Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 OCAK 2013 CUMARTESİ Tarihi eserler yeni düzenleme bekliyor MyraAndriake Kazı Başkanı ve A.Ü. Arkeoloji Bölüm Öğretim Üyesi Prof. Nevzat Çevik, tarihi eserlerin korunması için yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğunu belirtti B Burdur’un kazanları “dünyayı dolaşıyor” Irmak, yaklaşık 52 yıldır baba mesleği olan bakırcılığı sürdürdürdüğünü söyledi. Müşterilerden gelen talep doğrultusunda 5 ile 500 litre arasında ve 30 santimden 120 santim çapına kadar kazanlar yaptığını anlatan İmrak, “Fiyatları 100 ile bin lira arasında değişiyor. Ayda ortalama 50 küçük, 20 de büyük kazan yapıyorum. Bunlardan yaklaşık 20 küçük ile 10 büyük kazanı yurt dışına gönderiyorum'' dedi. URDUR (AA)Burdur'da yaşayan 69 yaşındaki Hasan İmrak, bakır ve krom çelikten yaptığı kazanları Yunanistan, Almanya, Bulgaristan, Ukrayna ve Suudi Arabistan gibi ülkelere ihraç ediyor. Artık zor geliyor Bakırcılık mesleğinin geriye gitmesi nedeniyle çelik kazan yapmaya başladığını, bu işi İstanbul'da öğrendiğini belirten İmrak, mesleğin her geçen gün unutulmaya yüz tuttuğunu dile getirdi. İmrak, yaşının ilerlemesi ve yanında çalıştıracak eleman bulamadığı için çalışmakta zorluklar çektiğini anlattı. A NTALYA(AA)Son dönemlerde Anadolu'dan kaçırılan eserlerin iadelerinin çoğalmasına sevindiklerini belirten MyraAndriake Kazı Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Nevzat Çevik, eserlerin Anadolu'dan yurt dışına yoğun olarak kaçırıldığı 18201890 yılları arasını kültür varlıklarının kaçırılması açısından ''Anadolu kültür ve tarihinin karanlık çağı'' olarak adlandırdıklarını, bugün Avrupa'daki büyük müzelerdeki eserlerin çoğunluğunu buralardan götürülen eserlerin oluşturduğunu söyledi. Talan çağı 1884'ten sonra tarihi eserlerin korunması açısından aydınlık bir çağın başladığını anlatan Çevik, "Karanlık çağ, 'talan çağı' olarak adlandırdığımız dönemde Avrupa'dan gelen arkeolog adı altın daki kişiler, ne buldularsa izinli izinsiz götürmüşler. O dönemde tamamen alıp götürmek için ülkemize gelmişler. Bunlar bilimsel görüntü altında yapılmış, ancak ne bulunduysa götürülmüş. Myra, Trysa, Xanthos gibi antik kentlerdeki eserler böyle götürülmüş. Avrupalı kaçakçılar sadece Türkiye'den değil, dünyanın çeşitli ülkelerinde savaş ve ağaç kesen, hatta önceden kesilmiş odun parçasını arabasına koyan kişi hakkında hapis cezasıyla ciddi para cezası olduğunu, ancak bir lahite zarar veren veya kaçıran hakkında ciddi kanuni yaptırım bulunmadığını kaydeden Çevik, "Zaman zaman 'Havalimanında bir taş parçasını yurt dışına götürürken yakalandı' haberleri görüyoruz. O, bir taş parçası da olsa Türkiye'nin kültür varlığıdır. O taş parçasının Eski Zaman Sanat ve Kültür Merbir lahitten veya bir heykezi Sahibi Korkut Erkan ise müzayekelden ne farkı var. Anı de organizasyonları açısından eski eserolarak insanlar bir şey lerin alınıp satılmasıyla ilgili sorun olmadığını, ancak antika işiyle uğraşan esnafın negötürmek istiyorlarsa heyi alıp neyi satacağı konusunda sıkıntı yaşadiyelik eşya statüsünde dığını anlattı. Erkan, ''Eski eserlerin korunsatılan taklit ürünleri almasıyla ilgili yeterli personel olmaması nesınlar'' dedi. Tarihi eser deniyle bu alandaki açık, yüksek gükaçakçılığıyla ilgili cezalavenlik önlemleriyle giderilmeye rın yeterli olmadığını, bazen çalışılıyor” diye konuşyüzey araştırması için gittikleri tu. karören yerlerinde kaçak kazı görmaşa gibi düklerini anlatan Çevik, ''Bir gün zayıf ortamlardan faydalanıp tari sonra kaçak kazıları yapanlar elihi eserleri kaçırmışlar.'' dedi. ni kolunu sallayarak geziyor. Bir Günümüzde yeniden düzen ağaç kesene ceza var, bir lahit kılenen Ormancılık Yasasına göre rana ceza yok'' dedi. Temiz Kemer için Eserlerin korunması K emer Belediyesi açtığı ihale sonrasında yeni temizlik firması ile yaptığı sözleşme çerçevesinde bir kısım araçlarını yeniledi. Sıfır kilometre araçlar Belediye Başkanı Mustafa Gül tarafından basına tanıtıldı. Belediye Başkanı Mustafa Gül, “Turizmin göz bebeği Kemer gibi bir yerde hizmet ederken, temizlik araçlarının da kaliteli, temiz ve güvenli olması gerekiyordu. Bunları da yerine getirdik” dedi. Doğanın çöpçüsü iyileşmeyi bekliyor H asta veya ölmüş hayvanları yiyerek beslendiği için doğanın çöpçüsü adını alan; Avrupa'nın ve Türkiye'nin en büyük yırtıcı kuşları arasında yer alan kara akbaba Isparta’nın Gönen ilçesinde zehirlenmiş halde bulundu. Nesli azalan hayvan tedavi için Burdur'a getirildi. Kara akbabanın tedavi edildiği Lisinia Doğa ve Anti Kanser Merkezi sorumlusu veteriner hekim Öztürk Sarıca, ''Bunlar doğanın çöpçüleri. Bir anlamda doğayı hastalıklardan temizliyorlar” diye konuştu. beslemeye çalışıyoruz. Sanırım 34 aylık rehabilitasyon süreci olacak' diye konuştu. İspanya'nın ardından Dünyada İspanya'dan sonra en büyük Kara akbaba sürüsünün 50 ile 250 çift arasında Türkiye'de bulunduğunu anlatan Öztürk Sarıca, bu türün genelde kuru ağaçların üst kısımlarına yuva yaptıklarını belirtti. Sarıca, “Kanat açıklığı 3 metreyi buluyor. Sayıları her geçen gün azalıyor. Bu dev kuşların dağılım alanları Avrupa, Afrika ve Asya ile sınırlı” dedi. Tedavisine yeni başladıkları akbabanın sindirim sisteminde zehirlenmeden kaynaklanan bir sorun olduğunu ifade eden Sarıca,''Akbabayı Minik dostlarımız sokakta kalmayacak M anavgat Belediyesi Sokak Hayvanları Geçici Barındırma ve Bakım Merkezi açıldı. Kum mevkisinde bulunan merkezin açılışına yurttaşların yanı sıra öğrenciler de katıldı. Belediye Başkanı Şükrü Sözen, merkezin yapımı sırasında eleştiriler aldıklarını belirterek yaşayan tüm canlıların hizmet almaya hakkı olduğunu söyledi. Onları dışlıyoruz Görev yaparken insanların yanı sıra tüm canlıların da ihtiyaçlarını düşündüklerine değinen Sözen ''Bu dünya sadece insanlara ait değil. Hayvanıyla, bitkisiyle tüm canlılara aittir. Ancak bazen biz, sadece bize aitmiş gibi davranıyor, onları dışlıyoruz'' dedi. Merkezin 3 bin 600 metrekare alanda inşa edildiği bildiren Sözen, ''Merkezde, evcil hayvan ve kanatlı hayvan kafesleri başta olmak üzere 300 metrekarelik, içinde su kuşlarının bulunduğu gölet, çocuk oyun alanları, otopark, yürüyüş yolları ve kuş yuvalarının yer alıyor'' diye konuştu. C MY B