Katalog

4 SAYFA 18 NİSAN 2012 ÇARŞAMBA GÜNCEL Burdur Gölü ‘taş çölü’ne dönüşecek YUSUF YAVUZ GÖRECE GİRAY ERCENK [email protected] Yazarımız şehir dışında olduğundan dolayı bu hafta yazısını yayınlayamıyoruz. B a l ı k ö l ü m l e r i Son 35 yılda üçte biri kuruyan Burdur Gölü şimdi de taş ocaklarının tehdidi altında. Önlem alınmazsa 2040’a kadar gölün büyük bölümü kuruyacak korkutuyor K uruma tehlikesiyle karşı karşıya olan Burdur Gölü çevresinde 50 taşocağı açıldığını kaydeden Prof. Doğan Kantarcı, bunun göl havzasına vurulabilecek en yok edici darbe olduğunu söyledi. Taş ocaklarının yok ettiği 1 santim toprağın ancak bin yılda oluştuğunu kaydeden Kantarcı, ‘taş çölü’ne dönüştürülen alanda bozulan ekosistemi yeniden kurmanın mümkün olmadığı uyarısında bulundu. Yakın zamana kadar Türkiye’nin en büyük yedinci gölü olarak bilinen Burdur Gölü insan baskısı, kirlilik ve hatalı su kullanımı yüzünden hızla küçülüyor. 1994 yılında Ramsar Sözleşmesine dâhil edilen gölü kurtarmak için kamu kuruluşlarıyla birl i k t e uzun süredir bir dizi proje yürüten Doğa Derneği’nin talebi üzerine bir rapor hazırlayan İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı E. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Kantarcı, bölgede açılan taş ocaklarının göl havzasına vurulabilecek en büyük darbe olduğunu savundu. başlığını taşıyan raporla ilgili Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans ve Sergi Salonu’nda idari personel ve öğrencilere bir konferans veren Kantarcı, havzadan gölü besleyen su akışının kesilmesi ve sulama yöntemlerinin değiştirilmemesi durumunda bölgenin çölleşeceği uyarısında bulundu. Burdur Gölünün güneybatısında yaklaşık 4550 tane taş ocağı açıldığını belirten Kantarcı, 400 hektarlık alanı kapsayan taş ocak larının 30’unun Yarışlı ve Burdur Gölü çizgisinin kuzeyindeki bölgede, 16’sının ise Karaçal Barajı havzasında yer aldığını söyledi. I Yok ediyor Çölleşecek “Burdur Gölü Havzası’nda Barajlar ve Göletler ile Taş Ocaklarının Su Akışına Olumsuz Etkileri Üzerine Bir Değerlendirme” Taş ocaklarının da doğal ekosistemleri yok ettiğini söyleyen Kantarcı, taş ocaklarının yaptığı tahribatın onarılmasının mümkün olmadığını kaydetti. Bir taş ocağı alanındaki 1 cm’lik toprağın oluşması için 1000 yıl beklemek gerektiği bilgisini veren Kantarcı, bir yandan yağışların sele dönüşmesini önlemek, su Orman alanlarında açılan taş ocaklarının Bur üretmek ve gölü besledur Gölü’ne vurulabilecek yok edici darbe oldu mek için çalılaşmış orğunu kaydeden Kantarcı, Taş man alanlarının ağaçlanocaklarının yok ederek taş çö dırıldığını ancak öte yanlüne dönüştürdüğü alanda ye dan orman alanlarında taş niden orman yetiştirmenin ocaklarının açılmasına izin mümkün olmadığının altını çi verildiğinin altını çizerek, zerek, “Taş ocaklarından elde “gölün küçülme ve gideedilen kar, ilgili firmanın geli rek kuruma sürecindeki ridir. Taş ocağı işletmesinde ka hassas denge ortamında mu yararı söz konusu değildir. Taş ocağından el taş ocaklarının açılıp, taş de edilen gelirin tamamı harcansa yok edilen do çöllerinin yaratılması uyğayı geri getirmek mümkün değildir” diye konuştu. gun değildir” dedi. sparta Eğirdir Gölü'nde çok sayıda ölü balık karaya vurdu. Eğirdir Gölü'nde son birkaç günde çok sayıda balık ölümü yaşandığını gören vatandaşlar, Eğirdir Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'ne başvurdu. Vatandaşların ihbarı üzerine göl suyundan ve balıklardan örnekler alındı. Önlem alınmasını istediler Bölgede geçimini balıkçılıkla sağlayan yurttaşlar, daha fazla balık ölümü yaşanmaması için yetkililerin bir an önce tedbir almasını istedi. Eğirdir Kaymakamı Yalçın Yılmaz, gölde son birkaç gündür balık ölümleri yaşandığını doğruladı. Yılmaz,Eğirdir Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekiplerinin göldeki balıklar ve sudan örnek aldığını kaydetti. Yılmaz, örnekleri, Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretme ve Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü Eğirdir Birimi ile Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi laboratuvarlarına gönderildiğini, sonuçları beklediklerini açıkladı. İzin verilmemeli Yiyelim İçelim Eğlenelim İLAN SERVİSİ (0 242) 248 00 57 C M Y B C M Y B