Katalog

DOSTLAR İZMİR’DE HP’de kayyum yönetimi kongre hazırlıklarını yürütürken ‘tek aday’ arayışı gündeme geldi. İl Başkanı Engin, Karaege’yi önerdi. C 2 3 c İNSANLUK SUÇU... 4 KARŞIYAKA’DA UZLAŞMA ARAYIŞI Soğuktan sıcağa... S okakta yaşayan İzmirli evsizler, soğuk kış günlerinde Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Müyesser Turfan Güçsüzler Evi’nde “sıcaklık” buluyor. Zabıta ekipleri, devriye gezen emniyet güçleri ya da ihbar üzerine harekete geçen merkez yetkilileri tarafından bulundukları yerden alınan evsizler, soğuk havalardan korunabiliyor. Sıcak bir banyo olanağına sonra temiz giysilere kavuşan kimsesizler, yemek ve yatak gibi temel ihtiyaçlarının dışında sağlık hizmeti de alabiliyor. Eşrefpaşa Hastanesi’nde sağlık kontrolleri yapılan yurttaşlar, 3 ay süreyle burada konuk ediliyor. Sokakta yaşayan kimsesizleri bildirmek isteyenler 361 00 82 numaralı telefondan Müyesser Turfan Güçsüzler Evi’ne ulaşabiliyor. EGE OCAK CUMA YIL : SAYI : OZAN YAYMAN Ege Denizi Bozcaada açıklarında, en büyüğü 6.2 olmak üzere farklı günlerde meydana gelen sarsıntılar, dikkatleri yeniden deprem olgusuna çevirdi. 1. derece deprem kuşağında yer alan İzmir'de, Türkiye'nin üçüncü rasathanesinin kurulması gerekliliğine vurgu yapılıyor. Bunun için öncelikle, deprem izleme istasyonu sayısının artırılması gerektiği belirtiliyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Bilimleri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Atilla Uluğ, Ege Denizi'nde sürekli deprem olduğuna dikkat çekerek, “Bunların hiçbiri İzmir depremi değildir ve İzmir'deki fayları tetikleyecek diye bir şey yoktur” dedi. Prof. Dr. Uluğ, büyük depremler öncesi yer kabuğunda değişimler başladığını, Son depremlerin uyarısı dikkate alınarak, İzmir ve çevresindeki hareketliliğe yönelik rasathane kurulması istendi ‘Sarsıntıya kulak verin’ P rof. Dr. Atilla Uluğ, İzmir'deki deprem izleme istasyonlarının sayısının 9'a çıkarılması gerektiğini, bunların da Türkiye'nin üçüncü rasathanesinin altyapısını oluşturacağını belirtti. çova, Konak, Karaburun ve Foça istasyonlarını kurabildik. Konuyu daha önce İzmir Valiliği'ne, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aktardım, ancak bir sonuç alamadık. Eksik olanların faaliyete geçmesi için kadrosu kurulmalı, bütçesi oluşturulmalıdır. Hedeflenen istasyonların tamamının cihazları elimizde mevcut ancak kadro ve bütçe sıkıntısı nedeniyle tümü faaliyete geçirilemiyor” dedi. RADE EKSİK Prof. Dr. Uluğ, zaman yitirilmeksizin Seferihisar ve Çeşme'ye birer deprem istasyonu kurulması, Foça'dakinin de yerinin değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Oluşturulacak istasyonların İzmir Rasathanesi'nin temelini hazırlayacağına vurgu yapan Prof. Dr. Uluğ, “Kentimize rasathane kurulabilir ancak irade eksikliği var. Durum böyle olunca ne kadro oluşturulabiliyor ne de bütçesi hazırlanabiliyor. Yerel yönetimlerin bu işi fazlasıyla sahiplenmesi gerekiyor. Yerel yönetimler, vatandaşların yaşam hakkının korunması adına bu sürecin içine girmeliler” diye konuştu. Türkiye'de şu anda AFAD'ın Ankara'da ve Boğaziçi Üniversitesi'nin İstanbul'da birer rasathanesinin bulunduğunu belirten Uluğ, “Üçüncüsü neden İzmir'e kurulmasın?” diye sordu. İzmir içinden bunların ayrıntılı künyesini çıkarmak için kapsamlı merkezlere gereksinim duyulduğunu vurguladı. Prof. Dr. Uluğ, “Büyük sarsıntılar öncesi dağlarda yamulmalar görülür. Radon gazı ortaya çıkar. Yeraltındaki su seviyesinde yükselme ve alçalma olur. Yerin elektrik akım alanlarında değişiklikler görülür. Sismik hızda değişimler olur. Bu gibi etkenlerin izlenmesi ve takip edilmesi gerekmektedir” dedi. İzmir'de ilk deprem izleme istasyonun 2006 yılında kurulduğuna ve bunların toplam sayısının 4'e ulaştığını bildiren Prof. Dr. Uluğ, “İzmir'de 9 istasyon olması gerekiyor. Ancak şimdiye dek Balve çevresinden geçen 10'un üzerinde diri fay olduğunu da söyleyerek, şu bilgileri verdi: “Bu faylar zamanla suskunluğa girse de hala diriler. Harekete geçme zamanlarını bilmek güç. İzmir'de, 1688 tarihinde gerçekleşmiş büyük bir deprem var. Aradan 315 yıl geçmiş. Süresinin ne zaman dolacağını bilmek güç. Binalar iyi yapılmalı mevcutlar güçlendirilmeli. Bu arada küçük depremlerin büyük depremi engelleyeceği yönündeki yaklaşımı da yanlış buluyorum. Küçük deprem çatlatır, çürütür ondan sonra ana şok gelir. 40 kilometre uzunluğunda bir kaldırım taşı düşünün. Onun çatlaması sonrası için nasıl bir etki bırakırsa, küçük depremin büyük depreme etkisi de o yönde olur. Tüm bu gerçekleri gözönünde bulundurarak, büyük depremler olmazdan önce her türlü tedbiri almak gerekiyor.” İ DEPREME DAYANIKLILIK KONAK MEYDANI Bakanlıklar ağırdan alıyor EMRE DÖKER Bozcaada açıklarındaki deprem, bina güvenliğini yeniden gündeme getirdi. İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ayhan Emekli, bir çok kamu binasının depreme dayanıksız olduğunu, bakanlıkların bunların dayanıklılık testi konusunda ağırdan aldığını söyledi. İzmir’de belediye binalarının yanında, valilik ve kaymakamlık binaları, okulların ve hastanelerin de depreme karşı güçlendirilmesi gerektiğini belirten Emekli, “Bir çok kamu binası çok önceki yıllarda yapılmış. Yapım şartları ve koşullarıyla ilgili bilgi yok. Bütün bu binaların deprem dayanıklığı açısından araştırılması gerekiyor. Bu binalarda can güvenliği kriteri göz önüne alınmalıdır. Binaların depreme karşı performansı yetersizse güçlendirilmesi ya da yenilenmesi gerekiyor” dedi. ASARSIZ... Kamu binalarında önceliğin hastanelere verilmesi gerektiğini, olası bir afette en önemli binaların hastaneler olacağını da vurgulayarak, “Her afet sonrasında mevcut hastalarla ve yeni yaralanmalar nedeniyle hastanelere ihtiyaç olacaktır. Hastanelerin mutlaka kullanılabilir durumda olması gerekiyor. Ayrıca hastane içindeki önemli cihazların da hasar görmemesi gerekiyor. Yalnız binayı değil binanın içindeki bir çok şeyi hasarsız olacak şekilde atlatacak şeklide öngörmek gerekiyor” diye konuştu. İzmir’de sağlık ve milli eğitim bakanlıklarının hastane ve okullarda yürüttüğü çalışmanın yeterli düzeyde olmadığını açıklayan Emekli, “Birçok okul ve hastane güçlendirilmeyi bekliyor ve her geçen gün olası büyük bir depreme daha da yakınlaşıyoruz. Bu süreç içinde mutlaka kamusal denetim yapılmalı ve bu süreçte meslek odaları da işin içinde yer almalıdır” dedi. A R A L K AYA İ! D L E G YAZ . İzmir Ayakkabı, Çanta ve Aksesuarları Fuarı, Kültürpark Uluslararası Fuar Alanı’nda açıldı. Açılış töreninde düzenlenen defileyle 2013 yazının ayakkabı modelleri de görücüye çıktı. İZFAŞ, Ege Ayakkabı Sanayicileri Derneği, İzmir Ayakkabıcılar Odası ve sektör temsilcilerinin desteğiyle düzenlenen fuarın açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yeni fuar alanının temelini kısa süre içinde atacaklarını söyledi. Bu proje için 400 milyon lira ayırdıklarını ve bu rakamın Türkiye’de fuarcılığa yapılan en büyük yatırım olduğunu kaydetti. Profesyonel ziyaretçilere açık olan fuar, pazartesi gününe kadar gezilebilecek. Yıkıma destek İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci'nin, bazı kamu binaları ile büyükşehir binasının yıkılarak Konak Meydanı'nın yeni bir çehreye kavuşturulması önerisi, farklı kesimlerden destek görüyor. Değirmenci, SGK, emniyet ve milli eğitim müdürlüğünün de içinde bulunduğu bloklarla büyükşehir belediye binasının yıkılmasını gündeme getirmişti. Büyükşehirin de, kapatılacak olan il genel meclisinin yeni yaptırmakta olduğu hizmet binasına geçmesini teklif etmişti. “Yeni Konak meydanı” önerisine destek veren CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, “Öneri kabul görürse İzmir’in çehresi değişir” dedi. Çıray, “Özel İdareye ait gayrimenkullerin bazıları genel iktidara bırakılırken bazıları da yerel yönetimlere verilecek. Böylesi musibet bir yasadan bile; böylesi bir hayır çıkaran Meclis Başkanımız Serdar Değirmenci'nin önerisi İzmir için büyük bir şanstır. Öneri bir an önce tartışılıp, en makul şekilde hayata geçirilmeli. İzmir’in ruhu Konak Meydanı’dır ve Anadolu’nun ruhunu taşımalıdır” dedi. 33 H EGE’den SERDAR KIZIK [email protected] Sallanırken... Ege sallanıyor. Saros Körfezi açıklarında, geçen salı meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, bazı yurttaşlarımızı sokağa döktü, kaygı ve paniğe yol açtı. Ardından dün sabah 07.49’da yine Ege Denizi'nde, bu kez Limni ¦ Devamı SAYFA 2’de C MY B