22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

c EGE Hafız İbrahim Beşiktaş, Sarayı Hümayun Yağlıboya 54x77 Hüseyin Zekâi Paşa Portakal, Çilek ve Çiçekler Yağlıboya 70x100 MAYIS CUMA EGE’den SERDAR KIZIK serdarkizik@cumhuriyet.com.tr ¦ Baştarafı 1. Sayfada 2011’de kapılarını açan Arkas Sanat Galerisi’nin yeni konukları ‘Asker Ressamlar’ Apoletli resimler... OĞUZ YILDIZ 2011’de kapılarını açarak İzmir’in kültür ve sanat yaşam yelpazesine yeni bir renk daha katan Arkas Sanat Merkezi’nin şimdiki konukları “Asker Ressamlar.” Merkezin yeni sergisinde Şeker Ahmet Paşa’dan Sami Yetik’e, Hafız İbrahim’den Hüseyin Zekâi Paşa’ya 30 ressamın yapıtları sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sergide bir ilke de imza atılıyor. Hafız İbrahim’in “Beşiktaş, Sarayı Hümayun” adlı tablosu ile Hüseyin Zekâi Paşa’nın “Portakal, Çilek ve Çiçekler”i ülkemizde ilk kez sergileniyor. EMPRESYONİSTLER AÇMIŞTI Sanat merkezi kapılarını, empresyonist akımın önemli isimlerinden Maxime Maufra, Louis Anquetin, Emile Bernard, Maurice Denis, Maurice Vlaminck, Edouard Vuillard ve Louis Valtat gibi çok sayıdan ressamın 78 tablosuyla açmıştı. Ardından Batılı ressamların Doğu’ya karşı merakı, bilinmeyeni keşfetme arzusu ve zaman zaman hayranlık duygusuyla tablolarını taşıdıkları topraklarımızın yer aldığı “Batılının Fırçasından Ege’nin Bu Yakası” adlı sergi sanatseverlerin beğenisine sunulmuştu. Uzun soluklu sergi süreleriyle önemli isimlerin yapıtlarını sanatseverlerle buluşturan Arkas Sanat Merkezi, ilk kez bir fotoğraf sergisine evsahipliği de yapmıştı. Merkezin üçüncü konuğu Ahmet Ertuğ olmuştu. Ertuğ, “Sessizliğin Yankısı” adlı sergisinde, çeşitli Avrupa ülkelerinde yer alan tarihi kütüphane ve opera saraylarının büyük boy fotoğraf baskıları izleyiciler tarafından ilgiyle izlenmişti. Merkezin bir önceki sergisi de, “O, Bir Yıldızdı” adı altında izlenime sunulmuştu. Türk resim sanatının yetkin isimlerinden, ‘Yitik Kuşağın Ressamları’ olarak adlandırılan ekolün temsilcilerinden Naci Kalmukoğlu’nun çalışmalarına evsahipliği yapan merkezde farklı teknik, malzeme ve temalarda hazırlanmış 100’e yakın eser sanatseverlerle buluşturulmuştu. Mehmet Ruhi Asker Yağlıboya 40 x32.5 KAPIYI 9 Ağustos’a kadar açık kalacak sergide 73’ü Lucien Arkas koleksiyonundan olmak üzere 119 tablo yer alıyor. İLK KEZ FOTOĞRAF... SIRA ‘ASKER RESSAMLAR’DA ergi, askeri eğitim kapsamında resim derslerinin başlaması sonucunda sanat tarihimizde Batılı anlamda tuval resminin ilk uygulayıcılarından olan asker ressamların yapıtlarından oluşuyor. Şeker Ahmet Paşa, Hüseyin Zekâi Paşa, Osman Nuri Paşa, Süleyman Seyyid gibi erken dönem asker ressamların tablolarından başlayarak Hoca Ali Rıza, Bahriyeli İsmail Hakkı, Sami Yetik gibi mihenk taşı ressamlarımızın öne çıkan yapıtlarına uzanan sergi, Asker Ressamlar Kuşağı’nın yaklaşık 65 yılını kapsayan bir zaman dilimini gözler önüne seriyor. Türk resminin başyapıtları arasında sayılacak tabloları topluma armağan etmelerinin yanı sıra verdikleri çok sayıdaki özgün yapıtla resim sanatının toplumun geniş kesimlerince benimsenmesi ve sevilmesi için gerekli altyapıyı oluşturmuş olan Asker Ressamların Arkas Sanat Merkezi’nde açılan sergisinde iki önemli tabloda ülke ilk kez görücüye çıkıyor. Hafız İbrahim’in “Beşiktaş, Sarayı Hümayun” adlı tablosu ile Hüseyin Zekâi Paşa’nın “Portakal, Çilek ve Çiçekler”i ilk kez sergileniyor. S ‘O, BİR YILDIZDI’ merkezine ilerliyor. Tarihi sur duvarlarına yaklaşırken bir takın altından geçiyoruz. Üstünde boyası eskimiş, yer yer çürümüş, uzunluğu 15 metreyi aşkın “Ne Mutlu Türküm Diyene” yazıyor. Belediye, kenti büyük afişlerle donatmış, temizlik kampanyası yürütüyor. Afişlerde “Diyarbakır sokaklarını bu kentte yaşayan bizler kirletiyoruz... Bu çöpler uzaydan gelmiyor” yazılı... ??? Heyette geziden önce başlayan tartışmalar, dar gruplarla sürdürülüyor. Acaba Kocaoğlu’nun gezisi doğru mu, CHP’nin genel merkez politikalarıyla ne ölçüde örtüşüyor? Son günlerde kırmızı çizgilerin altını çizen Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemiyle ne ölçüde örtüşüyor? Görüşler farklı... Kocaoğlu’nu destekleyen de var, karşı çıkan da. Bir yanıyla espiri konusu da oluyor. Örneğin bir kıyı kasabasının belediye başkanı “Valla ben kebap yemeye geldim” diyor. ??? Aslında tartışmalar önceden başlamıştı. Kimi aydın, yazar ve CHP'li belediye başkanları, Kocaoğlu’na “gitme, emperyalizmin AKPBDPPKK ortaklı açılım sürecine, sahte barış çağrılarına, BOP projesine destek verme” uyarısı yaptı. Davetlilerden edebiyatçı Hidayet Karakuş, ne “akil” ne de “mele” olduğunu belirterek, “Bu nedenle de çağrınıza katılmayacağım. Emperya lizmin kucağında oturup bağımsızlık düşü gören, emperyalizmi değil Türkiye Cumhuriyeti’ni düşman belleyip, otuz yıla yakın zamandır çocuklarımızı öldüren katillerin savunucularının ‘açılım’ adına ellerini sıkmaya gelemem” diye yanıt verdi. Kocaoğlu, amaçlarının barış olduğunu, ziyaretin farklı yönlere çekilmemesi gerektiğini söyledi karşılık olarak... Davet edilen İzmir’deki ilçe belediye başkanlarından, aralarında Karşıyaka, Konak ve Buca gibi büyük metropol ilçelerin de bulunduğu 1’inin geziye katılmaması doğal olarak dikkat çekiyor. Heyetin yola çıkmasından önce başlayan tartışmaların CHP örgütlerinde ve parti tabanında ayrışmaya, tartışmaya hatta fay kırıklarına yol açması zaten bekleniyordu. Kimileri Kocaoğlu’nun bu girişiminin parti politikalarıyla örtüşmediğini söyledi, kimileri ise tersi görüşleri savundu. Nitekim eski CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır “Diyarbakır yolcuları dikkat” başlıklı açıklamasında “Kocaoğlu, genel merkez politikalarının tersine bir haraketle, iktadar politikasına yandaş bir çıkarmayla Diyarbakır’a gidiyor” dedi. Kocaoğlu’nun eski başdanışmanı, şimdinin AKP İzmir Milletvekili İlknur Denizli’nin bir değerlendirmesi, CHP tabanında da yankı buldu. Denizli, “Sayın başkanın Diyarbakır’a gidişini son derece olumlu buluyorum. Hatta şöyle diyorum, 64. akil adamımız olmuştur Sayın Başkan” deyince tartışma kızıştı. Diyarbakır ziyaretinin tartışma yaratması aslında çok doğal, CHP içinde görüş ayrılıklarına yol açması da. Bilindiği gibi “Barış için 111 imza” adlı açıklamaya bazı CHP’li milletvekillerinin imza koyması, ardından ulusalcı kesimden bazı milletvekillerinin bu girişimi eleştirmesi ve karşı bir bildiri yayınlanması, konuya ilişkin farklı yaklaşımları sergiliyor. Ayrıca bir önemli nokta daha var. İzmirDiyarbakır hattının “girişimci yapısı” dikkat çekici. Küreselleşmeci, neoliberal “küçük millet meclisleri” denilen oluşumların İmralı, iktidar pazarlıkları öncesinde kurulması anlamlı. Nitekim bu yapı, karşılıklı ziyaretlerin harcını yarattı. Çok haksız ve yersiz bir değerlendirmeyle sanki İzmir ile Diyarbakır arasında kavga varmış gibi “İzmir’in barış istemeyen kent imajını silmek” savını ortaya attı. Kocaoğlu’na çağrı yaptı, İzmirli yöneticilerin Diyarbakır’a gitmesi için kampanya yürüttü. Kocaoğlu’nun gezisini bu kampanyaya bağlayanlar var. Küçük meclisin öne sürdüğü imajın yanlış, yersiz ve amaçlı olduğu çok belli. İzmir, Diyarbakır’ı düşman bellemiyor, her zaman barışı ve dostluğu savunuyor. Bu arada basın toplantısından önce Diyarbakır merkezli Kürt Gazeteciler Derneği’nin kurulduğunu öğrendim. Müteahhit bir başkanı var derneğin. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel ile dernek başkanı tanıştırıldığında Sertel’in yanıtı ilginçti: “Gazetecinin Türk’ü Kürt’ü olur mu?” Bu ortamın ardından gerçekleştirilen basın toplantısında Kocaoğlu’nun yanıtları da ilginçti. Gezinin parti politikalarıyla örtüşüp örtüşmediğine ilişkin soruya yanıt vermedi. Tıpkı sürecin AKPBDPPKK anlaşmasıyla ilgili olup olmadığı sorusu gibi. Katılmayan belediye başkanlarının mazeret bildirdiğini söyledi. Ayrıca başka bir soruda, kendine “iktidarın 64. akil adamı” sıfatı yakıştıran AKP milletvekili Denizli’ye teşekkür etmesi şaşırtıcıydı... Bu arada belirtmeliyim, geziye katılan İzmirli belediye başkanlarının tümünün söz konusu süreci destekledikleri için Diyarbakır’a geldiğini söylemek haksızlık olur. Ancak en azından yaratılan algı, ortaya çıkan tartışmalar ve bunun yankıları da görmezden gelinmemeli... c TURKUAZ MÜZİKSEV’DE ge Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı öğretim elemanları ve öğrencilerinden oluşan Turkuaz Esintiler Oda Müziği Topluluğu, MÜZİKSEV’de vereceği konserle sanatseverlerle buluşacak. Etkinlik bugün saat 20.30’da başlayacak. EGE MAYIS YIL : CUMA SAYI : İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: AYKUT KÜÇÜKKAYA Haber Müdürü: YUSUF ÖZKAN Editör: HAKAN DİRİK Görsel Yönetmen: OĞUZ YILDIZ E İlan: SANİYE DURDU YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir Konserde, Tolga Meriç, Sıtkı Bahadır Tutu, Seher Erkan, Tolga Akşit, İlgin Kavalcı, Erhan Onat, Erkan Aydın, Beril Çakmakoğlu, Umut Mehmet Şentürk ve Burak Gülmez sahne alacak. eposta: izmir@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Pazartesi, çarşamba ve cuma günleri yayınlanır. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle