Katalog

6 NİSAN 2011 ÇARŞAMBA SAYFA HABER 3 ‘Sel ve dolu’ fiyatları vurdu A ntalya Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (AYMSİB) Başkanı Mustafa Satıcı, geçen hafta şiddetli yağış ve dolu nedeniyle meydana gelen zararların meyve sebze fiyatlarına kısmen de olsa olumsuz yansıyacağını söyledi. Bölgedeki durumun vahim, üretici ve çiftçinin perişan olduğunu kaydeden Satıcı, şöyle konuştu: “Aksu ilçesi Yurtpınarı sera üretim bölgesi. Hem iç piyasa hem de ihracat için kaliteli üretim yapılan yerlerin başında geliyor. Şiddetli yağış ve dolunun yol açtığı sel nedeniyle seralarda çok büyük zararlar oluşmuş. Bir tek sağlam cam sera kalmamış. Bu bölgede 2 bine yakın kişiye istihdam sağlanıyordu. Şu anda 2 bin kişi işsiz durumda. Üreticinin çoğunun sigortası yok. Başta Tarım Sigortası (TARSİM) olmak üzere sigorta şirketlerinin kriterlerine uygun olmadığı için üreticiler seralarını sigortalatmamış. Dönem ve üretim itibariyle hem iç piyasa hem de ihracat için kaliteli üretim yapılan bir bölge. Bu anlamda şiddetli yağış ve dolunun verdiği zarar, sebze fiyatlarına kısmen yansıyacaktır.'' Sınava inat yaşasın hayat Antalya'daki liseli gençler YGS’deki şifre iddiasını yaptıkları eylem ile protesto ettiler. Yaklaşık 500 kişilik liseli grup, gösteri yapılmasına yasak olan Cumhuriyet Meydanı'nda sloganlar ve halaylar eşliğinde ÖSYM'yi protesto etti SÜLEYMAN YAPICI Çizgi NİHAT TOKLU toklunihat@mynet.com Seçim vaatleri enel seçim tarihi belli olur olmaz ortalık seçim vaatlerinden, projelerden geçilmez oldu. Milletvekili aday adayları gerek kendilerinin, gerekse partilerinin vaat ve projelerini sıralamaya başladılar. Bazılarının uygulanabilirliği tartışılsa da adayların ilginç projeleri var. Tüm siyasiler kendileri seçilirse Antalya’nın hizmet göreceğini, yatırım alacağını söylüyor. Seçimlerde yurttaşa vaatlerde bulunmak politikanın gereğidir.Bunların yaşama geçirilmesi, verilen sözlerin tutulması daha da önemli. Meydanı boş bulup yurttaşı kandırmaya çalışmanın zamanı çoktan geçti. Verilen sözler artık kayıt altında. Seçim döneminde söyledikleri yarın milletvekillerinin karşısına çıkabiliyor. Bazen de seçim başlamadan vaatlerin boş olduğu anlaşabiliyor. İşte bunun son örneği Antalya’nın stadyum sorununda yaşandı. Seçim süreci başlamadan H önce, “Hükümetin Antalya ile ilgili büyük stad projesi yok. Zaten bu tür nitelikte tesisleri merkezi hükümet yapmıyor. Belediyeler kanalı ile yapılıyor” diyen AKP milletvekilleri, aniden görüş değiştirdiler. Seçim tarihi belili olur olA maz, “Antalya’ya prestij stad yapılacak. Bunun için yer aranıyor. Dokuma arazisi olabilir...” gibi sözler sarf ettiler. Bu tavır değişikliği özellikle sporseverleri umutlandırdı. Ama daha sonra sessizlik oldu. Sessizliği Gençlik ve Spor Genel MüdüY rü (GSGM)Yunus Akgül bozdu. Akgül, Antalya’ya stad yapılmasının gündemlerinde olmadığını söyledi. GSGM Akgül’ün bu sözleri gerçekleri yansıtıyor olsa da hayli moral bozucu. Pembe rüyalara alıştığımız dönemde can sıkan bir açıklama. Anlaşıldığı kadarı ile AKP Antalya milletvekillerinin söylemleri gerçekleri yansıtmıyormuş. Oy toplamaya yönelik birer seçim vaadi imiş. Gerçekten üzüntü verici bir durum. Buradan yola çıkarak yeni başlayan seçim döneminde gerek aday adaylarının, gerekse önümüzdeki hafta bugünlerde adaylık ünvanı kazanacak olan tutulamayacak vaatlerde bulunmamaları gerekiyor. Belleklerde kayıt altına alınan sözlerin nerede karşılarına çıkacağı belli olmuyor. Stad olayında olduğu gibi bazen çok hızlı şekilde gerçekler yüzlerine vurulabilir. Buradan anlaşılıyorki Antalya’nın stadyum özlemi bir başka bahara kaldı. Sporseverler, Mardan Stadı yollarında çile çekmeye devam edecekler. Başta futbolseverler olmak üzere duyarlı kamuoyu, bunun hesabını birilerinden sormalı. Türkiye’ye sadece turizmden 10 milyar dolar civarında döviz geliri sağlayan bir kentte, 100 milyon dolarlık stadın neden çok görüldüğünü sorgulamalı. Eğer birileri bu şekilde kenti ve sporseverleri cezalandırıyorsa, bunun hesabını sandıkta sormalı. En azından oyunu bilinçli olarak kullanmalı. G Ö Gençler için iş fırsatları A kdeniz Üniversitesi öncülüğünde düzenlenen Akdeniz İş Fırsatları Zirvesi'nin dördüncüsü Cam Piramit Sabancı Kongre ve Fuar Merkezi'nde açıldı. Zirveye Akdeniz Üniversitesi’nin yanı sıra Valilik, İŞKUR ve Batı Kalkınma Ajansı destek verdi. AÜ. Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe geçtiğimiz yıl yapılan zirveyi 20 bin kişinin ziyaret ettiğini, üniversiteden mezun olan bin 500 öğrenciye, üniversite dışından da 4 bin kişiye iş bulmaları konusunda yardımcı olduklarını bildirdi. SYM'ye Başkaldırıyoruz Platformu tarafından düzenlenen protesto eylemi Birey Dershanesi'nin önünde öğrencilerin toplanması ile başladı. Cumhuriyet Meydanı'na kadar yürüyen yaklaşık 500 kişilik liseli grup, eylem yapılmasına izin verilmeyen Cumhuriyet Meydanı'na giderek burada basın açıklaması yaptı. 'Parasız Eğitim İstiyoruz', 'Sınava İnat Yaşasın Hayat', 'Silaha Değil Eğitime Bütçe', 'Parasız Bilimsel Eğitim İstiyoruz' sloganları atan öğrenciler açıklamanın ardından hep bir ağızdan marşlar söyledi ve halay çektiler. Öğrencilerin eylemi Cumhuriyet Meydanı’nda yaklaşık 1 saat sürdü. Cumhuriyet Meydanı’nın ardından, Kapalı Yol’u izleyerek, dershaneler bölgesine geçen öğrenciler, olaysız dağıldı. nav sisteminin güvenilirliğini yitirdiğini ve liselilerin artık psikolojik baskı altında sınavlara girdiğini söyledi. Kuş, “ÖSYM'nin ve YÖK'ün söylemleri 'yalan'dan öteye gidememektedir. Liselilerin psikolojileri bozulmuştur. En sonuncu kopya ile yıllardır alanlarda sınav sistemini kaldırılsın diye mücadele eden liseli örgütlerin haklılığı bir kez daha kanıtlanmıştır. Bunun son olmadığını biliyoruz. En yakın örnek kopya nedeniyle KPSS'nin iptal edilmesidir. Kopyanın bu kadar rahat çekildiği, adaletsizliğin bu kadar gözler önünde olduğu bir sınav sistem istemiyoruz” dedi. Sermayeye son Sınavlarda gerçekleştirilen ihaleler sonrasında öğrencilere verilen kalem ve silgilerin sınav sermayesi oluşturduğuna vurgu yapan Kuş, sınav sermayesinin son verilmesi gerektiğini savundu. Sınav sermayesinin cematçilerin elinde esir olduğunu belirten Kuş, “Son dönemlerde yapılan sınavlarda kaleminden silgisine herşey devlet tarafından karşılanıyor. Bu sistemde kitapçıklar neden özel matbalarda bastırılıyor. 'Fatih' marka kalem ile 'Pelikan' marka silgiler neden kapalı ihale ile camaat sermahal getirilmesi gerektiğini belirterek, “Bizler payesinin elinde esir oluyor. Her rasız, herkesin eşit şekilde eğitileceği bilim yusınavda devletin kasasından vaları istiyoruz. Eğitim öğretim kurumlarında 12 trilyon çıkıyor” diye kohacı, hoca fetvalarının, yaratılış efsanelerinin nuştu. yerine bilimsel, politeknik eğitim verilirse, elemeci sınav sistemini kaldırılıp öğrencilerin yeteneklerine ve ilgi alanlarına göre üniversitelerde istedikleri bölümlerde okumaları sağlanmış olur” şeklinde konuştu. Güven kalmadı ÖSYM'ye Başkaldırıyoruz Platformu adına basın açıklaması yapan Eda Kuş, sı Parasız eğitim istiyoruz 21. Yüzyıl Türkiye'nin yılı olacak 21. yüzyılın Türkiye'nin yılı olacağını belirten Rektör Kurtcephe, Akdeniz Üniversitesi’nin de üzerine düşeni yaptığını söyledi. Kurtcephe, üniversitelerin sadece bilim yuvası değil, yurttaşlarla bir araya gelen ve sorunlara çözüm üreten bir kurum olduğunun altını çizdi. Bilimin lokomotiflerinin üniversiteler olduğunu söyleyen Kurtcephe, “Akdeniz Üniversitesi büyük hedefler için çalışmaktadır. Ülkesi ve insanlarının refahını artırmak için çaba sarf etmektedir” diye konuştu. Bu arada Akdeniz Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Betül Uysal'ın başına stantta bulunan tablo düştü. Uysal, Tıp Fakültesine götürüldü. iselilerin parasız, bilimsel bir eğitim istediklerini belirten Kuş, eğitimin paralı olmasından dolayı onlarca liseli öğrencinin intihara yöneldiğine dikkat çekti. Kuş, dershane ücretlerinden dolayı fırsat eşitsizliğinin baş gösterdiği Türkiye'de parasız eğitimin der L Baz değil, yurttaş galip FARUK KESKİN Evde bir sansar var K Zirvede, güneş enerjisiyle çalışan aracın da tanıtımı yapıldı ZAYİ: Cumhuriyet Gazetesi kurum kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. NURAN UMDU onyaaltı’nda yurttaşların açtığı dava sonucunda, mahkeme iki ayrı GSM şirketine ait baz istasyonunun sökülerek kaldırılmasına karar verdi. Kararda, baz istasyonlarının kanser riski taşıdığının bilim adamlarının araştırma raporlarında da ortaya konulduğuna dikkat çekilerek, “İnsan sağlığı açısından risk faktörü taşıyan teknolojik bir aygıtın sırf haberleşmeyi kolaylaştırdığı gerekçesiyle tutulmasının mahkememizce mümkün görülmediği, bu konuda Yüksek Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin risk oluşturan baz istasyonları ile ilgili aynı doğrultuda yerleşmiş kararların bu lunduğu dikkate alınarak davacının davasının kabulüne ve dikilen baz istasyonlarının kaldırılmasına karar verildi” denildi. Öğretmenevleri Mahallesi sakinlerinin açtığı davanın avukatlığını üstlenen Gürkut Acar, kararın benzer davalar için de emsal oluşturacak kadar önemli olduğunu belirterek, “Yargıtay ve buradaki yerel mahkeme insanı ve doğayı koruyan ciddi kararlar aldılar. Bu kararlar tarihe geçecektir. Ne yazık ki insanların sağlığını bozan ve insanları çok ağır şartlarda yaşamaya mahkum eden baz istasyonları şehir merkezlerinden kaldırılmalıdır. Bazların meskun mahallerde yapılması sakıncalıdır. Bu civarda bir çok insan kanserden ölmüştür” dedi. F ethiye’de, gece geç saatlerde arabasıyla çarptığı yırtıcı kaya sansarını eve götürüp, bakan, ertesi gün de veterinerde tedavisini yaptıran sürücü, sansar iyileştikten sonra doğaya bıraktı. Özel bir firmada muhasebe müdürü olarak çalışan Mustafa Barış Oruç, geçen hafta otomobiliyle FethiyeKalkan yolunda seyir halindeyken saat 01.30 sıralarında bir şeye çarptığını fark ettiğini ve durarak araçtan indiğini anlattı. Oruç, yerde can çekişen hayvanın yırtıcı kaya sansarı olduğunu anladığını ve onu kucaklayarak arabasına aldığını söyledi. Gece olduğu için sansara sabaha kadar evinde baktığını ve sabah veterinere götürdüğünü vurgulayan Oruç, “İyileşince doğaya bıraktım” dedi. C MY B C MY B