02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA GÜNCEL Salıda Bir Alanya FEYZİ AÇIKALIN 11 OCAK 2011 SALI G NİHAT TOKLU G GÜRSU KUNT G PELİN GEL AĞAN [email protected] Ulaşıma gizli zam er ne kadar Antalya Büyükşehir BeS lediye Başkanı Mustafa Akaydın, “Sıkıntılar biti, bitiyor” dese de, Halkkart’ta manzara pek öyle görünmüyor. Bazıları çözülse de Halkkart’ta sıkıntılar sürüp gidiyor. V Öncelikle ,”Validatör” denilen toplu ulaşım araçlarındaki kart okuyucularının sağlıklı çalışması bir türlü sağlanamıyor. Bu cihazlardan hatırı sayılır kadarı her gün arıza yapıyor. Kulağımıza gelen duyumlara göre işletmeci firmanın, validatör arızaları kısa sürede giderilemeyen araçlara günlük hasılatlarını ödeme uygulamasında sıkıntılar yaşanıyormuş. Bir diğer sıkıntı, kartı olmayan ya da kar H tında para kalmayanlara yapılan işlemde yaşanıyor. Bu durumlarda araç sürücüleri kendi kartlarını kullanıyor, karşılığında zamlı tarife den (1.75 lira) ücret alıyorlardı. Bu işinde suyu çoktan çıkmış durumda. Bazı sürücüler, zamlı tarifeden ücreti alıyor ama kendi kartlarını validatöre okutmuyorlar. Böylece bir taşla iki kuş vuruyorlar. Bir taraftan kayıt dışı gelir elde ediyorlar. Belediye payını vermedikleri gibi vergiden de kurtuluyorlar. Öte yandan da 25 kuruş fazla alarak zamlı tarife uyguluyorlar. Bunun adı ulaşım ücretlerine zam yapmaktır. Hafta sonunda normal yolcu gibi minibüse binen bir gazeteci izlenimlerini şöyle anlattı: B “Ben dahil en az 20 kişiden zamlı tarifeden ücret alan sürücü kartını hiç okutmadı. Kendisine bunun nedenini sorduğumda, ‘Kartımın limiti doldu’ yanıtı verdi.” Buna benzer bir olayın Özel Halk Otobüslerinde yaşandığını öğrendik. Sürücülerin neredeyse tamamı bir süreden beri kart kullanmaktan vazgeçmişler. Halkkart uygulamasındaki aksaklıkları artık kanıksadık. Ama oldu bittiye getirilip ulaşıma yapılan gizli zam gerçeği de var. Yetkililer, bunun adını açık açık koysunlar. Ulaşıma zam yaptıklarını açıklasınlar. Hatırlı vakıf haberi açıklama bekliyor erel gazetelerimizden Antalya Körfez’de Abdullah Yalçın, şirket kurmak isteyen İl Özel İdaresi’nin ortak olarak Antalya Öğretim ve Eğitim Vakfı’na teklif götürdüğünü yazdı. Söz konusu vakıf biraz nazB lanmış. “Benim ortaklık payımı valilik karşılasın. Elde ettiğimiz kardan öderiz” diyesiymiş. Haber ile ilgili yetkililerden açıklama gelmemesi hayli ilginç. Bir diğer ilginç nokta da söz konusu vakfın neden bu kadar önemle tercih edildiğidir. Bildiğimiz kadarı ile kurulması amaçlanan şirket Tünektepe’deki tesisi işletecek. Belki daha sonları Larabirlik başta olmak üzere sahillerdeki bazı kamu alanlarına da talip olur. Durum böyle iken şirkete ortak alınacaksa turizm alanında uzmanlaşmış olanlardan olması gerekmez mi? Y Ama olayın arkasında farkıl durumlar terilecek kadar azdı. Sonra bu yurt satıldı. Şimdi aynı vakıf yeolduğu ortaya çıkıyor. Birileri bir süredir doğru dürüst faaliyeti olmayan bu vakfı tekrar can niden İl Özel İdaresi kanalı ile güçlenmek islandırmak istiyor. Savunucularına bakılırsa ha tiyor. İl Genel Meclisi’ndeki CHP’li ve MHP’li tırlı vakıf öğrenci okutacakmış. Belli yaş grubunda olanlar bu filmi daha üyelerin sessiz kalmaları da hayli düşündürücü. önce izledi. Söz konusu vakfın İstanbul’da işlettiği öğrenci yurtlarında barınmak için kapıyı çalan Antalyalı öğrenciler yer bulamazlardı. Yurtta, Antalya dışından gelenlerle dolduruluyordu. Niğde’den, NevC vukat Çetin Manav, 2002 genel se lerinde tekrar adaylığını koyacak. “Cumşehir’den, Kayseri’den gelen belli ceçimlerinde, CHP listesinin en so huriyet Akdeniz’in yayınladığı listede ismaatin üyeleri yararlanıyordu. Parayı nunda yer almasına rağmen, sanki mimi göremedim ama...” diyerek bize inAntalya Belediyesi, İl Özel İdaresi veilk 5 içinde imiş gibi çalışması ile tanındı. ce bir göndermede bulunarak anımsattı. riyor ama yararlanan belli cemaatListenin başındaki adaylar kadar dağ te CHP’den aday olmayı düşününler aralerin çizgisindeki başka illerin öğsında kendisini saymadığımızı fark ettik. pe dolaştı. rencileri oluyordu. Yurtlarda AnAv. Manav, önümüzdeki genel seçim Buradan adaylığını duyurmuş olalım. talyalı öğrenci sayısı parmakla gös uratpaşa Belediye Meclisinde çoğunluğu elinde bulunduran CHP grubunda yaşanan iç çekişme dışarıya da yansımaya başladı. CHP’li kadın meclis üyelerinden Zühre Yolcu’nun başına gelenler bunun bir örneği. Belediye Meclisinden önce yapılan grup toplantısında Zühre Yolcu, bu dönem hiçbir komisyonda görev almadığına dikkat çekerek, Denetim Komisyonunda çalışmak istediğini söyledi. Grup üyeleri arasında yapılan seçimde başka bir bayan üye ile aynı oyu aldı. Konu meclis gündemine geldiğinde Zühre Yolcu, kendi isminin CHP grubu adayları arasında geçmediğini, aynı oyu aldığı diğer adaB yın açıklandığını görünce, “Bende adayım” dedi. CHP’lilerin dışında diğer partilerden meclis üyelerinin desteğini alan Zühre Yolcu komisyona seçildi. Demokratik hakkını kullandı diye Zühre Yolcu’nun afaroz edilmesini isteyenler var. Onlara parti içi demokrasinin ne olduğunu anımsatmak gerekiyor. M Muratpaşa’da neler oluyor? A Çetin Manav aday adayı im derdi ki, Korakesium İstişare Meclisi azası, Pankration şampiyonu Aurelius Pasikrates’in Gülefşende’ki konağının karşısındaki tepeye tam 1800 yıl sonra bir stadyum inşa edilecek ama orada Isis Oyunları yerine, 22 adamın koşuşturması izlenecek… Ve dahi binlercesi de bu oyunu görmek için, at yerine arabalarına atlayıp gelecek, milattan sonra 3.yüzyıldan kalma Oba yollarında telef olacak! Şaka bir yana, 17 yılda ancak kavuşabildiği stadyumu sonrasında birden spor turizmini hatırlayan Alanya için hafta sonundaki GalatasarayHannover futbol maçı, AGC başkanı M. Ali Dim’in de gaz vermesiyle tarihi önem kazanmıştı. Dim ile 20 Mart 1997 yılında inşaatı gezmiş ve stadyuma gelmesi beklenen binlerce izleyicinin oraya nasıl taşınacağını ve araçların nereye park edileceğini bir türlü hesaplayamamıştık... Yaşanacak bir “ilk” i kaçırmamak için pusatlarımı kuşanmış, erkenden maça gitmiştim. Anı olarak kalabilmesi için biletimin kenarına çentik bile attırmadan içeri girdim… Artık bir Fenerli olarak Oba Stadyumundaki kara koyundum. Tanıdığım tanımadığım(!) herkes oradaydı… GS’ın büyüklüğü stadyumun dolmasında de bir etkendi ama şehir insanın kalabalıklarda kaybolma; aidiyet duygusunu pekiştireceği güçlü bir motifin parçası olma isteği de aynı ölçüde önemliydi. Maç, farklılıkları eriten bir pota olarak bu anlamda da işlev görmekteydi. Maçın Alanya’ya olası katkısını verilen rakamlarda biraz abartmıştık... Stadyumun ışıklı skor tabelasına wilkommenwelcome yazarak işe başladık. İşe yaramış olmalı ki çok sayıda boynu bükük Alman hemşerimizi maçtan çıkarken görecektim. Maç sonlanmadan koşarak stadyumu terk ettim. Tarla görünümündeki yolun kenarına park ettiğim arabamı alacak ve evime gidecektim. Bir buçuk saatim, aracımın önüne çift sıra park eden araba sahiplerinin gelmesini ve yolun açılmasını beklemekle geçti. Oysa jandarmaların kontrolünde park etmiştim. Ne olmuştu da böyle bir şeye sonradan izin verilmişti… İstanbul’da yolu olmadığı için dalga geçilen koskoca bir olimpiyat stadyumu gözün önünde örnek dururken, bundan ders almamak; hadi insaflı olalım, acele önlem almamak aymazlıktır… Aksi halde unutun spor turizmini filan… K Oba Stadyumundaki Kara Koyun HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle