Katalog

31 TEMMUZ 2011 PAZAR SAYFA HABER 3 Ormana giriş yasak Nemin düştüğü, hava sıcaklığının arttığı şu günlerde, orman yangını riski de yükseldi. Valilik, 30 Ağustos’a kadar iğne yapraklı ormanlara girişi yasakladı. Orman içinden geçen yollar da sürekli kontrol edilecek Refleks YUSUF HACISÜLEYMAN yhacisuleyman@yahoo.com A ntalya Valiliği, orman yangınları konusunda hassas bir döneme girilmesi dolayısıyla, ormanları korumak amacıyla bir dizi önlem aldı. Vali Ahmet Altıparmak imzasıyla yayımlanan genelgede,orman yangınlarına karşı duyarlı olmanın bir yurttaşlık görevi olduğu hatırlatıldı. Yangına hassas ağaçlar Antalya'nın Akdeniz iklim kuşağında yer aldığı ve ormanlardaki ağaç türünün de yangın açısından hassas olan kızılçam türünden oluştuğu ifade edilen genelgede, ''İçinde bulunduğumuz günlerde hava sıcaklığının yüksek, nemin ise düşük olmasından dolayı orman yangını riski en yüksek seviyededir'' denildi. Orman yangınları istatistiği incelendiğinde, yangınların yüz 93'ünün insan kaynaklı olduğunun görüldüğü belirtilen genelgede, şu ifadelere yer verildi: “Anız, bahçe temizliği gibi amaçlarla açık alanda ateş yakmak yasaklanmış olmasına rağmen 2011 yılı içerisinde meydana gelen orman yangınlarının ana sebebi arasında anız ve sera artığı yakmak olarak ortaya çıkmakta. 28 Temmuz'dan itibaren 30 Ağustos 2011 tarihine dek piknik ve mesire yerleri haricindeki, iğne yapraklı ormanlar (Kızılçam, karaçam, fıstık çamı, göknar gibi) ve ağaçlandırma sahalarına bölgede yaşayan köy halkı dışında ve her ne suretle olursa olsun girişler yasaklanmıştır. Orman içerisinden geçen karayolu ve köy yollarında devriye gezdirilerek kontrolü sağlanacaktır.” Genelgeye göre ormandan geçen devlet karayolu, köy yolu ve orman yolları kenarında piknik yapılması da yasaklandı. GERÇEĞİ ARAMAK ugün biraz Freud’cu bir yaklaşım sergileyelim, ne dersiniz? Tabii ‘nereden çıktı bu?’ da diyebilirsiniz. Haklısınız. Ancak bazen şöyle bir arkanıza yaslanıp şu dünyayı anlamaya çalıştığımız günler, saatler veya dakikalar olmuyor mu? İşte ben de bazen bu dünyayı anlamaya çalışırken benden önceki insanlar bu konularda neler yapmışlar ne sonuçlar çıkarmışlar, diye merak edenlerdenim. Sağolsun, Türkiye’nin gündemi bizi bu konuda hiç “tembelliğe” sevk etmiyor, sürekli bir şeyleri anlamaya çalışmak için iyi bir antrenman zemini yaratıyor. Dünyanın gündemi de öyle, neyin gerçek neyin gerçek olmadığını anlamak için uğraş vermek zorunda kalıyoruz. 21. yüzyılda “gerçeği aramak” ne kadar zor bir iş haline geldi, öyle değil mi? Bilgi çağında olmak, bilgiye değer vermekle eşanlamlımıdır. Freud’a göre “düşünebilen herkesin insan olması, insan olan herkesin düşünebildiği manasına gelmiyor ne yazık ki” çıkarımı bu olguya işaret ediyor mu? Dünyada ve ülkemizde yaşanan her olayın ardından konuyla ilgili toplum içersinde o kadar çok farklı düşünce ürüyor ki, bunları yalnızca fikir ayrılığı veya zenginliği şeklinde yorumlamak ne denli doğru olur bilemiyorum. İnsanların kendi fikirleri ve yorumları adeta birer inanç halini alıyor, bilgi ve bilimsel yaklaşımın hiçbir değeri yokmuşçasına. Yine vardığı sonuçlardan birinde Freud: “Kitleler asla gerçeğin peşinden koşmamıştır. Yanılsamalar isterler ve yanılsamasız yapamazlar. Gerçek olmayanları gerçeklerin üstünde tutarlar, gerçeklerden çok, gerçek olmayanların etkisinde kalırlar. Bu ikisi arasında ayrım yapmama eğilimi oldukça yüksektir” der. Başka bir ifadeyle, insan neye inanırsa gerçek onun için odur. Bugünkü toplumsal yapımızda “kişiye güven” kalmamıştır desek yanlış mı olur. En yakınınızdaki arkadaşınız, dostunuz, akrabanız için bir suç isnat edildiğinde eskiden olduğu gibi “o yapmaz” diyebiliyor musunuz yoksa aklınıza ilk gelen “acaba” mıdır? Her türlü bilimsel veri, ve bilgi yapmadığına işaret etse bile, toplumun bir kısmının “yapmıştır, yapmıştır” dediğini ve buna inandığını görürsünüz. Çünkü “gerçeği aramak” yorucudur, çaba ister, karşılaşacağınız konuyla ilgili risk almayı gerektirir, kısacası zor bir süreçtir gerçeği aramak, aramayı istemek. Günümüz toplumunda Freud’un 1930’larda tespit ettiği yapının halen devam etmekte olduğunu görebiliyoruz. “Gerçek” olmayanların etkisinde daha fazla kalıyoruz… Çünkü gerçekleri aramak çok zahmetlidir. Güzel bir Pazar günü geçirmeniz dileğiyle… B Bali çekerken inşaattan düştü F Alanya’da fuhuş operasyonu A lanya’da, polisin bir otele düzenlediği operasyonda fuhuş yaptıkları belirlenen Gürcistan uyruklu 4 kadın yakalandı. Bir ihbarı değerlendiren polis ekipleri, mahkeme kararıyla Saray Mahallesi'ndeki bir otele operasyon düzenledi. Odalarda arama yapan polis, fuhuş yaptıkları belirlenen Gürcistan uyruklu S.B. (35), N.D. (31), M.P. (30) ile N.N. (28) isimli kadınları yakaladı. Otel görevlisi A.G. de fuhşa yer temin ettiği için gözaltına alındı. inike'de inşaatı devam eden binada bali çeken Y.D. (18) dengesini kaybederek dördüncü kattan aşağı düşerek ağır yaralandı. Şerbetçi Bulvarı'nda inşaat halinde olan binanın dördüncü katında bali çeken Y.D dengesini kaybederek düştü. Ağır yaralanan genç, Finike Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak ilk müdahalesi yapıldı. Belinde kırık ve akciğerlerinde kanama olduğu belirlenen genç, daha sonra ambulans helikopterle Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Ağır yaralı gencin sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu ifade edildi. Otomobil takla attı I sparta'nın Şarkikarağaç ilçesinde aşırı hız yüzünden kontrolden çıkan bir otomobilin takla atmasıyla meydana gelen kazada üç kişi yaralandı. IspartaKonya karayolunun Şarkikaraağaç Fele Pınarı mevkisinde, Konya yönüne seyreden İmdat Yayla (43) yönetimindeki 35 AV 6669 plakalı otomobil, aşırı hız yüzünden kontrolden çıkarak takla attı. Kazada sürücü Yayla ile birlikte araçta bulunan kızı Fulya Yayla (21) ve Sevim Gökçe (22) yaralandı. Yaralılar tedavi altına alındı. B Turistlerin gözü önünde yıkım C MY B C MY B URDUR (CUMHURİYET)Burdur'da bir kişi, imam nikahlı eşinin annesini av tüfeğiyle vurarak öldürdü. Mehmet Özek, 3 yıl önce kaçırdığı ve imam nikahı kıyarak birlikte yaşadığı Ayşegül Çelik'in annesi Gülsüm Korkmaz'ı (56), ziyaret ederek barışmak istedi. Barışma isteğine olumsuz cevap veren Korkmaz, çapa ile Özek ve kızının üzerine yürüyünce kavga çıktı. Özek, otomobilinde bulunan av tüfeğini alarak Kormaz’ı vurdu. B Barışmayı istemeyince öldü elek'teki Ceres Otel'in çevre duvarı, yeşil alanda kaldığı için turistlerin gözü önünde Belek Belediyesi ekiplerince yıkıldı. Havuz başında güneşlenirken yıkımı izleyen turistler, toz içinde kaldıklarını söylediler. Otel sahibi İbrahim Adalı, duvarın yeşil alan içerisinde kaldığını bildiklerini, bu alanla ilgili peyzaj çalışması yapılması talebiyle belediyeye müracaat ettiklerini anlattı. Adalı, belediye herhangi bir şey yapmadığı için, kendilerinin burayı çimlendirdiklerini, ağaçlandırdıklarını kaydetti. Adalı, ''Sezon sonunda yıkım yapmak için süre istedik. Ancak belediye sezon sonunu beklemeden geldi, duvarı yıktı. Belediye Başkanı bize karşı kişisel tavır içinde” dedi. Tevfik, sulama kanalında boğuldu I sparta'nın Yalvaç ilçesinde, sulama kanalına düşen 3 yaşındaki zihinsel engelli çocuk boğuldu. İlçeye bağlı Aşağı Kaşıkara köyünde, 3 yaşındaki zihinsel engelli Tevfik Yılmaz'ın cesedi anne ve babası tarafından Hoyran Sulama Birliği Kanalı'nda bulundu. Anne ve babanın meyve topladığı sırada kanala düştüğü sanılan Yılmaz'ın cesedi jandarma ekipleri tarafından sudan çıkartıldı. Yılmaz'ın cesedi otopsi yapılmak üzere Yalvaç Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Jandarma ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı.