Katalog

c 24 ŞUBAT 2012 CUMA EGE NE İNSANLARLA NE İNSANSIZ Fok Badem, ar tık ne insanlarla yaşayabiliyor, ne de onlardan uzak durabiliyor ASUMAN ABACIOĞLU Badem, muhtemelen insanların onu neden sopayla iteklediklerini anlayamıyordur; oyun yaptıklarını sanıyordur. İnsanlardan uzak durmasının istendiğini, artık insanlarla bir arada olmaması gerektiğini nasıl anlatacağız Badem’e? Kendi iyiliği için insanlardan uzak durmalı yoksa bu onun sonunu getirecek. Ama bir kez onu evcilleştirmişiz; onunla aramızda bağ kurmuşuz. Badem artık vahşi hayata dönemiyor; ne insanlarla yaşayabiliyor ne de onlarsız. İteklendikçe geri geliyor. Bu bizim suçumuz; onu evcilleştirirken kendisine sormadık. Tilkinin Küçük Prens’e dediği gibi “Evcilleştirdiğin şeyden her zaman sen sorumlusun’’. Bu yüzden şimdi Badem’in trajedisinden biz insanlar sorumluyuz. Küçük bir yavru iken bu Akdeniz fokunu bulup onu ölümden kurtaran, bakıp besleyen ve büyüten insanlar şimdi onu sopayla itekliyorlar; belki korkutup insanlardan uzaklaşmasını sağlayabiliriz diye düşünüyorlar çaresizce. Aslında çok üzülerek yapıyorlar bunu. Şimdi yetişkin bir fok olan Badem, insanlarla oyun oynarken istemeden onlara zarar verebilir. O zaman insanlar onu öldürecekler. İnsanlara zarar veremutla alevli çemberlerin içinden atlatabilir, zıplatabilir, top oynatıp bisiklete bindirebilirler. Ama uysallaştırılan bu canlılar, içlerindeki vahşilik uyanıp içgüdüsel olarak insanlara en küçük bir zarar verdiğinde sonları kaçınılmaz şekilde ölüm olacaktır. İnsanlar kendilerine zarar verilmesine tahammül edemezler. Bu yüzden küçücük bir yavru iken insanların severek, okşayarak, yemek atarak, birlikte yüzerek oynadıkları, eğlendikleri sevgili Badem, yetişkin bir fok olup da istemeden de olsa insanlara zarar verme ihtimali ortaya çıktığında kendini bir havuza kapatılmış buluyor. Bu havuzdan engelleri aşarak yeniden insanlara koşuyor. Tıpkı şimdi kendisini sopayla iten insanlara doğru yüzdüğü gibi. Ne yazık ki Badem insanlardan uzaklaşmak istemiyor; insanlar tarafından evcilleştirildi bir kere. Saint Exupery’nin romanındaki Küçük Prens’in tilkiyi evcilleştirdiği gibi. Üstelik, orada evcilleştirilmeyi isteyen tilkiydi. Buna rağmen, ayrılık zamanı geldiğinde gözyaşlarını tutamayan tilkiye Küçük Prens şöyle diyor; ‘’Suç sende; sana kötülük etmeyi düşünmemiştim; kendin istedin evcilleşmeyi.” Şimdi Badem’i besleyip büyütenler onu insanlardan koruyabilmek için uğraş ! 3 DELEGE SEÇİMLERİ ‘Sasalı geçerli olacak’ HP Çiğli İlçe Başkanı Koçer, Sasalı'daki delege seçimlerini, yasal süresinde kendilerine itiraz gelmediği için bugün yapılacak yönetim toplantısında geçerli kabul edeceklerini açıkladı. HAKAN DİRİK CHP Çiğli İlçe Başkanı Ali Koçer, parti içinde tartışmalara neden olan Sasalı mahallesindeki delege seçimlerine ilişkin kendilerine itiraz ulaşmadığını, bu nedenle son yapılan seçimleri geçerli kabul edeceklerini söyledi. Yasal süresi içinde Sasalı'ya ilişkin itiraz yapılmadığını dile getiren Koçer, bugün gerçekleştirecekleri yönetim kurulu toplantısında seçimlerin geçerli sayılması yönünde karar alacaklarını dile getirdi. Koçer, ikinci seçimde yaşanan kavgaların, parti dışında ve CHP'yle ilgisi olmayan insanlarca yapıldığını söyledi. ERGİNLİK... Sasalı Mahallesi'ndeki seçimler ilk olarak ölü üyenin bilgileriyle oy kullanıldığı iddiaları nedeniyle iptal edilmişti. İkinci kez yapılan seçimlerde Koçer'in desteklediği liste kazanmış, Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak'tan yana olan isimlerin bir araya geldiği liste kaybetmişti. Ancak taraflar arasında yaşanan gerginlikte oy pusulalarının ortalığa döküldüğü savıyla yapılan itiraz, CHP İzmir İl Başkanlığı'nda tartışma konusu olmuştu. Seçimleri il adına izleyen yönetici Altan İnanç iptal edilmesi, bir diğer il yöneticisi Vezir Arslan ise geçerli sayılması yönünde tavır koymuştu. İl Başkanı Tacettin Bayır ise konunun ilçe başkanlığında çözüm bulunmasını önermişti. C ENGELLERİ AŞMAK... nsanlardan uzak durmasını öğretmek için sopayla iteklenen Badem'in trajedisinden, onu evcilleştiren bizler sorumluyuz. mezsin; oyunun kuralı bu. İnsanlar isterse bu dünya üzerinde yaşayan tüm canlılara zarar verebilirler; yaşam alanlarını yok edebilirler; kendilerine iş merkezleri, konut alanları, gökdelenler, fabrikalar, oteller, tatil köyleri, nükleer, termik ve hidroelektrik santralleri yapabilirler; doğal yaşama ortamlarını, yiyecek buldukları su içtikleri bölgeleri işgal ederek onları küçücük alanlara sıkıştırabilirler. Doğal ortamlarından koparıp aldıkları vahşi hayvanları zorla eğitip, kafeslere kapatabilirler, onları bir ko İ SOPA... veriyorlar; evcilleştirdikleri için sorumluluk duyuyorlar. Bakmayın; televizyonlarda anlatıldığı gibi değil olay; zaten Badem’i korkutmaya çalıştıkları sopalar asla fokun üzerine değmiyor. Foçalı balıkçı ve doğa korumacı Şevki Avcı, Badem’i insanların öldürmemesi için korkutmaya çalışanlarını daha en baştan, Badem’i küçük bir yavru olarak bulduklarında bile, yetişkin olduğunda insanlarla yaşama şansının olmadığını bildiklerini söylüyor. Ne yazık ki onlar da çaresiz; Badem’i olduğu yerde bırakmış olsalardı büyük ihtimalle ölecekti. Şimdi yine ölümle karşı karşıya. Şevki Avcı, Badem doğal yaşama döndürülemiyorsa yapılacak en iyi şeyin onu Akdeniz foklarının en yoğun yaşadığı Moritanya’ya götürmek olduğunu savunuyor. Böylece insanlardan da uzak kalabilir. Kimsenin, özellikle de foktan turizm girdisi sağlayanların “Badem bizim, vermeyiz’’ dememesi için uyarıyor. İnsanlar, yalnızlıklarını gidermek için hayvanları “dost edindiklerinde’’ yani evcilleştirdiklerinde onların da kendileriyle bağ kurduklarını bilmek zorundalar. Böyle olduğunda artık hayvanlar da eskisi gibi olmuyorlar. İnsanlar onları istemediklerinde gözyaşlarını tutamıyor ve ayrılmak istemiyorlar. Bu yüzden evcilleştirdiklerinize dikkat edin; çünkü bundan sonra daima onlardan sorumlusunuz. G C MY B C MY B