01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

c MAYIS PAZARTES EGE Tedavülden Kalkan Duygu: Şaşırmak! 13 Mayıs Pazartesi günlü Cumhuriyet’in 11. sayfasında, Ergin Yıldızoğlu’nun “Bourbons Alla Turca” başlıklı yazısını okumuş olmanızı, okumadıysanız bir yerlerden bulmanızı dilerim. Türkiye’nin bugünlerini, Napolyon döneminden sonra, Fransa’nın 18181830 yılları arasında yaşadığı Bourbon Restorasyonu ile kıyaslayarak irdeleyen bu “sıkı” yazının, iki dayanağı vardı. İlki, Prens Talleyrand’ın “Hiçbir şey öğrenmemişler, hiçbir şey unutmamışlar” saptaması, ikincisi “Aklına geleni, gerçek sanmak” belirlemesi. Yalnızca bugünkü iktidarın tavır ve davranışlarının değil, ki işin o kısmını Yıldızoğlu’dan okumalısınız; bu tümceler, bireysel ve toplumsal tavır ve davranışlarımızın da özetidir. Fransız İhtilali fırtınasının dünyayı titretmesiyle başlayan, Osmanlı mülkünde 1808’de Senedi İttifak, 1839’da Tanzimat, 1856’da Islahat Fermanlarıyla ilerleyen, “Yeni Osmanlılar” hareketiyle ilk kez tabanın hissedildiği, 1876’da I. Meşrutiyet ve Kanuni Esasi, 1908’de “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” şiarıyla II. Meşrutiyet, 19081913 arasında çok partili, 19131918 arasında İttihat ve Terakki egemenliğinde tek partili olarak süren, “Kurtuluş”tan sonra yepyeni bir devlet kimliğiyle 1920’de TBMM’nin açılışına tanık olan, 1921 Teşkilatı Esasiye adı verilen, Türkiye Cumhuriyeti’ni “devrimci” nitelikleriyle belirleyen ilk Anayasanın ve 1923’te tepeden tırnağa yepyeni, tercihini moderniteden yana kullanan bir ülkeyi, yedi düvele duyuran “demokrasi tarihimiz”... 1924 ve 1930 çok partili demokrasi denemelerinin, isyanlar, gerici kalkışmalar, Kubilay’ın katledilmesi gibi acılarla heba edilmesinden sonra; 1946’da çok partili döneme geçiş, 1960 askeri müdahalesi, 1980 faşist darbesi sonunda hazırlanan Anayasalar, yazılıyazısız ara sıcak birçok içdış müdahale ve nihayet Gaziemir’de coşkuya ortak oldular PATİKA HALUK IŞIK 1 9 Mayıs’ı 19 gün boyunca süren etkinlikler ve spor turnuvalarıyla kutlayan Gaziemir Belediyesi, Boccia turnuvasıyla engelli sporcuları coşkuya ortak etti. Gaziemir'in yanı sıra Buca ve Karabağlar belediyelerinden sporcuların da katıldığı turnuvada, 13 takım yarıştı. Abdullah Arda Meydanı’nda gerçekleşen turnuvayı izleyenler, sporcuların mücadelelerine alkış tuttu. Gaziemir Belediyesi gitar kursiyerlerinin müzikleriyle eşlik ettikleri turnuvada, engelli gençler de sahne alarak yeteneklerini sergiledi. [email protected] Hepimiz adayız! B ergama Belediyesi, 5 kişiye akülü sandalye armağan etti. Engelli yurttaşlar Nur Hilal Karakoç, Adem Topal, Hüseyin Taygun, İzzet Avunduk ve Arda Aksu teslim aldıkları akülü sandalyeleri sevinçle karşıladı. Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, “Hepimiz birer engelli adayıyız. Engelli vatandaşlarımızın her zaman yanlarında olmak önemli bir konu. Engelli vatandaşlarımız akülü sandalyeler sayesinde evlerine kapanmaktan kurtulup dışarıda dolaşabilecekler, kimseye muhtaç olmadan kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. Onların daha rahat bir hayat sürdürebilmeleri bizim için çok önemli” dedi. ENGELLERİ KALDIRIYORLAR Dayanışma ruhu Ö demiş Belediyesi Sosyal Yardımlaşma Merkezi, tekerlekli sandalye dağıtımını sürdürüyor. İki yılda yaklaşık 100 bedensel engelliye tekerli sandalye verildiği bildirildi. Belediyeden yapılan açıklamaya göre merkezden gereksinim duyan kişilere gıda, yakacak, giyecek, temizlik, eğitim malzemesi, kırtasiye, ev eşyası, beyaz eşya, mutfak eşyası ve mobilya gibi yardımlarda bulunuluyor. Ödemiş Ortaokulu Engelli Dayanışma Kulübü üyeleri tarafından toplanan paraların bu kapsamda değerlendirilerek engelli yurttaşlara tekerlik sandalye verildi. Foça’da hayata sarıldılar... 1 016 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Engelliler Haftası kapsamında; Foça Belediyesi, kaymakamlık, ilçe milli eğitim müdürlüğü ve kent konseyince etkinlikler gerçekleştirildi. Otobüs garajı önden, Cumhuriyet Meydanı’na kortej yürüyüşü gerçekleştirildi ve Atatürk Anıtı’na çiçekler bırakıldı. Program, Ilıpınar Reha Midilli Özel Eğitim Uygulama Merkezi ve Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi’nde devam etti. Foça Belediyesi Engelliler Masası Sorumlusu Sinan Kılıç, “Her engellinin hayata sarılarak istediklerini başarabileceğine inanıyorum. Bize engel konmadığı sürece, biz başarırız’’ dedi. Ayrıca okul bahçesinde kermes açıldı, öğrencilerin yaptığı resim ve el işleri sergilendi. işte bugünkü ahvalimiz... Bu topraklarda ilk Anayasanın görüldüğü, 1876’yı başlangıç kabul edersek, 137 yıllık bir demokrasi mücadelesini anlatmaktadır, bu kısanın kısası özet. Olağanüstü bilim, felsefe, sanat, toplumsal hareketler birikimine sahip batı demokrasisinin, neredeyse 700800 yıla malolmuş serüveni yanında, 137 yılın söz mü olur diye düşünebiliriz. Peki, 90 yılda bir ülkenin cumhuriyeti ve demokrasisi, bu hale nasıl geldi diye düşünüyorsak... “Bunu düşünmeye kendinden başla” diyenler çıkabilir ve korkarım çok da haklı olabilir. “Sosyal Genetik”, haberimiz olmasa da, elalemin uğraştığı bir alandır. Elde edilen verilerin, emperyalizm ve tebelleş olduğu ülkelerdeki işbirlikçileri tarafından, mükemmel biçimde kullanıldığını görmemek için, ya kör ya da paydaş olmak gerekir. Yüzyıllarını kul ve tebaa olarak geçiren, aidiyet duygusunu yalnızca “biat” ve “icazet”e bağlayarak koruyan, bireysel ve toplumsal varlığını “beslenmebarınmaüreme”yle özetleyen toprakların, demokrasiyi içselleştirmesi kuşkusuz kolay değildir. Sosyal genetiğin şifrelerini doğru okuyamadan, buna dair verilen harika ipuçlarını, kısa sürede çarçur ederek ve hep dışardan bakarak bu topraklara gelecek biçmeye kalkışanlar, kuşkusuz “demokrasi tarihi”mizin, kendini sıyırması mümkün olmayan aktörleridir. O yüzden, bu gecikmişliği gidermek için, olmadık tuhaflıktaki “temas teşebbüsleri”ni ve sonuçlarını görmek, insanın içini acıtmaktadır. Hiçbir şey öğrenmeyen, öğrenilmesine izin vermeyen, varlığını o şifrelere bağladıkları için, hiçbir şeyi unutmayan ve unuturmamaya çalışanlara karşı, kurulacak tümcelerin ve gerçekleştirilecek eylemlerin temize çekilmesi zorunludur. Aklına geleni gerçek sayanların, bilimde, sanatta, insan haklarında... Kısaca her alanda gözlemlenen, geriye dönüş çabalarına karşı öncelikli iş, şaşırmayı tedavülden kaldırmaktır. Belki sonra sıra, Mustafa Kemal Atatürk gibi devrimcilerin, bu işi nasıl başardığını düşünmeye gelebilir. 19 Mayıs, bunun için güzel bir vesiledir... Demokrasi çağrısı KENT VE DEMOKRASİ PLATFORMU İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Kent ve Demokrasi Platformu, yerel seçimler öncesi adayların belirlenmesinde, dar grupçuluk ve kişisel ilişkilerin etken olmamasını istedi. Kent ve Demokrasi Platformu'ndan Fikret Doğan, CHP'de yerel yönetimlere yönelik aday belirleme sürecini doğru bulmadıklarını belirterek, “Adaylar, genel başkana ulaşmak için kapılarda bekleyerek değil, özgür iradeyle, delegasyonların oyuyla belirlenmeli. Adaylar, aday oldukları ilçenin sorunlarına yönelik sınava alınabilir. Bunun daha iyi hizmet ve demokrasi için gerekli olduğunu düşünüyoruz” dedi. Parti programında yer alan “CHP yerel yönetimleri, yerel iktidar odağı olarak değil, yerel demokrasi odağı olarak görür” ifadesinin dikkat çekici olduğunu vurgulayan Doğan, CHP'nin değişmesi ve yenilenmesinin tüm örgütlenme anlayışına yansıması gerektiğini kaydetti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle