Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 19 Temmuz 2019 CUMA ege@cumhuriyet.com.tr EGE’DE ÇEVRE Ege için morimyaanklıalıyrıorra?nt YANGIN SIRALAMASI Muğla: 1576 İzmir: 1367 Muğla: 1576 Antalya: 1157 İstanbul: 930 Plan başka bölgeye uygulansın Millet bahçesi üniversiteye yapılmamalı Kundaklayarak yakmışlar Mehmet İNMEZ Muğla’nın Milas, Fethiye, Bodrum ve Dalaman ilçelerinde son günlerde peş ipeşine çıkan orman yangınları sonrası rant iddiaları gündemden düşmedi. “Ormanları kim, neden yakıyor” sorusunun cevabı Orman Genel Müdürlüğü’nün istatistiklerine yansıdı. 6 yıl içerisinde Ege Bölgesi’nde 4 bin 200 orman yangını çıktı. Bu yangınların çıkış nedenleri arasında kundaklama dikkat çekti. 238 orman yangının kundaklama sonrası çıktığı tespit edildi. Türkiye’de en çok yangının çıktığı yer Muğla oldu. Turizm cennetinde çıkan yangınların 196’sı kasıtlı ve kundaklama sonrası çıktı. Bölgede 1200 yangının nedeni bulunamadı ve “faili meçhul” olarak kayıtlara geçti. Muğla’da 794, Denizli’de 244 oldu İDDiALAR BİTMİYOR Muğla’nın Fethiye ilçesinde, ormanlık alanda yangın çıkmış, geçen günlerde yine Muğla’nın Milas, Fethiye, Bodrum, Dalaman ve İzmir’in Seferihisar ilçelerinde de 450 hektar orman yanmıştı. Saatler sonra söndürülen yangında, Türk Hava Kurumu’na bağlı uçakların müdahale etmediği ve ihalenin mimarlık işi yapan bir firmaya verildiği iddiası da gündeme gelmişti. ve İzmir’de 152 yangın olayı faili meçhul kaldı. Türkiye’de 2013 ve 2018 yılları arasında 44 bin 584 hektarlık orman alanı yandı. Ege Bölgesi’nde ise 11 bin 739 hektar kül oldu. 2019 yılının ilk 7 ayında, 780 orman yangınında 999 hektar alan zarar gördü. Yangınların çıkış nedenlerinin başında, sigara, anız, çoban ateşi, yıldırım ve dikkatsizlik geldi. Yangınların nedenini araştıran Orman Genel Müdürlüğü ve güvenlik güçleri doğal nedenlerin dışında, kasıtlı olarak yangın çıkarıldığını tespit etti. Ege’de 237 yangın, kundaklama sonrası çıktı. Muğla ilk sırada Turizm cenneti Muğla’da 6 yıl içerisinde 1576 orman yangını çıktı. Binlerce hektar alan kül olurken, bu yangınların 196’ısı kundaklama sonrası yandı. Yangınların 151’i sigara ve anız ne deniyle çıktı. Diğer sebepler ise 92 olarak kayıtlara geçti. 1367 yangının çıktığı İzmir ve ilçelerinde 47 yangının çıkış nedeni kayıtlara kundaklama olarak geçti. Bunlardan sigara ve anız nedeniyle çıkan 512 yangın ormanları kül etti. Diğer nedenler 593 olarak belirlendi. Faili meçhul kaldı Yangınları kimin çıkardığının bulunması için yapılan araştırmalarda da sonuç elde edilemedi. Yangınların 1460’ının kim tarafından çıkarıldığı yaktığı bulunamadı ve “faili meçhul” olarak istatistiklere yansıdı. En çok yangın çıkan iller sıralamasında ilk sırada bulunan Muğla’da 794 yangının çıkış nedeni tespit edilemedi. Denizli 244 ve İzmir’de 152 orman yangını faili meçhul olarak kaldı. l İZMİR Ege Üniversitesi bünyesindeki “Ege Üniversitesi Ormanı” olarak bilinen alana millet bahçesi yapılması ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin kentin başka bölgesine taşınması planlanıyor. Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, “Kentin farklı alanlarda altyapı ihtiyaçları çok fazla. Hiç park alanı, yeşil alanı, okulu, sağlık tesisi olmayan mahallelerimiz var. Bu alanlardaki ihtiyaçların gözetilmesi gerekirken, yine devletin bütçesinden çıkan bu yatırımların sağlıklı değerlendirilmediğini, planlanmadığını belirtmek gerekir” dedi. Özlem Şenyol Kocaer “Projenin detaylarıyla ilgili bilgimiz olmamakla birlikte lojmanların ve çam ağaçlarının olduğu bölgenin millet bahçesi olarak tasarlanması gündemdeydi. Burada büyük bir alanda çamlık mevcut. Zamanında buranın orman olarak kullanılması için Ege üniversitesi ve Ege Orman Müdürlüğü’yle yapılan ağaçlandırma çalışmasında ve fıstıkçamları dikilmiş. Çok yoğun bir ağaç doku var. Bu ağaç doku yapılacak millet bahçesiyle hasar görmesi durumu söz konusu” şeklinde konuştu. Kocaer, “Millet bahçesiyle ilgili yapılan örneklere baktığımızda açık bir zemin peyzaj düzenlemesi yapılıyor ve içinde birden çok yapı tasarımı var. Sert doku uygulamalarıyla ağaç dokunun tahrip edil mesi söz konusu. Diğer taraftan burası üniversiteye ayrılmış bir alan fonksiyonlar faaliyetler eğitim amaçlı ihtiyaçlar olabilir. Ancak millet bahçesi kamusal bir alan ve halkın tamamına açık. Üniversite için ayrılmış alanda değil kentin başka bir bölgesinde yapılmalı. Geçen yıl, Hacılarkırı askeri alanı yapılaşmaya açıldı ve sanayi bölgesi olarak planlandı. Burasının millet bahçesi olarak değerlendirilmesi söz konusu olabilir.” dedi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin, Bayraklı’da yeni yapılan Şehir Hastanesi’ne taşınması ihtimalini değerlendiren Özlem Şenyol Kocaer “Ege Üniversitesi’ne ilişkin özellikle geçtiğimiz aylarda gerçekleşen yerel yönetim seçimler öncesinde özellikle AKP tarafından çeşitli projeler gündeme getirildi. Ege Üniversitesi’nin buradan taşınacağı kampüs alanında bazı bölgelerin küçültülüp diğer alanların farklı türlü planlanması yönünde imara açılması gibi konular gündemdeydi. Tıp gittikten sonra buranın yine farklı bir imara ranta konu edilmesi gibi tehditler devam ediyor.” diye konuşarak, yapılan görüşmeler hakkında “RektörlükBakanlık bünyesinde gerçekleşen görüşmeler şeklinde gündeme getiriliyor. Yerel idarelerin bu konuda görüşlerinin alınıpalınmadığı konusunda bilgimiz yok” diye bildirdi. Kazdağları için mücadele sürüyor Çanakkale Barosu, kentin tek içme ve kullanma suyu kaynağının yer aldığı Kirazlı Atikhisar Havzası’nda yürütülen metalik madencilik faaliyetlerinin bölgede yarattığı zarara dikkat çekmek için bir açıklama yayımladı. Açıklamada “Ağı Dağı, Kirazlı ve Çamyurt madenlerinde binlerce ton siyanür kullanılacağı ve siyanür barajları oluşturacağı ve yeraltı suları başta olmak üzere su kaynaklarını ve doğayı kirleteceği ve böylelikle doğal yaşamı ve insan yaşamını doğrudan olumsuz biçimde etkileyeceği açıktır. Çanakkale Barosu avukatları olarak, bu talana karşı mücadele etmekteyiz. Çanakkale Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu tarafından yürütülen, Kirazlı ve Ağı Dağı ile ilgili olarak 2012 yılında açılmış ve şekli anlamda kesin hüküm teşkil eden davalar haricinde kapasite artırımına ilişkin davalarla birlikte 4 dava daha mevcut olup yasal süreçler devam etmektedir. Çanakkale’nin her köşesinde 30’u aşkın dava ile yürüttüğümüz çevre mücadelesi; Ağı Dağı, Kirazlı ve Çamyurt için de devam etmektedir. Çanakkale Barosu Avukatları, Çanakkale ve ülkemizdeki çevre ve yaşam alanları için diğer meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte sonuna kadar mücadele etmeye devam edecektir” denildi Tarkan, Gediz Deltası için destek istedi İzmir’in Çiğli ilçesinde bulunan, yüzlerce kuş ve canlı türüne ev sahipliği yapan Gediz Deltası’nın Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Doğa Mirası ilan edilmesi için bir çağrı da şarkıcı Tarkan’dan geldi. Tarkan, Gediz Deltası’nın görün tülerini içeren bir videoyu seslendirerek kampanyaya destek verilmesi çağrısında bulundu. ?Tarkan, Akdeniz foku, Caretta caretta ve denizkaplumbağasının birlikte yaşadığı nadir sulak alanlardan biri olan Gediz Deltası’nın gö rüntülerini içeren bir videoyu seslendirerek, kampanya için destek istedi. Tarkan, Gediz Deltası’nın do ğal güzelliklerinin yanı sıra deltada yaşayan canlı türlerine dikkat çekerek şunları söyledi: “Gediz Deltası, binlerce canlının yaşam alanı. UNESCO Dünya Do ğa Mirası olmak için desteğini bek alanının korunması için üzerlerine liyor. Gediz, mirasımızdır.” Tar düşen görevi yerine getirme kan, ayrıca Doğa Derneği’ne yaptığı açıklamada, Gediz Deltası’nın, İzmir şeh GEDİZ DELTASI lerini, Gediz’in bir dünya doğa mirası olması için gerekeni yapma rini var eden kaynak larını temenni edi lardan birisi olduğunu, milyonlarca insanın yaşadığı şeh İzmir gibi mertopolle iç içe geçmiş tek sulak alandır yorum. Çünkü Gediz, doğanın bize Flamingoların dünya nüfusunun emanetidir” de rin yanı başında yüzde 10’u Gediz deltasında di. Doğa Derne flamingolar, peli yaşamaktadır. Nesli tehlike aldında ği Yönetim Ku kanlar, yüzlerce kuş ve canlı türünün yaşamını sürdürdüğünü belirtti. Daha önce Gediz Deltası’nı dolaştığını, buradaki eşine az rastlanır çeşitli olan Tepeli Pelikan, Akdeniz rulu Başkanı foku ve Caretta Caretta deniz kaplumbağalarına da ev sahipliği yapmaktadır. Ege Denizi’nin en önemli bayık yavrulama ve beslenme alanlarından biridir. Türkiye’deki tuz üretiminin yaklaşık Özlem Akın da Akdeniz Havzası’ndaki en geniş ve özel sulak alanlardan birisi olan Gediz üçte biri burada Deltası’nın, mutlak liğe tanıklık ettiğini kay gerçekleşir. surette korunması ge deden Tarkan, yapılan bi reken bir doğal alan ol limsel çalışmalara göre deltanın, duğunu ifade etti. Dileği UNESCO’nun belirlediği doğa mi miz Tarkan gibi kıymetli sanatçıla rası kriterlerinin tümünü sağladı rın, karar vericilerin ve İzmirlile ğını aktardı. Tarkan, “Gediz Deltası rin desteği ve girişimleriyle Gediz UNESCO Dünya Doğa Mirası ilan Deltası’nın UNESCO Dünya Doğa edilmeli ve içindeki canlılarla bir Mirası ilan edilerek koruma altına likte koruma altına alınmalı. Tüm alınması. Ve hiçbir zarar gelmeden yetkililerin bu olağanüstü doğa yaşatılmasıdır” dedi. Belediye Başkanı Serdar Sandal: ‘Bayraklı’da yeni bir sayfa açtık’ Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, göreve geldiğinden bu yana yaptığı yenilikler ve uyguladığı politikalarla dikkatleri üzerine çekti. İlk olarak belediyedeki eski dönemden kalma şifreli, kilitli demir kapıları söktürerek vatandaşla belediye başkanı arasındaki engelleri ortadan kaldıran Sandal, alınan tedbirler kapsamında 5 milyon liraya yakın tasarruf sağlarken, 40 milyon liradan fazla da borcun ödemesini gerçekleştirdi. Başkan Sandal, makam araçlarının kaldırılması, deve güreşlerine son verilmesi ve buraya harcanacak paranın eğitime aktarılacağının duyurulması, dış birimlerdeki gereksiz makam odalarının kapatılarak kütüphaneye, semt merkezine, belediye hizmetleri için kullanıma sunulması gibi uygulamalarıyla da kısa zamanda vatandaşların büyük takdirini topladı. 27 binlik rekor oy farkıyla belediye başkanı seçildikten sonra hızla çalışmaya koyulan ve ilçede hizmet seferberliğine başlayan Sandal, işsizliğe çözüm bulmak ve Bayraklı’nın yol haritasının belirleneceği stratejik planı belirlemek için, katılımcı yönetim anlayışıyla toplumun genelini kapsayan toplantılar yaptı. Öte yandan Başkan Sandal, sokaklardaki temizlik çalışmalarından, asfaltlamaya, park bahçelerden sosyal, kültürel ve eğitim alanlarına kadar birçok konudu, ilk 100 günde ilçeyi gezerek sık sık yurttaşlarla bir araya geldi, ilgili personel ve müdürlerle imkânlar dahilinde yapılabilecekleri not aldı, eksiklikleri, öneri ve talepleri dinleyerek sorunlara hızla çözüm üretilmesi için çalışma başlattı. Her fırsatta “Bayraklı’yı hak ettiği değere ulaştırmak için var gücümüzle çalışacağız” diyerek, Bayraklı’yı “Dünya çocuk ve gençlik kenti” yapacaklarını ifade eden Başkan Sandal, Bayraklı’da bir görevi devralmadıklarını, Bayraklı’da yeni bir sayfa açtıklarını söyledi.