Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 17 MAYIS 2019 CUMA ege@cumhuriyet.com.tr EGE’DE YAŞAM Ulusların tarihlerinde öyle günler vardır ki onlar, yarattığı algı ve kolektif bellek açısından ulusal aidiyetin en KONUK YAZAR Dr. OKTAY GÖKDEMİR ti. Mustafa Kemal Paşa, burada zafer sevincinden hareketsiz kalan arkadaşlarına yönelik olarak “Yahu, İzmir’e girdiğimiz akşamdır bu!.. Bu önemli kilometre taşları ol kadar sessiz mi geçecek? muşlardır. İşte 15 Mayıs Haydi bari biz kendimiz şarkı 1919 tarihi de genelde Türkiye ve Türkler, özelde ise Direnişİzmir ve İzmirliler için böy söyleyelim.” sözleriyle onları coşturmuş ve hep birlikte daha Kurtuluş Savaşı’nın baş lesine önemli günlerden birisidir. Zira yüz yıl yıl önce, günlerinde İzmir15 Mayıs 1919 Perşembe langıcında Samsun’dan Anadolu içlerine giderken söyledikleri “Dağ Başını Duman Al günü İzmir, başta İngiltere, Fransa ve ABD olmak üzere emperyalist devletlerin ortaklaşa almış oldukları bir kararla Yunan ordusu tarafından işgal ediliyordu. O sabah İzmir’de karaya çıkan Yunan askerlerine karşı kalabalığın içerisinden sıkılan ilk kurşun; Mustafa Kemal önderliğinde sürecek ulusal bağımsızlık savaşımızın ilk kıvılcımı olduğu kadar, Kuvayı Milliye ve Müdafaai Hukuk ruhunun tam bağımsızlık şiarıyla tüm Anadolu’da uyanışının da öncüsüydü. Nitekim, İzmir’in işgal edileceği haberini bir gün önceden alan İzmirliler bu olup bitenler karşısında tepkilerini ortaya koyabilmek amacıyla İzmir Sultanisi’nde toplanarak bir bildiri hazırladılar ve İzmirlilere bu bildiriye göre hareket etmeleri gerektiği duyuruldu. Mustafa Necati, Moralızade Halit ve Ra yıs 1919’da İzmir’in işgal edilmesi bütün yurtta kollektif milli bilincin uyanmasını sağlamıştı. Bu kollektif bilinç, Mustafa Kemal Paşa’ya ulusal bağımsızlık ve egemenlik düşüncesine dayalı tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurma yolunda önemli bir toplumsal taban oluşturmuştu. 16 Mayıs 1919’da tam bağımsız bir Türk devleti kurmak amacıyla İstanbul’dan Anadolu topraklarına hareket eden Mustafa Kemal’in Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın yol haritasını belirlemesinde İzmir’in işgali başat bir rol oynamıştı. O, İzmir’in işgali karşısında ilk tepkisini 20 Mayıs’ta Sadrazam Damat Ferit Paşa’ya çektiği bir telgrafta şu cümlelerle ortaya koymuştu. “…ne millet ve ne ordu varlığına karşı ya mış” marşını söylemişlerdi. O ve Türk ulusu üç sene dört ay süren bir devasa mücadele sonucunda Akdeniz’in mavi sularına ulaşmışlardı. Mustafa Kemal bu durumu not defterine şöyle imlemişti: “15 Mayıs 1335 (1919) İzmir’in işgal; 3 sene 4 ay. Ben aynı günde İstanbul’u terk... O kara günde Karadeniz’den, bu gün Akdeniz’deyim.” Mustafa Kemal İzmir’i yaşamında ilk kez 1905 yılında görmüştü. 1905’te kurmay yüzbaşı olarak Harbiye’den mezun olmuştu. O yıllarda II. Abdülhamit’in baskı rejimine karşı özgürlükçü düşüncelerle ilgileniyor ve bazı okul arkadaşlarıyla birlikte yasaklanmış kitapları okuyarak içlerindeki özgürlükçü ruhu dışa vurmaktan çekinmiyorlardı. İstibdat rejimine karşı fikri tartışmalar yapıyorlar, ülkenin geleceğiyle ilgili çö gıp Nurettin Beylerin Reddi İlhak pılan bu haksız saldırıyı sindirmeye zümler üretiyorlardı. Onun bütün bu Cemiyeti adına hazırladıkları bu bil cek ve kabul etmeyecektir” faaliyetleri saray tarafından izleni dirinin basılarak Türk mahallelerine Mustafa Kemal’in İzmir’in işga yordu. Sonuçta gizli bir örgüt kurma dağıtılması uygun görüldü. Gerçek li üzerine direkt olarak yönlendir suçlamasıyla arkadaşlarıyla birlik ten de bu bildiri metnine uygun ola diği ve gelişmelerini yakından izle te tutuklanmıştı. Günlerce süren so rak İzmirliler işgalden bir gün önce diği ilk miting Havza’da yapılmıştı. ruşturmalardan sonra kolay döne Maşatlık’ta toplanmışlar ve bu hak Havza’da kendisini ziyarete gelen meyecek bir yere sürülmek şartıy sız işgali protesto etmişlerdi. lere “Hiçbir zaman ümitsiz olmaya la affedildiler. Nitekim Şam’da bulu İşgal bütün yurtta büyük bir tep cağız, çalışacağız, memleketi kurta nan 5. Ordu’da görev yapmak üze kiyle karşılanmış, yurdun her tara racağız” dedikten sonra Havza Be re sınıf arkadaşı Ali Fuat (Cebesoy) fında işgale karşı mitingler tertip lediye Başkanı İbrahim Cebeci’nin ile birlikte Şam’a giderken 1905 yı lenerek ve telgraflar çekilerek bu evinde toplanan halka da şu bilgi lında İzmir’den geçtiler. Bu onun haksız durum protesto edilmişti. leri vermişti: “Düşmanımızın niye yaşamında İzmir’le ilk buluşma İnegöl’den Nevşehir’e, Çatalca’dan ti bizi diri diri mezarımıza gömmek sıydı. Mustafa Kemal İzmir’e ikin Silifke’ye, Beyşehir’den Keskin’e, tir. Şimdi çukurun tam kenarında ci kez Manastır’da bulunan 3. Or Üsküdar’dan Mudanya’ya, Kınık’tan bulunuyoruz. Fakat son bir gayret du Kurmay Subaylığı’na tayin ol Alaşehir’e varıncaya kadar yur le toplanırsak kendimizi kurtarmak duğu zaman Eylül 1907’de gel dun dört bir yanında gerçekleştiri mümkündür.” Mustafa Kemal daha di. Mustafa Kemal’le İzmir’in üçün len protestolar aslında Mustafa Ke sonra Havza Belediye Başkanı’na cü buluşması ise gerçekten muhte mal Paşa’nın 19 Mayıs 1919’da bir emir vererek 30 Mayıs’ta Hav şemdi. Türkiye Büyük Millet Mecli Samsun’da Anadolu toprakları za Camii’nde İzmir’in işgalinde şehit si ordularının başkomutanı ve tüm na geçtiğinde başlatacağı ulusal düşenler için bir mevlit okutulma Türkiye’yi emperyalist işgalden kur kurtuluş hareketinin keşif kollarıy sını istemiş ve hemen arkasından taran, Türk halkının “Kemal Paşa”sı, dı. Bu miting ve prostesto telgraf da büyük bir miting düzenlenmesi 9 Eylül 1922 günü Belkahve sırtla larında dile getirilen düşünceler üç ni önermişti. rından İzmir’i seyrederken, “... bu yıl sürecek Türkün ateşle imtihanı Gerçekten de İzmir’in işgalden şehre bir şey olacak diye çok kork nın başlangıcını haber veriyordu. kurtuluşu Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın tum” sözleriyle İzmir’e verdiği öne İzmir’in işgali üzerine yaklaşık 10 nihai hedefi haline gelmişti. 9 Eylül mi dile getirmişti. Yıl 2019... O de bin protesto telgrafının kaleme alın 1922 günü Türk birlikleri İzmir’e gir vasa mücadelenin bu sene 100. yı ması bize gösteriyor ki, emperya diklerinde Mustafa Kemal o gece lı. Bütün müdafaayı hukukçulara, list devletlerin jandarmalığını yapan yi Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü ile kuvayı milliyecilere, cumhuriyetçi Yunan ordusu tarafından 15 Ma birlikte Nif’te (Kemalpaşa) geçirmiş lere kutlu olsun. Çocuk gibi bakFARKLI ÜLKELERDEN 90 GENÇ BİR ARAYA GELDİ Farklı ülkelerden yaklaşık 90 genç, mülteci çocukların yaşadığı zorluklara karşı çözüm aramak için İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde (İEÜ) bir araya geldi. Geçen yıl İEÜ İletişim Fakültesi’nin başlattığı “Çocuk Gibi Bak” projesi kapsamında Portekiz, İspanya, Yunanistan ve Türkiye’den öğrenciler, mülteci çocukların yaşadığı sorunların azalması amacıyla “Gençlik Deklarasyonu” yayımladı. İzmir Ticaret Odası, UNICEF, Konak Belediyesi ve Maya Vakfı’nın da desteklediği projede “Avrupa Birliği Erasmus +KA347 Yapılandırılmış Hibe Desteği”yle yapılan Diyalog Haftası’nda öğrenciler, Suriyeli mülteci çocuklarla bir araya geldi. Katılımcılar, onların deneyimlerini dinledi, çocuklarla birlikte oyunlar oynadı. Çalıştaylar gerçekleştiren öğrenciler, ulusal ve uluslararası karar alıcılara aktarılmak üzere sonuç gençlik deklarasyonunu hazırladı. Deklarasyonda şu görüşlere yer verildi: “Özellikle mülteci çocuklar için, mevcut hizmetler konusunda (sağlık, eğitim, güvenlik vb.) bir rehber geliştirilmeli. Çocuk ölüm oranlarını ve hastalıklarını önlemek adına, her mülteci aileye ücretsiz sağlık hizmeti alabilecekleri sağlık kartı sağlanmalı. Mültecilerin kaygılarını net bir şekilde paylaşmalarına ve daha iyi hizmet almalarına yardımcı olacak ulusal dil kursları artırılmalı. Güçlü devlet desteği sağlamak adına bireysel girişimler için lobi faaliyetlerinde bulunulmalı. Okulların mülteci dostu olması sağlanmalı. Huzurlu bir ortam için Türk ve Suriyeli öğrencileri buluşturan etkinlikler düzenlenmeli. Hak ve ihlallerin takibi için çocuk hakları konusunda farkındalık yaratılmalı.” l İZMİR / Cumhuriyet BAĞIMSIZLIK COŞKUSU Bağımsızlığımızın sembolü 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, Çiğli Belediyesi tarafından düzenlenen “İlk Kurşundan İlk Adıma 100. Yıl” etkin likleri kapsamında özel bir programla anılıyor. Program kapsamında bugün ünlü rock grubu Redd sahne alacak. Yarın Ataşehir Mahallesi Akvaryum Kafe’den başlayıp konser alanında sona erecek fener alayı da yapılacak. Yarın, konser alanında Ogün Sanlısoy sevenleriyle buluşacak. Ayrıca 18 – 19 Mayıs tarihlerinde satranç turnuvası düzenlenecek. Çağdaş eğitime baçev katkısı COŞKUN YAMAN Balıkesir Çağdaş Eğitim Vakfı (BAÇEV), başarılı bir eğitimöğretim yılını daha geride bırakmaya hazırlanıyor. Vakıf hizmet binasında gerçekleştirilen yıl sonu etkinliğinde bu yıl mezun olan Canan Özdemir, Nuriye Algın, Gamze Sevgi ve Kubilay Börk yeni yaşamlarına uğurlandı. Mezun öğrenciler için pasta kesildi, günün anısına hediyeler sunuldu. Etkinlikte BAÇEV’de burs karşılığı ders veren üniversiteli öğrencilere teşekkür belgesi sunuldu. Öğrencilerden Buse Çiftlik’in doğum günü yine pasta kesilerek kutlandı. BAÇEV Başkanı Berrin Gençoğlu, “Devletimizin ve toplumumuzun geleceği, vereceğimiz eğitimin niteliği ve niceliği ile doğrudan bağlantılı. Bütün ülkeler insanlarını yetiştirmeyi kendi varlıklarının devamının bir güvencesi olarak görüyor. Bizler de 1996 yılında eğitimde fırsat eşitliği yaratmak, demokrat, laik ve hukukun üstünlüğüne inanmış gençleri yetiştirmek adına çıktığımız bu yolda çalışmalarımıza başladığımız günün coşkusuyla devam ediyoruz. 20182019 eğitim öğretim yılında 33 öğrencimize burs, 30 öğrencimize de ders bursu katkısı sağladık” dedi. l BALIKESİR