22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 ŞUBAT 2011 PAZARTESİ Dokuma’nın satışı 2 kenti birleştirdi Fabrikalar HABER SAYFA FARUK KESKİN Hayalet 5 Dokuma Fabrikası’nın ihalesiz satışı, kentte örneği az görülür birlikteliği de beraberinde getirdi. CHP, DSP, MHP, ANAP ve DYP ortak hareket ederek, tahsisin iptali için dava açtı. Sivil toplum kuruluşlarının eylemlerinin yanısıra bireysel eylemler de düzenlendi Dokuma Fabrikası’nın kurulduğu yıllarda Antalya küçük bir kasaba görüntüsünde. Nüfusu o yıllarda 2025 bin ve kentte sadece 5 lokanta, 6 konfeksiyoncu, 10 berber, 5 kahvehane var Ancak fabrikanın hizmete başlamasıyla Antalya’ya göç de başlıyor. Çalışmak için kente göç edenler Mazıdağı, Teomanpaşa ve Çallı bölgesinde yaşam alanları kurmaya başlıyor Antalya, Dokuma Fabrikası’nın satışının iptali için düzenlenen çok sayıda eyleme ev sahipliği yapıyor. Fabrika, kurulduğu dönemin kültürünü yansıttığı için de önem taşıyor ‘Annemin bileziklerini satıp fabrikadan hisse satın aldık’ HP’li eski Antalya Belediye Başkanı Selahattin Tonguç, 'politik bir yatırım' olarak nitelendirdiği Antalya İplikli ve Pamuklu Dokuma Fabrikası'na o dönem Antalyalının çok büyük umutlar bağladığını söyledi. “Babam bile annemin bileziklerini satarak bu fabrikadan hisse satın aldı” diyen Tonguç, o döneme ait anılarını ise şöyle anlatıyor: “Antalya 1946 ile 1973 yılları arasında sağın kalesi. Beş milletvekili de DP'den çıkıyor. Üstelik bu milletvekillerinin 3'ü de Antalya dışından. Dokuma fabrikası da 'Antalya sağın kalesi olmasına rağmen DP buraya yatırım yapmıyor' serzenişleri üzerine yapılan politik bir yatırım. O dönem pamuk iyi para kazanıyordu. Kentte seracılık henüz başlamamıştı. Kentin nüfusu ise 2025 bin civarında. 5 tane lokanta, 6 tane konfeksiyoncu, 10 tane berber, 5 tane kahve var. O zaman Antalya halkı müthiş bir heyecanla fabrikaya ortak oldu. 1960'ın sonuna doğru fabrika bitti ama işçi yok. Herkesin az çok bir arazisi var o yıllarda da pamuktan iyi para kazanılıyor. Bin 500 işçinin neredeyse tamamına yakını Korkuteli, Elmalı ve Burdur'dan geldi. Fabrikayla birlikte göç de başladı. Bunlar da Mazıdağı, Teomanpaşa Caddesi ve Çallı arasındaki bölgeye yerleşti. Fabrikanın kuruluşunda ekonomik ölçüler değil de politik ölçüler baz alındığı için bu yatırım pek rantabl olmadı. Pamuğu Antalya üretiyor ama iplik fabrikası yok. Türkiye de bile bir kaç tane var. Bu nedenle hammadde dışarıdan geliyordu. Bu da maliyetin önemli ölçüde artmasına neden oluyordu. Üstelik yeterli pazar yok. Yani annelerimizin satılan o bilezikleri, birikimleri böylesine yanlış bir yatırım nedeniyle boşa gitmiştir. Bize plan değil, pilav lazım düşüncesinin en belirgin özelliklerinden bir tanesidir bu dokuma fabrikası.” Antalyalılar, Dokuma Fabrikası için ilk eylemlerini, fabrikanın kapatılması ve alanın Kepez Belediyesi’ne devredilmesinin ardından yapmıştı C ir zamanlar binlerce kişinin evine ekmek götürdüğü, üretimiyle kent ekonomisine destek sağlayan Dokuma Fabrikası’nın, zarar ettiği gerekçesiyle kapatılması, ardından alanın Kepez Belediyesi’ne devri, belediyenin de ihalesiz satışıyla başlayan süreç, Antalya’da uzun süreli eylemleri beraberinde getirdi. Alanın kent parkı olarak Antalya’ya kazandırılması talebiyle çok sayıda eylem gerçekleştirildi. Bu arada 5 siyasi parti kent siyasi tarihinde örneği az görülür bir birliktelik sergiledi. CHP, MHP, DSP, ANAP ve DYP bir ara B ya gelerek tahsis işleminin iptali istemiyle nöbetçi mahkemede dava açtı. 2005 yılında ihalesiz yapılan tahsis dava üzerine yargıdan döndü. Danıştay 10. Dairesi 13 Aralık 2006’da Antalya 2. İdare Mahkemesi kararının yürütmesini durdurdu. 26 Mayıs 2008’deki görevsizlik karının ardından da Antalya 2. İdare Mahkemesi 25 Şubat 2010 tarihinde Danıştay’ın kararı doğrultusunda tahsisin iptaline karar verdi. Söz konusu alan TurkMall'a verilirken, dönemin Kepez Belediye Başkanı Erdal Öner tarafından alınan 9 milyon liranın akıbeti ise hala meçhul. Çadırlı eylemler yapıldı D okuma Fabrikası’nın, AKP’li Kepez Belediyesi tarafından, Hollandalı MDC Turkmall firmasına ihalesiz satışı üzerine o dönemde İbrahim Akkaya’nın başlattığı bireysel çadır eylemine, partiler ve sivil toplum örgütleri de destek verdi. DSP, CHP, DYP, MHP’nin yanı sıra meslek odalarının da katılımıyla, kurulan çadırlarda nöbet tutuldu. Bu arada aynı günlerde, dönemin CHP İl Başkanı Ömer Melli ve partililer Kepez Belediyesi önünde bir araya gelerek belediye binası önüne siyah çelenk bıraktı. Melli, o gün yaptığı açıklamada, “Kamu kaynaklarının yağmalanması, devlet usulü ile birbirlerine peşkeş çekilmesi son bulana kadar, Antalya’nın doğal ve ekonomik zenginlikleri, Antalya halkının kullanımına açılıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir” dedi. Bireysel çadır eyleme, dönemin siyasi parti il başkanları da destek vermişti Eylem günü ihale iptal u arada Dokuma Fabrikası’nın, satış ihalesi, sivil toplum örgütlerinin eylem gününde iptal edildi. Aynı gün fabrika önünde toplanan yüzlerce kişi, bu kez iptal için teşekkür etmiş, Mimarlar Odası Başkanı Osman Aydın o günkü konuşmasında “İhalenin iptal edilmesi sevindirici. Ancak, iptal bu alanın ihale edilmeyeceği anlamına gelmiyor” demişti. C MY B C MY B B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle