Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 SAYFA 13 NİSAN 2011 ÇARŞAMBA HABER GÖRECE GİRAY ERCENK gercenk@yahoo.com.tr Anadolu sahipsiz değil Doğanın katledilmesine 'dur' demek için Türkiye genelinde başlatılan Büyük Anadolu Yürüyüşü'ne katılan Batı Akdeniz Kervanı 40 gün 40 gece Ankara yollarında olacak “KURTULDUĞUMUZ AYIP(!)...” ‘84’ün yaz ayları, çoluk çocuk Kekova’ya gideceğiz; Çayağzı’nda Hasan Can’ı bekliyoruz; Üçağız’dan motorla gelip alacak bizi, gecikti... Biz de ‘yaz’ı Çayağzı’ndaki obasında geçiren, Durali Çalık’a (Kasap Durali) konuk olduk... Öğle sofrasında mercanından minanuruna, barbunundan kefaline her cinsten balık var... Gözüm, Finike’deki çocukluk günlerimizde, her balığa çıkışımızda anamın “temizlemeden sakın getirmeyin” ı dediği; puluyla pişirilmiş ‘ıskaroz’a takıldı... Dayanamayıp “Durali Aga” dedim, “ıskarozu puluyla pişirmek de neyin nesi?” Güldü, “bizim caminin minaresini yaptırmak için Laz bir usta tutmuştuk, ıskarozu puluyla pişirmeyi ondan öğrendik, böyle daha da lezzetli oluyor, ye de bak...” Konyaaltı kıyı bandında kırk küsur yıl önce, bizim kuşağın beden eğitimi hocası rahmetli Süleyman Erol’un adını taşıyan yüzme havuzunun yıktırıldığı haberini okuduğumda aklıma, Akdeniz’in kıyısındaki Demre’de doğup büyüyen dostum Kasap Durali Aga’nın, ıskarozun daha zahmetsiz ve daha lezzetli pişirmeyi, Karadenizli bir minare ustasından öğrenmesindeki derin ironi geldi... Kıyı uzunluğu ekvator çemberinin beştebirine ulaşan bu ülkede, su sporlarında bu güne kadar kayda değer bir başarı elde edilememiş olmasındaki çelişkiyi, “bin yıllık üretim ve yaşam biçimimize”, öyle göz ucuyla falan değil; adamakıllı bakıp yorumlamadıkça anlamak zordur... Süleyman Hoca’nın, “sportif yüzme öğrenimi için havuz şart” deyip, Konyaaltı’nda işe giriştiği ‘60’lı yılların sonunda, Konyaaltı Plajı’nda, Antalyalı seçkinlerin yaz aylarını geçirdiği baraka “oba”lardan başka yapı yoktu... Yüzme havuzunun gözde olduğu 70 ve 80’li yıllar, orta hatta üst gelir gruplarının çoluk çocuğu, yüzmeyi orada öğrendi... Bu, tatil köylerinin yüzme havuzlarını yüksek aidatlarla kullanıma açtıkları 90’lı yıllara kadar sürdü... Tam da o yıllar, Konyaaltı kıyı bandının imara ve iskâna açıldığı dönemdir... Konyaaltı Belediyesi’nin uzun yıllar önce aldığı karar geçen hafta yürürlüğe kondu; Süleyman Erol Yüzme Havuzu büyük iş makineleri marifetiyle yıkıldı... Kentin yeni yüzünün gerektirdiği makyajı olağan karşılamak; bu konuda özendirici uyarılarda bulunmaktan daha doğal bir şey olamaz... Ancak yerel basının ağız birliği etmişçesine, yıkımı “bir ayıptan kurtulduk” şeklinde vermesi, orta yaş eşiğindeki hemen her Antalyalının çocukluk hatırasında yeri olan bir yapıya karşı işlenmiş ciddi bir “ayıp” olmuştur... Not; CHP Aday listeleri açıklandı... Aday arkadaşlarıma başarılar dilerim... hracat sıkıntılı aş meyve sebze ürünlerine, AB'ye Giriş Fiyat Uygulaması başlatıldı. Türk ürünlerinden, TIR başına 78 bin Avro gümrük ücreti alınıyor. Uygulamaya tepki artıyor. Antalya Yaş Meyve Sebze hracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Satıcı, Türkiye'den AB'ye yapılan yaş meyve sebze ihracatında sıkıntı başladığını söyledi. Türk yaş meyve sebze fiyatlarının düşük olması nedeniyle AB'nin üye ülkeleri korumak amacıyla nisan ayı başından itibaren ‘AB'ye Giriş Fiyat Uygulaması’na başladığını belirten Satıcı, AB'nin domates başta olmak üzere Türk ürünlerine TIR başına 78 bin Avro gümrük ücreti aldığını kaydetti. Türkiye’nin en fazla yaş meyve sebze ihracatını Bulgaristan ve Romanya'ya yaptığını anlatan Satıcı, “AB'nin, kendi üye ülkelerini koruma adına Türk ürünlerine bu uygulamayı başlatması ihracatta sıkıntı yarattı. Bulgaristan ve Romanya'daki ithalatçılar başka ülkelere yöneldi. AB'ye üye veya aday olmayan Ürdün, Suriye ve Fas gümrük ödemeden AB'ye ihracat yapıyor” diye konuştu. Y Büyük eylleme Büyük ey eme Kaş''ttan desttek Kaş an des ek üyük Anadolu Yürüyüşü'ne katılmak üzere Antalya'ya gelen Kaş'lı doğaseverler basın açıklaması öncesinde Kaş'ta yürüyüş düzenlediler. Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği ile Kaş Çevre Platformu üyelerinin de destek verdiği eyleme yurttaşlar da katıldı. GömbeUçarsu'da Kemer Köyü Kıbrısçık çayında, Saklıkent kanyonunda Hidroelektrik Santrali yapılmak istendiğini belirten Can Kahvecioğlu, ''Elektriksiz mi kalmak istiyorsunuz diyorlar? Yalan söylüyorlar" dedi. Tanıtma Derneği Başkanı Mustafa Eriş de,''Gömbe, Uçarsu, Saklıkent Kaş turizminin merkezidir. Enerjimi istiyoruz, rant mı? Sahillerimizi ucuza vermeyelim” dedi. SÜLEYMAN YAPICI B ürkiye genelinde başlatılan ve bugüne kadar yapılan en geniş çaplı eylem niteliği taşıyan Büyük Anadolu Yürüyüşü'ne Batı Akdeniz Kervanı da katıldı. Doğaya ve yaşama zarar veren tüm yatırımların durdurulması için “Anadolu’yu Vermeyeceğiz” sloganıyla düzenlenen ve Ankara’da son bulacak yürüyüşün Akdeniz Kolu dün düzenlenen basın açıklamasının ardından yola çıktı. Attalos Heykeli önünde toplanan çevreciler adına basın açıklamasını Batı Akdeniz Kervanı sözcüsü Tuğba Günal gerçekleştirdi. Günal, Türkiye genelinde yedi ayrı koldan Ankara'ya yürüyüş startının verildiğini söyledi. Büyük Anadolu Yürüyüşü adı verilen hareketin doğanın korunması için başlatıldığını belirten Günal, 40 gün 40 gece sürecek olan yürüyüşe yol güzergahı üzerindeki illerden de yoğun katılım olacağını, 40 gün sonra Ankara'da tüm kervanların birleşeceğini söyledi. Son on yıl içinde tüm suların enerji şirketlerinin eline geçtiğini vurgulayan Günal şöyle konuştu: "HES'lerin durdurulması için feryadımıza devam edeceğiz. T Sularımız üzerlerine binlerce HES ve baraj kuruluyor. Dağlarımız maden şirketleri tarafından parsellendi ve delik deşik ediliyor.Yaşamımız geleceğimiz nükleer ve termik santrallerle tehlike altında. Bizler bunların önüne geçene kadar feryadlarımıza devam edeceğiz.” Gelin destek verin Doğanın yok edilmesine asla izin vermeyeceklerinin altını çizen Günal, vicdan sahibi olan tüm yurttaşları destek olmaya çağırdı. Günal, “Bizler biliyoruz ki zengin kültürümüz ve onun kadim bilgilerinin yok olması, tamamen cahil, kendine yetmeyen, mutsuz ve bağımlı birer tüketici haline dönüşmemiz demektir” dedi. Yiyelim İçelim Eğlenelim (0 242) 248 00 57 LAN SERV S C MY B C MY B