17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 EGE c 26 EYLÜL 2012 ÇARŞAMBA Nikel madenlerine karşı mücadele veren Turgutlu’daki TURÇEP ve Gördes'teki GÖRÇEV ortak hareket etme kararı aldı Çevreciler güçlerini birleştirdi İ ki çevre örgütü tarafından yapılan ortak açıklamada 'Birlikteliğimiz vahşi madenciliği yenecektir' mesajı verildi. OZAN YAYMAN Manisa’nın Turgutlu ilçesinde açık, Gördes ilçesinde ise kapalı yöntemle işletilmek istenen nikel madenlerine karşı mücadele veren çevre dernekleri, güçlerini birleştirme kararı aldı. Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP) ve Gördes, Kültür ve Tarih Derneği (GÖRÇEV) tarafından yapılan ortak açıklamada, “Birlikteliğim iz vahşi madenciliği yenecektir” denildi. TURÇEP’ten konuyla ilgili yapılan açıklamada, GÖRÇEV’in bileşenlerinden biri olma kararının onur verici olduğu belirtilerek, “Atılan bu adım, vahşi madenciliğe karşı çevreci mücadelenin gelişmesi açısından toplumda bir uyanış ve sağduyunun da harekete geçtiğini anlatıyor. GÖRÇEV bu sağduyulu kararla ayrıca, ‘birlikten kuvvet doğar’ felsefesini de çevreci mücadele içinde geliştiren bir anlayışa katkı sunuyor. Bizler zaten kendimizi Gördes ile bir bütünün parçaları gibi görüyorduk. Bu karar bizleri bir bütünün parçaları olmaktan, bütünleşmeye götüren, güçlendiren bir adım oldu” görüşüne yer verildi. ADER BİRLİĞİ GÖRÇEV’in konuyla ilgili açıklamasında da, şöyle denildi: “Bu kararla aynı zamanda oynanmak istenen tuzaklara düşmeyeceğimizi de gösterdik. Gördes ve Turgutlu, nikel madeni projelerinde sülfürik asit kullanımına karşı verdikleri mücadelede adeta bir kader birliği yapıyor. Çünkü Çaldağı için de Gördes için de ÇED raporu düzenleyen, ENCON Danışmanlık adlı aynı şirkettir. Şirket; Turgultu’da açık, Gördes’te kapalı yöntem uygulanmasını uygun görüyor. Bunun arkasında, iki yerleşimin laboratuvara dönüştürülme istemi vardır.” K ‘ZEHİRLİ SU’ İDDİASI İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP Balıkesir Milletvekili Nedret Akova, Kazdağları’nın Havran bölümünde çıkan ve 500 hektarlık orman alanını kül eden yangının ardından Havran Çayı’nda balık ölümlerinin olduğunu belirterek, “Söndürma çalışmalarına katılan helikopterler, deniz yerine, yakındaki madenin çökertme havuzundaki suyu mu kullandılar?” diye sordu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle önerge veren Akova, yangın söndürme çalışmalarına katılan helikopterlerin zehirli su boşaltıp boşaltmadıklarını öğrenmek istediğini vurguladı. Helikopterlerin, denizden su almak yerine Kazdağları’nda bulunan bakır ve molibden madeninin çökertme havuzlarındaki suyu kullandığını ileri süren Akova, önergesinde şu soruları yönetti: “Kazdağları’nda çıkan yangının söndürülmesi esnasında bakır ve molibden madeninin çökertme havuzundaki su kullanılmış mıdır? Kullanıldıysa bu durumun yaratacağı zararlar ve sorumlular hususunda neler yapılacaktır? Havran Çayı’nda balık ölümlerinin arkasında maden işletmesinin zehirli sularının kullanılması bulunmakta mıdır? Balık ölümleri I R A L Ğ A D KAZ nin arkasında maden işletmesinin zehirli suyunun kullanımı bulunuyorsa, zararlar ve sorumlular hususunda neler yapılacaktır? Maden işletmelerinin oluşturdukları atık havuzlarını hangi kurum denetlemektedir? Denetlemeler sonucu atık havuz güvenliğini sağlayamayıp çevreye zarar veren maden işletmeleri tespit edilmiş midir? Çevreye zarar veren maden işletmeleri için ne gibi yasal prosedür izlenmiştir? Maden çıkarma faaliyetlerinin kısa dönemli kârına karşın, uzun dönemde çevreye vereceği zararlara karşı ne gibi çalışmalar yapılmaktadır?” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle