Katalog

31 OCAK 2011 PAZARTESİ SAYFA HABER 3 229’da kaçağa devam 229 nolu parselde kaçak yapılaşmanın devam ettiğini belirten Akaydın, “Seçim yaklaşıyor diye her ay 1520 bina ekleniyor” dedi. Akaydın, bölgedeki tarım işletmeleri işgallerine de dikkat çekti FARUK KESKİN Hafta Başı AHMET ORUÇOĞLU [email protected] YAZIK... ANTKART MI, HALKKART MI? Kimi zaman kentlerde yapılan bazı uygulamalara, sırf siyasi görüşü farklı kişiler yapıyor diye karşı çıkanların olduğunu biliyoruz. Diyelim ki toplu taşımacılığın ulaşımı rahatlatacağını, yolcular açısından ucuz ve rahat olacağını savunuyoruz. Toplu taşımacılığın yapıldığı güzergahta özel araç sayısı ve buna bağlı olarak petrol tüketimi azalacak, bunaltan trafik olmayacak... Bunların doğruluğu konusunda hepimiz hemfikiriz. Ancak siyasi rakipleriniz bunu yaparsa... Yanlış olduğunu anlatmaya başlıyorsanız, ilkesizlik başlamış demektir. Siyaset, duygularınıza egemen olmuş, baskın çıkmıştır. Size göre siyasi görüşünü paylaşmadığınız biri doğru şey yapamaz. Oysa bir şeyi kimin yaptığı değil, ne yaptığı ve nasıl yaptığı önemli olmalı. Çalınıp çırpılmıyorsa, eylem yasalsa, kamu yararınaysa destekleyip alkışlamak gerek. Kim yaparsa yapsın yaşadığımız kentte yaşam kalitesini yükselten adımları da, o adımları atanları da desteklemek gerektiğine inananlardanım. Eleştirebilirsin, daha iyisinin yapılması için öneriler sunabilirsin. Doğrusu da bu. Kör inat ve inançla karşı çıkarsan önyargılı ve komik olursun. ANTKART karmaşasını biliyorsunuz. Tekrarı gereksiz. Şimdi büyükşehir belediyesi ANTKART'ı iptal etti, yerine HALKKART'ı getiriyor. Demek ki böyle bir sistem gerekli. Aynı zamanda da çağdaş. Ulaşım araçlarında kargaşa yerine düzenli bir sistem getiriyor. Kayıt dışı kazancı engelliyor. Denetim mekanizmasını işletiyor. Kazancın vergilendirilmesine önayak oluyor. Adının ANTKART ya da HALKKART olması önemli değil, önemli olan kamunun yararına bir uygulama olup olmamasıdır. Her iki tarafın da kamu yararını gözeterek bir uzlaşma noktası bulmaları bana göre doğru olanıydı. Yeni maceralara yelken açmak değil. Hala uzlaşmak için vakit olduğunu düşünüyorum. ATSO (Antalya Ticaret ve Sanayi Odası) Başkanı, gazetemize verdiği röportajda, kent sorunlarının çözmünde tüm dinamiklerin ortak hareket etmesi gerektiğini söylemişti. Bu noktada ATSO'ya görev düştüğüne inanıyorum. ATSO, AESOB (Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği) neden sessiz kalıyor? Niçin hakemlik yapmıyor? ... 19 ay önce 29 Haziran 2009’da, yani yerel seçimlerden 3 ay sonra yine bu köşede yayınlanan yazıydı bu. Aradan geçen sürede önerimiz dikkate alınmadı. Halkkart adlı sistem ancak birkaç ay önce başlatılabildi. Ama sorun çözmekten öte zaman zaman hem yurttaş hem de otobüs ve minibüsler için dert oldu, oluyor da. İnadı değil de aklı rehber kabul etseydik, Antalyalının günler süren kuyruk çilesine ve ulaşım eziyetine gerek kalmayacaktı. Boşa geçen bunca zaman ve ikinci kez ithal edilen validatörlerle çöpe atılan para da cabası. Yazık... B Çiftçiye 3,9 milyonluk hasar ödemesi YUNUS ÖZLER üyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, 229 nolu parseldeki gecekondu sorunun çözümü için oluşturdukları komisyonun çalışmalara başladığını belirterek, kesin tahsisin gerçekleşmesinin ardından bölgedeki hak sahipleri için sosyal bir proje hazırlayacaklarını söyledi. Bölgede sadece gecekonduların değil, büyük tarım işletmelerine ait işgallerin de olduğuna dikkat çeken Akaydın, “Hava fotoğraflarıyla tespitler var. Seçimler yaklaşıyor diye her ay 1520 civarında bina daha ekleniyor. Seçimlerde bu insanlardan oy gelecek diye 1 milyon Antalyalının hakkının gasp edilmesine göz mü yumayım?” dedi. Arazi mafyası ve siyasi kışkırtıcılar 229'la ilgili yapılanların ayıp olduğunu, bunun içinde arazi mafyası ve siyasi kışkırtıcıların da bulunduğunu ifade eden Akaydın, “Biz zaten prosedür gereği bugüne kadar gelen işlemin son basamağını yaptık. Büyük ölçekli planlar Menderes Türel zamanında yapılmış. Geçen yıl Şubat ayında da 1/5 binliği oy birliği ile geçirmişiz meclisten. Ben de sonraki aşama I sparta Tarım İl Müdürü Sıddık İpek, doğal afetler sonrası zarara uğrayan üreticilere, sigorta kapsamında hasar tazminatı olarak 2010 yılında 3 milyon 938 bin 140 TL ödeme yapıldığını söyledi. İpek, üreticilere tavsiyelerde bulunarak, “Üreticilerimiz en kısa sürede ürünlerini, seralarını ve hayvanlarını sigortalatmaları gerekmektedir” dedi. İpek, “2010 yılı içinde toplam 9 bin 181 poliçe kesildi. Bunlardan 2 bin 89’u bitkisel ürün poliçesi, 7 bin 92’si hayvan hayat poliçesi. Hayvan hayat poliçesinden 5 bin 482 hayvan sigortalandı. Kesilen poliçelerden alınan prim 3 milyon 740 bin 539 TL olarak belirlendi” diye konuştu. olan bu 1/1000'lik Uygulama İmar Planı'nı geçirmek zorundaydım. Eğer bunu geçirmesem Türel'in almış olduğu iki yıllık ön tahsisle ilgili belediye Hazine'ye ve Milli Emlak'a karşı hakkını kaybetmiş olacaktı. Bunun için de son tarih 21 Ocak 2011'di. Biz dolayısıyla yapılması gerekeni yaptık. Ne kimsenin gecekondusuna girdik, ne de başına yıktık” diye konuştu. Sosyal proje hazırlığı Sözlerini, “Şunun altını çizerek söylüyorum. Politika gereği oy alacağım diye Antalya'da kamuya ait arazileri hiç bir zaman gecekondu işgalcilerine bıraktırmam” şeklinde sürdüren Akaydın, şunları söyledi: “Ama o insanlar için sosyal bir proje hazırlamadan da orada gerekeni yapmam. Ben sosyal demokrat bir belediye başkanıyım, işgalci de olsalar onlara sosyal bir proje hazırlayacağım. Ben şu anda Milli Emlak'ın kesin tahsisi vermesini bekliyorum. Ayrıca Sağlık Bakanlığı bana yazı yazıyor. O bölgede arazisi var. Şimdi AKP bunu niye seçim malzemesi yapıyor vatandaşın bunu çok iyi anlaması lazım. Kesin tahsis geldikten sonra o bölgeyle ilgili sosyal proje başlatacağım. Kepezaltı'nda oluduğu gibi buraya büro açacağım. Buranın envarterini çıkaracağım. Hava fotoğraflarıyla da takip edeceğim. Ama burayı yağmacılara da yedirmeyeceğim. Bunu da açık açık söylüyorum.” Balıkçı barınağına kavuşuyor 2011 yılı için 4 milyon lira ödeneğin ayrıldığı Antalya Balıkçı Barınağı'nın yapımı 2013’te tamamlanacak. Barınak 30 milyon liraya mal olacak Fuhuş operasyonunda 7 kişi gözaltında anavgat ilçesine bağlı Side beldesinde jandarmanın iki ayrı otele yaptığı baskında, aralarında Özbek ve Moldova uyrukluların da bulunduğu 15 kadın ile kadınlara zorla senet imzalatarak fuhuş yaptırdıkları öne sürülen 2'si kadın 7 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan E.K, E.K, T.U, Z.A, S.Ö, E.Ö. ve H.İ. sorgularının ardından adliyeye sevk edilecek. Kadınların sağlık kontrollerinde, bazılarının vücutlarında darp izlerine rastlandığı bildirildi. Kadınlardan yabancı uyruklu olanların sınır dışı edilmek üzere emniyete gönderildi. Y aklaşık 10 yıldır devam çalışmaların ardından nihayet 2011 yılı yatırım programına alınan Antalya Balıkçı Barınağı'nın yapımına se zonla birlikte başlanılacak. Keşif bedeli 30 milyon lira olan projenin bu yılki ödeneği ise 4 milyon lira. Antalya Ulaştırma Bölge Müdürlüğü yetkilileri, SarısuBel M dibi kıyı bandında ve Sıçan Adası karşısında yapılacak olan barınağın 2013’te hizmete açılacağını söyledi. Toplam 893 metre ana mendirek, 310 metre de tali mendirekle korunacak Antalya Balıkçı Barınağı, 11,17 hektarlık bir su alanına sahip olacak. 160 metre uzunluğunda, 4 metre eninde 4 adet yüzer iskele, 3 metre derinliğinde 300 metre, 4 metre derinliğinde 300 metre ve 5 metre derinliğinde 130 metre rıhtım uzunluğuna sahip olacak balıkçı barınağında 30 metre genişliğinde ve 49 metre boyunda da çekek yeri inşa edilecek. Her tip ve tonajda balıkçı gemilerine hizmet verecek şekilde planlanacak Antalya Balıkçı Barınağı karada 220, denizde ise 360 adet balıkçı teknesine hizmet verebilecek. B Muammer Aksoy anıldı yan vatandaşlar olarak sorumlulukları olduğunu belirterek, ''Aydınlanma devriminin geçmişteki savunucularının yanı sıra bugün de Silivrilileştirilmiş savunucuları var. Onları da yad etmeliyiz'' diye konuştu. Kendisinin gelecek dönemlere ilişkin kötümser olmadığını, ifade eden Akaydın, “Hristiyan dünyasının aydınlanma geçmişi 300 yıldır. Bizim aydınlanma devrimimiz de 90 yıldır. Tabii ki Damat Ferit'ler ve aydınlanma karşıtları olacak ama Atatürk'ün evlatları tekrardan çoğalırlar. Zafer aydınlanma devriminin sonuçlarındadır. Türkiye'nin bunu başaracağına inanıyorum. Hiçbir şey 19 Mayıs 1919'da olduğu kadar kötü değildir. Atatürk'ün evlatları bunun üstesinden gelecektir'' diye konuştu. Sempozyumun açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Muammer Aksoy'un hayatını içeren fotoğraf ve görüntülerden oluşan sunum yapıldı. üyükşehir Belediyesi, ADD, Eğitimİş Antalya Şubesi ve İbradı İlçesi Yardımlaşma Derneği'nce, Adalet ve Demokrasi Haftası kapsamında, Prof. Dr. Muammer Aksoy adına sempozyum düzenlendi. Sergi açıldı AKM’deki sempozyum öncesinde Prof. Muammer Aksoy'un fotoğraflarından oluşan sergi, ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın da katıldığı törenle açıldı. ADD Genel Başkanı Çölaşan, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, Türk tarihine Atatürk ilkeleri, laik devlet ve Cumhuriyet değerlerini koruma mücadelesiyle iz bırakan Muammer Aksoy'u minnetle, şükranla, ulusal devlete verdiği katkılarla hatırlayacaklarını söyledi. Akaydın da Adalet ve Demokrasi Haftası etkinliklerinin çok önemli olduğunu, Türk aydınlanma devriminin asker ve sivil şehitlerine Antalya'da yaşa Endemik bitkiler BAKA’nın gündeminde B atı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) Genel Sekreteri Tuncay Engin, endemik bitkilerin kullanıldıkça ekonomik değerinin ortaya çıkacağını belirtti. Engin, Antalya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Alaattin Özyürek ile Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü'ndeki (BATEM) Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Tanışma ve Planlama Toplantısına katıldı. BAKA olarak destek verdikleri sektörler arasında tıbbi ve aromatik bitkilerin de yer aldığını belirten Engin, bölgenin endemik bitkiler konusunda zengin olduğunu ancak yeteri kadar değerlendirilemediğini söyledi. Engin, ''Toprak altında duran ve işlenmeyen madenlerin değeri olmadığı gibi kullanılmayan endemik bitkilerin de değeri yoktur'' dedi. BATEM Müdürü Dr. Suat Yılmaz da kurum bünyesinde Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Araştırma Merkezi’nin kurulduğunu ve gelecek için önem taşıdığını da söyledi. C MY B C MY B