13 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

c MART PAZARTES EGE Aziz Kocaoğlu, kırsal kesimde sağlık taraması yapmalarının engellendiğini söyledi Gidemezsek getiririz!.. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)Eşrefpaşa Hastanesi’nin kırsal kesim ve okullardaki sağlık taramalarına engel getirildiğini kaydeden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Bundan son derece üzgünüz. Eğer bizim oraya gidip sağlık kontrolü yapmamız istenmiyorsa, biz de vatandaşlarımızı otobüslerle hastaneye getirip onların sağlık kontrollerini yapacağız. Zoru başaracağız” dedi. OTANSİYEL Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında belediyeye bağlı Eşrefpaşa Hastanesi çalışanlarıyla Tarihi Havagazı Fabrikası'ndaki yemekte bir araya gelen Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve eşi Dr. Türkegül Kocaoğlu, Tıp Bayramı nedeniyle düzenlenen yemekte Eşrefpaşa Hastanesi çalışanları ile bir araya geldi. Hastanenin personelini öven Kocaoğlu, “Türkiye’de tek belediye hastanesi olarak Eşrefpaşa Hastanesi kaldı. Geçen dönemde yaptığımız yatırımlarla bina, ekipman, ameliyathane ve yeni cihazların alınmasıyla ve siz değerleri doktorlarımızın, hemşirelerimizin, tüm personelimizin katkısıyla çok önemli işler yapıyoruz. Daha büyük işler yapacak potansiyel de var. Ama maalesef 100 yıllık bir hastaneye kırsalda, köylerimizde, okullarımızda sağlık taraması yapmasının yasaklandığı bir süreci yaşıyoruz. Bundan son derece üzgünüz. Eşrefpaşa Hastanesi, Belediye’nin sosyal projelerini, sağlık projelerini, halkın sağlık yönünden eğitilmesi projelerini yapmayacak da ne yapacak? Bunu da buradan tüm İzmirli hemşehrilerimize duyurmak istiyorum” dedi. Kayıtdışılığın Kılıfı: Amatörlük! Sanata ve sanatçıya, tüm benzer sistemlerin gösterdiği vahim ve acımasız uygulamaların baskısı altında, yazmak, çizmek ve paylaşım olanaklarını yaratmak, kuşkusuz ömür törpüsü. Bunları sürekli yazıp konuşuyoruz, yazıp konuşmaktan da vaz geçmeyeceğiz. Ama gelin bugün, sanatın içinden konuşalım. Sanatı her açıdan yaralayan, sakatlayan bir durumu, tiyatro özelinde tartışalım. Yani şu “amatörlük” meselesini, köşemizin olanakları çerçevesinde, bir daha masaya yatıralım. Kaç kere yazdım, nerelerde kaç saat konuştum, anımsamıyorum. Ama sorun, başka sorunlar yetmiyormuş gibi, giderek artmakta ve başımıza dert olmayı sürdürmektedir. Dahası bir pervasızlık halinde, sanatın canına okuyanların değirmenine, “içerden” su taşımaktan utanç duymamaktadır. Amatörün tanımı net biçimde şudur: “Bir işi para kazanmak için değil, sırf zevki için yapan, özengen, profesyonel karşıtı ya da meslekten olmayan, kazanç gözetmeksizin ve bunu amaç edinmeksizin, sırf hevesinden dolayı bu işi yapan.” Sözcüğün “acemi, hevesli, deneyimsiz” biçiminde, yan açıklamaları da bulunmaktadır. Neymiş, “para kazanmak için” değilmiş amatörlük. “Kazanç gözetilmeksizin” yapılırmış. Peki mevcut durum böyle midir? Bakalım. Oyun yazarları için, mayıs başı haziran sonu arası, “anımsanma” ve “talep edilme” mevsimidir, insanı pek keyiflendirir. Yıllardır yaşadıklarımı, özetlemeye çalışayım. Telefon çalar, açarsın. “Hocam, üstadım, sayın yazarımız, vs” diye başlar konuşmaya. “Sizin falanca oyununuzu çok sevdik. Oynamak istiyoruz.” Sen o oyunları oynansın diye yazmışsındır, mesleğindir, geçimini sağlamada, oyunlarından aldığın teliflerin büyük yeri ve önemi vardır. “Elbette” dersin, “koşullarınız ve ödeme planınız nedir?” İşte asıl muhabbet PATİKA HALUK IŞIK [email protected] P E şrefpaşa Hastanesi aracılığıyla yaptıkları hizmete devam edeceklerini belirten Kocaoğlu, 'Eğer bizim oraya gidip sağlık kontrolü yapmamız istenmiyorsa, biz de vatandaşlarımızı otobüslerle hastaneye getirip onların sağlık kontrollerini yapacağız' dedi. ENGELLERİ AŞACAĞIZ K ırsal bölgelerdeki temaslarında, kendilerine çoğunlukla Eşrefpaşa Hastanesi’nin artık neden gelmediği ve sağlık kontrolü yapmadığı yönünde sorular geldiğine dikkat çeken Kocaoğlu, şöyle konuştu: “Biz de mecburen ‘bizim yapmamızı engellediler’ diyoruz. Böyle bir durumla karşı karşıyayız. Eğer oraya gidip de bizim sağlık kontrolü yapmamız istenmiyorsa, biz de vatandaşlarımızı otobüslerle buraya getirip onların sağlık kontrollerini yapacağız. Zoru başaracağız. Biz inançla, azimle çalışacağız. Kent ve kentliye layık olmaya çalışacağız. Kentin yaşam biçimini değerlerini koruyacağız. Her türlü engeli yasal yollardan aşarak, hizmetimizi ve mücadelemizi sürdüreceğiz.” o zaman köpürür. Karşındaki başlar sözü eğip bükmeye, “Hocam, amatörüz, yeni kurulduk. Yani telif ödeyemeyeceğiz... Hem duyduk ki, siz bizim gibi amatörlere hep, bedelsiz oyun vermişsiniz. Bakın biz de, yeni bir topluluk kurduk...” Nicedir, bu muhabbeti şöyle geliştirir oldum: “Öyle mi? Amatörlerin toplanıp, kendilerini tiyatroyla tanımlamak istemesi ne güzel. Peki bilet fiyatlarınız ne kadar?” Oyun isteyen arkadaş, en acıklı sesiyle yanıtlar: “Beş lira hocam...” Söz bitmiştir, sıra en uygun finale gelmiştir, “Bir kuruş bile alıyorsanız, siz artık amatör değilsiniz. Yazarınıza, çalışanlarınıza, en vahimi uğruna dirsek çürütüp, ömür tükettiğim tiyatro sanatına karşı amatör ayaklarına yatıp, bilet satışı yapmanız, sizin amatör değil “armatör” heveslisi olduğunuzu gösterir. Kısaca, size verilecek oyunum yoktur!” Amatörlük kisvesi altında, bugün pek çok açıdan suç işlenmektedir. Özellikle çocuk tiyatrosu alanında gözlemlenen bu pervasızlık, öncelikle berbat işlere bir kılıf olarak kullanılmakta, tiyatro sanatını her açıdan çarçur etmektedir. “İki metre bez, okul sahne gez” zihniyeti, kayıtdışılığın korkunç örneklerini vermektedir. 150200 liraya oyun pazarlayan bu korsanlara, kimse şu soruları sormamaktadır: “Sen bu paradan oyun telifini, çalışanlarının ücretini, sosyal güvenlik primlerini nasıl karşılıyorsun? Para aldığına göre, bunun vergisini nasıl ödüyorsun?” Bu sorular sorulmadığı için, bu korsanlar sanata tecavüz etmekte, bir günde yedisekiz oyun (!) oynayarak, “sürümden” kazanmaktadır. Logo tescilinden vergilere, sosyal güvenlik primlerinden oda aidatlarına pekçok maddi yükümlülük altında varolma mücadelesi veren “özel ve profesyonel” topluluklar, söz konusu korsanların “haksız rekabetiyle” de boğuşmak zorunda kalmaktadır. Anlatacaklarımız bitmedi, haftaya sürdüreceğim. Umalım ki yazacaklarımız, toplulukların kendilerini adlandırdıkları konumlarda tutmalarını ve gereğine uygun davranmalarını, tüm ilgililere anımsatsın. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle