Katalog

4 SAYFA 27 ARALIK 2011 SALI GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN Sempozyumun iptali neden duyurulmadı? C HP Gençlik Kolları Genel Merkezi tarafından, Antalya’da “Yeni Anayasa” konulu bir sempozyum düzenleneceğini duyduk. Konuşmacı olarak CHP Milletvekili Prof. Dr. Süheyl Batum ve Şafak Pavey ile Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun Başka Bir Anayasa, Başka katılacağı, “B Bir Yaşam Mümkün” konulu sempozyumun hayli ilgi çekmesi bekleniyordu. Sempozyumun ikinci kısmınŞehirlerimiz. Ortak Evimiz” da da, “Ş başlığı ile kentleşme olgusu tartışılacaktı. Bu oturumda da konuşmacı olarak CHP Milletvekili Doç. Dr. Gökhan Günaydın ile Murat Karayalçın ve Av.Murat Bulat yer alıyordu. Ama olmadı. 24 Aralık Cumartesi günü, saat 11.00’de AKM’de yapılacağı duyurulan sempozyumu izlemek için gelen haberciler, “İptal edildi” açıklaması ile karşılaştılar. İptalden haberi olmayan birçok kişi de AKM’nin kapısından dönmek zorunda kaldı. Sempozyumun neden iptal edildiği bilinmiyor. İptal edildiyse neden önceden duyurulmadı? Acaba iptal gerekçesi CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız’ın sempozyum öncesi görevden alınması olabilir mi? Bu bile bilinmiyor. Ama ortada CHP gibi köklü partiye yakışmayacak bir olumsuzluk durumu var. Gerçi görevden alınma kararının üzerinden neredeyse bir hafta geçmesine rağmen İrfan İnanç Yıldız’ın adı CHP Gençlik Kolları Genel Merkezi’nin resmi internet sitesinde hala, “Genel Başkan” olarak geçtiğine göre iptalin duyurulmaması da olağan. CHP’de parti içi yarış günleri kapıda ntalya CHP’de, sayılarının bin 800 civarında olduğu söylenen ünlü 12’nci Madde üyeliklerinin perde arkası yavaş yavaş aydınlanıyor. Parti genel merkezinde yapılan bu üyeliklerinin ağırlıkla Muratpaşa ilçesinde olduğu anlaşılıyor. Muratpaşa’nın bir mahallesinde bu yolla birçok yeni üye kaydettirdiklerini söyleyen bir CHP’li bunun nedenini de şöyle açıklıyor: “Mevcut belediye başkanı, yanına ilçe başkanını da almış örgüte tamamen hakim olma peşinde. Partinin önünden geçmemiş kişileri üye yaptılar. Bu T İsmet İnönü’yü sadece Isparta hatırladı A nu dengelemek lazımdı. 12’nci madde üyelikleri bunun karşılığıdır.” Bu açıklamadan şöyle bir sonuç çıkarmak mümkün. CHP Genel Merkezi, bir kişi ya da grubun (bu partili belediye başkanı da olabilir) örgütlere hakim olmaması için istisnai durumlarda uygulanması gereken 12.Madde’yi, olabildiğince esnetmiş. CHP Genel Merkezi’nin bu operasyonunu kim ya da kimlerle birlikte yaptığı da önemli. Olayın içinde olan partilinin profiline bakıldığında, Süleyman Evcilmen’in yanı sıra Deniz Baykal’a da me safeli, hatta onlara muhalif CHP’lilerden biriydi. Mutlaka içinde yer aldığı grubu da öyledir. Bu du, “12’nci Madde Operum karşısında Antalya’daki, rasyonu”nun perde arkasında Genel Merkez – Deniz Baykal çekişmesinin olduğu sonucuna varılabilir. Bu operasyonla, Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminin, önümüzdeki yerel seçimde, 12 Haziran 2011 Genel Seçimi’ndeki yaptığı gibi Antalya’yı Baykal’ın inisiyatifine bırakmayacağı anlaşılıyor. Bu anlamda ağırlığını koyacağı görülüyor. Önümüzdeki günler Antalya CHP’de hayli hareketli geçmeye aday. dur Şeker Fabrikası'nın satılmak istenilmesinin ilin ekonomisine darbe vuracağını belirterek, "Burdur, Afyon, Uşak, Alpullu ve Susurluk şeker fabrikalarının blok olarak satılması bu illerimizin ekonomilerinin zarara uğraması demektir. Ekonomimizin can damarı olan fabrikamızın özelleştirilmesi konusunda diğer 4 ili ziyaret ederek birlikte güç birliği yaparak hareket etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Bizler her ilin şeker fabrikasının kendi ilinde kalması için mücadele veriyoruz. 5 ilin sivil toplum kuruluşlar ve fabrikaları ile bir bütün olursak özelleştirmenin önüne geçebiliriz" diye konuştu. Burdur Ticaret Borsası Meclis Başkanı Orhan Akay, Uşak Ticaret ve Sanayi Odası'na duyarlı davranışı için teşekkür ederken, şeker fabrikalarının özelleştirilmemesi gerektiğini söyledi. Akay, "Her ilin şeker fabrikası kendi ilinde kalmalı. Bu konudaki birliktelik ve fikir birliği sürdürülmeli" dedi. Görüldüğü gibi Uşaklı ve Burdurlu işadamları ile tacirler aynı kaygıyı taşıyor. Özelleştirmenin durdurulmasını istiyorlar. Ortak hareket etmeyi kararlaştırdılar. Burdur Ticaret Borsası ile Şeker Fabrikası işçilerinin özelleştirmeye karşı verdikleri mücadeleye herkes katkı koymalı. Bu konuda Isparta ve Antalya’daki ticaret borsalarına da görev düşüyor. Şimdi komşuya yardım zamanı. Bu ısrar niye? Y aklaşık 5 yıldan bu yana Burdur Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmesi gündemde. Hükümet ısrarla fabrikayı özelleştirmek istiyor. Burdurlu ise kentte elde kalan tek kamu fabrikasının özelleştirilmesine karşı çıkıyor. Çünkü Burdurlu özelleştirilmenin ardından nelerin olacağını tahmin edebiliyor. Yok pahasına satılan değişik kamu kurumlarına ait fabrikaların, yeni sahipleri tarafından kapatılıp arazisinin ranta çevrildiğini biliyor. Burdur Şeker Fabrikası, bu ilin yanı sıra Isparta ve Antalya’nın bazı ilçelerine de hizmet veriyor. Komşu kentlerde ekilen şeker pancarını da değerlendiriyor. Ürettiği küspe ile bölgedeki hayvan yetiştiricilerine destek oluyor. Ayrıca kamyonculara iş olanağı sağlıyor. Burdurlular, özellikle de pancar üreticileri, katma değeri hayli fazla olan bu tesisin neden ısrarla özelleştirilip kapatılma sürecine sokulmak istenmesini anlayamıyor. Onlar anlamasalar da hükümet bu konudaki ısrarından vazgeçmiyor. Birkaç kez gündeme getirilip geri çekilen özelleştirme kararı, bugünlerde uygulanmak üzere. Bilindiği gibi Burdur Şeker Fabrikası, Uşak, Alpulu, Susurluk gibi fabrikalarla birlikte, bir paket halinde özelleştirilmek isteniyor. Yani alıcı, 4 fabrikanın birden sahibi olacak. Burdur ile aynı kaderi paylaşan Uşak’ta da özelleştirmeye tepki var. Geçtiğimiz günlerde Uşak Ticaret ve Sanayi Odası heyeti, bu amaçla Burdur’a geldi. Uşak Ticaret ve Sanayi Odası heyeti, Burdur Ticaret Borsası'nı ziyaret ederek, şeker fabrikalarının özelleştirilmemesi konusunda birlikte hareket edilmesini istedi. Uşak Ticaret ve Sanayi Odası heyeti, Burdur Ticaret Borsası'nı ziyaret ederek, şeker fabrikalarının özelleştirilmemesi konusunda birlikte hareket edilmesini istedi. Uşak heyetine başkanlık eden Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ömer Gül, Bur ürkiye Cumhuriyeti’nin kurucularından biri olan İkinci Cumhurbaşkanı ve Atatürk’ün silah ve siyaset arkadaşı, Lozan’ın mimarı İ sme t İ nönü’yü 25 Aralık 1973’te kaybettik. Geçtiğimiz pazar günü İnönü’nün ölüm yıldönümü idi. Yıldönümünde sadece Isparta CHP İl Başkanı Yusuf Erdoğan’dan mesaj geldi. Ölüm yıldönümünde İnönü’yü başka anımsayan olmadı. Antalya’da herhangi bir anma töreni yapılmadığı gibi bir açıklama da duyulmadı. CHP Isparta İl Başkanı Yusuf Erdoğan, “89 yıllık yaşamını ülkesi, ulusu ve devleti için çalışarak geçiren, ilkeleri kararları ve düşünceleriyle Türk Devrimi’nin başarıya ulaşmasını sağlayan büyük devlet adamı İsmet İnönü’yü aramızdan ayrılışının 38. yılında saygı ve özlemle anıyoruz” dedikten sonra, günümüzde İnönü’nün değerinin daha iyi anlaşıldığının altını çizdi. “İsmet paşayı Hitler’e benzetenler tarihe bir gözatarak gerçekleri öğrenmelidirler” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “İsmet İnönü sanki bugünleri görürcesine, ‘Bir toplumda en tehlikeli insan ehliyetsiz fakat yetkili insandır’ diyordu. İşte bugün onu yaşıyoruz. ‘Bir memlekette namuslu insanlarda en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça o memleket için kurtuluş yoktur’ diyen İnönü’yü daha iyi anlıyoruz.” Görüldüğü gibi CHP Isparta İl Başkanı Yusuf Erdoğan, İnönü’yü anarken siyasi mesaj vermeyi de unutmamış. HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ C MY B C MY B