22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 SAYFA 15 NİSAN 2012 PAZAR "Antalya'da iŞ'te HAYAT" Hazırlayan PELİN GEL AĞAN i s i c i r e t ü k r a ş 1950'li yıllarda Antalya'da ilk kez modern şarküteri dükkanı açan Doğan Neşşar, Antalyalıyı o güne kadar görmediği ürünlerle tanıştırdı. Neşşar'ın dükkanında lakerda balığından kırmızı soğana kadar her şey bulunuyordu ntalya'nın eski sakinlerinden Doğan Neşşar. 1957 yılında İstanbul'da askerlik yaptığı sırada tanıştığı şarküteri ürünlerini Antalyalılarla tanıştırmayı kafasına koymuş ve askerden döndükten sonra gıda toptancılığı yapan babasını ikna ederek ürünleri paketleyerek satan modern bir şarküteri dükkanı açmış Antalya'ya. Herkesin şaşkınlıkla izlediği Neşşar'ın dükkanında Antalyalı'nın bırakın tatmayı o güne kadar kendisini bile görmediği ürünleri getirmiş. Antalya'da İŞ'te HAYAT sayfamızda bu hafta Antalyalıyı ilk kez modern şarküteri dükkanı ile tanıştıran Doğan Neşşar'ı ağırlıyoruz. Neşşar ile hem özel yaşantısını konuştuk, hem de bizi eskinin Antalyasına gökurardık. Tüm Antalyalılar oraya gelirdi. Kırtürmesini istedik. Antalyalıyı olmayan modern bir iş cami tarafında oturanlar ise Lara'da oba kuletmeyle tanıştırmışsınız. O döne me rarlardı.Dışarıdan gelen yabancılar vardı. gelmeden nerede doğdunuz, nasıl bir Avusturya'dan, Almanya'dan onlarla dostluk çocukluk geçirdiniz, kısaca anlatabilir mikurardık. Onları obasiniz? m ı z a davet 1937 yılında Antalya'da Kızıleder, saray Mahallesi'nde doğdum. Antalya'da ciddi anlamda bir işyeri kültüGazi Mustafa Kemal İlkokuenflasyonu var. Sürekli işyeri açılıp kapanırülu'na gittim. Antalya Liseyor. Toplu işyerlerinin olmaması büyük bir sorun. si'nin orta kısmına girSize göre küçük esnafın ayakta durabilmesi için ne yadim ama okuldan ayrılpılması gerekiyor? maya karar verdim. Küçük esnafın ayakta durabilmesi için büyük işletmeleDedemin ve babamın rin şehir dışında yer almaları lazım. Turist geldiği zaman Anişletmesi olan Neşşar talya esnafıyla da haşır neşir olsun. Turist otelinden alınıyor şehadında bakkaliye ve re getirilmeden ‘shop’lara götürülüyor. Küçük esnaf eziliyor. Ama toptan gıda dükanınbazı esnafımızı kötü örnek oldular. Dürüst esnaflık yapmadılar. Heda çalışmaya başladiye alacaklar 3 lira ise 30 lira dendi. dım. Uzun yıllar baTurist de gelmez o zaman bamla çalıştım. Biraz Evet 'ben aldatılmışım' dedi turist. Şu anda eksik olmasın Anda haylaz bir çocuktalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır ve Antalya Ticaret ve tum. Futbola çok meSanayi Odası Başkanı Çetin Osman Budak bu gençleri mücarakım vardı. delelerinden ötürü tebrik ederim. Yaptıklarını hep duyuyoAntalya'da bir çok rum. Umarım şehirde büyük ‘shop’lar açtırmazlar. etnik grup vardı. KimBiraz da esnafın kendini toparlaması gerekmiyor mu? lerdi onlar. Ticarette etkin Kesinlikle. Esnafın da kendini toparlaması larol oynuyorlar mıydı? zım. Çığırtkanlık yapmayacak. Turist esnamüŞarampol'de Giritliler, fa güvenebilsin ki rahatça alışveriş zü öğKaleiçi'nde Araplar bulunurdu. yapsın. retirdik. Kırcamisi'nde çiftçilikle uğraşanTicari lar vardı. Antalya'yı tarımsal olarak h a ya t ı nı z a d ö onlar doyuruyorlardı. Mısır'dan gelen ainersek, babanız bakkal leler vardı. Benim kökenimde Mısır'dan gelme. İskenderiye'den. Giritliler; besicilikle işletiyor, siz babanızdan devraldığınız dükkanı uğraşır, kasaplık, marangozluk ve ayakka modern bir şarküteriye çeviriyorsunuz. Neden bıcılık yaparlardı. Mısırlılar daha çok ti olanı devam ettirmediniz de böyle bir işe giriştiniz. Nasıl doğdu bu caretle uğraşırdı. Aileler birbirlerine gider şarküteri fikri? gelirdi. Dedem İskenderiye'ye, Mısır'a, 1957 yılında İstanSuriye'ye kereste ihracat bul'da askerlik yaptım. edermiş. Isparta ile Orada şarküteri ürünAntalya'yı ayıran dağlerini görme fırsatım dan gelen nehre keoldu. 'Bunları Antalresteyi bırakırlarmış. yalılarla da tanıştırÇayağzında toplanan malıyım' dedim ve keresteleri de gemileşarküteri dükkanı re yükler İskenderikurmaya karar verye'ye ihraç ederlermiş. Giritliler besicilikle dim. Babama 'bu uğraşıyor dedeniz. Hayişi daha modervanlarını Antalya'da mı nize yapalım. yetiştiriyorlardı? Ürünleri paketleme yaparak Evet. Şu andaki lisatalım' dedim. Dükkanı tadilat ettirdik ve man hattında bululnan Arapsuyu'nda hayvanları otlatırlardı. Ora modern bir şarküteri dükkanı haline getirdik. Buzdolabını İzmir'de yaptırdım. lar hep ormanlık alandı. Yazları obalarda mı geçiriyordunuz? Siz nerenin hangi ürünü ünlüyse onu geEvet. Konyalatı'na ve Arapsuyu'na oba tirmişsiniz dükkanınıza? Antalya'nın ilk modern Siz Antalyalının yerlisisiniz. Bizi bir az eski Antalya'ya götürebilirmisiniz? İnsan ilişkileri, esnaf ili şkileri nasıldı? Antalya halkı birbirine çok düşkündü. Havalar çok sıcak olduğu için belediye günlük 11,5 saat istir ahat verirdi işyerlerine. O zaman bizler dükkanın önüne bir sandalye koyar, denize giderdik. Dükkanı kapatmak diye bir şey yoktu. Güv en vardı. Bırakın dükkanı evlerin kapıları bile açıktı. Senet sepet yok tu. Esnafın birbirine söz kredisi vardı. Öyle esnaflık yapılırdı. Şim di ticaret cambazlık olmuş. Çek de senet de verseniz itimat yok. sıyla 500 liraya çıktı. En son 750 lira ile dükkanı boşalttım. Kazanç kiraya gidiyor. Bu küçük esnafın sonunu getirdi. Biz de kapattık. Sizin müşterilerinizin arasında ünlü kişiler de var sanırım? Evet. Geçtiğimiz günlerde vefat eden son Osmanlı hanedanı Neslişah Sultan ve onun damadı Mürsel Saviç müşterimdi. Antalya'ya yatla gelirler iskelede bana liste sunarlardı. Etinden buzuna kadar ne alınacaksa her şeyi ben temin ederdim. Neslişah Sultan kızı İkbal hanımla dükkanıma gelir otururdu. Şehrin yapılaşmasına biraz inersek. Antalya'nın yerlisisiniz. Antalya'daki yapılaşmayı nasıl buluyorsunuz? Antalya'daki yapılaşmayı iyi görmüyorum. Sokaklarımız cadde, caddelerimiz sokak oldu. Eskiden portakal çiçeği kokusundan durulmazdı. Şimdi portakal kokusuna hasret olduk. Artı Kırcami'de gaye nedir? Yıllardır çözülemedi. Oradaki tarım yapan şahısların anadan babadan kalma yerleri. Zaten su yok. Düdün Çayı'na suyu veriyorsunuz. Turist Düden'de su önünde fotoğraf çektiriyor. Suyumuzu bile kullanamıyoruz. Su yokken orada nasıl çiftçilik yapılacak? Kİ İD DE EN E ES NS SK SÖ ÖZ Dİ ZK İS Sİ KR İV VA RE ED AR RD DI I A ESNAF EZİLİYOR Gıdanın en iyisini getirdim. Zeytinin, peynirin en iyisini sattım. Antalyalı'nın hiç görmediği ürünleri getirdim. Lakerda balığından çiroz balığına, kırmızı soğana kadar her şey dükkanımda vardı. Kırmızı soğan o zaman Antalya'ya gelmezdi. Sizi tarımla da uğraşıyorsunuz? Evet Kırcami'de arazimiz vardı. 'Burada tarım yapamazsın' dediler. Onlara inat modern bir plastik sera kurdum. Sondaj açtım. Domates, biber, patlıcan, kavun ürettim. 'Yapamazsın' diyen arkadaşlarım da üretti. Çok fazla sürdürememişsiniz? Başında pek durmadım.Ticaret de bir yandan devam ediyordu. Sürdüremedim. 2002'de şarküteriyi de bırakıyorsunuz? Neden bıraktınız? Dükkanım Kalekapısı'nda idi. Tramvay yapılmadan önce insanlar araçlarıyla durup alışveriş yapıyorlardı. Tramvay yapıldıktan sonra yol trafiğe kapandı. Bu da bizim işlerimizi etkiledi.Artı kiraların da çok artması işleri bozdu. Bu nedenle dükkanı kapamak zorunda kaldım. Şu andaki esnafın Allah yardımcısı olsun. Biz rahmetli babam zamanında 50 liraya kirada otururken, aniden kiralar o zamanın para ANTALYALI YEMEKTE ZEVKLİDİR Antalyalı sizin dükkanınızı benimsedi mi? Hem de nasıl. Antalya yemek konusunda çok zevklidir. Çok iyi müşterilerim vardı. Hala da 'Doğan abi peyniri nereden alalım' diye sorarlar bana. İSMET İNÖNÜ’YÜ ZİYARET ETTİLER Siyasete çok da uzak değilsiniz. 60 darbesinden sonra Antalya heyetiyle birlikte İsmet İnönü'nün yanına gittiniz? Önce Atatürk sonra da İsmet Paşa çok büyük devlet adamları. Bizim gençliğimizde gençliğe yön verenlerdi onlar. 1960 darbesinden sonra İsmet Paşa'nın yanına gittik. Önce Anıtkabir'e giderek Atamızı ziyaret ettik ardından parti binasına giderek İsmet Paşa'yı gördük. Gençlik kollarında biraz kaldım. Fakat 'siyaset benim işim değil' dedim ve ayrıldım. Bazı arkadaşlara söz geçiremedim. 'Küçük esnafı koruyacak şeyler yapalım' dedim dinletemedim. İzmir tüccarlarından bir arkadaşım da bana "Doğan birleşin 1015 dönüm yer alın buraya binalar yapın" dedi. Bunları arkadaşımlarıma anlatamadım. Elin yabancısı Antalya'ya geldi. Antalya'nın küçük esnafını bitirdi. Ama Neşşar ailesi aileden bir milletvekili de çıkardı değil mi? Evet. Amcamın oğlu Prof. Dr. Mehmet Neşşar Pamukkale Üniversitesi Rektörü idi. CHP'den bir dönem Denizli milletvekili oldu. 1968 yılında Nazıl Hanımla evlendiniz. Nasıl bir evliliğiniz var? Görücü usuluyle evlendik. Evliliğimiz çok iyi. Bir kızım bir oğlum var. Oğlum Raşit Neşşar burada diş hekimliği yapıyor. Kızım Ebru Uslu da Ankara'da yaşıyor. 3 de torunum var. Torunlarımla her gün görüşürüm. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle