Katalog

22 ŞUBAT 2011 SALI SAYFA HABER Alakır’a set çeken HES’lerle çayın suyu yatağından alınıp, dev borulara ya da açık kanal sistemine aktarılıyor.Vadinin yamacı ve orman, bu yüzden büyük ölçüde tahrip edilmiş durumda ALAKIR’IN SON ÇIĞLIĞI ALAKIR’IN SON ÇIĞLIĞI N HAT AT TOKLU U AL ORHAN 5 Isparta merkezli METAMAR Şirketi’nin Kürce HES inşaatı, Alakır’ın yatağını ve içinde bulunduğu vadiyi tanınmaz hale getirmiş. İş makinelerinin 24 saat aralıksız çalışması dikkat çekiyor HES’lerin Alakır Çayı’nda susuz bıraktığı bir değirmen ile daha karşılaşıyoruz. Asırlık Sinit Değirmeni’nden geriye sessizlik ile alacak, borç listesinin yazılı olduğu tahta kalmış 3 Yok edilen orman ozulan doğa dengesi b ma Dev borular ve kanallarla yatağından alınan Alakır, çevresine can suyu bile veremeyecek duruma gelmek üzere. Çok yakında Alakır’ın insanları ile kuşları ve hayvanları tek damla suya bile hasret kalacaklar Sinit Değirmeni artık susuz Alakır’ın gülen son çocukları Alakır’ın doğduğu yere doğru ilerlemeye çalışırken önümüze terk edilmiş bir mahalle çıkıyor. Buradaki toprak damlı otantik taş evlerden çoğu yıkılmış. İkisi hala yıllara direnip, ayakta kalmaya çalışıyor. Bunlardan birinde yaşayanların olduğunu sanıyoruz. Kapısını çalıyoruz ama kimse çıkmıyor. Elektriğin ve içme suyunun olmadığı bu mahallede olsa olsa çobanların yaşadığını tahmin ediyoruz. Biraz ilerleyince karşımıza başka bir öprünün hemen altında tarihi bir değirmen bulunuyor. “Sinit Değirmeni” adlı yapı, yakın zamana kadar Alakır Vadisi’ndeki köylere hizmet veriyormuş. Sahibinin ölümünün ardından bir süre daha eşi Hamide Teyze tarafından çalıştırılmış. HES projesi ile birlikte Alakırlıların Hamide Teyzesi hem değirmeni, hem de yakındaki evini terk edip Kumluca’daki çocuklarının yanına taşınmış. halle çıkıyor. Alakır vadisindeki mezra tipindeki Değirmenden geriye, geçmişten kalan alacak bu yerleşim yerinde, mahallede bizi çocuklar karlistesinin yazılı olduğu tahta ile şılıyor. Yolu tarif ettirdiğimiz bu çocuklar, hafbirlikte sessizlik ve yalta sonu tatili nedeni ile Kumluca’dan yakınnızlık kalmış. Bölge larını görmeye gelmişler. Eşsiz doğa güzellikleri içindeki bu yörede sakinlerinin yanı sıra son derece mutlular. Yüzleri, gözlerinin yöreden geçenleiçi gülüyor. Peki ya yarın ne olacak. rin ilgisini çeken HES’ler ekosistemi tamamen deSinit Değirmeni, ğiştirdikten sonra aynı güzellikbu gidişle ayakta leri ne yazık ki göremeyekalamayacak. Kaycekler. Bu kez onlar için bolup gidecek. üzülüyoruz… K DO Grubuna ait Kozdere HES inşaatı ve bu santrala su getirecek boru kanal hattı nedeni ile Alakır Vadisi’nin yamaçları delik deşik edilmiş. Bu yüzden on binlerce ağaç kesilmiş. Yüzlerce yılda yetişip yamaçlarda yaşamayı başaran orman yok edilmiş. Alakır’ın acısı bununla bitmeyecek. Santraların faaliyete geçmesinin ardından enerji hatları için orman bir kez daha kesilip biçilecek. ADO firması, sağa sola yok edilen orman sahalarını yeniden yeşillendireceğine dair tabelalar koymuş. Ormanın insan eli ile yeniden oluşması inandırıcı değil. Çünkü dik vadiye dikilen ağaçların yaşama şansı yok derecek kadar az. Ayrıca kazılarla vadinin doğal yapısı bozulduğu için heyelanlar başlamış. Önümüzdeki yıllarda olası yoğun yağışlarda büyük heyelanların olacağını şimdiden kestirmek mümkün. Zaten bölgede yaşayan köylüler de bu tehlikeye dikkat çekiyorlar. “HES’cilerin boruları da, kanalları da uçar gider” diyorlar. A Emekli ormancının tepkisi lakır’ın dağlık coğrafyasında Kuzca Köyü’ne geliyoruz. Buradaki birkaç taş ev dikkatimizi çekiyor. Evleri incelediğimizi gören Mustafa Bozkaya (57), yanımıza geliyor. Tanışıp sohbet ediyoruz. Mustafa Bozkaya, orman işletmesinden emekli olmuş. Bölgeyi karış karış biliyor. Bulunduğumuz yerin Kuzca Köyü’nün Çulfa Mahallesi olduğunu söylüyor. Emekli ormancıya, köy sınırları içindeki HES projeleri olup olmadığını soruyoruz. Birkaçının köy sınırları içinde olduğunu söyledikten sonra tepkisini şöyle dile getiriyor: “Bize hiçbir şey sormadılar. Suyumuzu alacaklarından haberimiz olmadı. Ne olduğunu anlamadan inşaat başladı. Dere yatağında su kalacak mı bilmiyoruz. Su vermezlerse bahçelerimiz A C MY B C MY B HES’cilerin tepkileri azaltmak için koydukları tabelalara dukları bakılırsa Alakır’dasıkıntı yok sıkıntı yok kuruyacak. Biz Kumluca gibi koca ilçenin içme suyunu karşılıyoruz ama bu mahallede içecek suyu yok. Açıkça zaten susuz durumdayız. İçme suyumuz yetmedi, şimdi de deremizi alıyorlar. Gençlerimiz Antalya’daki otellerde çalıştıkları için köyü terk ettiler. Galiba şimdi sıra bize geldi.” Aynı mahalledeki Nevhide Manay (60) adlı yaşlı kadın, bahçelerini sulayamazlarsa hasta kocası ile birlikte ortada kalacaklarından yakınarak bizden yardım bekliyor. Kuzca Köyü’nün Çulfa Mahallesi’ni geride bıraktıktan sonra toprak yol bizi aşağılara Alakır Çayı’nın yatağına götürüyor. Burada karşımıza ilginç bir manzara var. Ortada Alakır Çayı’nın üzerinde beton bir köprü var. Köprünün üst tarafında cami göze çarpıyor. Caminin hemen yakınında ME TAMAR şirketine ait Kürce HES inşaatı göze çarpıyor. Santral inşaatı nedeniyle çayın üzerinde baraj gövdesi benzeri beton yapı inşa ediliyor. Bu arada iş makineleri, yamaçta harıl harıl toprak hafriyatı yapıyor. Bir anlamda yamacı oyup yok ediyor. Santral inşaatının hemen yanında üzeri toprakla örtülmüş, sadece bir bölümü açıkta kalan devasa boruları fark ediyoruz. Bu manzaradan anlıyoruz ki, inşa edilen baraj gövdesi suyu tutacak. Oradan da borulara yönlendirecek. Alakır’ın üzerindeki beton köprünün anlamı ve işlevi değişecek. Köprü sadece araç trafiğine hizmet edecek. Çay yatağında su olmayacağı için insanlar köprü olmadan da geçiş yapacaklar. G YARIN: D REN Ş N SEMBOLLER