Katalog

Nesli tükenen sektörün ayakta kalan son savaşçıları 15 OCAK 2013 SALI Fabrikasyon arttı, onlar da el yapımı ayakkabı üretmekten vazgeçti. Bir zamanların gözde mesleklerinden ayakkabıcılık imalatı artık yok olmak üzere. Tefennili kardeşler ise sektörün son savaşçılarından B öynük Belediyesi'nin bu yıl 612 yaş gurubu çocuklar için düzenlediği judo okuluna Antalyalı ulusal sporculardan destek geldi. Göynük Belediyesi'nin ulusal judocu Zehra Aslan yönetiminde yürüttüğü ve büyük bir ilgiye sahne olan judo okulunun hafta sonu misafirleri Antalya Yol Spor ile Konyaaltı Belediyesi'nin başarılı judocuları oldu. Judo Federasyonu Teknik Komite Üyesi ve Yol Spor İle Konyaaltı Belediyesi Judo Klubü antrenörlüğünü yapan Murat Reis Şengün liderliğinde Göynük’e gelen aralarında; Ulusal Judocuların da bulunduğu heyet, Göynüklü miniklere birikimlerini anlattı. Göynük Belediye Başkanı Necati Topaloğlu da bu yıl ilk kez verilen judo eğitiminin büyük ilgi gördüğünü söyledi. Minik judoculara büyüklerden destek G URDUR(AA) Burdur’un Tefenni ilçesinde yıllardır ayakkabıcılık yapan 80 ve 85 yaşlarındaki iki kardeş, teknolojinin gelişmesi nedeniyle hiç iş yapamadan dükkanlarını kapatıyor. Yaklaşık 11 bin nüfuslu ilçede 1947 yılında açtıkları işyerinde birlikte ayakkabıcılık yapmaya başlayan Ali (80) ve Kamil (85) Türel kardeşler, 1977 yılında ayrılarak, farklı işyerlerinde çalışmaya başladılar. 1992 yılına kadar işyerlerinde ayakkabı imalatı da yapan Türel kardeşler, sanayinin gelişmesi, fabrikasyon ayakkabıların daha ucuz üretim yapması nedeniyle imalatı bırakıp sadece tamir işiyle ilgilenmeye başladılar. İşlerinin iyice azalmasına rağmen dük kanlarını kapatmayan ve mesleklerini sürdüren Ali ve Kamil Türel kardeşlerin dışında ilçede ayakkabıcılık yapan kimse de bulunmuyor. Mesleklerine aşıklar Ayakkabıcı kardeşlerden Ali Türel, mesleğe ağabeyinin yanında çırak olarak başladığını, 65 yıldır ayakkabıcı olarak çalıştığını söyledi. Türel, ''Ayakkabıcılık artık geçerli bir meslek değil. Bu iş te sanayi ilerlediği için el yapımı bitti. Önceden çivilerle ayakkabı yapıyorduk. Sonra dikişli ayakkabılar yapmaya başladık. Çok güzel ayakkabılar yapardık'' dedi. Kamil Türel ise başladığı günden itibaren mesleğine gönülden bağlandığını anlatarak, ''Burdur'a, Antalya'ya gittiğimde vitrinlerin önünden geçerken dakikalarca ayakkabıların modellerine bakarım'' diye konuştu. Karın doyurmuyor SDÜ'de SDÜ'de eski eski binalar engelliler engelliler binalar için düzenleniyor düzenleniyor için üleyman Demirel Üniversitesi Engelliler Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Yusuf Açıkel, “Engelsiz Kampüs” projesi kapsamında eski binaları “engelsiz” hale getirebilmek için tadilata aldıklarını ve Temmuz 2013’e kadar SDÜ’nün “erişilebilir ve ulaşılabilir” hale getirileceğini söyledi. Açıkel, engelli öğrencilerin eğitim, öğretim ve sınav uygulamalarını bütün olarak ele aldıklarını ve “Özürlü Öğrenciler Eğitim–Öğretim ve Sınav Uygulamaları Yönergesi”ni de uygulamaya koyduklarını anlattı. Açıkel, mart ayında da “7. Engelsiz Üniversite Çalıştayı”na ev sahipliği yapmayı hedeflediklerini söyledi. E skiden beri mesleğini çok sevdiğini, bu nedenle hiç iş olmasa dahi dükkanda oturduğunda gönlünün hoş olduğunu ifade eden Türel, kahvehaneye veya başka yere gittiğinde duramayıp yine dükkanına döndüğünü söyledi. Günümüzde el sanatlarının kaybolmaya başlamasından duyduğu endişeyi dile getiren Kamil Türel, ''Şimdilerde el sanatları geriledi. Artık karın doyurmaz. Onun için kun dura imalatı ve tamir işini gençlere tavsiye etmem'' diye konuştu. Türel, bazı günler hiç iş yapamadan işyerlerini kapattıklarını, bazı günler ise 510 iş yaptıklarını anlatarak, tamir ücretinin genellikle 3 ile 5 lira arasında değiştiğini söyledi. Türel, ''Şansımız yaver giderse günde 20 lira kazanabiliyoruz'' dedi. Babası Kamil Türel gibi ayakkabıcılığı çok sevmesine rağmen işlerin bitmesinden dolayı başka bir işle uğraşmak zorunda kaldığını bildiren Adnan Türel (40) de boş olduğu zamanlarda babasına yardım ettiğini belirtti. S D Adrenalin tutkunlarının yeni adresi: avraz DağıKarlıyayla Kış Sporları Turizm Merkezi özellikle 2 bin 400 metrede 'süper j' adı verilen ve diğer kayak merkezlerinde bulunmayan doğal pistleri sayesinde, snowboardçuların gözdesi oldu. 2 bin 635 metrelik zirveye sahip Davraz, sahip olduğu 23 bin 500 metre uzunluğundaki mavi, kırmızı ve siyah pistlerle kayakçıların dikkatini çekiyor. Davraz'da saatte bin kişiyi taşıyabilen bin 211 metre ve 800 kişi taşıyabilen 936 metre uzunluğunda 2 adet telesi Davraz Tercih nedeni yej, ayrıca saatte 800 kişiyi taşıyabilen 624 metre uzunluğunda teleski ile 300'er metrelik 2 adet babylift bulunuyor. Turizm Derneği Başkanı Fevzi Özdemir, kayak merkezinin sahip olduğu özellikleri ile kayakseverlerin gözdesi olduğunu söyledi. Davraz Kayak Merkezi'nde diğer kayak merkezlerinde olmayan 2 bin 400 metrede 3 adet doğal süperj pistler bulunduğunu kaydeden Özdemir, "Adrenalin tutkunu snowboard yapan kayakçılar ve sporcular için Davraz bulunmaz bir yer" dedi. Saklıkent Kayak Merkezi'nin yollarının bozuk oluşu, Yeşilova Kayak Merkezi'nin donanımının yetersiz olması nedeniyle kayakseverlerin Davraz'ı tercih ettiklerini dile getiren Dernek Başkanı Fevzi Özdemir, kayak merkezinde, 3 dağ kafeteryası, 280 yatak kapasiteli Siren Otel, Süleyman Demirel Üniversitesi'ne ait 84 yataklı otel, 55 yatak kapasiteli Isperia Oteli ve Çobanisa Köyü'ndeki 24 yataklı pansiyonun hizmet verdiğini söyledi. lanya Belediyesi Olimpik Kapalı Yüzme Havuzu’nda artık engeller kalkıyor. Havuzda bulunan engelli asansörü hizmet vermeye başladı. "Herkes İçin Alanya” projesi çalışmaları kapsamında alınan engelli asansörü, yaşlılar ve engelli kişilerin yüzmeleri veya suda fizik tedavi almaları için kimseden yardım almadan havuza girebilmelerini sağlıyor. Önümüzdeki günlerde Alanya Belediyesi Engelsiz Park ve Yaşam Merkezi ile birlikte yürütülecek çalışmalar doğrultusunda Olimpik Yüzme Havuzu’nda da engellerin kaldırılacağı belirtildi. A Ol i m p i k h a v u z d a k i e ng e l l e r k a l k ı y o r C MY B