Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 OCAK 2011 SALI Tarım Çöküyor damgasını vurdu HABER SAYFA 3 Çiftçi, ekmek kapısı tarımı bırakmak zorunda kalıyor Kutlamaya sorunlar Ya! İşte Böyle! CELAL HAFİFBİLEK chb@ttmail.com Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası önceki dönem Genel Başkanı Doç. Dr. Gökhan Günaydın, tarımın sancılı bir dönem geçirdiğini belirterek, "Türkiye'de gizlenemez bir tarım çöküşü var" dedi PELİN GEL AĞAN T azetemize yaptığı değerlendirmede, 2010 yılının son döneminde Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in bütçe konuşmasını hatırlatan Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası önceki dönem Genel Başkanı Doç. Dr. Günaydın, "Sayın Eker, 'tarımı 30 milyarla almıştık 70 milyara çıkardık, kişi başına tarımsal geliri üç kat artırdık. İhracatı 11 milyar dolara yükselttik' diyor. Eğer Sayın Eker'in söyledikleri doğruysa biz tarımda uçmuşuz da haberimiz yok. Peki böyle ise Türkiye niye nohut ithal ediyor. Türkiye neden kesecek koyun bulamıyor. Görünür ve gizlenemez bir tarım çöküşü var" diye konuştu. G Doç. Günaydın, Türkiye'de 40 yıl önce işlenebilir tarım arazisinin 26 milyon hektarken, bugün 23,5 milyon hektara düştüğünü, 10 yıl önce 7 milyon 200 bin insanın istihdam edildiği sektörde şu anda ise 5 milyon insanın istihdam edildiğini de ifade etti. Tarımda başarı fotoğrafı çıkarmanın çok güç olduğunu belirten Günaydın şunları söyledi: "Bitkisel üretimde yalnızca mısır, ayçiçeği ve çeltik bir tarafa bırakılırsa geriye kalan tüm ürünlerde ya çok ciddi üretim azalması var ya da yerinde sayma söz konusu. Hayvansal üretimi de herkes biliyor artık Tür kiye'de. Kesecek koyunumuz kalmadı. Tarım 192329 döneminde yüzde 9, 194959 döneminde yılda yüzde 13 büyürken Cumhuriyet'in en büyük kalkınma dönemi diye anlatılan AKP döneminde yüzde 1.28 büyüdü" dedi. İthalat söylenmiyor Hükümetin ihracatla övündüğünü ama ithalattan bahsetmediğini belirten Günaydın, "2010'da 9,5 milyar dolar tarım ürünü ithal ettik. Türkiye kendi toprağında pamuk, soya, mısır, buğday üretemiyor. Bunları ithal ediyor. Türkiye AKP döneminde 12 milyon ton buğday ithal etti ve 3,5 milyar dolar para ödedi” dedi. ürkiye'de tarımsal öğretimin başlamasının 165. yıldönümü Akdeniz Üniversitesi'nde (AÜ) gerçekleştirilen bir dizi etkinlikle kutlandı. Ağırlıklı olarak tarım sorunlarının ve Ziraat Fakülteleri'nin yapısı ve eğitim durumunun ele alındığı etkinliklerde, tarımda Türkiye'nin son yıllarda geriye gittiği ülkenin üretim yeri olmaktan çok ithalat ağırlıklı bir ülke konumuna geldiği vurgulandı. Atatürk Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen etkinliğe öğrencilerin katılmaması ve katılımın az olması ise dikkat çekti. AÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muharrem Certel, Türkiye'de tarım sektöründe ve tarımsal öğretimdeki yapısal sorunlara dikkat çekti. Dün gerçekleştirilen Büyükşehir Belediye Meclisi'nde, 100. Yıl'ın tekrar Kentsel Spor Alanı'na dönüştürülmesini öngören yeni planlar oy çokluğu ile kabul edildi FARUK KESKİN 100. Yıl özüne döndü Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer de, Türkiye'de tarımın hak ettiği desteği alamadığını belirterek, ''Ülkede güçlü tarım sektörünü yaratamazsak, bilim ve teknolojiyi Hak ettiğini alamıyor yaygınlaştıramazsak ziraat mühendisleri hak ettiği yeri alamaz'' dedi. Tuncer, tarım sektörü yeterince desteklenmediği için aynı zamanda tarımsal ürün girdilerinin maliyetlerinin de sürekli artması nedeniyle yoksullaşmanın hızlandığını söyledi. Tuncer, tarımdan kopmaların sosyal sorunlara yol açtığını da anlatarak, şunları söyledi: "Türkiye dünyanın en pahalı mazotunu kullanıyor. Bütçeden yüzde 1 pay ayrılırken, bu pay son yıllarda yüzde 0,8 ile yüzde 0,6'lara inmiş durumda. Baklagil üretiminde dünyada söz sahibi olan ülkemiz son dönemlerde Kanada ve Çin'den bakliyat ithal eder duruma geldi. Gerekli önlemler alınmazsa aynı sorun yaş meyve sebzede de ortaya çıkacak. İthal edilen bitkisel ürünlerde gerekli denetim yapılamadığı için dışarıdan bitkisel hastalıklar geliyor.'' Tarım İl Müdürü Bedrullah Erçin de, tarımda zenginliğin çok üretim değil, biyoçeşitlilik ve endemik bitki zenginliği olduğunu savundu. BİR DİNAMİT LOKUMUNA FEDA EDİLİYOR APTAL MUSA… “Türkiye yine karıştı,” diye yazıma başlasam, “ne zaman karışmadı ki,” diye soracaksınız. Ya da şöyle birazcık abartıp “Karanlık Günler,” diye bir başlık atsam, biliyorum başınızı iki yana sallayıp gülmeye başlayacaksınız. Millet alışmış, kanıksamış, gelecekten bir umudu yok, nasıl başlık atarsam atayım yazıma ilgiyi çekmem olanaksız. Ha! Bakınız, “Aydınlık Günler Başlıyor,” diye bir başlık atabilsem, okunma rekoru kıracağıma hiç kuşkum yok. Kuşkusuz nasıl olur bu yahu, diye meraktan. Acı, üzüntü, kahır, işsizlik, yolsuzluk, rüşvet, açlık, umutsuzluk, şiddet dolmuş çevremizdeki havaya. Hava, diye dert soluyoruz. Ne diyeyim, memleketin kaderi bu. Olmamalıydı, ama oldu. Belki de biz, kendimiz böyle olmasını istedik. Sanırım takkemizi önümüze koyup düşünme zamanı geldi. Şöyle bir Antalya’ya dönüyorum: Memleketin ne kadar sorunu varsa hepsini getirip kentimizin üzerine boşaltılmışlar sanki. Hani moloz döküm yeri gibi. Kamyon kamyon pis, kokuşmuş moloz, takipsiz, kontrolsüz kentimize getiriliyor, başımızın üzerine dökülüyor. İşte birkaç kahredici pislik: Başımızı şöyle bir dikleştirdiğimizde cinayet haberleri ile irkiliyoruz. Ne oldu bu kente? Aklını Falezlerden boşluğa mı bıraktı? Bu çılgınlığın nedeni nedir? İşsizlik, açlık mı? Şöyle 2010’u bir gözünüzün önüne getirin: Ulusal televizyonların haber bültenlerinde, gazetelerimizde Antalya en çok cinayetlerle anıldı. Yine de bir tesellimiz var, polis cinayetleri faili meçhul bırakmadı. Enerji derdimizi çözeceğiz, diyorlar, sağa sola, artlarına, önlerine bakmadan bir HES, (hidro elektrik santrali) yasası çıkarıyorlar, Allaha emanet doğa insanın elinde yok oluyor. En çok da Antalya’da. Allah, doğa ananın en çekici, en güzelini Antalya’ya vermiş. Bir sivri zekâlının kafasından çıkan bir fikir incelenmeden, tartılmadan uygulamaya konulunca o doğa dediğiniz ananın ırzına geçiliyor. Ne enerji üretilebiliyor, sulanan arazi susuz kalıyor, heyelanlar başlıyor, daha üç gün önce Akseki’nin Gümüşdamla köyünde yapılan HES çalışmalarından meydana gelen heyelan köyü susuz bırakıyor. Vali işe el koyuyor, müteahhit çağrılıyor, filan. Köylü, el açmış duacı, can kaybı yok heyelandan. Verilen maden ruhsatları, yani taş ocağı ruhsatları. Hani taş ocaklarında güm diye dinamit atılır ya, Antalya’nın yüreğinde dinamitler gümbürdüyor, ne bakan, ne de, “n’oluyor yahu? diyen var. Turistik otellerin, Aptal Musa’nın burnunun dibinde taş ocakları. Ne yaraşıyor değil mi? Aptal Musa bir dinamit lokumu ile feda ediliyor Tekke köyünde. Belki yakında köylülere de dinamit lokumları armağan edilir. Haftaya görüşürüz. ntalya Lisesi Öğrenci Birliği üyeleri, “Zorla Güzellik Olmaz, Zorunlu Din Dersi Kaldırılsın” pankartları ve “Diyanete değil, eğitime bütçe” sloganları ile eylem yaptı. Halk Bankası önünde bir araya gelen birlik üyeleri, Kışlahan Meydanı'na yürüdü. Yürüş sırasında ''Zorunlu din dersi kaldırılsın'' ve ''Diyanete değil eğitime bütçe'' sloganı atan birlik üyeleri, yürüyüş sonrası yaptıkları açıklamada, inanç ve vicdan özgürlüğünün göz ardı edilerek din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zorunlu tutulduğunu söyledi. Uygulamanın dini asimilasyon olduğunu söyleyen gençler, “Anayasal anlamda her vatandaş eşit haklara sahiptir. Devletin laik olduğu iddia ediliyor. Peki devletin okullarında yıllardır neden başka inançlar yok sayılıyor” dedi. A Zorunlu din dersi eylemi B sparta'da meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 5 kişi yaralandı. Süleyman Gürdal'ın (41) kullandığı 32 HD 338 plakalı otomobil, Atabey ilçesinden Isparta'ya giderken Migros Kavşağı'nda direksiyon hakimiyetini kaybetti. Refüje çıkan araç, ağaca çarparak durabildi. Kazada, sürücü Süleyman Gürdal ile araçta bulunan Gamze Gürdal (18), Damla Gürdal (4), Duygu Gürdal (10), Müzeyyen Özdemir (30) ve Gülsüm Gürdal (41) yaralandı. Gülkent Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan Gülsüm Gürdal, müdahaleye rağmen hayatını kaybetti. I Trafik yine can aldı lektrik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı İlhan Metin, Akdeniz Elektrik Dağıtım Şirketi EDAŞ'ın özelleştirme ihalesi tamamlanmasına rağmen, devam ettirdiği iyileştirme ve yenileme yatırımlarında, ''büyük haksızlık'' yaşandığını söyledi. Metin, otel, büyük alışveriş merkezi, kamu tesisleri gibi özel trafolu abonelere yeni yatırımlar çerçevesinde sisteme entegre olabilmeleri amacıyla yeni ürün malzeme kullanma zorunluluğu getirildiği anımsattı. Enerjide haksız kazanç E Yeni malzemelere, altyapı ihalesini alan müteahhit firmanın önerdiği ve EDAŞ'ın uygun bulduğu marka olması koşulu getirildiğini belirten Metin, söz konusu ürünlerin piyasa fiyatlarından yüzde 3540 daha yüksek olduğunu ifade etti. üyükşehir Belediyesi’nin yılın ilk meclis toplantısı oldukça hareketli geçti. Bakanlık kararıyla 'Kamu Yararı' alanı ilan edilen 229 nolu çoğu Hazine arazisi üzerinde konutları bulunan vatandaşların akın ettiği meclisin diğer izleyicileri ise Kepez'de AVM yapılmasına karşı çıkan Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Birliği (AESOB) Başkanı Abdullah Sevimçok ve oda başkanları oldu. Gündemde ilgili maddelere geçilmeden önce, CHP Grubunda alınan ve 229 nolu parselle ilgili 16. ve 17. maddelerin geri çekilme si önerisi oy birliği ile kabul edildi. Bu arada yine verilen önergeyle Kepez’de AVM yapılmasıyla ilgili planlama teklifi de gündemden çıkarıldı. Doğu Garajı sit alanı 100. Yıl ile ilgili plan kararları da görüşüldü. Yargı kararı üzerine yeniden planlanarak eski konumuna yani 'Kentsel Spor Alanı'na dönüştürülen 100. Yıl ile ilgili gündem maddesi oy çokluğu ile kabul edildi.Akaydın, “Bilimsellikten uzak, yargı kararına aykırı yapılan işler bir süre sonra muhakkak geri dönüyor” dedi. Meclis Üyesi Mustafa Karaman ise 100. Yıl pro jesi kapsamında henüz daha yeni yapılmış olan yüzme havuzunun yakılmasını eleştirdi. Doğu Garajı'nın Arkeolojik Sit Alanı edilmesiyle ilgili gündem maddesi ise tartışmaların ardından tekrar görüşülmek üzere Şehircilik ve İmar Dairesi'ne gönderildi. Mücadele edecek Elektriksiz kalmayı göze alamayan abonelerin, ihaleyi alan müteahhit firmanın belirlediği fahiş bedel üzerinden alarak, işi de bu firmalara yaptırmak zorun da kaldığını anlatan Metin, “Bu durum söz konusu ürünmalzeme tedarikinde sıkıntı yaşanmasına ve yapay fiyat artışlarına, dolayısı ile haksız kazanca neden oluyor. Üçüncü şahısların ve meslektaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi için çalışma yapılmasını bekliyoruz” diye konuştu. EMO Başkanı Metin, ürünlerle ilgili aboneler aleyhine oluşan haksızlık ve yanlış uygulamalara EMO'nun kamu yararını dikkate alarak mücadelesini sürdüreceğini kaydetti. Batı Akdeniz EMITT’te “Bölgeyi bütün olarak değerlendiriyoruz. 60'tan fazla ülkenin katıldığı, on binlerce turizm profesyonelinin ziyaret ettiği bu büyük organizasyon bölgemizin tanıtımı için büyük bir fırsat” diye konuştu. Tanıtım metaryalleri NTALYA (Cumhuriyet)Antalya Valisi ve Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Altıparmak, Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı'nda (EMITT Fuarı) Batı Akdeniz'in turizm potansiyelini tanıtacaklarını söyledi. fyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile Dinar Emniyet Müdürlüğü ekipleri, M.A. idaresindeki 06 AD 7512 plakalı kamyonette arama yaptı. Kamyonette 62 kilo 840 gram esrar ele geçirildi. M.A. (34) gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor. A Kamyonette 63 kilo esrar A Bütün olarak bakılıyor Batı Akdeniz Bölgesi'nin tarihi eserleri, müze ve ören yerleri, doğal güzellikleri, gölleri, akarsuları, denizi, kumu, güneşi zengin fauna ve florası ile turizmden beklenen tüm öğelere sahip olduğunu anlatan Vali Altıparmak, 1013 Şubat’ta düzenlenecek fuarda gülüyle ünlü Isparta, Eğirdir Gölü, fırın kebabı, el işlemeli deri ürünleri ve kök boyalı kilimleriyle tanıtılacak. Antalya ise Manavgat Şaleleri'nden Kleopatra Plajı'na, Alanya Kalesi'nden Yivli Minare'ye, Aziz Nicolas Kilisesi'nden Atatürk Evi Müzesi'ne, Karain Mağarası'ndan Dim Çayı'na tüm doğal, kültürel ve tarihi güzellikleriyle anlatılacak Burdur için de Bakırcılar Çarşısı, İnsuyu Mağarası, Bakıbey Konağı, Taşoda Etnografya Müzesi, Sagalossos Antik Kenti ve ceviz tatlısıyla tanıtım yapılacak. ethiye’de İsa Yörük idaresindeki 48 TM 3445 minibüs, Üzümlü beldesinin Nif Arpacık Köyü, Bekirbeli mevkisinde, uçuruma devrildi. Kazada sürücü ile minibüste bulunan Sevgi Sarısu, Neslihan Uysal, Murat Nazlı, Bayram Bağlıca, Fatma Kuş ve Hörü Arısu yaralandı. Yaralıların tedavisi sürüyor. C MY B C MY B F Minibüs uçuruma yuvarlandı KP’den istifa edip, CHP’ye geçenler için CHP Kepez İlçe Teşkilatı’nda tören düzenlendi. CHP Kepez İlçe Başkanı Alican Deveci, “AKP vitrin ve flaş transferlerle meşgul. Ama önemli olan sokaktaki yurttaşın CHP’ye katılımıdır. CHP’ye son üç ay içinde 750 yurttaş katıldı. Son katılımlar da AKP’den istifa edenlerle gerçekleşti” diye konuştu. A CHP rozetini taktılar Deveci aday adayı CHP Kepez İlçe Başkanı Alican Deveci, genel seçimlerde CHP’den Antalya Milletvekili aday adayı olmak için partisindeki görevinden istifa ettiğini de açıkladı. Deveci, “2011/22 Sayılı Genelge gereği milletvekili aday adayı olmak için Kepez İlçe Başkanlığı görevimden istifa ediyorum” dedi. urdur'da yaklaşık 350 yıllık Hecin Dede Camisi'ne giren kişi veya kişiler, camideki 3 antika kilimi çaldı. Olay yerine gelen Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, camiye giren kişi ya da kişilerin, içerideki 30 kilim arasından 3 antika kilimin çalındığını belirledi. Camide parmak izi incelemesi yapan polis ekipleri, zanlı ya da zanlıları yakalamak için çalışma başlattı. Akın Mahallesi Muhtarı Orhan Keleş, çalınan kilimlerin antika olması nedeniyle değerli olduğunu belirterek, olaydan büyük üzüntü duyduklarını söyledi. B Antika kilimleri çaldılar