02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 SAYFA KÜLTÜRSANAT 31 AĞUSTOS 2011 ÇARŞAMBA “BİR PAMPHYLİA SEYAHATİ” unaİnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü tarafından Kasım 2010’da “1850 Yılında Yapılan Bir Pamphylia Seyahati” adlı bir kitap yayınlandı. Yayın sorumlusu Kayhan Dörtlük, Yunancadan çeviren Ayşe Özil, sayfa düzeni Doğan Türker’e ait. Okudunuz mu? Ben okudum… Hem de kimi sayfalarda ilgimi çeken satırları, her zaman cebimde taşıdığım küçük kurşunkalemimle çizerek okudum. Fiyatı 10 lira olan kitap kaç adet basıldı, ne kadar satıldı bilmiyorum. Temiz bir baskı ile okuyucuya sunulan 164 sayfalık kitabın önsözünde Enstitü Müdürü Kayhan Dörtlük, seyahatnamenin yazarı D.E. Danieloğlu ile ilgili şu bilgiyi veriyor: “(…) Aya İrini Kilisesi (Kesik Minare) civarında oturan, oldukça varlıklı, saygın ve hayırsever bir Rum ailesine mensuptur. (…) Babaları Hacı Evren Ağa’dan kalan Düden’deki binlerce dönümlük çiftlik dahil, büyük serveti kardeşi Hacı Pandel Ağa yönetirken, onun ilgisi daha çok eğitim, edebiyat, tarih ve arkeoloji alanında yoğunlaşmıştır.” 1800’lü yıllarda batılı gezgin ve araştırmacılara ev sahipliği yapan hemşerimiz Danieloğlu, günlerden bir gün, “Neden yanı başımızdaki antik kalıntıları görmeye gitmiyoruz… Bu kalıntıları İngiliz ve Fransız seyyahların yazılarından öğreniyor olmak gerçekten utanç verici…” diyerek sesli düşünür ve bunu en yakın dostlarına açar… İşte böyle başlar dört arkadaşın at sırtında 13 günlük Perge, Silyon, Aspendos, Side ve Lara gezisi… Seyis ve iki hizmetçi de onlara eşlik etmektedir. Gezi notları 5 bölümde toplanır ve 1855 yılında Anatoli Gazetesi Yayımcısı Evangelinos Misailidis tarafından yayınlanır. Kitapta, gezilen yerlerin antik kalıntıları, din, adetler, sosyal ve kültürel bilgiler, zanaat Antalya Altın Portakal Film Festivali Yönetimi S ve tarım ayrı başlıklar altında inceleniyor, 160 yıl öncesine ait bilgi ve ilginç gözlemler okuyucuya sunuluyor. Kitabın 150151. sayfalarında yer alan Antalya’nın ticareti ile ilgili ihracat ithalat çeşit ve rakamları, ATSO’da uygun görülecek bir duvara asılsa günümüz ticaret insanları için ilginç bir nostalji olacağını düşünüyorum. Bir ithalat örneği: “İskenderiye’den 300 kara derili erkek ve kadın. Şam ve Halep’ten 5000 parça ipekli dokuma.” Bir ihracat örneği: “Adalara ve İzmir’e buğd a y MUSTAFA 300.000 kilo. İskenUYSAL deriye’ye kereste 100.000 adet.” İşte size, Danieloğlu’nun anlatımıyla Hıdırlık Kulesi’nin o yıllardaki durumu: “Şimdi bu kule silah deposu olarak kullanılıyor. Buradaki idareciler içerde binlerce ok ve yay, çok eski zamanlardan kalma pas tutmuş zırh ve miğferler olduğunu söylüyorlar. Bu şüphesiz doğru olmalı. 184647 yılında, toplardan sorumlu bir idareci burayı gözden geçirip pek çok zırh ve miğferi dışarı atmıştı. Ok ve yaylar hariç, bu atılan malzemenin bir kısmını biz almıştık. Aldıklarımızın çoğu Haçlılara ya da belki daha eski bir döneme ait süvari kıyafetleriydi (s.138). ranlı yönetmene ‘özgürlük’ istiyor Hapis ve sinema yasağı cezası verilen İranlı yönetmen Jafar Panahi, Altın Portakal’a davet edildi. Festival yönetimi, İran’la görüşüp, Panahi için özgürlük isteyecek Mirtahmasb da davetli HAYATIN İÇİNDEN A F ltın Portakal yönetimi, İran Hükümeti’ne başvurarak, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalefeti desteklediği” gerekçesiyle 6 yıl hapis 20 yıl sinema yasağı cezası verilen Jafar Panahi için özgürlük talebinde bulunacak. Ev hapsinde tutulan Panahi’nin 48. Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne katılabilmesi için hapis cezasının, yurtdışına çıkma ve uluslararası festivallere katılma yasağının kaldırılması istenecek. İran Yeni Dalga Sinemasının isimlerinden, dünyaca ünlü Jafar Panahi, 2007’de Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nda jüri başkanlığı yapmıştı. Tutuklu olması nedeniyle jüri üyeliğine davet edildiği 63. Cannes Film Festivali’ne katılamayan Panahi, aynı nedenle bu yıl 61. Berlin ve 67. Venedik Film Festivallerine de katılamadı. Panahi’nin koltuğu üç festivalde de boş bırakıldı. estivalde özel gösterimi yapılacak “Bu Bir Film Değil” filmi için Panahi ile birlikte Antalya’ya davet edilen bir başka isim, filmin diğer yönetmeni Mojtaba Mirtahmasb. O da ran Sinemasının yetiştirdiği usta yönetmenlerin önde gelenlerinden. Antalya’da gösterilecek “Bu Bir Film Değil” adlı filmde Panahi, hapiste temyiz sonucunu bekleyerek geçirdiği günlerini aktarırken, ran sinemasının şu andaki durumuna da ayna tutuyor. ide 11. Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali etkinliklerinde Antalya Devlet Senfoni Orkestrası sahne aldı. Side Antik Tiyatrosu'ndaki konserde, orkestraya, Klasik Batı Müziği ve Türk Müziği'nin ortak ruhunu harmanlayan neyzen Ercan Irmak ve besteci İlyas Mirzayev'e eşlik etti. Konserde, Dede Efendi'nin 'Ferahfeza Ayini Şerifi'nin Dördüncü Selamı', Tanburi Cemil Bey'in 'Ferahfeza Saz Semaisi' eserleri ile Tasavvuf ve Klasik Türk Müziği'nden çeşitli eserler seslendirildi. Mirzayev’in eserlerinin yanı sıra, Dede Efendi besteleri ve Irmak’ın söylediği “Fırat Türküsü”, Antik Tiyatro’yu dolduran seyircileri büyüledi. S Side Antik Tiyatro’da Dede Efendi yankısı Antalya Devlet Senfoni Orkestrası'nın, Side 11. Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali kapsamındaki konserde orkestra şefliğini Orhan Şallıel yaptı. Festival çerçevesinde, bugün İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin seslendireceği ‘Best of Classic’ Apollon Tapınağı’nda izlenebilecek. anahi’nin Berlinale’nin açılış gecesinde okunan mektubu şu sözlerle başlıyor: “Yönetmen gerçeği kullanır, ondan ilham alır, onu hayalgücünün renkleriyle boyar ve umutlarının projeksiyonundan bir film yaratır.” Venedik’e gönderdiği mektupta ise “Artık serbest bırakıldım, ama ülke dışına çıkmam ve film festivallerine katılmam yasak. Film çekmesine izin verilmeyen bir yönetmenin zihnine kilit vurulmuştur” diyor. P Panahi’nin iki mektubu C M Y B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle