Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 EKİM 2011 PAZAR SAYFA HABER 3 İsrail sazanı korku saldı fyonkarahisar'ın Bolvadin ilçesindeki Eber Gölü'nde besin organizmalarını tüketerek diğer balıklara yaşam şansı tanımaması nedeniyle göldeki balıkçılığı tehlikeye sokan ''İsrail sazanı'' ile mücadele başlatıldı. Eber Gölü'nü Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ömer Faruk Kalay, göle yaklaşık 1015 yıl önce bırakılan İsrail sazanının göldeki diğer canlı türlerine yaşama şansı vermediğini söyledi. Bölgedeki balıkçılarla kontrollü olarak avlanma yapıldığını belirten Kalay, tutulan balıkların Kuzey Irak'a ihraç edildiğini söyledi. Göldeki İsrail sazanı ile mücadelenin Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın denetiminde yapıldığını anlatan Kalay, “Eber Gölü'ne bıraktığımız 2 milyonun üzerinde turna ile sazan balığının yiyeceklerinin yanı sıra bu balıkların yumurtalarını da yiyorlar. Bu balıkla mücadele başlattık” diye konuştu. Refleks YUSUF HACISÜLEYMAN yhacisuleyman@yahoo.com A YAĞMURA TESLİM OLMAK azın son günlerini yaşayalım derken erken gelen yağmur ve onun yarattığı sel yine bir felakete yol açtı, yine canlar verdik. Antalya’nın yağmuru herkesçe bilinir ve konuşulur. Ekimde olmasaydı Aralıkta veya başka bir ayda olacaktı, ama kesin olan bir şey vardı ki o da bu yağmurun yağacağı ve yine bir sel felaketinin yaşanacağıydı. Doğanın gücü ile başa çıkmak mümkün değildir, bunu hepimiz biliyoruz. Yağmuru durdurmak, tsunamiyi engellemek, sisi dağıtmak, suyun gücünün önünde durmak, yanardağı susturmanın mümkün olmadığını biliyoruz. Burada insanın tek yapabileceği, bunları bildiğine göre, bunların olması halinde bir davranış refleksi geliştirmektir. Bu davranış refleksi, can kaybımızın olduğu köydeki bir köylünün söylediği gibi “herkesi uyandırdık” şeklinde de olabilir ki bu sayede birçok insanımız kurtulmuştur. Ama davranış refleksi geliştirmek sadece “bireylere” düşen bir görev midir? Değerler ve toplum duyarlılığı ile ilgili bazen içimizi ferahlatan gelişmeler de yaşamıyor değiliz, ama ne yazık ki bunları özler hale geldik. Yağmura teslim olduğumuz hafta 48.cisi yapılan Altın Portakal Film Festivali kapsamında bunun çok güzel bir örneği sergilendi. İki önemli konu hepimizi bir kez daha aydınlık bir Türkiye için umutlandırdı. Büyük jüri yalnızca kadınlardan oluşturuldu, festivalin teması “kadın” olarak belirlendi, kadın cinayetlerine dikkat çekildi, kadın hakları konuşuldu. Bazen bu “haklar” meselesinin önüne “kadın” denmesini anlamakta güçlük çekiyorum desem yeridir. Kadın, yani Ana… Ve “Ana hakkı ödenemez” diyen bir toplumda kadın hakları diye bir tanımlama, kadın cinayetleri yükselişte… Böyle mi anlaşılmalı “Ana hakkı”? Sanatçılar sıra dışı kişilikleri ile toplumların aydınlanmasında çok önemli roller üstlenirler, doğal olarak, çünkü onlar söylediğimiz gibi sıra dışıdırlar, daha sevgi dolu, daha hayalci, daha duyarlı, daha duygusaldırlar, olaylara ve insanlara farklı yönlerden bakarlar… Toplum tarafından sevilirler, sayılırlar. Bu nedenle toplum üzerindeki etkileri yüksektir. Rutkay Aziz’in yaptığı konuşma bu yılki festivalin unutulmayacak vurgularından biri olarak akıllarda kalacaktır… 12 Eylül döneminde verilemeyen Altın Portakallar hatırlandı, geç de olsa verilebildi. Ama önemli olan ödüllerin kendisi değildi, hatırlanmasıydı. 12 Eylül darbesi Türkiye’de birçok değeri yok etti. Altın Portakal bunu bize bir kez daha hatırlattı. Bu yılki festivali beğendim. Özellikle “kadın” ve “demokrasi” konularının vurgulanmasını, bu iki konuya duyarlılık gösterilmiş olmasını insan hakları açısından çok önemsiyorum. Bu iki önemli konunun festival kapsamında değerlendirilmesinde emeği geçen herkese, festival komitesine ve Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın’a teşekkürler. Antalya sanata ve sanatçılara olan sıcak sevgisini bu festivalle birlikte bir kez daha göstermiş oldu… Kim bilir, belki de turizmin başkentinden sonra sanatın başkentliliğine de artık soyunmak gerek… Güzel bir Pazar günü geçirmeniz dileğiyle… Y Başkanlar daldı ATSO, DTO, ATB, ANSİAD, ASMİB başkanları, turizmciler, sivil toplum örgütü temsilcileri dün kirliliğe dikkat çekmek için Kemer açıklarında daldı FARUK KESKİN Taksicilerin durak tartışması A F ethiye’de bir turizm tesisi önündeki taksi durağı, iki taksi kooperatifi arasında tartışma yarattı. Turizm tesisisin iki yıldır müşterilerini taşıyan 255 nolu Kaya Taksi Kooperatifi’nin kullandığı durağın Muğla Valiliği tarafından iptal edilmesinin ardından tesise yakın Yat Taksi Kooperatifi durağının şoförleri tesisin önünde bekleyince iki taksi durağı şoförleri arasında tartışma çıktı. ntalya'da özellikle deniz deşarj hatlarından kaynaklanan kirliliğe dikkat çekmek için Deniz Ticaret Odası'nın (DTO) öncülüğünde organize edilen dalış etkinliğinin ilk aşaması Kemer açıklarında gerçekleştirildi. Daha sonra Lara ve Belek sahillerinde de gerçekleştirilecek dalışlar sonrası mevcut durumu ortaya koyacak bir rapor ilgili kuruluşlara gönderilecek. Yayınlanacak bir deklarasyon ile kıyıdaki tesislerin deşarj hatlarının iyileştirilmesi için de ilk adım atılmış olacak. Tesislerin tam arıtmaya geçmelerini sağlayacak projelerin geliştirilmesi için Bakanlıktan da destek talep edilecek. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) talebi üzerine Deniz Ticaret Odası'nca (DTO) organize edilen dalış etkinliğine ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, DTO Şube Başkanı Ahmet Erol, DTO Şube Müdürü Cüneyt Koşu, Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD) Başkanı H. Ergin Civan, Antalya Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (ASMİB) Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, turizmci Osman Ayık, CHP önceki dönem Milletvekili Hüsnü Çöllü ve bazı sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. İlk dalışı yaklaşık 32 metre derinlikteki Paris Batığı'na yapan ekip, daha sonra GATAB'a ait sorunlu deşarj hattında da daldı. Dalışlar sırasında deniz kirliliği kamera ve fotoğraf görüntüleriyle de tespit edildi. TSO Başkanı Çetin Osman Budak, Antalya'da hedeflenen 11 milyon turist rakamına dikkat çekerek, “Antalya'nın turizmi deniz, kum ve güneş. Deniz en büyük değerimiz. Türkiye'nin dikkatini denize çekelim ve bu büyük hazinemizi koruyalım istedik” dedi. A Deniz en büyük değer Güvenlik güçleri geldi Sözlü tartışmaya giren taksi şoförleri otomobilleriyle birbirinin önünü kesince gerginlik arttı. Güvenlik güçleri taksi sürücülerinin tartışmasını engellemek için önlem aldı. Yat Taksi Kooperatifi Başkanı Mustafa Ala, ''Bizim durağımız buraya 3 kilometre mesafede. Biz daha sağlıklı hizmet vereceğimize inanıyoruz'' diye konuştu. Sınır kavgasında 10 köylü gözaltında üsnü Çöllü ise denizlerin yüzde 85'inin karasal kökenli kirlenmeye maruz kaldığına işaret ederek, “Bu karasal kökenli kirlenme de genelde derin deniz deşarj hatlarının sağlıklı yapılmamasından kaynaklanmaktadır” diye konuştu. H Karasal kökenli kirlilik A ‘Nereye gidiyorsun deli’ cinayeti lanya’ya bağlı İshaklı Köyü’nün Gevne yaylasında yapılan mera ve sınır belirleme çalışması nedeniyle köylülerle jandarma arasında gerginlik yaşandı. Çıkan arbedede jandarma 10 köylüyü gözaltına aldı, yaralanan 1 kişi hastaneye kaldırıldı İshaklı, Aliefendi, İspatlı, Keşefli köylülerinin göç ettiği Gevne yaylasında Konya Tapu ve Kadastro Müdürlüğü’ne bağlı ekipler mera ve sınır belirleme çalışması yapmak istedi. Konya'nın Hadim ilçesine bağlı Beyreli Köyü ile sınır olan ve uzun süredir sınırlarına girildiği iddiasıyla çeşitli girişimlerde bulunan İshaklı köylüleri, çalışmaya engel olmak istedi. Çalışmayı engellemek isteyen İshaklı köylüleriyle jandarma arasında gerginlik yaşandı. Jandarmanın cop kullandığı olaylar sonucunda Mehmet Şimşek adlı köylü yaralandı. urizmci Osman Ayık ise “Dünyadaki en önemli turizm merkezlerinden biriyiz. Bunun için de biz burada sürdürülebilir turizm yapabilmek için mutlaka ve mutlaka denizlerimizi ve çevremizi korumak zorundayız” dedi. T Önemli bir etkinlik S erik’te bir kişi av tüfeğiyle göğsünden vurularak öldürüldü. AntalyaAlanya karayolundaki bir markete alışveriş için giden Yaşar Karcı (42), markette eniştesinin kardeşi H.K. (44) ile karşılaştı. H.K, market çıkışında, kendisine, ''Nereye gidiyorsun deli'' dediğini öne sürdüğü Karcı'ya av tüfeğiyle ateş etti. Karcı, kaldırıldığı Serik Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Gül: Çapkınlığımdan değil Etkinlikler NS AD Başkanı H. Ergin Civan 21. Yüzyılda sürdürülebilirlik ve çevreye saygılı üretim yapmanın önemine dikkat çekerek, denizlerdeki kirliliğin önlenmesi için mutlaka gerekli önlemlerin alınması gerektiğini anlattı. A Sürdürülebilir çevre K emer Belediye Başkanı Mustafa Gül, kendisine yönelik silahlı saldırı girişiminin 'borcuyla ya da çapkınlığıyla' alakalı olmadığını söyledi. Gül, ''Saldırı olayı doğrudur. Bana saldırı girişiminde bulunan kişiden bir araç satın aldım. Satış bedeli için de senet verdim. Aracın üzerinde rehin bulunması ve borç ol ması nedeniyle araç elimden alındı. Bunun karşılığında bana senetlerimi geri vermesi gerekirken bunu yapmadı ve senetleri icra takibine koydu. Bunun üzerine senetlerin bedelini ödedim ve hakkımı aramak için dava açtım. Mahkeme benim haklı olduğuma karar verdi, Yargıtay da onadı'' dedi. Gül, asıl mağdurun kendisi olduğunu söyledi. SM B Başkanı Osman Bağdatlıoğlu “Bugün kirlilik denilince dikkatler balık çiftliklerine çekiliyor ama asıl kirliliğin karasal kökenli olduğu malum. Bu etkinliklerle de bunu bir ölçüde de olsa ortaya koymuş olacağız. Ekinliğe aralıklarla devam edeceğiz” dedi. A Temizlik işçileri tekrarlanacak Noterle belirlendi F ethiye ilçesindeki ilköğretim okullarına alınacak 74 temizlikçi, noter çekilişiyle belirlendi. Fethiye İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile Türkiye İş Kurumu Muğla İl Müdürlüğü'nün ortaklaşa yürüttüğü ''Toplum Yararına Çalışma'' programı kapsamında, ilçedeki okullarda 2 ay görev yapmak üzere 74 kişinin alınacağı işe, 104 kişi başvurdu. İşe alınacak personel için noter çekilişi yapıldı. C MY B C MY B