Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 EYLÜL 2012 ÇARŞAMBA SAYFA HABER 5 k i l e c Ön ı l a s po a r a l gıda Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Beslenme ve Diyet Uzmanı Aysun Yurdakul; diabet hastalarının, posadan zengin meyve ve sebzeler tüketmesini önererek, “Posalı gıdalar, kan şekerinde ani yükselmelere neden olmaz” dedi edical Park Antalya Hastane Kompleksi Beslenme ve Diyet Uzmanı Aysun Yurdakul, diabetin sinsi ilerleyen bir rahatsızlık olduğunu ve mutlaka kişiye özel tedavi ve beslenme programı uygulanması gerektiğini söyledi. Diabette beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesinin amacının sabahtan gece ya Göğüs Hastalıkları Bölümü ü nl ü k yü r ü yüşlerimize en az 3045 dakika olacak şekilde, ne çok aç nede çok tok çıkalım. Fiziksel aktivite besinlerin parçal a n m a s ı s o nu c u n d a oluşan şekerin emilerek kana geçmesinden s o nr a hü c r e l e r t a r a fından kullanımı hızlandırır. Diabet diyetinde yapılan en büyük yanlışın şeker diyetini sadece şekeri ve şekerli, gıdaları yemeyip, meyveyi şekerden saymayıp çeşidini ve miktarını fazla tüketmektir. G Yürüyüş yapın Uz.Dr. EVREN TOPRAK Zatürreye dikkat Z atürre akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Bakteriler başta olmak üzere çeşitli mikroorganizmaların akciğere ulaşması ile hastalık meydana gelmektedir. Zatürrenin ortaya çıkmasında bulaşmadan çok, kişinin vücut direncini kıran risk faktörleri rol oynamaktadır. Zatürreler tüm dünyada ve ülkemizde en sık görülen ve en fazla ölüme neden olan hastalıklar arasındadır. Özellikle, bebeklerde, çocuklarda, yaşlılarda ve bilinen başka bir hastalığı olan kişilerde zatürreler daha ölümcül olabilmektedir. için kronik hastalıkların uygun takip ve tedavisinin yapılması, stresten kaçınma, dengeli beslenme, hijyenik barınma koşullarının sağlanması, alkol, tütün ve ilaç bağımlılığının kontrolü ilk akla gelen korunma yöntemleridir. Yüksek riskli kişinin zatürreye karşı bağışıklığının artırılmasına yönelik olarak, zatürre aşıları ve yıllık grip aşıları zatürreden korunma stratejileri arasında yer alır. Kimlere zatürre aşısı yapılmalı Bağışıklık sistemi normal olan kalp hastalığı, akciğer hastalığı, şeker hastalığı, alkolizm, siroz, böbrek yetmezliği gibi kronik hastalar. Dalağı alınmış kişiler, bazı kan hastalıkları, organ nakli yapılmış olanlar. AIDS taşıyıcısı erişkinler. 65 yaş ve üzerindekiler Zatürreyi kolaylaştıran risk faktörleri İleri yaş Akciğer hastalıkları (KOAH, bronşektazi, akciğer kanseri) Kalp hastalıkları Böbrek Hastalıkları Karaciğer hastalıkları Şeker hastalığı Sinir sistemi hastalıkları (Kas hastalıkları, inmeler, bunama) Yutma güçlüğü yapan durumlar (çene, kas, sinir hastalıkları, tümörler, yemek borusu hastalıkları) Bağışıklık sistemi hastalıkları (AIDS, kan ve lenf bezi kanserleri) Sigara kullanımı Alkol alımı Geçirilmiş uzun süren ameliyatlar Grip salgınları Üşüme, titreme, yüksek ateş, öksürük, balgam, göğüs ve sırt ağrısı en sık karşılaşılan bulgulardır. Muayene ve akciğer röntgenindeki bulgularla teşhis konulabilmektedir. M Çay şekeri, şekerlemeler, reçel, bal, hazır meyve suları, kurabiyeler, bisküviler, pasta, tatlı ve çikolataların vücutta hızlı şekilde glikoza çevrildiğini ve kana geçip, kan şekerinde ani yükselmeler meydana getirdiğini anlatan Yurdakul, “Bu tür yiyeceklerin beslenmenizde yer almaması gerekmektedir. Posalı yiyecekler kan şekerimizin daha yavaş yükselmesini sağlar. Posadan zengin meyve ve sebzelerin suyunu içmek değil, üzgün öğün alışkanlığı dışında taze olarak ve kabuğu ile düzenli belli aralıklarda kişiye yenilebilen, meyve ve sebözel ara öğünlerimizin olması zeleri kabuğu ile yemek posa gerekir. Ara öğünlerimizin sayısı ve sık alınması açısından faydalıdır. lığı kişinin yemek saatleri, çalışma Posadan zengin meyve ve sebşekli, alınan diyabet ilaçları ve insülinün zelerin, sindirim sisteminden emilimlerinin yavaş olması kan türüne göre değişiklik gösterebilir. glikozundaki yükselmelerin da tıncaya kadar kan şekeri seviyesini istenilen düzeyde tutulması olduğunu anlatan Yurdakul, “Gün içerisinde hipoglisemi ve hiperglisemi ataklarını önlemek ve yaşam kalitemizi artırarak yaşam süremizi uzatmaktır. Diabet konrol altına alınmadığı zaman çok sinsi ilerleyen bir rahatsızlıktır. Mutlaka kişiye özel tedavi ve beslenme programı hazırlanmalıdır” dedi. Posalı yiyecekler ha az olmasına neden olur, ayrıca posa yağların emilimini de engellemektedir” dedi. Glisemik indeksi düşük gıda Her yiyeceğin yemek sonrası kan şekerini yükseltme hızının farklı olduğunu söyleyen Yurdakul, “Yiyeceklerin kan şekeri yükseltme hızlarına glisemik indeks adı verilir. Genellikle posalı yiyeceklerin glisemik indeksleri düşüktür. Kurufasulye, nohut, mercimek, bulgur, kepekli ekmek, elma, armut, portakal gibi yiyeceklerin düşükken, beyaz ekmek, pirinç, muz ve kurutulmuş meyvelerin glisemik indeksi yüksektir. Glisemik indeksin yüksek gıda diyetten tamamen çıkarılmamalı” dedi. Yıllık grip aşısı yapılması önerilen gruplar 65 yaş ve üzerinde olan kişiler, kronik akciğer, kalp, böbrek hastalığı olanlar, bağışıklığı baskılanmış olanlar, bazı kan hastalıklarına yakalanmış olanlar, şeker hastaları, huzurevi sakinleri, sağlık personeli, huzurevi personeli, evde risk grubu kişilerin bakıcıları ve bunlarla aynı evde kalanlar, toplum hizmeti görenler (posta, itfaiye, emniyet mensupları), aşılama mevsiminde 49 aylık gebeler, grip mevsiminde sık seyahat etmesi gerekenler, istekli diğer kişiler. Grip salgınları en fazla aralık ve ocak aylarında görüldüğünden, aşı eylül, ekim aylarında yapılmalı ve her yıl tekrarlanmalıdır. Zatürre aşısı ise kişinin sağlık durumu ve aşının cinsine göre sadece bir defa veya 5 yılda bir tekrarlanarak yapılır. Öğün atlamayın Zatürreden korunmak mümkün müdür? Zatürreden korunmak için risk faktörlerinin azaltılması gerekir. Bunun D Gıda alerjisi hayati tehlike yaratabilir M edical Park Antalya Hastane Kompleksi İmmünoloji Bölüm Başkanı Prof. Ali Şengül, ''Gıda allerjisinde belli bir besine karşı vücudun bağışıklık sistemi ani tepki geliştirir. Bu tip reaksiyonlarda kişinin bağışıklık sistemi o gıdayı işgalci olarak görür ve birkaç dakika içinde hemen cevap verir, dakikalar hatta saniyeler içinde akut tipik semptomlar gelişebilir. Bazı aşırı durumlarda hayati tehlike bile taşıyabilir'' dedi. Gıda alerjisine karşı test Gıda duyarlılığının, alerjik olmayan gıda hassasiyeti olduğunu söyleyen Şengül, ''Gıda duyarlılığı, vücut bazı gıdalarla başa çıkamadığı zaman oluşur. Herhangi bir be sin, içecek veya katkı maddesine karşı oluşan bu durum, vücutta allerjiye neden olmadan, sadece bazı organ veya sistemleri etkiler. En yaygın olarak görünen gıda duyarlılığı inek sütüne karşı oluşandır. Pek çok insanda, normalde ince bağırsağı çevreleyen hücrelerde üretilen laktaz enziminin eksik olmasından kaynaklanmaktadır. Laktaz enzimi olmayan bu kişiler, süt şekerini kan dolaşımına karışabilecek daha basit biçimlere dönüştüremezler'' dedi. Gıda duyarlılığını gıda alerjisi ile karıştırmamak gerektiğini belirten Şengül, ''Gıda duyarlılığında bağışıklık sistemi aktive edilmemiştir. Oysa gıda alerjisinde vücudun bağışıklık sistemi ani tepki geliştirir” diye konuştu. P C MY B C MY B rof. Şengül; karın ağrısı, akne, şişkinlik, kabızlık, kronik yorgunluk, depresyon, ishal, baş dönmesi, egzema, bitkinlik, irritable barsak sendromu, kaşıntı, sıvı tutma, baş ağrısı, hiperaktivite, iştah kaybının yanı sıra migren, mide bulantısı, pişik, solunum sıkıntısı, huzursuz bacak sendromu, rinit, sinüzit, mide krampları, tansiyon, kilo alma, bronşlarda hırıltının genel belirtiler arasında yer aldığını belirtti. Şengül ''Birey hangi besine karşı duyarlıysa, o diyetten çıkarılmalı. Kişiye özgün diyetler hazırlanmalı” dedi. Belirtiler edical Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Alper Demirbaş ve Opr. Dr. Sabri Tekin tarafından gerçekleştirilen operasyonla 50 yaşındaki Hatice Sonaeren'in böbreği, 25 yaşındaki oğlu Mehmet Emin Sonaeren'e nakledildi. Konya'da yaşayan, bir çocuk babası Mehmet Emin Sonaeren, 8 yıldır böbrek hastası olduğunu son iki aydır da diyalize girdiğini söyledi. Aynı zamanda Akdeniz ateşi rahatsızlığı bulunduğunu belirten Sonaeren, bu hastalığın da böbreklerini etkilediğini belirterek, 8 yıl ilaç te M Anneden ikinci yaşam davisi aldığını ifade etti. 2 ay önce diyalize girdiğini anlatan Sonaeren, bu süre için de nakil olmaya karar verdiğini ve annesi Hatice Sonaeren'le Antalya'ya geldiklerini söyledi. Yapılan tetkiklerin ardından verici olması için annesinin uygun bulunduğunu ve naklin gerçekleştiğini belirten Sonaeren, annesine ve operasyonu gerçekleştiren tüm organ nakli ekibine teşekkür etti. 3 çocuk annesi 50 yaşındaki Hatice Sonaeren ise, “Mehmet benim en küçük oğlum. Onu ikinci kez doğurmuş gibi hissediyorum” diye konuştu.