02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

“ saatli bomba “ “ ” ” ” Antalya’da 9 ŞUBAT 2011 ÇARŞAMBA HABER SAYFA 5 Uzmanlar, limandaki akaryakıt dolum tesis Antalya Barosu avukatlarından Nurcan Üğüllü, tesislerin yerine ilişkin 2004’te açlerinde meydana gelebilecek olası büyük patlamanın Konyaaltı'nda adeta şiddetli bir tıkları ancak Danıştay tarafından bozulan deprem etkisi yaratacağına dikkat çekiyor davayı AİHM'ye taşıyacaklarını söyledi Plan değişikliği ile belediye depolama alanının, akaryakıt depolama alanına çevirmesiyle başlayan süreç içinde alana birden fazla firma dolum tesisi yaptı 2 kişinin ölümüyle sonuçlanan patlama, dikkatleri yeniden meslek odalarının yıllardır uyardığı, hatta mahkemeye bile taşıdığı akaryakıt dolum tesislerinin bulunduğu alana çevirdi. Bölge adeta saatli bir bomba Bölge risk altında akine Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şube Başkanı Hüseyin Barut “Patlama akaryakıt dolu silolarda meydana gelseydi, bölgede tam anlamıyla bir facia yaşanırdı” dedi. Geçmişte yapılan yanlış planlamalarla bölgenin ciddi risk altına sokulduğunu anlatan Barut şunları söyledi: “2001 yılında Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Petrol Ofisi Dolum Tesisleri’nin yer değişikliğinin yanlış olduğunu söylemiştik. Bu tesislerin aynı sahil bandında iki kilometre ileriye götürülmesi çözüm değildi. Ayrıca tesisin, ÇED raporu hazırlanmadan, FARUK KESKİN M yangın standartları değerlendirilmeden, terminal santralleri dikkate alınmadan yeri değiştirilmiştir. Sadece maliyeti baz alınarak, yangından mal kaçırır gibi dolum tesislerinin Antalya Limanı’na taşınmasının talihsiz bir karar olduğunu 10 yıl önce söyledik. Bu talihsizliği bugün yaşamını yitiren yurttaşlarımız ve aileleri yaşıyor. Petrol dolum tesislerinin yerinin ne kadar yanlış bir yer olduğunu da ancak böyle üzüntü verici olaylarla görüyoruz. Buna benzer olaylar yaşanmadan yer seçimi konusunda uyarılarımızın dikkate alınması bugünkü kayıpların yaşanmasını engelleyebilirdi.” nceki gün Petrol Ofisi dolum tesislerinde meydana gelen ve iki kişinin ölümü, bir kişinin de ağır yaralanmasıyla sonuçlanan patlama, Konyaaltı bölgesinin, dolayısıyla da Antalya'nın karşı karşıya bulunduğu tehlikeyi bir kez daha gözler önüne serdi. Bölge için büyük bir risk oluşturan akaryakıt dolum tesislerinin bulunduğu alanda meydana gelebilecek olası büyük patlamanın Konyaaltı'nda adeta şiddetli bir deprem etkisi yaratacağına dikkat çeken uzmanlar, bunun da sonuçlarının çok ağır olabileceğini söylediler. Ö Müdahale şansı bile olmaz Dolum tesislerinde meydana gelebilecek patlamanın özellikle Konyaaltı bölgesinde önemli can ve mal kayıplarına neden olmasının yanında, kent ekonomisini ayakta tutan turizme de ağır bir darbe vuracağı belirtiliyor. Makine Mühendisleri Odası Şube Başkanı Hüseyin Barut'a göre on binlerce ton yakıtın depolandığı silolarda meydana gelebilecek olası bir patlama Konyaaltı'nın neredeyse tamamını etkileyecek. 'Müdahale etme şansı bile olmayacak' ifadesini kullanan Barut, böylesine bir facianın binlerce kişinin hayatına mal olabileceğine de dikkat çekiyor. Bulunduğu yerden kaldırılmalı İ nşaat Mühendisleri O d a s ı (İMO) Şube Başkanı Cem Oğuz'da, akaryakıt depolama alanlarının bulundukları bu bölgeden kaldırılması gerektiğine işaret ederek, “Bölge için önemli bir risk oluşturan bu depolama alanlarında meydana gelebilecek olası patlamalar, sadece Konyaaltı'na zarar vermekle kalmayacak, kentin ekonomisini ayakta tutan turizmi de olumsuz yönde etkileyecektir. Burası dolum tesisleri için yanlış bir tercihti. Olası tehlikeyi görmek lazım. Meydana gelebilecek bir patlama o bölgeyi darmadağın eder. Bunun örneğini 1999 depremin de yaşadık gördük” diye konuştu. Çok sayıda firmaya ait tesis var Konyaaltı Belediyesi'nin, yıllar önce belediye depolama alanını, akaryakıt depolama alanına çevirmesiyle başlayan süreç içerisinde birden fazla firmaya ait dolum tesisin yapıldığı bölge adeta bir saatli bomba gibi. Antalya Barosu Çevre Komisyonu'nun, bölgenin akaryakıt depolama alanına çevrilmesine karşı açtığı iptal davası bugünlerde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşınma aşamasında. Yıllardır kent için güvenli bir alanda bulunmadıkları tartışılan akaryakıt dolum tesisleri için yapılan özel planlamalar nedeniyle yeniden eleştirilerin odağında olan Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek'e göre ise güvenlik önlemlerinin en üst seviyede olduğu dolum tesisleri bölge için her hangi bir risk oluşturmuyor. Deprem etkisi yaratır eoloji Mühendisleri Odası Başkanı Kutlu Taner bölgenin akaryakıt dolum tesisleri için yanlış bir alan olduğunu belirterek, “Buradaki zemin, eski bir bataklık malzemesi olan ve farklı oturma özellikleri gösteren ve inşaatçılık açısından da ko J Güvenlik önlemleri şulları iyi araştırılarak üzerine proje yapılması gereken bir yapıdadır. Dolayısıyla yapılaşma açısından riskli bir bölgedir. Burada şiddetli bir patlamanın çevredeki yapılara zararı da o oranda fazla olur. Yani bölgede bir deprem etkisi yaratır” açıklamasında bulundu. Ders alınmalı ent Konseyi İmar ve Planlama Grubu Başkanı Recep Esengil, liman sahasında bulunan alanın zamanla yapılan yanlış ve yanlı planlamalarla akaryakıt depolama alanına dönüştürüldüğüne dikkat çekerek, bölgenin mutlaka bu tesislerden arındırılması gerektiğini söyledi. Önceki gün meydana gelen patlamadan bir ders alınması gerektiğine de işaret eden Esengil, “Kişisel çıkarlar için açılmış P K olan rant alanlarından dolayı şimdi kamu üzerinde yeniden ve önemli miktarlarda bir maliyet yükü de oluşmakta. Bu da geçmişte yapılan yanlış planlamaların bir sonucudur. Yaklaşık 15 yıl önce başladı bu iş ve o zaman ortaya konulan tepkilere, bölgede rant planlaması yapanlar pek aldırış etmedi” dedi. atlamanın ardından yazılı bir açıklama yapan Petrol Ofisi A.Ş, patlamaya ilişkin, şirketin konuyla ilgili detaylı iç incelemeyi ''ivedilikle'' başlattığını bildirdi. Açıklamada, “Şirketi Petrol Ofisi’nden iç inceleme mizde sağlık, emniyet ve çevre bilinci üst düzeyde olup kazaların oluşmamasına yönelik proaktif yaklaşımımız bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de hassasiyetle devam ettirilecektir.” Akaryakıt dolum tesislerinin bulunduğu güvenliksiz alan, hem can ve mal varlığını, hem de turizm kenti özelliğiyle ekonomiyi tehdit ediyor Boş bir tankta gaz sıkışmasından dolayı meydana gelen olayın son derece üzücü olduğunu belirten Böcek, “Muhalefet şimdi bölgenin depolama alanı olmasını eleştirecektir. Oysa bu bölge 35 yıldır depolama alanıdır. Hasan Subaşı, Bekir Kumbul, Menderes Türel ve son olarak ta Mustafa Akaydın döneminde de yapılan plan tadilatları akaryakıt depolama alanına yönelik olmaktadır. Biz bugüne kadar bu bölgede hiç bir konut alanını sonradan akaryakıt depolama alanına çevirmedik. Kaldı ki buradaki işletmelerin ruhsatlandırılması da Büyükşehir tarafından yapılmaktadır. Ayrıca bölgedeki akaryakıt dolum tesislerinde güvenlik tedbirleri en üst seviyededir.” Baronun açtığı dava ntalya Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Avukat Tuncay Koç, “Sadece Antalya'nın değil, Burdur, Isparta ve Afyon gibi illerin de akaryakıtları bu bölgede depolanıyor. Buranın mutlaka şehirden izole edilmesi gerekiyor. Planlar yapıldığında alanın şehrin merkezinde kalacağı öngörülmeliydi. Akaryakıt dolum tesisleri daha güvenli ve korunaklı bir alana yapılmalıydı. 2004’de Antalya Barosu olarak dava açmıştık. Bilirkişi raporu lehimize geldi ilk davayı kazandık ama Danıştay'ın bozmasıyla dava son aşa Uçak yakıtı taşıyan tankerler ent için bir başka tehlikenin uçak yakıtı taşıyan tankerler olduğuna işaret eden Kent Konseyi İmar ve Planlama Grubu Başkanı Recep Esengil, “Bu tankerler sürekli olarak limandan hava alanına uçak yakıtı taşımakta ve kentin ortasından geçen bir güzergahı takip etmekteler. Olası bir trafik kazası veya her hangi bir nedenden olayı meydana gelebilecek patlamanın sonucunu düşünmek bile istemiyorum. Her gün onlarca tanker limandan aldıkları uçak yakıtını, kentin en işlek caddelerinden geçerek hava alanına taşımaktadırlar. Üstelik kısır çekişmelerden dolayı Çevre Yolu’nun bir türlü tamamlanmaması bu tehlikenin devam etmesine neden olacaktır” diye konuştu. A maya geldi, yani kaybettik. Bu kadar tehlikeli bir alanının şehrin bu kadar yakınında olması büyük tehlike. Hemen yanı başında konutlarda bugün 20 bin kişi yaşıyor. Ya bu konutlara izin verilmeyecekti, ya da dolum tesislerine” diye konuştu. K AİHM’ye gidecek Antalya Barosu avukatlarından Nurcan Üğüllü ise davayı AİHM’ye taşıyacaklarını belirterek, “ Liman için düşünülen depolama alanı sonradan akaryakıt depolama alanına dönüştürülürken, kararın iptali için yargı yoluna gitmiştik” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle