ben menekşeden yanayım. Oylamadan da haberim yoktu. (Necmettin Ergen) Papatya, sevdiğim bir çiçektir. Hem en bilineni o. Şakayık fazla bilinen bir çiçek değil. Eğer EXPO’da herkese seslenmek istiyorlarsa, herkesin bildiği bir sembol olmalı. (Alperen Atik) Ben papatya derdim; sanki bizi daha iyi yansıtıyor. Hem de bilinen bir çiçek. Yabani karanfili ve şakayık yabancı geliyor. Menekşenin de ayrı bir havası var aslıda. (Adem Güler) Çiçeklerle ilgili pek bir bilgim yok. Kadınlar daha iyi bilir. Halka sorulması gayet iyi olmuş. Ancak çiçek konusunda bir öneride bulunamayacağım. Çünkü bilgisizim. Demirciler İçi değişiyor CEREN KAYA B üyükşehir Belediyesi, Fikret Otyam Sanat Galerisi’nin ardından Demirciler İçi’nde Türkiye’nin ilk Soba Müzesi’ni de açtı. Açılışa Soba Müzesi danışmanı şair, yazar Sunay Akın, gazeteci Nebil Özgentürk de katıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, “Müzenin maliyeti yüksek olmayabilir ama esnafa önemli katkı sağlayacak. Geçtiğimiz ay Fikret Otyam Sanat Galerisi’ni açtık. Bugün Soba Müzesi’ni açıyoruz. İsmet İnönü Kentsel Yaşam Alanı’nın da tamamlanmasıyla esnafının yüzü gülecek” dedi. Vali Yardımcısı Recep Yüksel ise yerel yönetimlerin çalışmalarının Antalya’ya katkı sağlayacağını belirtti. Müzenin danışmanlığını yapan şair, yazar Sunay Akın ise şunları dile getirdi: “Soba Müzesi ateş ve insan ilişkisini anlatıyor. Soba ateşin evcilleş Kitapların sobada yakılması Akaydın, soba kültürünün günümüzde kaybolmaya yüz tuttuğunu belirterek, “Biz bu kültürü burada yaşatmak istedik. Müzede çocuklar için de bir bölüm var. Acıklı tarihimizde devrimci kitapların sobalarda yakılmasının anlatıldığı başka bir bölüm daha var” diye konuştu. miş hali. Bu müze esnafın, emekçinin de müzesidir” dedi. Demirciler İçi’ndeki kulede Antalyalılara ve Türk turizmine hizmet verecek Soba Müzesi, edebiyatı ve sanatı “soba” temasıyla da buluşturuyor. Müzede 19’uncu yüzyıldan sonra yaygın hale gelen soba kültürü, hikayesel bir anlatımla sunuluyor. Müzenin en son katında ise çocuk bölümü yer alıyor. Bu bölümde 19 ve 20’nci yüzyılda dünyanın çeşitli ülkelerinde çocuklar tarafından oynanan oyuncak sobalar sergileniyor. Beş kattan oluşan 500 bin TL maliyeti bulunan müzede Nazım Hikmet, Mevlana, Yaşar Kemal, Cahit Külebi gibi isimlerin de ateş ve soba ile ilgili yazı ve şiirlerinin yanı sıra, Çini, döküm, kuzine, gaz, tinal sobalar ile şömineler yer alıyor. C MY B