09 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 17 MAYIS 2019 CUMA [email protected] EGE’DE ÇEVRE Karaburun Yaylaköy’de bağıra bağıra gelen talanın boyutları hiçbir kural tanımayan yağmacı tavra evrildi. Tır’lar, vinçler, beton mikserleri, kamyonlar, kepçeler makilik alanlarda cirit atıyor. Santral noktalarına onlarca konteyner taşınıyor. Bozdağ’da tır’lar için açılan yollar inşaat ve kepçe sesleriyle inliyor. Karaburun’da Öçk’ye Uyulsun Kural tanımayan yağma Karaburun Kent Konseyi, Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇK) ilan edilen ilçede Lodos Enerji’nin rüzgâr enerji santralı (RES) yatırımlarını gelişigüzel sürdürdüğünü vurgulayarak, “Karaburun Yaylaköy’de bağıra bağıra gelen talanın boyutları, hiçbir kural tanımayan yağmacı tavra evrildi” açıklamasını yaptı. Karaburun Yarımadası’nın yüzde 61’ini LODOS Elektrik Üretim AŞ’ye ait “Karaburun RES Projesi”ne karşı yürütülen hukuk mücadelesinin 4. yılına girdiğine vurgu yapılan açıklamada, “Bu zaman zarfında, proje için verilen ÇED Olumlu kararı iki kez ve üretim lisansı bir kez iptal ettirdik. Bu iptal kararları, doğayı ve yaşam alanlarını korumak için hep birlikte verdiğimiz inançlı ve kararlı mücadelenin sonucudur. Ne yazık ki, bu iptal kararlarına karşın, gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gerekse Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından, mahkeme kararlarındaki iptal gerekçeleri dikkate alınmaksızın, üretim lisansları ve ÇED izinleri hızlı bir şekilde yenilendi. Ancak bizler, böylesi doğaya ve insana hoyrat bir uygulamayla, “yenilebilirtemiz enerji” adı altında bu nadir doğanın, yaban hayatının, tarım, mera ve turizm alanlarımızın kısacası Karaburun’da yaşamın yok edilmesine rıza göstermeyeceğiz” denildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, 27.02.2018 tarihinde ilan edilen ve Yaylaköy’de dikili olan 50 türbinin yanında 37 adet türbinin de eklenmesine yol açan “ÇED OLUMLU” kararının iptali için İzmir Nöbetçi İdare Mahkemesi’nde 4. davanın açıldığının anımsatıldığı açıklamada, şu görüşlere yer verildi: “Davamız sürerken 15 Mart 2019 gün ve 30715 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanıp yürürlüğe giren, 14.03.2019 tarih ve 823 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararına istina den, Karaburun YarımadasıIldırı Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildi. Bu kararın 2 No’lu maddesine göre, “... Mevcut her ölçekteki plan plan kararı ve projeler konusunda mezkur Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre yapılacak değerlendirme sonuçlanıncaya kadar herhangi bir uygulama yapılamaz.’ LODOS Elektrik Üretim AŞ’nin, bu kararla birlikte RES projesiyle ilgili hiçbir uygulama işlemine kalkışmaması gerekirken, proje sahasında henüz kurulmamış türbinler için beton atma ve yol açma işlemlerine başla mıştır. Bu durum Karaburun yarımadasını Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan etmekteki amaçla çelişmekte, bölgede ekolojik yapının bozulmasına ve geri dönülemez bir zararın doğmasına yol açmakta, aynı zamanda suç teşkil etmektedir. Karaburun Yaylaköy’de bağıra bağıra gelen talanın boyutları hiçbir kural tanımayan yağmacı tavıra evrildi. Tır’lar, vinçler, beton mikserleri, kamyonlar, kepçeler makilik alanlarda cirit atıyor. Santral noktalarına onlarca konteyner taşınıyor. Bozdağ’da tır’lar için açılan yollar inşaat ve kepçe sesleriyle inliyor. Balıklıova tepelerinde de türbin temellerinin izinsiz atılmaya başlandığını biliyoruz. Şimdi, Karaburun YarımadasıIldırı Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan eden kurumlara soruyoruz; Doğaya, insana hoyrat bir uygulamayla “yenilebilirtemiz enerji” adı altında bu nadir doğanın, yaban hayatının, tarım, mera ve turizm alanlarımızın, kadim bir kültürün kısacası Karaburun’da yaşamın yok edilmesine rıza göstermeye devam edecekmisiniz?” l İZMİR / Cumhuriyet MANİSA Sözler tutulmadı 12 Eylül 2016 ve 27 Mayıs 2017 tarihlerinde Manisa’da meydana gelen iki büyük depremde evleri hasar gören vatandaşlara sözü verilen kredilerin ödenmediği ortaya çıktı. CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, depremzede yurttaşlarımızın mağduriyetlerinin en kısa zamanda giderilmesi gerektiğini belirtti. AFAD’ın bağlı olduğu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM’de soru önergesi veren Bakırlıoğlu, “12 Eylül 2016 ve 27 Mayıs 2017 tarihlerinde Manisa ilimizde iki büyük deprem meydana gelmiştir. Artçı depremler aylarca sürmüş, vatandaşlar korku içinde yaşamak zorunda kalmıştır. Can kaybı olmamasına karşın evlerde maddi hasar oluşmuştur. Bu depremlerde; Akhisar ilçesi Sünnetçiler, Akselendi, Beyoba mahalleleri, Saruhanlı ilçesi Kumkuyucak ve Lütfiye mahalleleri, Gölmarmara ilçesi Tiyenli ve Değnekler mahallelerinde onlarca ev kullanılamaz hale gelmiştir” dedi. Bakıroğlu, evini yapmak isteyenlere 5 yıl ödemesiz 20 yıl vadeli 102 bin lira, yeni ev almak isteyen hak sahiplerine 162 bin lira uzun vadeli kredi kullandırılacağı sözü verildiğini anımsattı. BASMANE ÇUKURUNA PARK TEKLİFİ CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Folkart’ın çekilerek yeniden TMSF’ye devrettiğini açıkladığı Basmane Çukuru olarak anılan bölgenin milli park yapılmasını önerdi. Folkart’ın Kültürpark’ın yanıbaşındaki bölgeye yapmak istediği gökdelen projesinden vazgeçtiğini ve arsayı TMSF’ye iade ettiğini anımsatan Sertel, “Folkart’ın Basmane’de yüksek bina yapmaktan vazgeçmesi İzmir için bir şanstır. “Basmane Çukuru” olarak tanımlanan 40 bin metrekare alan Fuar’ın par çasıdır. Sit alanı olan bu alanda hukuk inşaat izni vermemektedir. 40 bin metrekare alan milli park ilan edilmeli, 400 bin metrekare olan Fuar alanı 440 bin metrekareye çıkarılmalıdır” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in İzmir Elektrik Fabrikası’nı satın almak için Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na teklif verdiğini anımsatan Sertel, “İzmir Büyükşehir Belediyesi TMSF ile masaya oturmalı ve İzmir halkının alanını milli park yapmak için kolları sıvamalıdır. Unutulmamalı ki, rant ve kazanç her şey değildir. İzmir, yüksek binalar ile İstanbul’a çevrilirken kentimizde ki yeşil alanları hep birlikte korumalıyız. İzmir’de Havagazı Fabrikası Aziz Kocaoğlu sayesinde kalıcı bir soluk alacak alan olarak korunmuştur. Tunç Soyer, göreve geldiği gibi İzmir Elektrik Fabrikası’nı satın alarak bu bölgeyi toplumun yararına sunacaktır. Şimdi sıra Fuar’dan koparılan alanın İzmir’e iadesidir” vurgusu yaptı. l İZMİR / Cumhuriyet Selvitopu’na yönetici ödülü Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’na, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şubesi tarafından “Yılın Yerel Yöneticisi” ödülü verildi. Selvitopu ödülünü Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şube Başkanı Özay Yerlikaya’dan aldı. Selvitopu, “Bu ödül bizim için çok büyük bir onurdur. Peyzaj Mimarları Odası’na gösterdikleri ilgi için çok teşekkür ediyorum. Bizim tek hedefimiz var; kentimizi daha yaşanılabilir hale getirmek. Sabah insanların kalkıp sokağa çıktığında nefes alabileceği yaşamdan mutluluk duyabileceği kent dokularını yaratabilmek için bu görevdeyiz. Bu anlamda da Karabağlar’da farklı birçok projeyi hayata geçirmeye çalışıyoruz. En başta da Karabağlar’ın planlamasını geçtiğimiz dönem ele aldık. Bunun yanında Karabağlar’ın ihtiyacı olan kent meydanı, parklar ve kültür merkezleri gibi birçok tesisi hayata geçirebilmek için çalışmalar yaptık. Bu çalışmalar bu dönemde de devam edecek” dedi. Karabağlar Belediyesi olarak Uzundere’deki 80 hektarlık alanın İzmir Demokrasi Üniversitesi’ne verilmesi için çaba harcadıklarını belirten Selvitopu, Poligon Deresi’nde bulunan 200 hektarlık alanın tamamının rekreasyon alanı olarak kent halkının hizmetine sunulmasını istediklerini de söyledi. l İZMİR / Cumhuriyet Tgs İzmir güven tazeledi Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İzmir Şubesi Olağan Genel Kurulu’nda Halil İbrahim Hüner, Engin Tatlıbal, Esra Kapar ve Belma Yücel’den oluşan İzmir Şubesi yönetimi yeniden seçildi. TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş’un Divan Başkanlığı, TGS Genel Sekreteri İlkay Akkaya ve Ege Telgraf Gazetesi Muhabiri Yağmur Gülü’nün Divanı Üyeliğini yürüttüğü genel kurulda, üç yıllık TGS İzmir Şubesi çalışma raporu ve denetim kurulu raporları da aklandı. l İZMİR / Cumhuriyet Aliağa’da yanık ünitesi yok CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan Aliağa’da yaşanan iş kazalarını Meclis gündemine taşıdı. İlçede 20102018 yılları arasında ölümlü iş kazalarının 3 kat artış gösterdiğine dikkat çeken Arslan, bu kazalarda sık sık yanık vakalarına rastlandığını anımsatarak Aliağa Devlet Hastanesi’nde bir yanık ünitesi bulunmamasını eleştirdi. Arslan bu eksikliği 13 Kasım 2018 tarihinde Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Sağlık Bakanlığı bütçesi sırasında Sağlık Bakanı’na sorduğunu ancak yanıt alamadığını belirterek, “Aliağa’ya en yakın yanık ünitesi 6070 kilometre uzakta, bir işçi erken müdahale edilemediği için hayatını kaybederse sorumlusu kim olacaktır?” dedi. l İZMİR / Cumhuriyet Yüzyılın Hasadı!.. İzmir güneşinin işgalci süngüler üzerinde parlamasının üzerinden 100 yıl geçti. Ama unutulmamalı ki, meslektaşımız Hasan Tahsin’in emperyalist emellere ilk kurşunu sıkmasının üzerinden de 100 yıl geçti. Mustafa Kemal’in önderliğinde dev bir yangın ormanına dönüşen milli mücadele ruhu, 100. yıl etkinlikleri kapsamında İzmir ve Samsun başta olmak üzere ülke genelinde yaşatılıyor. Oysa o ruh, 2002’de hükümeti gele geçirenlerin başlıca hedefiydi. “Hedef 2023” diye kamuoyunun İMBAT HAKAN DİRİK önüne çıktıklarında pek çokları ciddiye bile almadı. O tarihlerde AKP diye bir parti bile kalmayacağına göre, ortada bir tehlike de yoktu onlara göre. Ama iktidarın gösterdiği hedef, en geç 100 yıl sonra bir devrin yıkılacağı, yeni bir devrin başlayacağı tarihi yandaşlarına müjdeleyen bir yaklaşımdı. Bunun için çizdikleri rotaya, 2012 yılında kamuoyuyla paylaştıkları 63 maddeden bazılarına bakalım. “Hedef 2023”ün ilk 6 maddesi, AKP’nin kapatılmasının önündeki engellerin kaldırılması için yapılacakları sıralarken, 7, 8, 9’uncu maddeler, bugünkü bazı gelişmelere nasıl da ışık tututuyor: n “Seçimlerle ilgili mevzuaatın topyekün gözden geçirilmesi. n Temsilde adaletin sağlanması için tedbirler alınması. n YSK’nın yeniden yapılandırılması.” İstanbul seçimlerinin neden ve nasıl iptal edildiği geçmişin süzgecinden daha net görülüyor! Yol haritasının 10. maddesindeki “Başkanlık, yarı başkanlık ve partili cumhurbaşkanı meselesi”ni çoktan halledip, parlamenter demokrasiyi rafa kaldırdılar bile. Yargıyla ilgili maddeleri de bugün FETÖ dedikleri yapıyla kol kola çözdüler! Şu maddeler ise siyasetin rüzgarına göre sandıkta bekliyor: “21 Anadilde savunmanın sorun olmaktan çıkarılması. 22 Anadilde kamu hizmetlerine erişim.. 30 Kürtçe tercümanlık (kamu hizmetlerinde)” Burada maddeleri tek tek sıralayarak yer ziyan etmeye gerek yok; hedef cumhuriyeti ve onun değerlerini yıkmak, bunun için psikolojik altyapıyı oluşturmaktı. Hedefe götürecek yapı taşlarını döşemek için toplumu ayrıştıracak tohumları atmaktan bile çekinmediler. Ama ne mutlu ki, yüzyılın hasadını biçemeyecekler! Çünkü biz, yalnızca milli mücadelenin yüzüncü yılını kutlamıyoruz, aynı zamanda o günlerin ruhunu ve Mustafa Kemal Atatürk’ü yeni bir yüzyıla taşımanın gururunu yaşıyoruz. Bornova’da bilim şenliği Bornova Belediyesi’nin sorgulayan ve araştıran bireyler yetiştirmek amacıyla düzenlediği Bilim Şenliği, bu yıl 2225 Mayıs tarihleri arasında “Bilim ve Çocuk” temasıyla Büyük Park’ta yapılacak. Şenlik kapsamında 42 farklı etkinlik; atölye çalışmaları, bilim şovları, drama içerikli etkinlikler, seminerler, sergiler ve interaktif bir konser düzenlenecek. TÜBİTAK Bilim Şenlikleri Destekleme Programı tarafından desteklenen ve öncelikli hedef kitlesi ilk ve ortaokul öğrencileri olan şenlikle, bilimin eğlenceli yanlarının gösterilmesi, merak etme ve sorgulama becerilerinin artırılması, bilime ilgi duyan, analitik düşünme becerileri gelişmiş bireylerin yetişmesi amaçlanıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle