Katalog

30 AĞUSTOS 2011 SALI GÜNCEL G NİHAT TOKLU G GÜRSU KUNT G PELİN GEL AĞAN Çevresine A bakmayan belediye SAYFA 7 ntalya Büyükşehir sınırları içindeki en şanslı belediyelerin başında Konyaaltı Belediyesi gelir. 1994 yılında belediye kurulduğunda bölge bakir bir alandı. Kendisi ile birlikte kurulan Muratpaşa ve Kepez Belediyesi gibi gecekondu derdi yoktu. Nüfusu da diğer iki alt belediyelerin bir semti kadardı. Ardından lüks konut akınına uğradığı için mali sorunu da olmadı. Bütün bunlara rağmen Konyaaltı’ndaki kentleşmenin sağlıklı olup olmadığı tartışmalıdır. Dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili’nin birkaç adım gerisine gidildiğinde görülen manzara, kentleşmenin durumu hakkında en iyi göstergedir. İşte bunun bir örneği sahil yoluna paralel uzanan, denizden 150 – 200 metre arkadaki yolun durumu. Boğaçayı’ndan Arapsuyu’ndaki Minicity’e kadar uzanan 5 – 6 kilometrelik yol, daralıp genişliyor. Kimi yerde sokak, kimi yerde ise bulvar genişliğinde. Kent Meydanı ile inşası bitmek üzere olan yeni Konyaaltı Belediye Sarayı’nın kuzeyinden geçen yol ile ilgili olarak bir okuyucumuzdan yakınma geldi. Gece 23.00 sıralarında arabası ile bu yoldan geçme gafletinde bulunduğunu be lirten okuyucumuz, “Belediye sarayının da yer aldığı yaklaşık 2 kilometrelik kısımda hiç aydınlatma yok. Yer yer makilik, ormanlık alanında olduğu bu bölge adeta terk edilmiş gibi. Sağda solda ışıkları yanmayan, park edilmiş arabalar var. Onların içinde tekin olmayan tipte kişiler bulunuyor. Karanlık bölgede ağaçların arasında neler yapıldığını tahmin etmek zor değil. Seyir halinde olmama rağmen arabamın kapılarını kilitleme gereği duydum. Çünkü çevre o kadar korkutucu idi” dedi. Okuyucumuz, yaz aylarında neredeyse 24 saat yaşayan Konyaaltı Sahili’nin 200 metre gerisindeki bu manzaraya inanamamış. Akşam karanlığında bir daha geçmemeye karar vermiş. Karanlık bölgenin tam ortasında yeni belediye sarayı yapan Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e, “Siz oradan hiç geçmiyor musunuz? Bu yolun aydınlatılmasını neden sağlamıyorsunuz? Çevresine bakmayan belediye olur mu? Aydınlatma ve güvenlik için illaki sizin oraya taşınmanızı mı bekleyeceğiz” diye soruyor. Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in okuyucumuzun dile getirdiği bu konuya vereceği bir yanıt olmalı. ntalya CHP İl Örgütü’nde aylar süren yönetim krizi şimdilik sona ermişe benziyor. CHP Genel Merkezi, yönetimindeki istifalar nedeni ile başkanlıktan düşen İl Başkanı Özer Ülken’e, “Göreve devam et” dedi. O da istifacıların yerine il yönetimine yeni isimler aldı. İstifa etmeyen üyeleri de yönetimde tutup bir anlamda onlara vefa gösterdi. Özer Ülken’in yönetimindeki yeni isimlere bakıldığında Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen’in etkisinin ağır bastığı söylenebilir. Yönetime giren Mehmet Arslan’ın, Muratpaşa Belediyesi’nde çalıştığı, daha önce CHP Muratpaşa İlçe Örgütü’nde görev aldığı biliniyor. Bu isim herhalde Evcilmen’e çok uzak birisi değildir. Yeni yönetimde yer alan Muratpaşa Belediyesi mensubu diğer bir isimde Mustafa Çetin. Evcilmen’in örgütsel çalışmalarında çok yakınında yer alan Çetin, 12 Haziran genel seçiminde CHP’den milletvekili aday adayı olmak istemişti. Ama savcılıktan sabıka kaydı alamadığı için aday olamamıştı. Kim bilir bu aşamayı geçebilseydi belki de Deniz Baykal’ın yaptığı listeye girecekti. Ülken’in listesine yeni aldığı isimler arasında, Muhittin Böcek’e yakın olanlar var. A Ülken yeni dönemi nasıl değerlendirecek? Ama Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’a yakın bir isim göze çarpmıyor. Yönetime giren Binali Efe ya da Azime Çoşkun’un Akaydın ile il örgütü arasındaki iletişimi sağlamak gibi bir misyonu olabilir mi? Bu soruya net yanıt vermek zor. Acaba bir süredir kesik olan Özer Ülken ile Mustafa Akaydın arasındaki iletişimin, yeni dönemde tekrar kurulabilir mi? Ya da Mart 2012 de yapılacak il kongresine kadar bu şekilde kör topal gider mi? Özer Ülken’in yönetimini yeniden oluşturduktan sonra ilk işinin Mustafa Akaydın’ın yeni toplu ulaşım sistemi projesini savunmak olması ümit verici. Toplu ulaşım sistemi konusunda hayli sıkışan, diğer siyasi partilerin hücumuna uğrayan Akaydın’ın, CHP örgütünün bu tür desteğine ihtiyacı var. Ülken, ona bu desteği verdi. Belki bu adım ikili arasındaki ilişkileri yeniden şekillendirebilir. Bayramın da etkisi ile barışabilirler. CHP tabanı böyle bir barışı alkışlar. Bu arada söz bayramdan ve barıştan açılmışken, Özer Ülken’in geçmişten ders çıkarıp küstürdüğü partilileri ile barışması lazım. Geçmişe sünger çekip yeni bir açılım yapması gerekiyor. Bunu yapıp önümüzdeki dönemi iyi değerlendirirse belki küllerinden yeniden doğar. C MY B C MY B