Katalog

c MAYIS CUMA EGE İNSANA ASUMAN DAİR ABACIOĞLU [email protected] Modernleşme! Günümüzde şehirler giderek kalabalıklaşırken şehirlerde yaşayan insanların aynı oranda yalnızlaşması, kaçınılmaz bir gereklilik midir? Yoksa bu sadece insanı dışlayan şehirleşme tarzının yarattığı bir sonuç mu? Modernleşme dediğimiz ve ulaşım ile iletişim alanlarında teknolojik yeniliklerin son derece gelişmiş olanaklar sunmasına karşın insanı yalnızlığa mahkum eden şey, sistemin zihniyetiyle ilgili olabilir mi? Acaba, modernleşme mutlaka insanı yalnızlaştırmak, sığlaştırmak ve evlerine kapatmak zorunda mıdır ve bunun dışında başka bir yol yok mudur? Şehirlerde yaşayan insanların hayatını kolaylaştırdığı savıyla gerçekleştirilen ve o şehrin gelişmesinin ölçütü olarak kabul edilen bazı yatırımların aslında pek de öyle olmadığını kabul etmemiz gerekiyor. Her zaman yürüdüğünüz yol, bir gün modernleşme adına kapatıldığında ve hedefinize ulaşabilmek için artık dik merdivenlerine tırmanıp üç misli daha uzun mesafe kat ettiğiniz bir üst geçidi aşmanız gerekiyorsa, modernleşme sizin için bir kolaylık değildir; bir eziyettir. Eğer o üst geçidi aşacak bedensel gücünüz yoksa, her zaman kolaylıkla ulaşabildiğiniz hedefe gitmekten vazgeçip eve kapanmak durumundasınızdır. Aynı şekilde her zaman yürüyüş yaptığınız sahil bandına varabilmek için ezilme tehlikesi yaşadığınız altı şeritli bir otoyol geçmek zorunda kalıyorsanız, çağdaşlaşma ölçütü sayılan otoyol, aslında sizin hayatınızı kısıtlayan, zorlaştıran bir yatırımdır. Bir şehirde kaldırımlar, motorlu taşıtlara daha fazla alan sağlamak için daraltılıyorsa veya ortadan kaldırılıyorsa bu da sizin yürüme ve ulaşma özgürlüğünüzü ortadan kaldıran bir ‘’gelişme’’dir. Mahallenizdeki yeşil alanlar imar değişiklikleriyle yapılaşmaya açılıyorsa, bu bir gelişme sayılamaz. Gece geç saatlerde bile tek katlı evlerinin kapısında oturan mahalleliler sayesinde güvenle evinize dönebiliyorken, şimdi onların yerine yapılan apartmanlarla kalabalıklaşan ancak aynı oranda tenhalaşan o sokaktan artık korkarak yürüyorsanız bu bir gelişme değildir. Her yaz denize girdiğiniz koy oraya inşa edilen otel nedeniyle size yasaklanıyorsa bu da gelişme değildir. Haftalık taze meyve ve sebzenizi aldığınız mahalle pazarı kaldırılıp yerine AVM yapılıyorsa, kapınızın önüne vızır vızır arabaların geçtiği, sizi gürültüye ve egsoz gazına boğduğu viyadük ayakları inşa edilmişse, hayatınız kolaylaşmak yerine cehenneme dönüşür. Farkındaysanız İzmir’i, giderek bu türden yatırımlarla ‘’gelişen bir şehir’’ haline dönüştürüyorlar ve bu, kaçınılmaz bir yazgı gibi sunuluyor İzmirlilere. Sadece arabaların üstünlüğünü kabul eden bir anlayışın egemen olduğu, yayalara hak tanımayan otoyollar, viyadükler ve üst geçitler dayatılıyor. Kamuya açık parklar, yeşil alanlar, semt pazarları, yürüyüş yolları, doğal, tarihi ve arkeolojik SİT’ler tırpanlanıyor; ticaret merkezleri, AVM’ler, rezidanslar yapılsın diye. Oysa bu şehrin sadece otoyollar için planlanması ve düzenlenmesi, daha çok özgürleştirmiyor sizi. Otobüslere mahkum olmak yerine araba sahibi oluyorsunuz ama trafikte saatlerce sıkışıp kaldığınız arabanızın içinde yine çile dolduruyorsunuz; varacağınız hedefe daha konforlu ve kısa zamanda ulaşamıyorsunuz. Otobüse ya da arabaya binmek yerine yürümek isteseniz, karşınızda bir sürü engel; aşmak ne mümkün? Oysa en baştan her şey farklı yapılabilirdi. İzmir, bu kadar yeşilden yoksun, bu kadar çirkin olmak zorunda değildi. Olan oldu; şimdi elimizde ne kaldı ona bakmak gerekiyor. İzmirliler, kendilerini otoyollara ve viyadüklere, AVM’lere ve rezidanslara mahkum eden yeni yatırımlara karşı uyanık olmak zorundalar. Denizi bizden uzaklaştıracak, yeşil alanları imara açacak yapılaşmalara karşı çıkmazsak, körfezi çeviren apartmandan kale duvarlarının arasında, küçük hapishanelerimizdeki yalnızlığımızla sıkışıp kalacağız. Durak 9 yıllık çalışmalarını bu kez partililerine anlattı. ELEŞTİRİLERE Nâzım’lı YANIT İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, görevdeki 9 yılını bu kez CHP örgütüne anlattı. Yaşama geçirdikleri 300’ün üzerindeki projeyle “Karşıyakalılık” aidiyetini oluşturmayı amaçladıklarını söyleyen Durak’ın örgütüne uyarıları da oldu. 2014 yerel seçiminde Karşıyaka’nın kilit ilçe olduğuna, buradaki oy kaybının İzmir’i AKP’ye teslim etmek anlamına geldiğini savunan Durak, “Gelin, hep birlikte, bir kez daha, yüreğimizi ortaya koyarak, bir zafer daha yazalım” dedi. AKP'nin ilçede, “Çamur at izi kalsın” mantığıyla CHP'yle arasındaki oy farkını kapatmaya çalıştığını, bazı partililerinin ise arkadan konuşarak, dediko duyla, belden aşağı kampanyalarla bu söyleme destek verdiğini öne süren Durak, “Bölyönet gibi taktikler geliştirmek, öncelikle yakamızda taşıdığımız rozete ihanettir. Hatırlatmak isterim ki; şahsi siyasi istikballer için, yolunuzdan çekmeye çalıştığınız kişiler de sizlerle aynı rozeti taşıyor. Hepimiz Cumhuriyet Halk Partiliyiz. Aynı amaç için, aynı yolda yürüyoruz. Önemli olan, kimin önde, kimin arkada yürüdüğü değil; hedefe hep birlikte ulaşmaktır” dedi. Durak, eleştirilere de, Nazım Hikmet’in, “Bilmezden gelişim, aptala yatışım, kaybetme korkumdan değil; karşımdakilerin yalan söyleme potansiyellerine olan merakımdandır” dizeleriyle yanıt verdi. Ayranı bırak süte bak! HİCRAN ÖZDAMAR Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ayranı “milli içki” olarak ilan ederken, süt üreticileri ise zararına üretim yaptıklarını, kriz endişesi yaşadıklarını vurguluyor. Bakanlar Kurulu kararıyla Et ve Balık Kurumu'nun adının Et ve Süt Kurumu olarak değiştirildiğine dikkat çeken sektör temsilcileri, bu süreçte Ulusal Süt Konseyi ve Ulusal Et Konseyi’nin kapatılacağını, üreticilerin sanayicilerin kıskacına alınacağını belirtiyor. Tire Süt Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Eskiyörük, üretimin en yüksek olduğu dönemi yaşadıklarını belirterek, “Bahar ayları mevsimsel olarak üretimin en yüksek olduğu dönemdir. Bu dönem üreticinin en zorlandığı günler. Maliyetler her geçen gün artarken üreticiler ürününü satacak alan bulamıyor. Teşviklerle birlikte üretimimiz 17 milyon tonu buldu. İç tüketimi ve ihracatımızı arttıramazsak kriz yaşanır korkusu içindeyiz” dedi. Türkiye’de küçük aile işletmelerinin tehdit altında olduğunu, 5 10 baş hayvanı bulunanların ayakta durmakta zorlandığını vurgulayan Eskiyörük, toplumsal barış için kooperatifleşmenin önünü açılması gerektiğini söyledi. Eskiyörük, “Üreticilerimiz borçlanarak üretim yapıyor. Maliyetlerimiz çok yüksek. Türkiye’de kooperatifleşme oranı yüzde 13 oysa Avrupa’da bu oranda yüzde 80’lerde. Süt ve süt ürünlerinin siyaset malzemesi değil üreticilerimizin kazandığı bir alan haline getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu. Üreticiler, kriz kriz endişesi yaşadıklarını vurguluyor endişesi yaşadıklarını Üreticiler, vurguluyor ZİRVE AYLARI İzmir İli Çiftçi Örgütleri Güçbirliği Platformu (ÇİFTÇİPLAT) Sözcüsü Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı da, Et ve Balık Kurumu’nun adının 27 Nisan’da Bakanlar Kurulu kararıyla Et ve Süt Kurumu’na dönüştürüldüğüne değinerek, “Yeni kurumla birlikte ulusal süt ve et konseyleri kapatılacak. Konseylerde sanayiciler ağırlıktaydı. Yeni kurumun kuruluş amacında da piyasa ekonomi kuralları içerisinde sektörde tam rekabet koşullarının tesisine katkıda bulunması yazıyor. Bu muallak bir tanım. Üreticilerimizin maliyet artışları karşısında zor günler yaşıyor. Bir de sanayicilerin verdiği fiyatlara karşı direnemiyor” dedi. MUALLAK TANIM... Odalarda seçim yarışı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir'de sanayici ve tüccarlar, üyesi oldukları odalarda meclis ve yönetim kurulunu belirlemek için dünden itibaren sandık başına gitmeye başladı. Yönetim kuruluna aday isimler de, son kulis çalışmalarını yapıyor. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) üyeleri, meslek komitelerine seçilecek isimleri belirlemek için dün Balçova Termal Otel'de oy kullandılar. EBSO da yönetim kurulu başkanlığı seçimleri ise 8 Mayıs'ta yapılacak. İzmir Ticaret Borsası'nın (İZTB) meslek komitesi seçimleri de bugün borsa binasında gerçekleştirilecek. 10 Mayıs'ta da yeni yönetim kurulu ortaya çıkacak. İzmir Ticaret Odası'nın (İZTO) meslek komitesi seçimleri de 6 Mayıs'ta Halkapınar Spor Salonu'nda, yönetim kurulu seçimleri ise 11 Mayıs'ta yapılacak. Yaklaşık 50 bin üye, 76 komitede 175 meclis üyesini seçecek. Seçimler öncesi İZTO Yönetim Kurulu, son toplantısını yaptı. 2009 yılından bu yana 230 yönetim kurulu toplantısı gerçekleştirerek 7 bin 117 karara imza atıklarını belirten İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, “Yönetimimizin aldığı sıra dışı kararlarla, üyelerimize verdiğimiz hizmetlere farklı açılımlar getirdik. Odamız, İzmir ve Türkiye’nin en başarılı kurumları arasında gösteriliyor. Dünyanın birçok ülkesinde biliniyor, tanınıyoruz. Bu başarının arkasında kuşkusuz hiç durmadan çalışmamız ve sürekli Üyeler, meclis komitelerini belirlemek için sandık başına gidiyor projeler üretmemiz yatıyor” dedi. Demirtaş'ın 11 Mayıs'taki olası rakiplerinden Ortak Akıl Grubu Başkan Adayı Salih Özçifçi ise yaptığı açıklamada,, tüm üyelerin “şikayet etme mücadele et. Sorunları yaratan zihniyeti değiştir, çözüme ortak ol” anlayışında buluştuklarını söyledi. Özçiftçi, “Eşitlikçi, yenilikçi, üye odaklı, katılımcı, üretken, paylaşımcı, demokratik, daha etkin ve güçlü bir İzmir Ticaret Odası’nı hedefleyen yönetim anlayışının egemen kılınması zamanıdır” diye konuştu. c EGE MAYIS YIL : AR AMBA SAYI : İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: AYKUT KÜÇÜKKAYA Haber Müdürü: YUSUF ÖZKAN Editör: HAKAN DİRİK Görsel Yönetmen: OĞUZ YILDIZ İzmir, İstanbul, Ankara’daki satış noktalarımızda ve Türkiye’nin her yerinden havale ile siparişlerinizde İlan: SANİYE DURDU YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir 30 İNDİRİM kitap.cumhuriyeti.com.tr % eposta: [email protected] Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Pazartesi, çarşamba ve cuma günleri yayınlanır. C MY B