22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 8 EKİM 2012 PAZARTESİ EKONOMİ Dalında satılıyor Isparta'da üretilen elma, dalından inmeden satılıyor. Geçen yıl 357 milyon liralık gelir elde eden Ispartalı üreticilerin beklentileri bu yıl daha yüksek SPARTA (AA)Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Sıddık İpek, Türkiye'nin elma üretiminde Çin ve ABD'den sonra üçüncü sırada yer aldığını, Isparta'nın da Türkiye'deki elma üretiminin yüzde 22'sini karşıladığını belirtti. En fazla üretimin Eğirdir ve Gelendost ilçelerinde yapıldığını bildiren İpek, ''Isparta'daki elma bahçeleri 210 bin dekarı buluyor. 25 bin kişinin geçim kaynağını elma oluşturuyor. Daha hasat edilmeden anlaşmalar yapılıyor'' dedi. Bu yıl fiyatların üreticiler açısından sevindirici olduğunu dile getiren İpek, elmanın geçen yıl Isparta ekonomisine 357 milyon lira girdi sağladığını, bu yıl ise daha fazla bir rakam beklediklerini vurguladı. Sabırla koruk olur helva YELİZ GÜL EGE yelizgul@rosehotels.com.tr Isparta ekonomisi masaya yatırıldı atı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) Başkanı Ergin Civan ve yönetim kurulu üyeleri Isparta Ticaret ve Sanayi Odası'nı (ITSO) ziyaret etti. ITSO Başkan Yardımcısı Şükrü Başdeğirmen ile görüşen Civan, Isparta'nın gelişmesi için dernek olarak ellerinden geleni yaptıklarını, sanayici ve işadamları derneklerinin ortak sesi olarak bölgesel, sektörel ve ulusal ekonomik politikaların oluşturulmasına katkıda bulunduklarını söyledi. Antalya Organize Sanayi Bölgesi'nin yüzde 100 doluluğa ulaştığına dikkati çeken Civan, ''Yatırımcı Isparta ve Burdur'a kaymak zorunda. Burada yapılması gereken birkaç nokta var. Demiryolu Antalya Limanı’na bağlanmalı. Isparta'nın bölge olarak önemli bir konumda olduğunu anlatmak gerekiyor. Bu konunun sizlerin de desteği ile takipçisiyiz'' dedi. B I elma ihraç edildiğini ifade eden İpek, elmaların genellikle Ortadoğu ülkelerine gönderildiğini söyledi. İpek, elmaların yaklaşık 180 bin tonunun ise meyve suyu olarak değerlendirildiğini anlattı. Soğuk hava depoları sayesinde elmanın 12 ay boyunca muhafaza edilebildiğini ve istenildiği zaman satışa sunulabil diğini dile getiren İpek, ''Soğuk hava deposu kapasitesi bakımından Türkiye'de İstanbul'dan sonra ikinci sıradayız. 93 soğuk hava depomuz var. İlimizde üretilen elmanın yüzde 60'ını muhafaza edecek depoya sahibiz. Geçen yıl 93 soğuk hava depomuzda 363 bin ton elma muhafaza ettik” diye konuştu. Lekesiz hasat İ pek, tarım kenti Isparta'da 25 erken uyarı sistemi bulunduğunu belirterek, bu sistemler sayesinde bölgelerde elde edilen bilgilerin merkezde toplandığını, bu bilgiler ışığında çiftçilerin ilaçlama, sulama, gübreleme gibi konularda uyarıldığını bildirdi. I İngiliz kraliyet ailesinin kirazı Ortadoğu’ya gönderiliyor İpek, 2012 yılı elma hasadının başladığını, geçen yıla oranla bu sezon elma rekoltesinde artış beklediklerini kaydetti. 2011 yılında bin 314 ton sparta’nın meyve üretiminde önemli rolü olduğunu, özellikle elma ve kiraz üretiminde dikkat çekici gelişmeler yaşandığını anlatan Başdeğirmen, “İngiltere Kraliyet ailesi Isparta kirazı yer. Aslında bizim kirazımız dünyanın en iyi kirazı” dedi. Elmanın en büyük düşmanı olarak nitelendirilen ''kara lekeye'' karşı bu yıl büyük başarı elde edildiğini vurgulayan İpek, ''Bizim tavsiyelerimize uyan çiftçiler bu yıl herhangi bir hastalık ya da zararlı ile karşılaşmadı. Bu yıl elmada kara leke hastalığı görülmedi'' dedi. urdur Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (DSYB) tarafından Burdur Ulusal Hayvancılık ve Süt Fuarı nedeniyle yaptırılan dev inek maketi, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Veteriner Fakültesi'nin bahçesine konuldu. DSYB Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Özcan, yaptığı konuşmada, Burdur'un hayvancılık kenti olduğunu söyledi. B Dev inek maketi fakülte bahçesinde Dev inek maketinin Burdur Ulusal Hayvancılık ve Süt Fuarı nedeniyle yaptırıldığını ifade eden Özcan, ''Burdur'un ve Burdur hayvancılığının bir simgesi olmasını istediğimiz maket için en uygun yer veteriner fakültesi bahçesi. Ayrıca Burdur'dan geçenlere de dev inek maketi ile Burdur'un bir hayvancılık kenti olduğunu göstermek istedik'' dedi. ünya değişiyor;peki, o zaman ,dünü kaçırıp bugünü yakalayamamak nedendir? Zamana ayak uydurmak adına sarfedilen çaba...Ya,tüm bunlar sonrasında bir bakmışsınız ki aynı yerde sayıyor ve sadece dünden,dün olmuşlardan bahsediş hakimse hayatınıza... Değiştiğimizi zannederek;ya,sadece alışkanlıklarımızı pekiştiriyorsak...Bundan mıdır;hayatın zor gelmeye başlaması,yorması...Değişime kendinden başlayabiliyor olmanın,düşüncesi midir bizi tedirgin eden,paniğe sürükleyen. Evini,arabanı,işini ve hatta eşini değiştirmek bile kolay geliverirken;olay “kendini değiştirmeye” gelince neden koyuveriyoruz kendimizi. Yıllar mıdır bizi bu kadar sertleştiren,köşeli yapan; uçlarımızı sivrilten ve her an bir yere,birine batmaya hazır hale getiren! Yılların içinde gizliden gizliye “güç” haline gelen tecrübeler midir yoksa? Değişime başlayabilmek için ön koşuldur; “kendini bilmek,kimyamızı tanımak”. Neresinden tutacağınızı, nereden başlayacağınızı, nerenin kırılgan, nerenin sert olduğunu ancak ve ancak sizin bilebileceğiniz bir yapı bu. Asıl soru da bu; “kendimizi ne kadar tanıyoruz?”. Başkalarını,tanımak için çaba sarfedebiliyor olmak ama belki,kendini “iyi” tanımıyor olmak. Neye alerjin olduğunu bilmek,prensiplerinin oluşmuş olması ya da nelerin seni rahatlattığını bilmek midir;kendini tanımak. Yoksa,kendinde neyin değişebileceğini bilmek midir? Zaman içinde,aynı kaldığını düşünebilirsin;fakat, ne zaman aynı kalmıştır, ne de sen. Tanıdığın o eski “sen” mutlaka değişmiştir;sadece,aynaya baktığınızdaki yansımanız değildir değişen! İşte,bu farkında olmadan,varolan değişimin farkına varabilmektir,kendini tanımanın ön koşulu. Eski hayatları olan insanlardan duyarsınız, “bu beden,neler gördü geçirdi” diye söze başladıklarını. Anlatılanlar,tecrübelerdir hep;peki ya o tecrübeleri yaşayan “ben”? Ben,bu kadar şeyi yaşayıp değişmemiş olabilir miyim?Peki,kendimi güncellemiş miyim? Yoksa,eski sürümle,yeni günü mü yaşamaya çalışıyorum!İnsan,yaşadıklarından soyut ve bağımsız kalabilecek bir varlık olmadı hiç bir zaman. Zaman içinde,değişen zevkler, tercihler, tarzlar; yaşanan, acılar, mutluluklar, özlemler; bileylemiştir ya da köreltmiştir hep bir yanımızı. Çocuktum,Dayım çok feci bir trafik kazasında öldü. “Ölüm”ü,sadece “biz” yaşadık sandım,dünyadaki herkes acılar içinde sandım o günlerde. Hayat durdu,hiçbir şey eskisi gibi olmayacak sandım. Bir süre,her yakınım,her an ölüverecekmiş gibi yaşadım. Ruhunun benimle iletişim kurmasını beklediğim de oldu. Şimdi geldim otuzdördüme,zorluklarla mücadele için, güç;acılarla yüzleşmek için,sabır diler oldum. Ölüm ise,ölenin rahatı,huzuru;arkada kalanın onunla yaşamayacağı anlar için özlemi oldu. Şimdi,ben nasıl değişmedim ya da değişmem diyebilirim,ey hayat! Sağlıkla Kalın. D İNSAN,DEĞİŞİM İÇİN VAR Sağlıklı bir yaşam dileriz... Prof. Dr. Duran Canatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Kan Hastalıkları Uzmanı Genetik Hastalıkları Uzmanı Hastalarını kabule başlamıştır. Adres: Arapsuyu Mh. 600 Sk. Ayşe Yeşil Apt 39/12 (Arapsuyu Postanesi Minicity arası) Konyaaltı Antalya Tel:0242. 2488840 Cep: 0532.3641373 Mail: dcanatan@superonline.com (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ Prof. Dr. Levent Ündar İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı Muayenehane : Arapsuyu Mahallesi Atatürk Bulvarı Tasarım Plaza 71/15 K: 4 ANTALYA Tel&Faks GSM eposta : 0 242 248 87 22 248 87 32 : 0 505 923 07 04 : levent.undar@hotmail.com Prof. Dr. A.Merter ÖZENCİ Ortopedi ve Travmatoloji Ortopedi ve Travmatoloji El Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Haluk ÖZCANLI Arapsuyu Mah. Atatürk Cad. M.Gökay Plaza No:69/16 Antalya Tel: 0 242 290 11 00 C M Y B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle