Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EGE’DE HABER ege@cumhuriyet.com.tr 313 EYLÜL 2019 CUMA 12 yıldır üniversiteyi kazanan gençlere dizüstü bilgisayar veren Balçova Belediyesi geleneği bozmadı Eğitime en güzel teşvik KINIK’TA ŞENLİK VAR 3. Hasat Festivali İzmir’in Kınık ilçesinde bu yıl 3. kez düzenlenen Hasat Festivali’nin 2. günü etkinlikleri, Kınık Belediyesi Aile Yaşam Merkezi’nde “Tarımda Hibe Projeleri”ni anlatan panel ile başladı. Poyracık Mahallesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen masa turnuvasında ise dereceye girenlere ödülleri Kınık Belediye Başkanı Sadık Doğruer tarafından verildi. Kınık Belediyesi Aile Yaşam Merkezi tarafından düzenlenen “Yaparsa Benim Annem Yapar” yarışma programı da Kınık Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu bahçesinde yapıldı. Merkezde eğitim gören öğrenci anneleri yumurta taşıma ve sandalye kapma yarışmasında kıyasıya mücadele etti. Ardından merkezde eğitim gören minik öğrenciler Aile Yaşam Merkezi standında taş boyayarak hünerlerini sergiledi. Cumhuriyet Meydanı’nda halkoyunları ve bale gösterisinin ardından Öykü Gürman sahne aldı. Öykü Gürman, 2 saat süren programında birbirinden güzel eserleri seslendirdi. Kınık Belediye Başkanı Sadık Doğruer, ünlü sanatçıya plaket, çiçek ve Kınık kilimi hediye etti. Öykü Gürman, konser sırasında hayranlarını sahneye alarak onlarla oynayıp halay çekti. l Cumhuriyet / EGE ‘Aynı Evin Çocukları’ 1947 yılında Milas’ta doğan, ağırlıklı olarak belgesel filmler üzerine çalışmalar yürüten kameraman, görüntü yönetmeni, senarist ve yönetmen Hasan Özgen, oğlu Kurtuluş Özgen ile beraber çektiği “Aynı Evin Çocukları” adlı belgesel filmi gösterimi için Milas’a geliyor. Milas Belediyesi’nin katkılarıyla 19 Eylül Perşembe günü Prof. Dr. Aşkıdil Akarca Sahnesi’nde saat 20.00’de başlayacak Aynı Evin Çocukları belgeseli, 20. yüzyılın başlarında yaşanan ve siyasal tarihe Balkan Göçleri ve Küçük Asya Felaketi olarak geçen olguların sessiz tanıklarının yaşadığı derin travmaları ele alıyor. “Bir evi terk etmek” aslında neyi terk etmektir? Terk etmek zorunda kaldığımız şey, fiziki bir mekân mıdır sadece? Kimliğin, aidiyet ve ortak kültürlerin yeşerdiği habitattan vazgeçmek zorunda kalan insanların en az iki kuşağını derinden etkileyen bu olgu, belgeselin temel sorunsalını oluşturuyor. Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, kameraman, görüntü yönetmeni, senarist ve yönetmen gibi birçok özelliği barındıran belgesel filmlerin usta ismi hemşerimiz Hasan Özgen’i Milas’ta ağırlamaktan son derece mutluluk duyacağını belirtti. 12yıldır gençleri eğitime özendirmek için üniversiteyi kazanan gençlere plaket töreni düzenleyip dizüstü bilgisayar veren Balçova Belediyesi bu yıl da geleneği bozmadı. Eğitimde adaleti sağlamak için ilçedeki eğitim kurumlarına ve öğrencilere destek olan Balçova Belediyesi, YKS’de başarıya ulaşan gençleri bu yıl da yalnız bırakmadı. Balçovalı 430 genç, birer Nutuk, bilgisayar, plaket ve çeşitli hediyeler ile ödüllendirdi. Eşit ve kaliteli eğitim Eğitim kurumlarının fiziki yapılarının iyileştirilmesi ve eğitimin kalitesinin artırılmasına yönelik hizmetleri ile vatandaşların takdirini toplayan Balçova Belediyesi, öğrencilerin ba şarısını teşvik etmek için üniversiteyi kazanan gençlere de destek olmaya devam ediyor. 12 yıldır başarılı gençler için tören düzenleyen Balçova Belediyesi, bu yıl da 430 başarılı öğrenciyi aileleri ile birlikte ağırladı. Balçova Termal Otel’de düzenlenen törende her öğrenciye bir Nutuk, bir dizüstü bilgisayar, bir plaket, ayrıca İzmir dışında okul kazananlara ulaşım bedeli verildi. Törende YKS’nin 4 farklı puan türünde dereceye giren ilk 12 öğrenciye ayrıca alışveriş çeki hediye edildi. Törende mütercim tercümanlık bölümünü kazanan bedensel engelli Dilasu Madran’a ise azminden dolayı özel ödül verildi. Eğitimde adalet için Türkiye’nin en büyük sorunlarının eğitim sisteminin olumsuzluklarından kaynaklandığını ifade eden Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, “Eğitimi düzeltemeden ülkemizin gelişmesi ve ilerlemesi mümkün değil. Bunun için de ilk önce eğitimde adalet sağlanmalıdır. Bütün çocuklar eşit doğar, devletin de ana görevi çocukların eşit eğitim almasını sağlamaktır. Ne yazık ki ülkemizde eğitim kalitesi velilerin cüzdanlarındaki parayla orantılı hale geldi. Biz bu adaletsizliği gidermek için tüm imkânlarımızı seferber edeceğiz” dedi. Konuşmaların ardından CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, İzmir milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç, Kani Beko ve belediye meclis üyeleri Başkan Çalkaya ile birlikte gençleri tek tek tebrik ederek ödüllerini ve hediyelerini verdi. Aydın’ın Efe’si herkese örnek oluyor ‘Çok çalışmak lazım’ Muhammed Özmen Aydın Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nde çalışan Down sendromlu Efe Kocaman, çalışkanlığıyla belediyenin en sevilen emekçisi oldu. İşini çok sevdiğini söyleyen Efe’ni yurttaşlara bir de tavsiyesi var: Aktif olmak lazım, çok çalışmak lazım. Efe Kocaman, soyadı gibi kocaman bir yüreğe sahip. Aynı zamanda da çalışkan ve özverili bir emekçi. Büyükşehir belediyesi çalışanı olan Efe, işine olan ilgisini, “Babam arabayla getiriyor, herkese günaydın diyerek işe başlıyorum. 5 senedir çalışıyorum, çok mutluyum. Evrak götürüyorum, fotokopi çekiyorum. İş arka daşlarımı, Özlem Başkan’ı ve ülkemi çok seviyorum. Aktif olmak lazım, çok çalışmak lazım” sözleriyle anlatıyor. Efe, çalışmak kadar dinlenmenin de önemli olduğunu, “Cuma günlerinden sonra tatil olduğu için o günü çok seviyorum. İş önemli ama tatil de önemli” ifadeleriyle anlatıyor. Efe’nin çalışkanlığı Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na ilham veriyor. Efe ile 5 yıldır çalıştıklarını söyleyen Çerçioğlu, “Kendisi belediyemizdeki en çalışkan ekip arkadaşlarımdandır. Efe’nin de dediği gibi ‘çalışmak lazım.’ Biz de Efe gibi güzel çocuklarımızın iş hayatında ve sosyal yaşamda daha aktif olabilmesi için çalışmaya devam edeceğiz” diyor. Okullara destek İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İzbeton AŞ, İzmir’in birçok ilçesinden gelen taleplere yanıt vererek okul binası ve bahçelerinde ihtiyaçlara göre düzenleme çalışmaları yaptı. Düzenleme ve yenileme çalışmalarıyla öğrencilerin yeni eğitimöğretim dönemini daha sağlıklı ve güvenli bir ortamda karşılamalarına imkân sağlandı. Okullarda sıva tamiratı, boya çalışmasının yanı sıra öğrencilerin okul hayatlarında spor ve eğlenceyi de doyasıya yaşamaları için okul bahçeleri ile oyun alanlarında da iyileştirmeler yapıldı. Okullara verilen destek kapsamında Çiğli’deki Şehit Şenali Ocak Ortaokulu’nun dış cephe boyaları, iç cephe boyaları, tavan boyaları yenilendi ve iç dış sıva tamiratları yapıldı. Tire’deki Kurtuluş İlkokulu ve Ortaokulu’nda bahçe zemini komple yenilenerek kilit parke döşendi. Karabağlar’daki Emir Sultan Ortaokulu’nun bahçesi asfaltlandı. Bornova’daki Reşat Turhan İlkokulu’nun bahçesinde başlatılan çevre düzenleme ve Menemen’deki Asarlık TOKİ İlkokulu ve ortaokulunun iç cephe boyama işleri ekiplerce sürdürülüyor. l Cumhuriyet / EGE 1952’de Türkiye’de motor fabrikası kapatıldı. Dünyada uçak üretimini ilk yapan ülkeler arasındayken, uçak fabrikalarımızı da aynı zihniyet kapattı; GDP’ler; Genetiği Değiştirilmiş Politikacılar. Emperyalizmin laboratuvarlarında özenle yetiştirilip Türkiye’de iktidara getirildiler. HHH Orman yangınlarında Türk Hava Kurumu’nun nasıl devre dışı bırakılıp işlevsiz hale getirildiğini Cumhuriyet’te özel haber seli ile gündeme taşıdık. Dün Orman Bakanı Pakdemirli’nin, Türk Hava Kurumu’nun (THK) elinde 20 uçak dururken Rusya ile uçak pazarlığı yaptığını haberleştirdik. Skandallar zincirinin başından bu yana Bakanlığın “THK alerjisini” anlamaya çalışıyorum. HHH Açmama izin verin; Yıl 1925... Cumhuriyet’in ilanından sadece 16 ay sonra Atatürk, Türk Tayyare Cemiyeti’ni (Türk Hava Kurumu) kuruyor. O dönem yalnızca gelişmiş ülkelerin ufkunda olan havacılık sanayisinin tüm unsurları ile Türkiye’de oluşması hedefleniyor. Atatürk, söz verdiği her şeyi yerine uçuş ve paraşüt okulları açıyor. 1938’de kurumun yetiştirdi Tuncay ği pilot Ali Yıldız, 14 saati aşan planör uçuşu ile dünya rekoru Mollaveisoğlu nu kırıyor. Planör atölyesi uçak fabrika sına dönüştürülüyor. İngilizlerle ortak seri uçak üretimine geçi liyor. 1939’da Etimesgut Uçak Neden Japonya olamadık diye sorma, THK’ye bak... Fabrikası kuruluyor. Türk Hava Kurumu’nun uçak fabrikasında yabancı uçak üretiminin yanı sıra tamamen yerli tasarım uçaklar da üretiliyor. Sadece 10 yılda 126 adet Türk uçağı göklerdeki yerini alıyor. THK’nin ürettiği uçaklara Batılı getiren eşsiz bir lider... 1929’da ha ülkelerden sipariş yağıyor! vacılığın en üst organı olan Uluslara 1926’da temelleri atılan Kayse rası Havacılık Federasyonu’na (FAİ) ri Uçak Fabrikası’nda ise 15 yılda üye oluyor. THK mühendislerinden 200’den fazla uçak üretiliyor. Selahattin Reşit Bey, motor ve per Atatürk’ün “sadece uçak değil mo vane dışında tüm parçaları Türk malı tor da üreteceksiniz” diye görev ver olan ilk uçağımızı üretiyor. diği kadrolar 1945’te uçak motoru 1935’te Türkkuşu kuruluyor. Ku fabrikasını kuruyorlar. Fabrikada hem rum Atatürk’ün manevi kızı Sabi yabancı uçak motoru hem de yerli ha Gökçen’in de aralarında yer aldı motor üretimi yapılıyor! ğı savaş pilotlarını eğitiyor. Gökçen, İki yıl sonra uçakların aerodina ilk kadın savaş pilotu olarak adını ta mik testleri için dünyanın en gelişmiş rihe yazdırıyor. rüzgâr tüneli Ankara’da kuruluyor. “İstikbal göklerdedir” diyerek bin HHH yıllık hedef ve vizyon ortaya koyan Peki sonra ne oluyor? Atatürk, Türk gençliğini de uçur Bugün AKP’nin “devamı” olmak mak için peş peşe planör, motorlu la övündüğü Demokrat Parti iktidarı Cumhuriyet’in olağanüstü emeği, birikimi, vizyonu ile kurulan tüm bu kuruluşları kapatıyor. ABD, 1948’den itibaren Marshall yardımı ile ülkemize sızıyor. Özellikle uçak sanayisinde; “üretmeyin, bizden ucuz alın” uyutması ile savaş artığı uçaklarını Türkiye’ye veriyor. Dönemin asker sivil yöneticileri bu tezgâha ortak oluyor. Cumhuriyet tarihine adını altın harflerle yazdırmış, ilk uçağımızı üretmiş, ilk motorumuza imza atmış Türk Hava Kurumu, 1980’lerin ortasından itibaren yangın söndürme alanında kendini yeniden var ediyor. Bölgenin en güçlü yangın söndürme filosunu kuruyor. Son dönemde Orman Bakanlığı işte bu kurumu küçük yatırımlarla yeniden ayağa kaldırıp güçlendirmek yerine adeta tasfiyesine, yok olmasına zemin hazırlıyor. Türk Hava Kurumu’nun kolunun kanadının kırılması, bir dönem yolsuzluklarla içinin boşaltılması, bu yolsuzluklara göz yumulması emperyalizmin ekmeğine yağ sürüyor. HHH ABD, yakın zamanda Uzay Kuvvetleri Komutanlığı’nı kurdu... Düşünün, THK Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki gibi yönetilseydi, Türkiye bu yarışta nerede olurdu? başkanlar yazıyor Fatma Çalkaya Balçova Belediye Başkanı Sorumluluğumuzun farkındayız Cumhuriyet Ege’nin Cumhuriyet sevdalısı değerli okurları... Bu hafta gazetemiz aracılığıyla evlerinize, işyerlerine konuk olmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyorum. Aslında konuk olmak ve sohbet etmeyi severim. Bu anlamda yıllardır Balçova’nın sokaklarını arşınlıyorum. 15 yıl boyunca neredeyse her gün en az beş eve gider; hasta olan, yeni doğum yapan, çeşitli sıkıntılar yaşayan vatandaşlarımızla birlikte zaman geçirirdim. Beraber sevinip, beraber üzülmenin, dertleri ve sevinci birlikte paylaşmanın değerini iyi bildiğime inanırım. Adaleti mumla aradığımız günümüz Türkiyesi’nde; haksız ve adaletsiz seçim sürecinin zorlu günlerini aştıktan sonra Balçova Belediye Başkanı oldum. Az değil, neredeyse Balçova’da yaşayan her on yurttaşın yedisinin oyunu aldım. Tek tek evlerine gittiğim, dertlerine ortak olduğum vatandaşlara karşı şimdi daha büyük bir sorumluluğum vardı. Belediye başkanı olunca bu sorumluluğun üstüne bir de ülkemizin aydınlık yarınlara ulaşması için üstlendiğimiz görevin verdiği sorumluluk eklendi. Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum. Ülkemizin içinden geçtiği bu günlerde böyle bir sorumluluğu üstlenmekten gurur duyuyorum. Bu sorumluluk benim yol haritamı da belirlemiş durumda. Sadece yol yapan, çöpleri toplayan, ağaçları budayan bir belediye başkanı olmak işin kolay yanı. Ama söylediğim gibi bizim farklı bir misyonumuz var. Ulaşmak istediğimiz tam bağımsız ve vatandaşlarının tamamının huzur içinde yaşadığı Türkiye özlemi var. Bu nedenle daha çok çalışmak, vatandaşımızın zorluk çektiği alanlarda daha farklı projeler üretmek zorundayız. Aslında, biz Balçova’da bu anlamda çok büyük bir zorluk çekmiyoruz. Çünkü 15 yıldır Balçova’da yürütülen sosyal belediyecilik anlayışı var. Ben ve ekip arkadaşlarım, bu sistemin eksik kalan ya da güncellenmesi gereken yerlerini daha iyi noktalara taşıyoruz. Bunun yanında yeni projeler ile ilçe halkımıza daha iyi hizmet vermek için çalışıyoruz. Kısacası vatandaşın özellikle ekonomik anlamda zorlandığı konularda onların yanında oluyoruz. Ne kadar pembe bir tablo sergilenmeye çalışılsa da her gün sokakta, insanlarla birlikte olan birisi olarak yaşanan zorluğu biliyorum. Bu yüzden çocuklarını okula gönderirken kıyafet hatta defter bile alamayan ailenin yanında olmamız gerektiğini biliyorum. Çocuğunu kreşe gönderemediği için işinden çıkmak zorunda olan annenin yaşadığı zorluğu biliyorum. Kimsesi olmadığı için komşusundan gelecek bir kap yemeğin yolunu gözleyen yaşlının hissettiği acıyı biliyorum. Engelli çocuğu pencereden dışardaki insanlara bakarken akülü bir araç alamamanın verdiği yürek sızının içimde hissedebiliyorum. Kültürel etkinliklerle daha fazla vakit geçirmek isteyen gençlerin ve kadınların yaşadığı özlemi biliyorum. Bu acıların, özlemlerin, sızıların olmaması için de bütün mesaimi harcıyorum. İlk kreşimizi hizmete açmak üzereyiz. Göreve gelir gelmez ilk yaptığım ve en çok keyif aldığım işlerden birisidir. Tüm okullarımızın bakım ve onarımlarını yaptık. Maddi güçlük çeken ailelerimize destek olmak amacıyla bin öğrencimizin kıyafet ve kırtasiye ihtiyaçlarını karşıladık. Bu da bizim çok önem verdiğimiz bir hizmetimiz. Çocuklarımızın hiçbirini yardım yaptık diye teşhir etmiyoruz. Tam aksine çocuk, aldığı kıyafetlerin yardım olduğunu bile bilmiyor. Balçova’da ikamet edip üniversiteyi kazanan öğrencilerimize plaket töreni düzenledik. Hem başarıyı ödüllendirmek hem de bundan sonra sınava girecek çocuklarımıza teşvik olsun diye kazanan her çocuğumuza bir dizüstü bilgisayar ve Nutuk verdik. Ayrıca şehir dışında okuyan öğrencilerimizin ulaşım bedellerini karşılıyoruz. Bunun dışında kadınlarımıza yeni spor merkezleri açtık. Bir de Semtevleri ve kadın kooperatifinde emekleri ile ürün üreten kadınlarımız için satış noktası açıyoruz. Gençlerimizi ve kadınları sosyal aktivitelerle buluşturacak kültür merkezi yapıyoruz. Proje anlamında Türkiye’nin en özel cemevini yapıyoruz. İnsanların ibadetlerini istediği şekilde yapması bizim için çok önemli. Diğer yandan da Balçova’nın gelecek on yıllarını oluşturmak için İzmir Büyükşehir Belediyemiz ve ilgili bakanlıklar ile planlama çalışmalarını sürdürüyoruz. Parklarımızı ve yeşil alanlarımızı vatandaşlarımızın daha keyifli vakit geçirebilecekleri şekilde düzenliyoruz. Elbette ki bunlar daha başlangıç. Daha yapacak çok iş var. Balçova’da birlikte yürüdüğümüz büyük bir ailemiz var. Ailemiz ile birlikte güzel yarınlar için el ele vererek tüm zorlukları aşacağımıza inanıyorum.