28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 12 TEMMUZ 2019 CUMA [email protected] EGE’DE ÇEVRE Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Ege Bölgesi için rapor hazırladı Kentler talan ediliyor Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı olan Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İzmir Şubesi, 1 yıl boyunca İzmir ile Ege Bölgesi’ndeki çevre konularını gözlemleyip rapor haline getirdi. Çevre Günü nedeniyle hazırlanan raporda, “Ülkemizin su kaynakları, tarım toprakları, havası kirletilmiş, doğal varlıkları, orman alanları talan, tarihi zenginliklerimiz tahrip edilmiş, kentsel dönüşüm süreçleriyle kent yoksulları yerlerinden edilmiştir. Doğanın ve emeğin sömürülmesi süreçleri bu dönemde tüm yıkıcı etkileri ile karşımızda durmaktadır.” denildi. ALİAĞA’DA KİRLİLİK DEVAM EDİYOR Aliağa’da Kömürlü Termik Santral yatırımlarının ilçeyi kirlettiği belirtilen raporda, “Ağır sanayi bölgesinin yarattığı kirlilik, bölgede kontrolsüz cüruf alanları, gemi söküm tesislerinde KUITO ve ETHANE örnekleri ile yaşadığımız çevresel riskleri artırırken, kontrolsüz gemi geri dönüşüm çalışmaları kentin kirlenmesine neden oluyor” denildi. ALTIN MADENLERİ TEHDİT EDİYOR Raporda, altın madenlerinin çevreye verdiği kirliliğin bilim insanları tarafından raporlanmasına rağmen çalışmaların devam ettiği belirtilerek “Efemçukuru altın madeninin İzmir’in su kaynağı olan Çamlı Barajı Havzası’nda, Gördes nikel madeninin İzmir ve Manisa’nın su kaynağı olan Gördes Havzası’nda, Çaldağ’da işletilmesi planlanan nikel madeninin Gediz Havzası’nda, FOÇA Çukuralan altın madeninin Balıkesir’in su kaynağı olan Madra Barajı Havzası’nda, Kışladağ altın madeninin ve Murat Dağı’nda 8 Mayısta ÇED olumlu belgesi verilen altın madeni işletmesinin Uşak’ta yarattığı çevresel riskleri, yaşam alanlarımızı tehdit etmeye devam ediyor. Gaziemir’de ortaya çıkan nükleer atıklar, nehirleri mizde yaşanan kirlilikler, B. Menderes’te yaşanan toplu balık ölümleri, Uşak OSB de kontrolsüz şekilde arazide depolanan arıtma çamurlarının yarattığı çevresel kirlilik örnekleri; denetim acil müdahale süreçlerinin işletilemediği açıktır. Çevre felaketi, ülkemizde çevrenin denetlenemediği gerçeğini yüzümüze çarpmaya devam edi yor” denildi. İzmir’de tarım alanları, or man alanları, doğal sit alanlarının, yapılan mevzuat değişiklikleri ile, yapılaşma, kontrolsüz plansız RES’lerle, taşocakları ile elden çıktığı vurgulanan raporda, “Kentsel dönüşüm adı altında kontrolsüz yapılaşmalar, gökdelenler, AVM’ler ile altyapı eksiklikleri, trafik gürültü ile boğuşan ‘Egenin İncisi’ olmaktan çok uzakta bir geleceğe doğru hızla yol alıyor. ÇED adı altında içi boşaltılmış onay belgeleri ile yürütülen çalışmalara ilişkin açılan davalar, bilirkişi raporları ile ÇED süreçlerinin yetersizliğinin ispatlanması, kazanılan davalar ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bu süreçler hiç yaşanmamışçasına aynı projelere yeniden ÇED belgeleri düzenlenmesi artık alıştığımız yöntemler. İyileşme görmek bir yana tüm sorunların çözülmeden büyüyerek devam ettiğini görüyoruz” ifadeleri yer aldı. AKP çamfıstığı üretimini de vurdu CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, Türkiye’nin çamfıstığı üretiminde dünyada ikinci sırada yer aldığını belirterek “Kozak Yaylası’nda 10 yıl önce yılda 10001200 ton civarında çamfıstığı üretimi yapılıyorken bugün 150200 ton seviyesine kadar gerilemiştir” dedi. CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, TBMM Genel Kurulu’nda “Çamfıstığı Araştırma veKoruma Enstitüsü Kurulması Hakkında” verdiği kanun teklifi üzerine bir konuşma yaptı. Kanun teklifi AKP ve MHP oyları ile reddedilen Polat, AKP’yi sert sözlerle eleştirdi. Polat, “Türkiye, dünyada çamfıstığında 195 bin hektar alan ile İspanya’dan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Ülkemizde çamfıstığı üretiminin yüzde 80’i, dünya üretiminin ise yüzde 10’u İzmir’in Bergama ilçesindeki Kozak Yaylası’nda gerçekleşmektedir. Kozak Yaylası’nda yaklaşık 10 bin kişi geçimini çamfıstığı üretiminden karşılamaktadır. Kozak Yaylası’nda 10 yıl önce yılda 10001200 ton civarın da çamfıstığı üretimi yapılıyorken bugün 150200 ton seviyesine kadar gerilemiştir. Yaşanan bu düşüklüğün çamfıstığı ağaçlarındaki hastalıktan kaynaklandığı ifade edilmektedir. Sorunun çözülememesi nedeniyle bir zamanlar ihracatı yapılan Kozak Yaylası’nın ünlü çamfıstığının yerini, maalesef Pakistan’dan ithal edilen ürünler almaya başlamıştır. Yerli üretici hak ettiği desteği devletten görememektedir. Bir tarım ülkesi olan Türkiye, Pakistan’dan ithal çamfıstığı alır hale gelmiştir” dedi. Polat, sözlerine “Bölge de aynı zamanda altın madeni de işletiliyor. Dikili ve Bergama ilçeleri arasında kalan Çukuralan’da işletilen altın madeni bölgenin en büyük tehdididir. Bölge halkı sağlıklarını kaybetme riski ile karşı karşıya iken bir de gözü gibi baktıkları ağaçlarını kaybediyorlar. Altın madeni eliyle yeşilin ve doğanın yok olmasına göz yumuluyor. Maalesef AKP ağacın değil, doların yeşilini seviyor” diye sürdürdü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle