Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
c 4 EGE 24 ŞUBAT 2012 CUMA Kooperatifler demokrasinin kalesi EgeKoop Genel Başkanı Aslan, ortakların karar alma sürecine katıldığını ve hesap sorma hakkı olduğunu vurguladı TÜRKİYE’YE AÇILIYOR İzmir'de 27 yılda 11 projeye imza atan EgeKoop'un yarın gerçekleştirilecek 28. Olağan Genel Kurulu'nda 'Türkiye açılım' kararı alınacak. Ardından 13 Mart'ta Ankara temsilciliği açılacak. Aslan, 'İzmir’in bu değerli markasını önce Türkiye, sonra da tüm dünya ile tanıştıracağız. Vizyonumuz hayal edilemeyecek boyutlarda' diye konuştu. HİCRAN ÖZDAMAR EgeKoop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, Türkiye'de kooperatifçiliğe yeteri kadar önem verilmediğini vurgulayarak, “Oysa bu kurumlar Türkiye'deki en demokratik yapılar. Ortak olduğunuz bir kuruluştan hesap sorma hakkına sahipsiniz. Her türlü karar sürecine katılım hakkınız var” dedi. Aslan, EgeKoop olarak demokrasi kültürüne katkı bulunmak için çalıştıklarını da belirterek, “Biz kooperatifçiliği önemsediğimiz için başarılı olduk. Bizim kâr amacımız yok. Ege Koop bünyesinde inşaat şirketi yok. Biz sadece paylaşıyoruz” diye konuştu. Ekonomik krizlere karşın bugün devam eden iki projelerinin bulunduğunu, 30'un üzerinde firmanın iş yaptığını ve bunlarda 2 bin dolayında insan çalıştığını anlatan Aslan, “EgeKoop olarak İzmir'in her ilçesinde o bölgenin gelişmesine uygun çok farklı projeler geliştirdik. Örneğin bizim Çiğli'de 10 bin konutumuz var. Bir tek Çiğli'deki konutları bile değerlendirdiğimizde 50 bin kişi yaşıyor. 50 bin nüfuslu yaklaşık 17 kent var. Diğer ilçelerde yaptığımız projelerde bugün 100 bin kişi yaşıyor. İzmir maalesef planlı bir kent değil. İzmir'in gelişmesine yönelik 25, 50 yıllık bir planlama girişimi yok. Yıllardır, EgeKoop olarak kent merkezinde konut yapmak yerine kent merkezi dışında konut yapıyoruz. Kent yapıyoruz. Kent merkezinde konut yapmak kolay. Alt yapısı, suyu, kanalı her türlü olanağı var. Bizim konut yaptığımız yerlerde bu olanakların hiçbiri yok. Bunların tümünü biz yapıyoruz” dedi. ‘PEDALI ÇEVİRMEZSEK DÜŞERİZ’ ge Koop'un her kriz döneminde büyümesini sürdürdüğünü, kurum olarak “pedal çevirmek” durumunda olduklarını kaydeden Aslan, “Pedalı çeviremezsek düşeriz. 2012 yılında da Ege Bölgesi'nin bazı illerinde proje çalışmalarını sürdürüyoruz. İzmirli kuruluş olarak Ankara'da temsilcilik açıyoruz. Ankara'da temsilcilik açan başka kuruluş yok. Bu sayede EXPO 2020'nin kulisini Ankara'da yapmayı planlıyoruz. İstanbul ve Ankara yatırıma doydu. Üç büyük kent içerisinde yatırım yapılabilecek en uygun kent İzmir'dir. İstanbul – İzmir otoyoluyla İstanbul'a ulaşım 3.5 saate iniyor. Ankara – İzmir otoyolu ve hızlı trenle ulaşım 3 saate iniyor. O zaman buradaki yatırımcının rekabet etme şansı ortaya çıkıyor. Artık İzmir'in kabuk değiştirmesi lazım. Eğer İzmir bu iki anlattığım projeye bağlı olarak kendisini yenilerse farklı bir tablo söyler. Bunu işveren, yatırımcı olarak söylüyorum. İzmir'in geleceği parlak” dedi. NCELİK EĞİTİM Ege Koop'un güçlü bir sivil toplum kuruluşu olduğunu, her siyasi görüşten insanı, meslek grubunu bünyesinde barındırdığını vurgulayan Aslan, “İnsanların eğitilmesine önem verdiğimiz için Türkiye'de pek çok sivil toplum kuruluşunun yapmadığı, ülkenin en kritik sorunlarıyla ilgili 60'a yakın seminer yaptık. Bunda gazeteciler sendikasından aldığım kültürün de etkisi olduğunu düşünüyorum. Gazetecilerin örgütlü olduğu dönemde sendika başkanlığı yaptım. Burada bunu sürdürmeye çalışıyoruz. Yaptığımız yerde kalmasın diye de seminerleri kitaplaştırıyoruz. 10 yıl önce yaptığımız seminer kitaplarını paylaştığımızda hala konuların güncelliğini koruduğunu görüyoruz” dedi. E EL S T N E K D M Ü Ş DÖNÜ ünyanın hiçbir kent merkezinde İzmir'de yaşanıldığı gibi bir sıkışıklık olmadığını kaydeden Aslan, zaman kaybedilmeden kentsel dönüşüm çalışmalarının başlatılması gerektiğini söyledi. Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) görevinin yurttaşları uygun şartlar altında konut sahibi yapmak olduğunu, bunu 1984 – 1989 döneminde başardığını, Ege – Kent 1 projesinin böyle oluştuğunu aktaran Aslan, şunlara söyledi: “TOKİ, 1984'lü yıllarda toplu konut idaresi dar gelirli vatandaşların oluşturduğu kooperatiflerin, projelerinin yüzde 65 – 70'ni karşılıyordu. Şimdi destek vermiyor. TOKİ bugün konut kooperatiflerine kredi vermiyor. Maalesef kooperatifler banka kredisiyle çalışmak zorunda kalıyor. 1997 yılından bu tarafa TOKİ'den tek kuruş kredi kullanamadık. Toplu Konut İdaresi'nin görevi inşaat ya da müteahhitlik yapmak değil. Sosyal devlet anlayışına göre, hiç konutu olmayan kesimin konut sahibi olmasına destek olmaktır. TOKİ bugün 700 bin civarında konut yapmış olabilir. Ama kim faydalandı. İzmir'de, Ege'de kaç kişi faydalandı. Bunu merak ediyorum. İnşaat yapan tüm kuruluşlara imkan sağlanmalı. Konut maliyetinin belli bir oranı vermeyi taahhüt etmeli.” Belediyelerin de yüksek oranlarda vergi aldığını kaydeden Aslan, “Maalesef belediyeler keyfi kararla çok farklı harç alıyor. Yasada olmayan haklarını kullanıyorlar. Özellikle belediyelerden şunu rica ediyoruz. Dar gelirlerin oluşturduğu kooperatiflere biraz daha farklı baksınlar. Yasada olmayan harçları almasınlar. Bu gerçekten bizde sıkıntı yaratıyor. Aynı büyüklükteki projeden bir belediye 100 lira alırken diğeri 2 bin lira alıyor. Bunun hangisi doğrudur. Encümen 5 kişi karar alıyor. Ödeme yapmazsanız ruhsat alamıyorsunuz. Türkiye'de işsizliği önlemek istiyorsak, kooperatifler desteklenmeli. Kooperatifler vergi kaçıramaz” dedi. Ege – Koop'un görevinin yeni model kentler yapmak olduğunu kaydeden Aslan, kurumun projelerinde sosyal sıkıntıların bulunmadığını söyledi. “Yaptığımız konutlarda Türkiye'nin mozaiği ortaya çıkıyor” diyen Aslan, kurumun kent kültürüne katkılarının tartışılmaz olduğunu belirtti. Yerel yönetimlerin bu tür kooperatif projelerine destek vermesi gerektiğini anlatan Aslan, “Diğer türlü hemşehri mahalleleri ortaya çıkıyor. İnsanlar İzmir'e geliyor ama İzmir'de yaşamıyor. Yerel yönetimler yıllardır bizim gibi yasal konut yapan, vergisini ödeyen kurumlara destek olmak yerine gecekondusuna hizmet götürüyor. Bu nedenle halkımız bugün yüzde 5560 oranında kaçak ya da gecekonduda yaşıyor. Ege Koop olarak bahçeli, çelik konutlar yaptık. Hatta İzmir'e ilk kez kent dışında bir alışveriş YENİ MODEL KENTLER merkezi kazandırdık. Biz bu kente hizmet etmek istiyoruz. Planlı gelişmesine destek vermek istiyoruz. EgeKoop'un tamamladığı projeleri yok sayın, İzmir'in ne durumda olduğunu İzmir'i yönetenler de farkına varır” dedi. GE’NİN MERKEZİ... İzmir'in Ege Bölgesi'nin merkezi konumunda bulduğunu ancak altyapı, ulaşım ve hak etmediği projelerle uğraştığını belirten Aslan, şunları söyledi: “Ege'nin merkezi İzmir'dir. İzmir'e böyle baktığımızda tüm Türkiye'nin hayranlıkla yaklaşabileceği ya da yaz kış gelip zamanını geçirebileceği yatırımlar bölgesi olabilir. İzmir'de 11 tane üniversite var. Başka bir kent tek üniversiteyle ayağa kalkıyor. İzmir'de 11 üniversite var ama adından bahseden yok. EgeKoop olarak büyük bir sorumlulukla bu kente hizmet E etmekten onur duyuyoruz. İzmir hep aynı yerde tıkanmış kalmış. Kentin ilçelerinin farklı şekilde projelendirilmesi gerekiyor. Maalesef İzmir'de kimin nerede ne yapacağı belli değil. İzmir demokratik bir kent. Muhalif görüşünden faydalanarak hizmet götüremiyorsanız başka türlü götüremezsiniz. Bu kentli sorununa sahip çıkar. Yeter ki kent halkına önemli projelerle ilgili dönem dönem bilgi verilsin. Hatta referandum yapılsın. Kentin karar verdiği bir proje karşısında hangi siyasetçi durabilir. Bunların hiçbirisi olmuyor. Akşam yatıyoruz sabah kalkıyoruz bir projeyle karşılaşıyoruz. Hemşehri hukuku diye bir sistem var. Yurttaşların bilgi edinme, katılım hakkı bulunuyor. Ancak bunların hiçbirisi uygulanmıyor. Bunların gözden geçirilmesi gerekir. İzmir'in kendi gücü kendi kaynakları bu kenti ayağa kaldırır.” Ö SLAN : Yerel yönetimler yıllardır bizim gibi yasal konut yapan, vergisini ödeyen kurumlara destek olmak yerine gecekondusuna hizmet götürüyor. Bu nedenle halkımız bugün yüzde 5560 oranında kaçak ya da gecekonduda yaşıyor. A Ödemiş ‘Yıldız’ını buldu OĞUZ YILDIZ Ödemiş’in tarihsel ve kültürel geçmişi, gelecek kuşaklara aktarılması için “müze”ye girdi. İlçenin ve Küçük Menderes Havzası’nın değerlerini yansıtmak amacıyla Ödemiş Belediyesi’nce hazırlanan Yıldız Kent Arşivi ve Müzesi (ÖYKAM) kapılarını yarın açacak. Kendine has mimarisi ve gülkurusu rengiyle dikkat çeken , 1926 yılında inşa edilen ancak kim tarafından yapıldığı bilinmeyen, eski adıyla “Yıldız Oteli” artık konaklamak isteyenleri değil, bölgenin tarihi ve kültürüne tanık olmak, araştırmak isteyenleri ağırlayacak. Prof. Dr. Engin Berber’in yöneticiliğini üstlendiği müzede, bölgenin etnografik özelliklerini yansıtan gündelik eşyalar, kıyafetlerin yanı sıra Osmanlı sikkeleri ile Cumhuriyet dönemine ait paralar da yer alacak. Müzede ayrıca bölgenin tarihine ışık tutan bilgi ve belgelere yer verilecek. Prof. Dr. Berber, çağdaş müzecilik anlayışıyla hareket ettiklerini belirterek, “2009’da başlayan restorasyon çalışmaları yaklaşık 2 yıl sürdü. Büyük uğraşlar ve emeklerin ardından müzemizin kapısını açıp, bölgenin tarihsel ve kültürel geçmişini sergilemeye başlayacağız” dedi. Berber, “ Bu mekan araştırma yapmak isteyenler için de ÖDEMİŞ BELEDİYESİ YILDIZ KENT ARŞİVİ VE MÜZESİ KAPIL ARINI YARIN AÇIYOR cak. Bu odalardan bazıları, Ödemiş’in yetiştirdiği tanınmış simaların anı odası şeklinde düzenlenecek. Bazılarında da ‘Patates Söken Köylüler’, ‘Efeler’ ve ‘Ödemiş Mutfağı’ gibi canlandırmalar yapılacak. Ayrıca görsel tanıtım merkezinde de ziyaretçiler, bölgenin kültürünü ve tarihini yansıtacak kısa metrajlı belgeseller izleyebilecekler” dedi. Ülkenin çeşitli illerinden topladıkları sözlüklerle de bir ilke imza attıklarını söyleyen Berber, “Müzede sözlük kitaplığı da oluşturmaya başladık. Müzeler hiç bir zaman toplamayı bitirmez. Bu yüzden hep takiptedir. Bitmeyen bir belge, bilgi ve obje toplama mekanıdır. Bizler de hem ‘tescilli’ hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı bir müzeyi hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. ÇAĞDAŞ MÜZECİLİK C MY B C MY B bir kapı olacak. Ayrıca, yılda iki kez yayımlayacağız bir akademik dergide, sosyal bilimlerin değişik dallarında, Ödemiş ile Küçük Menderes Havzası’nı konu edinmiş makalelere de yer verecek, kitaplar basacağız” diye konuştu. 2009’dan bu yana bağış, araştırma ve satın alma yoluyla malzeme toplayan müzenin, arşiv ve ihtisas kütüphanesi olmak üzere, üç ana bölümden oluşacağını kaydeden Berber, “Müze bölümü için ayrılan odalarda, bazıları bal mumu olacak heykeller yardımıyla gerçekleştirilecek canlandırmalar eşliğinde, Ödemiş ve Ödemişlilerin tarihi ve kültürü tanıtıla SÖZLÜKLER DE MÜZEDE